Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1230 E. 2021/1379 K. 02.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1230 Esas
KARAR NO: 2021/1379
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/12/2020
NUMARASI: 2020/706 2020/603
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ: 02/07/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, taraflar arasında 25/12/2010 tarihli alacağın temliki, sulh, ibra ve feragat sözleşmesi imzalandığını, davalının ödemesi gereken taksitlerin bir kısmını ödediğini, bir kısmını da ödemediğini, ödenmeyen taksit bedellerinin tahsili için başlattıkları icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, borcu nakleden … A.Ş’nin tasfiye sürecinin devam ettiğini, alacağın henüz talep edilebilir olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; alacağın henüz istenebilir olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin istinafı üzerine dairemizin 26/11/2020 tarihli 2017/6638 Esas, 2020/2029 Karar sayılı ilamıyla dava konusu uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, görev yönünden red kararı verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, bu karar sonrası mahkemece yapılan inceleme sonunda, davanın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle davanın dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine, dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, kararı davalı vekili istinaf etmiştir. Davalı vekili, istinaf sebebi olarak; görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğunu, bu konuda Yargıtay ve BAM daire kararları bulunduğunu, yargı yeri belirlenmesine dair güncel kararların da bu yönde bulunduğunu bildirmiştir.
GEREKÇE: Dava, taraflar arasında düzenlenen alacağın temliki sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. 6102 Sayılı TTK’nun 3.maddesinde bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiillerin ticari işlerden olduğunun belirtildiği, aynı kanunun 4.maddesinde ise ticari dava ve işlerin sayıldığı, eldeki davada ise davacı tarafından temlik sözleşmesi uyarınca davalının üzerine düşen edimlerini yerine getirmediğinden bahisle itirazın iptali isteminde bulunulmuş olup davacının temlik sözleşmesine konu yaptığı alacağın borçlusu durumundaki … A.Ş’nin bu davada taraf olmadığı gibi uyuşmazlık konusu alacak da doğrudan doğruya davalının ticari işletmesi ile ilgili değildir. Kaldı ki davacı da tacir değildir. Uyuşmazlığın çözümünde 6098 sayılı TBK’nun 183. vd. maddeleri hükümlerinin uygulanacağından, dava konusu uyuşmazlık ticari dava niteliği taşımamaktadır. (Bakınız. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/2630 Esas, 2019/328 Karar, Yargıtay 11.HD’sin 2015/14950 Esas, 2016/3539 Karar ve Yargıtay 13.HD’sinin 2015/15096 Esas, 2017/2181; 2017/8010 Esas, 2017/9945 Karar sayılı ilamları) Dairemizin ilk kararında da bu hususlara işaret edilerek ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmış ve ilk derece mahkemesince dairemiz kararı doğrultusunda asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğundan bahisle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Yukarıda yapılan açıklamalar gözetildiğinde, davalı vekilinin istinaf talepleri yerinde olmadığı gibi, ilk derece mahkemesi kararı dairemizin kesin nitelikteki kaldırma kararı doğrultusunda verilmiş olması nedeniyle davalılar vekilinin istinaf talebinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a-3 maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.02/07/2021