Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1241 E. 2023/627 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1241 Esas
KARAR NO: 2023/627 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 31/03/2021
NUMARASI: 2018/28E, 2021/315K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 06/04/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının taksicilik yaparak geçimini sağladığını, hiçbir şekilde ticaret ile uğraşmadığını, tacir olmadığını, müvekkilinin almış olduğu tebligatla İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası ile aleyhine icra takibi başlatıldığını öğrendiğini, Dosyayı incelediğinde takip dayanağının, 29.11.2014 düzenleme tarihli 50.000,00-TL bedelli bono olduğunu, alacaklının davalı …, borçlularında, asil olarak … ve kefil olarak kendisinin olduğunu öğrendiğini, müvekkilin böyle bir senede imza atmamış olduğunu, bonodaki kefil imzasının müvekkiline ait olmadığını, tamamen sahte bir imza olduğunu, bonodaki alacaklı gibi görünen şahsı tanımadığını ve onlarla herhangi bir ticari ilişkiye girmemiş olduğunu, icra takibinde süresi içerisinde imza itirazında bulunulmuş ve evrakta sahtecilik nedeniyle suç duyurusunda bulunulmuş olduğunu, İstanbul 5. İcra Hukuk Mahkemesi 2015/1172 E. Sayılı yeni dosya no 2018/70 Esas olan dosyada senet asıl borçlusu olan …’in imzasının bilirkişi raporu ile taklit olduğu tespit edilmiş olduğunu, Yargıtay kararlarında da mevcut olan husus senedin şekil yönünden eksiliğinin kambiyo vasfını ortadan kaldırdığını, icra hukuk dosyasının bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini beyanla, davacının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında davalıya borçlu olmadığının tespitine, % 20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalıya usulüne uygun tebligat çıkartılmasına rağmen davaya süresi içerisinde cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: “… ATK Fizik İhtisas Dairesinden aldırılan raporda; ‘İnceleme konusu senette altta yer alan kefil imzaları ile …’in mukayesi imzaları arasında, tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından, söz konusu imzaların …’in eli ürünü olduğu’ yönünde rapor düzenlenmiş olup, hüküm kurmaya elverişli rapor doğrultusunda ispatlanamayan davanın reddine…” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Dosya kapsamına atanan bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda, icra takibine konu senette yer alan imzanın, mevcut karşılaştırma belgesindeki imzalara kıyasla, …’ ın eli ürünü olduğu kanaatine varıldığını, bilirkişi incelemesinin yetersiz araçlar ve eksik incelemeyle yapıldığından ağır kusurlu durumda olduğunu bu sebeple hükme esas alınmış olmasının hukuka aykırılık teşkil ettiğini, çünkü mahkemece dosyanın bilirkişiye tevdi edilmeksizin ara kararı tesis edilmeden önce dosya kapsamına davacıya ait senet üzerindeki imzanın atıldığı tarihten öncesinde veya mümkün olduğu kadar yakın tarihlerde düzenlenen belgelerde bulunan, tatbike medar imzaların celbedilip işbu imzaların dosya kapsamına girmesinden sonraki aşamada bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini, davacının tapu, noter gibi resmi kurum ve kuruluşlar önünde atmış olduğu imzaların mahkemece araştırılması, ilgili kurum ve kuruluşlara gerekli müzekkerelerin yazılması ve yazı cevaplarının alınmasından sonra rapor tanzim edilmesi gerekirken eksik ve yetersiz imza örneklerine dayanarak tanzim edilen bilirkişi raporunun ağır bir şekilde kusurlu olduğunu, senet üzerinde bulunan borçluya ait imza her ne kadar raporda belirtilen cihazlarla incelenmiş olsa da cihazların yetersiz olduğunu ve elverişsiz cihaz sonuçlarının rapora esas alındığını, deliller celp edilmeden tanzim edilen raporun bir de İmzaya dair teknik incelemede kullanılan cihazların yetersiz olması sebebiyle raporun baştan itibaren hatalı olması sonucunu ortaya çıkardığını, ayrıca rapordan da anlaşılacağı üzere kısa ve açıklama dahi bulunmadan sonuç odaklı rapor verilmiş ve hangi imzalar ile kıyaslandığı dahi belirtilmeden basit şekilde düzenlenmiş raporun hükme esas alındığını, tüm bunlar göz önüne alındığında kararın eksik inceleme ve yetersiz rapor ile verilmiş olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME ATK Fizik İhtisas Dairesinin raporunda sonuç olarak; İnceleme konusu senette altta yer alan kefil imzaları ile …’in mukayesi imzaları arasında, tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından, söz konusu imzaların …’in eli ürünü olduğu hususunda kanaat bildirdikleri görülmüştür. İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının sureti UYAP tan incelendiğinde; tetkikinden alacaklı … tarafından borçlular … ve … aleyhine 29/11/2014 düzenleme tarihli 05/12/2014 vade tarihli 50.000,00 TL bedelli bono üzerinden 50.000,00 TL asıl alacak, 4.030,48 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 54.030,48 TL üzerinden takip başlatıldığı görülmüştür. Davaya konu senet örneği inceleniğinde;keşideci ye atfen …, kefil …, lehtar … olduğu, 50.000TL bedlli tanzim tarihi 29.11.2014, vade tarihi 05.12.2014 olan bonoda nakden kaydı olduğu görülmüştür.Davacının şikayeti hakkında yapılan soruşturma neticesinde … Sor sayılı dosyada dolandırıcılık ve sahtecilik suçları yönünden KYOK kararı verilmiş, itirazın reddi kararı ile karar kesinleşmiştir. Davacı ile dava dışı keşidecinin birlikte açtığı davada İstanbul 5.İcra HM 2015/1172, 2017/993 kararsayılı kararında davacı … in davasının reddine, davacı çetin in davasının işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir. İcra dosyasında bilirkişi raporunda neticeten; kefil …’ in imzasının … in eli ürünü olduğu, … in imzasının kendi eli ürünü olmadığı, takdiren oluşturulduğu görülmüştür. Şeklinde görüş belirtilmiştir.
GEREKÇE Dava, imza inkarına dayalı olarak açılan menfi tespit davasıdır. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Somut uyuşmazlıkta davacı senetteki avalist imzasını inkar etmiş ise de; dosyada alınan ATK raporunda optik aletler kullanılarak laboratuvar ortamında, senetten önceki tarihli (1999 Tarihli evlenme kütüğü) ve sonraki tarihli resmi evrakların incelendiğinin yer aldığı ve imzanın davacı eli ürünü olduğu yönünde görüş belirtildiği, İcra Hukuk Mahkemesi’nde alınan raporda da davacıya atfen atılı imzanın kendi eli ürünü olduğu yönünde görüş belirtildiği, davacının sahtecilik suçuna ilişkin şikayeti yönünden kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiği dikkate alındığında, dosyadaki ATK raporu yeterli ve hükme elverişli nitelikte olmakla somut delil durumu ve YHGK, E. 2017/19-3091 K. 2021/965 T. 7.7.2021 ilamında belirtildiği üzere TTK 702/2 maddesi gereğince avan verenin sadece zorunlu şekil eksikliğini ileri sürebileceği, lehine aval verilenin ehliyetsiz olması ya da imzasının sahte olması hâlinde dahi aval verenin sorumluluğu devam edeceği de dikkate alındığında davacının istinafının reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 179,90-TL harçtan, peşin yatırılan 59,30-TL’nin mahsubu ile bakiye 120,60-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Artan gider avanslarının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 06/04/2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.