Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1259 E. 2023/382 K. 08.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1259 Esas
KARAR NO: 2023/382
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/11/2020
NUMARASI: 2017/66 2020/710
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 08/03/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket tarafından müvekkili şirket aleyhine İstanbul … İcra Müd.’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden kambiyo senetlerine mahsus icra takibi yapılmış olup söz konusu takibe dayalı olarak … Bankası Şirinyalı Antalya Şubesi’nin 30/01/2014 tarihli … çek numaralı ve 5,500,00-TL tutarlı çekin gösterildiğini, takip dayanağı çekin müvekkil şirket yetkilisi … ve …’ın müşterek olarak ikamet ettiği evden 16/11/2013 tarihinde çalınmış olduğunu, bu durumun … tarafından Şenlikköy Polis Merkezi Müdürlüğü’ne de bildirildiğini, müvekkili şirket yetkilisinin şikâyeti üzerine Bakırköy CBS. 2014/84615 Sor. sayılı dosyası üzerinden soruşturma da başlatıldığını, çekin çalındıktan sonra müvekkili şirket adına sahte imza ve kaşe ciro edilerek piyasaya sokulduğunu ve çek üzerindeki ciro silsilesine göre ciro edildiğini, bu durumun icra dosyasında müvekkili şirket yetkilisi tarafından açıkça ifade edildiği ve haciz tutanağına geçirildiğini, takip konusu çek üzerindeki imzanın şirket yetkilisine ait olmaması nedeniyle müvekkilinin takibe konu çek veya başka herhangi bir nedenle davalı şirkete borcunun bulunmadığını, davalıya borçlu olunmadığının tespiti ile yatan paranın davalıya ödenmemesi için tedbir konulmasını, davalının kötü niyetli olmasından dolayı %20 tazminata mahkûm edilmesini, ücreti vekâlet ve mahkeme masraflarının karşı tarafa yüklenmesi talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu çekin üzerindeki son ciranta olan … San Tic. Ltd. Şti adlı şirket ile müvekkili arasında akdedilen Faktoring Sözleşmesi kapsamında temlik alındığını, ödenmediği için İstanbul … İcra Müd. … E. dosyası ile takip başlatıldığını, davalı şirketin çek üzerinde yer alan … San. Tic. Ltd. Şti. ile … San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında ticari ilişkinin gerçekleştiğine ilişkin tüm belgelerin kontrollerinin yapıldığını ve yapılan tüm kontrollerden sonra Faktoring Sözleşmesi yapılarak davaya konu çekin devralındığını, basiretli bir tacir gibi davranmakla yükümlü olan davacının müvekkili şirkete temlik edilen çekle ilgili dava dışı cirantalarla yaşadığı uyuşmazlıklara yönelik itirazlarını davalıya karşı ileri sürmesinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkili şirketin dava dışı … ile Faktoring Sözleşmesi imzaladığını ve bu kapsamda dava dışı firmaya muhtelif tarih ve adetlerde yapmış olduğu mal ve hizmet satışlarından doğan alacakları karşılığında finansman hizmeti verdiğini, davacının İstanbul 12. İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/268 Esas dosyada yaptığı borca itiraz ve Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/524 Esas sayılı çek iptal davasının ret edilerek davacı aleyhine sonuçlandığını, çek üzerindeki keşideci de dâhil tüm cirantaların çek bedelinin ödenmesinden müştereken sorumlu olduğunu, müvekkili şirketin üzerine düşen tüm sorumlulukları yerine getirdiğini, bu sebeple davanın reddi ile davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemeye mahkûm edilmesini, ücret-i vekâlet ve dava masraflarının davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir. Yargılama aşamasında davalı … AŞ. Beyoğlu … Noterliği … Yevmiye numaralı Tahsili Gecikmiş Alacakların Satış ve Temlik Beyannamesi ile alacağını … A.Ş’ye temlik edildiğine ilişkin belge sunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 26/11/2020 tarihli, 2017/66E-2020/710K. Sayılı kararı ile; “… Belirtilen bu sebeplerle davacının davaya konu çekle ilgili imzanın sahteliğine dayalı açtığı davada davacı tarafın eli ürünü olmadığı anlaşıldığından davanın kabulü ile, davacının İstanbul 5. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasında takip ve dayanak olan çek (…bank Antalya Şirinyalı şubesine ait, keşidecisi … Sanayii ve Tic. A.Ş. Olan, 30/01/2014 keşide tarihli, 5.500,00-TL bedelli çek) nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, çekteki ciro silsilesinde herhangi bir kopukluk olmadığından çeki ciro yolu ile almış bulunan … Faktoring A.Ş’nin takipte kötü niyetli veya ağır kusurlu olmadığı anlaşıldığından İİK 72/4. Maddesi gereği şartları taşımayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine…” şeklinde karar verilmiştir. Kararı davalı … A.Ş. vekili istinaf etmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı … A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde; eksik inceleme ile karar verildiğini, yeteri kadar mukayese imza celp edilmeden rapor alınmasının usule aykırı olduğunu, tek bir kurumdan yaptırılan incelemenin kesin sonuç vermediğini, bu konuda Yargıtay kararlarının bulunduğunu, özellikle senedin keşide tarihi öncesine ait bankalardan abonelik sözleşmelerinin yapıldığı kamu kurumlarından imza örneklerinin yer aldığı belge asıllarının getirtilerek imza incelemesi yaptırılması gerektiğini bildirmiştir.
DELİLLER: Davalı tarafından davacı ve dava dışı diğer çek borçluları aleyhine çeke dayalı olarak toplam 6431,12 TL’nin tahsili için kambiyo senetlerin özgü yolla icra takibi başlatıldığı, takip dayanağı çekin 30/01/2014 keşide tarihli, 5500 TL bedelli, keşidecisinin dava dışı …A.Ş., lehtarın davacı, sonraki cirantaların …ltd. Şti, …ltd.şti ve …ltd.şti, hamilin ise faktoring şirketi olduğu, çekin 30/01/2014 tarihinde ibraz edildiği, ihtiyati tedbir kararı nedeniyle işlem yapılmadığının şerh edildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 10/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; inceleme konusu … Bankası A.Ş, Şirinyalı Şubesi / Antalya Şubesi’nin “… A.Ş.” emrine yazılı “5.500” (beş bin beşyüz) -TL bedelli, “… Sanayi ve Tic. A,Ş.” adına atılmış, … seri numaralı, keşide yeri İstanbul, keşide tarihi 30/01/2014 olan çek aslı arka yüzündeki “… A.Ş.” kaşe izi üzerine ilgili şirket yetkilisi adına atılmış 1. ciro imzasının davacılar …, …, … ve …’ün eli ürünü olmadığı yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 30/07/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava konusu 5.500,00-TL tutarlı çekin davacının evinden çalınarak sahte kaşe ve imza ile ciro edildiğini, bu konuda ilgili merciler nezdinde işlemlerin yapılarak imza sahteciliğinin bilirkişi marifeti ile tespit edildiğinin anlaşıldığını, bahsi geçen çekin davalı … Faktoring A. Ş. ile dava dışı … San. Tic, Ltd. Şti. arasında akdedilen Faktoring Sözleşmesi kapsamında yapılan finansman işlemi sonunda davalıya alacağın tahsiline yönelik teslim edildiğini ve vadesinde ödenmediğinden icra takibine konu edildiğini, davalı tarafından yapılan finansman (faktoring) işleminde 6361 Sayılı Kanun ve Yönetmelik hükümlerine aykırı bir husus gözükmediğini, bilerek çek borçlusunun zararına yönelik hareket ettiğine dair bir kanıta rastlanmadığını, Mahkeme’nin aynı kanaati taşıması halinde asıl alacak tutarına takip tarihinden tahsil tarihine kadar TCMB. tarafından belirlenen değişken oranlarda ticari faiz uygulanabileceği yolunda görüş bildirildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, İİK’nın 72. Maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasıdır.Davacı taraf dava konusu çekteki imzanın davacı şirket yetkililerine ait olmadığını ileri sürmüş, davalı taraf ise davanın reddini savunmuştur.Yargılama sonunda davanın kabulüne dair verilen karar davalı … A.Ş. vekilince istinaf edilmiştir. Dosyanın incelenmesinde imza inkarı yönünden bilirkişi raporu alındığı, alınan raporda dava konusu çekteki imzanın davacı şirket yetkililerinin eli ürünü olmadığı yolunda görüş bildirildiği görülmüştür.Söz konusu bilirkişi raporu yeterli mukayese belgeye dayalı olarak ve optik araçlar ile UV-Işık kaynağından yararlanılarak grafoljik, grafometrik ve kaligrafik yöntemler ile hazırlanmış olduğu gibi ayrıntılı incelemeyi de içerdiğinden bu haliyle istinaf denetimine elverişli nitelikte bulunduğundan hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından davalı …A.Ş. Vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalı … A.Ş. vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 375,70 TL harçtan, peşin alınan 93,92 TL harcın mahsubu ile bakiye 291,78TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.08/03/2023