Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1251 E. 2023/431 K. 09.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1251 Esas
KARAR NO: 2023/431
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/12/2020
NUMARASI: 2019/655E, 2020/793K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 09/03/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesiNder özetle; müvekkili ile davalı arasında borç vermeden kaynaklı alacak ilişkisi mevcut olduğunu, davalı şirketi talebi ile … Bankası’nda bulunan hesabına borç verme açıklaması ile 66.000 TL nın müvekkilince gönderildiğini, söz konusu borcun ödenmemesi üzerine davalı aleyhinde İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takibe geçtiklerini, takibin davalının haksız itirazı üzerine durduğunu beyan ile itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dilekçesinde borç vermeden kaynaklı alacak ilişkisi olduğuna dair iddiasının doğru olmadığını, 15.10.2018 tarihinde müvekkil şirket yetkilisinin tanıdığı … isimli şahıs şirket yetkilisini arayarak ‘Hesaplarımda bir problem var, bana para gelecek onu sana gönderteyim sen de bana gönder ben yine aynı şekilde senin hesabın üzerinden bu parayı ödeyeceğim bana iban numarasını verir misin?’ dediğini, bunun üzerine müvekkil şirket yetkilisi iban numarasını … isimli şahısla paylaşıldığını, sonrasında müvekkil şirketin hesabına para girişi olduğunu, müvekkilinin bu parayı … isimli şahsın hesabına havale ettiğini, … paranın yine müvekkil şirket hesabı üzerinden ödeneceğini böylece şirket hesabında açık olmayacağını belirttiğini, ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını, … tarafından şirket hesabından ödemeler yapıldığını, ancak söz konusu paranın mülkiyeti asla müvekkilime geçmediğini, müvekkilinin davacı ile icra takibine konu borç ile ilişki olmadığını beyan ile davanın reddine gerektiğini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: “…. Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, davalının İstabul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında, takibe itirazının iptaline, takibin 55.000 TL alacak üzerinden devamına, alacağa takip tarihinden itibaren % 19,5 oranını geçmemek üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, Fazlaya ilişkin istemin reddine, Alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan, alacak miktarı üzerinden % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,…” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece Bilirkişi raporu üzerinden hüküm kurulduğu hüküm altına alınmış ise de Bilirkişi raporunda yer almayan hususların gerekçeli kararda Bilirkişi raporunda tespit edilmiş gibi yazıldığı ve hükme dayanak edildiğini, müvekkili hesabından davacı hesabına 11.000TL havale yapılmadığını, müvekkili kayıtlarında davacıya yapılan hiçbir havalenin bulunmadığının raporda yer aldığını, Tarafların defter kayıtları incelendiğinde hiçbir ticari ilişki olmadığının raporda tespit edildiğini, müvekkilinin sadece … ile isteği üzerine IBAN bilgilerini paylaştığını, müvekkili hesabına para girişi olduğunu, müvekkilinin de bu parayı …’e havale ettiğini, Davacı defterlerinde müvekkilinin 11.000-TL ödeme yapmış gözükmesinin sebebinin davacının …’den gelen ödemeyi müvekkilin carisinden düşmesi olduğunu, davacının da davaya konu borç ilişkisinin muhatabının … olduğunu müvekkilin yalnızca aracı olduğu kabul etmiş …’den gelen ödemeyi müvekkilin hesabından düşmüş olduğunu, Mahkemenin gerekçesinde 11.000TL lik geri ödeme yapıldığı için borç davalı yanca kabul edilmiş sayılmıştır şeklindeki kabulünün yerinde olmadığı gibi raporda da bu yönde bir tespit olmaıdğını, … isimli şahsın borç ilişkisinin tarafı olması sebebi ile davaya dahil edilmesi gerekmekte iken mahkemenin bu taleplerini yok sayması ile müvekkilin anayasal gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğini beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME Davaya konu İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacının davalı aleyhinde 05/07/2019 tarihinde 66.000 TL asıl alacak ve 9.273,45 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 75.273,45 TL nın tahsili bakımından takibe geçtiği, ödeme emrinin 24/07/2019 tarihinde tebliğ edildiği, aynı tarihte takibe itiraz edildiği, davalı vekilinin usulüne uygun vekaletnamesinin icra dosyasında olduğu görülmüştür. Mahkemece mali müşavir bilirkişiden rapor alınmış, raporda her iki tarafın ticari defterleri incelenmiştir. Raporda neticeten; Her iki taraf defterlerinin 6102 sayılı TTK 64.maddesi ve 213 sayılı VUK 221. maddesine göre sürelerinde usulüne uygun tasdik ettirdikleri ve kendi lehlerine delil vasfı taşıdığı, taraflar arasında ticari ilişkinin olmadığı, davacı tarafından davalı hesabına 15.10.2018 tarihinde 66.000,00 TL. tutarında (EFT borç verme) açıklaması ile banka havalesi yapıldığı, söz konusu bu havalenin taraf defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının dilekçesinde söz ettiği ve … adına toplam 11.000,00 TL. tutarında gönderilen kısmi EFT’ nin davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı, davacı yanın iddialarının mahkemece kabulü halinde, davacı … Dış Tic. Ltd. Şti.’ nin davalı … Ltd. Şti’ den takip tarihi itibariyle (66.000,00-11.000,00 = 55.000,00) 55.000,00 TL. ana para alacaklısı olduğu, davalı yanın iddialarının kabulü halinde ise davacının davalıdan herhangi bir alacağının olmadığı yönünde görüş bildirilmiştir.
GEREKÇE Dava, İİK’nın 67.maddesine dayalı olarak açılan itirazın iptali davasıdır. İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı takibe konu borcun ödünç verilen para borcuna ilişkin olduğunu ileri sürmüştür. Davalı ise aşamalardaki savunmalarında taraflar arasında herhangi bir borçilişkisi olmadığını, davacı tarafça gönderilen 66.000TL lik havalenin dava dışı üçüncü kişiye gönderilmek üzere kendi hesabına gönderildiğini, kendisi tarafından da paranın üçüncü kişilere gönderildiğini, borçlu olmadığını ileri sürmüştür. Türk Borçlar Kanunu’nun 555 vd. maddelerinde düzenlenen havale, hukuksal niteliği itibari ile bir borç ödeme aracıdır. Havale belgelerinde bedelin başka bir hukuki ilişki için gönderildiği belirtilmemiş ise, bu belgenin bir borcun ödendiğine dair kanıt olduğu kabul edilir. Somut olayda, davacı tarafça davalıya gönderilen 66.000TL bedelli havale belgesinde “borç verme” açıklaması yer almaktadır. Bilirkişi raporuna göre de; 66.000TL’lik havale makbuzu her iki tarafın ticari defterinde kayıtlıdır. Bu durumda davalı, havalenin borç karşılığı olmadığını ileri sürdüğünden bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Dosyaya yansıyan 11.000TL lik ödeme makbuzlarına göre; ödeme dava dışı kişi tarafından davacıya yapılmış ise de makbuz açıklamalarında “… borcuna mukabil” açıklaması yer almaktadır. Davalı şirket defterlerinde; davalı şirket tarafından davacı şirkete yapılan herhangi bir ödeme kayıtlı olmayıp mahkemenin bu yöndeki değerlendirmesi yerinde değil ise de neticeten davanın kısmen kabulüne karar verilmesi yerindedir. Davalı vekili, dava dışı üçüncü kişi …’in davaya dahil edilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verildiğini istinaf sebebi olarak ileri sürmüştür. Dava, itirazın iptali davası olup husumetin takip borçlusuna yöneltilmesi yerinde olduğu gibi HMK 124. md koşulları oluştuğundan da bahsedilemeyeceğinden bu yöndeki istinaf isteminin de reddi gerekmiştir. Açıklanan nedenle davalı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 3.757,05-TL harçtan, peşin alınan 939,26-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.817,79-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, -Davacının gider avansından kullanıldığı anlaşılan 11-TL istinaf masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 5-Artan gider avanslarının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.09/03/2023