Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1209 E. 2023/636 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1209 Esas
KARAR NO: 2023/636 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/12/2020
NUMARASI: 2018/114 E. – 2020/435 K.
DAVANIN KONUSU: Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref’i, Önlenmesi Ve Tazmini
KARAR TARİHİ: 06/04/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinden …’ın davaya konu müzik eserlerinin eser sahibi olduğunu, uzun yıllara dayanan başarılı sanat hayatıyla, ülkemizin tanınmış sanatçıları arasında yer aldığını, … ile diğer müvekkili … AŞ arasında 30/09/2013 tarihinde imzalanan ve taraflar arasında halen yürürlükte olan … Sözleşmesi uyarınca, …’ın eser sahibi olduğu müzik eserlerine ilişkin bütün mali hakların münhasıran … Müzik’e devredildiğini, …’ın eser sahibi olduğu, mali hakları … Müzik’e ait olan “… (…)”, “…” ve “…” isimli müzik eserlerinin, davalı şirketin yapımcısı olduğu “…”, “…”, “…” ve “…” adlı televizyon programlarında ve www…com internet sitesinde izinsiz olarak kullanıldığından haberdar olduklarını, davalı şirketin belirtilen televizyon programları içinde hepsi farklı kullanımlar olmak üzere toplam 35 adet izinsiz kullanım gerçekleştiğini, belirtilen kullanımların tümünün internet üzerinden yayınlandığının da müvekkilleri tarafından tespit edildiğini, “…” isimli televizyon programında toplam 25 adet izinsiz kullanım gerçekleştirildiğini, “…” isimli televizyon programında toplam 6 adet izinsiz kullanım gerçekleştirildiğini, “…” isimli televizyon programında toplam 2 adet izinsiz kullanım gerçekleştirildiğini, “…” isimli televizyon programında toplam 2 adet izinsiz kullanım gerçekleştirildiğini, müvekkillerinden … Müzik tarafından noter kanalıyla izinsiz kullanımlara karşılık gelen lisans bedellerinin ödenmesi ve izinsiz kullanımlara son verilmesine ilişkin davalı şirkete ihtarname gönderildiğini, ancak herhangi bir ödeme yapılmadığı gibi izinsiz ve hukuka aykırı kullanımlara da devam edildiğini, söz konusu izinsiz kullanımlar neticesinde müvekkili … Müzik’in mali haklarının ihlal edildiğini, daha önce de bu hususta açılan dava sonucunda davalı şirketin eylemlerinin müvekkilinin mali haklarını ihlal ettiğinin tespit edildiğini, davalının müvekkili şirketin mali hak sahibi olduğu eserlere ilişkin işleme ve çoğaltma, umuma iletim haklarını izinsiz olarak kullandığını, davalının söz konusu eserleri www…com adlı internet sitesi üzerinden umuma ilettiğini, davalı şirket tarafından gerçekleştirilen izinsiz kullanımlar sonucunda müvekkili …’ın manevi haklarının ihlal edildiğini, davalı şirket tarafından yapımcılığı gerçekleştirilen yapımlarda müvekkili …’ın eserlerinin izinsiz olarak değişikliklere uğratıldığını, bazı izinsiz kullanımlarda eser sahibi olarak …’ın isminin yazılmadığını veya hatalı olarak yazıldığını ve eserlerin izinsiz olarak umuma arzedildiğini iddia ederek, müvekkillerinin eser sahibi oldukları dava konusu eserlerin izinsiz kullanımları nedeniyle müvekkillerinin mali ve manevi haklarına tecavüzün tespitine, ref’ine, men’ine, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla FSEK 68.madde uyarınca şimdilik 30.000 TL maddi, 25.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili ile olay tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi uygulanmasına ve hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH:Davacılar vekili ıslah dilekçesinde; alınan bilirkişi raporları sonucu mali hakların ihlali nedeniyle 71.000 TL rayiç bedelin esas alınması suretiyle FSEK 68/1 uyarınca üç katı bedelin 213.000,00 TL olarak belirlendiği, bu nedenle 30.000 TL’lik maddi tazminat taleplerini 183.000,00 TL arttırarak, 213.000,00 TL’nin olay tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi uygulanarak davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının eserlerinin kesinlikle kullanılmadığını, davacı yanın dava dilekçesinde eski tarihli eserlere yer verdiğini, davacı yanın taleplerinin zamanaşımına uğradığını, söz konusu programların müzik yarışma programları olduğunu, bu tarz müzik yarışma programları sırasında bir takım müzik eserlerinin kullanıldığını ve bu eserlere ait telif ücretlerinin ilgili meslek birliklerine ödendiğini ve süresinde gerekli bildirimlerin yapıldığını, dava konusu programlarda yarışmacıların performans sergileyip oylama neticesine göre elenmekte yahut yarışmaya devam ettiklerini, davacının albümlerde, filmlerde kullanılmak üzere verilmiş olan yüksek bedelleri talep ettiğini, bir müzik albümündeki gibi eserler için fahiş miktarlı telif bedelleri istenmesinin haksız olduğunu, dava konusu yayınların yarışma programları olması nedeniyle kısa sürede güncelliğini yitirdiğini ve televizyonlarda defalarca yayınlanmadıklarını, davacı yanın manevi tazminat isteminin hukuka aykırı ve mesnetsiz olduğunu belirterek, davanın zamanaşımı ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 03/12/2020 tarihli 2018/114 E. – 2020/435K. sayılı kararıyla; “…Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, bilirkişi raporları bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davaya konu edilen …, … ve … isimli şarkının şarkı sözlerinin FSEK m.2/1 anlamında dil ile ifade olunan ilim ve edebiyat eseri olduğu, davacı …’ın davaya konu güftelerinin FSEK 11’deki karine çerçevesinde eser sahibi olduğu, dosyada mübrez 01/01/2009 ve 30/09/2013 tarihli … sözleşmesine göre davacı adına eserlerin haklarının takibi yetkisi davacı şirkete verilmiş olmakla davacı şirketin davaya konu eserler üzerinde mali hak sahibi olduğu, her ne kadar davalı internet kullanımlarından sorumlu olmadığını paylaşımların kendisine ait olmadığını bu yönden husumet yöneltilemeyeceğini iddia etmiş ise de esasen program yapımcısı olduğu dikkate alındığında bağlantılı şirketler vasıtasıyla bahse konu programların internette yayınlanmasından kaynaklı olarak da hasım sıfatının bulunduğu, davaya konu eserlerin davalının yapımcılığını üstlendiği yarışma programlarında izinsiz olarak kullanılması ve internet ortamında eserlerin seslendirildiği bu programların yayınlanmasının davacının FSEK 24 de düzenlenen eser sahibinin mali haklarından temsil hakkını ihlal ettiği anlaşılmakla davacıların tecavüzün tespiti, durdurulmasına yönelik taleplerinin kabulüne, muhtemel tecavüzlerin önlenmesine, ref talebi yönünden tazminat taleplerinin FSEK 68’e dayalı olduğu Yargıtay uygulamalarımız ile de yerleşik hale geldiği üzere bu talebin kabulü halinde taraflar arasında farazi sözleşme ilişkinin kurulduğunun kabulü gerektiği ve ref taleplerinin dinlenemeyeceği anlaşılmakla birlikte davaya konu kullanım yönünden özellikle ref talebinin kabulü halinde manevi hak ihlalinin sonlandırılmamış olacağı bu noktada yerleşik kabul gören kullanımların SADECE İZİNSİZ KULLANIM YÖNÜNDEN OLMAKLA kullanımın mevcut haliyle devamı diğer hak ihlallerini sürdürecek olduğu durumlarda talep FSEK 68 e dayalı olsa bile gerekli düzeltmelerin yapılması ve ref talebinin bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiği kanaatiyle davacı … yönünden isimsiz ve hatalı isim kullanmak suretiyle yapılan kayıtlara ismin eklenmesine ya da hatalı kullanımların düzeltilmesine, aksi takdirde kullanımın önlenmesine, fazlaya ilişkin ref talebinin reddine karar vermek gerekmiş, maddi tazminat talebi yönünden net bir zarar tespiti mümkün olmadığından, eserlerin popülaritesi, davalının kullanım durumu ve teknik bilirkişilerce yukarıda izah olunan diğer parametreler dikkate alınarak belirlenen rayiç üzerinden yapılan hesaplama göz önünde bulundurularak TBK 50 gereği tazminatın belirlenmesi gerektiği, bu noktada 50.000 TL’nin yerinde olduğu kanaatiyle FSEK 68 hesabı ile 150.000 TL üzerinden davacı şirketin tazminat talebinin kısmen kabulü, manevi tazminat talebinin de 25.000 TL üzerinden tümden kabulü” gerektiği gerekçesiyle; Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalı kullanımlarının davacıların mali ve manevi haklarına tecavüz teşkil ettiğinin tespitine, muhtemel tecavüzlerin önlenmesine, davacı … yönünden isimsiz ve hatalı isim kullanmak suretiyle yapılan kayıtlara ismin eklenmesine ya da hatalı kullanımların düzeltilmesine, aksi takdirde kullanımın önlenmesine, fazlaya ilişkin ref talebinin reddine, -Davacı … Müzik’in maddi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile, takdiren (FSEK 68. gereği 50.000×3) 150.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,-Davacı …’ın manevi tazminat talebinin KABULÜ ile, 25.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURULARI: Davacılar vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; hükme esas teşkil eden 16/12/2019 tarihli bilirkişi ek raporunda hesaplanan 71.000 TL rayiç bedelde gerekçe gösterilmeksizin indirim yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, bilirkişilerin rayiç bedel belirlenirken eserlerin bilinirliği ve kullanımların gerçekleştirildiği TV programlarının popülaritesi gibi kıstasları dikkate aldıklarını, bilirkişi ek raporunda tespit edilen rayiç bedelin üç katı olan 213.000 TL üzerinden ıslah başvurusunda bulunulduğunu, mahkemenin teknik inceleme gerektiren bir konuda ayrıntılı gerekçeye yer verilmeden indirime gidildiğini, yetersiz gerekçe ile hüküm tesisinin Anayasa’nın 141/3 maddesine aykırılık teşkil ettiğini ve bozma sebebi olduğunu, davaya konu eserlerin halen popülaritesini kaybetmemiş, tüm kesimlerce dinlenen ve güncelliğini yitirmeyen parçalar olduğunu, İstanbul 1. FSHHM’nin 2017/566 Esas sayılı dosyasında … (…) isimli eserin … programında kullanımı için 1.500 TL rayiç bedel hesaplaması yapıldığını ve bu miktar üzerinden hüküm tesis edildiğini, yine davalının yapımcısı olduğu aynı programlardaki kullanım için benzer eserlerde İstanbul 1. FSHHM’nin 2018/102 E sayılı dosyasında 5.000 TL tutarında rayiç bedel belirlendiğinin görüldüğünü, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nden geçen benzer dosyalarda 2.000 TL komedi programlarında kullanımı için 3.333.33 TL rayiç bedel belirlendiğini, mahkemece alınan bilirkişi ek raporundaki rayiçlerin emsallerinin altında iken mahkemece BK 50. Maddesi gerekçe gösterilerek indirime gidilmesinin anlaşılamadığını, tazminat taleplerinin reddolunan kısmının kaldırılarak hükmün düzeltilerek talebin tümüyle kabulü gerektiğini, mahkemenin ek raporu yeterli görerek davalının yeni bir rapor alınması talebini reddettikten sonra kök raporda yer alan rayiç bedel üzerinden tazminata hükmedilmesinin yerinde olmadığını.-Maddi ve manevi tazminat taleplerine olay tarihinden itibaren faiz işletilmesinin talep edilmesine karşın, mahkeme tarafından dava tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmesinin hatalı olduğunu, emsal Yargıtay kararlarında maddi ve manevi tazminat taleplerine olay tarihinden itibaren ticari faiz uygulandığını, mahkemece manevi tazminata ticari faiz yerine yasal faiz işletilmesinin de hatalı olduğunu, 6102 Sayılı TTK 3. Maddesinde “bir ticari işletmeyi ilgilendiren tüm hususlar ticari iş sayıldığından” Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08/03/1995 tarihli ve 1995/11-61 E, 1995/141 K sayılı kararı ve YHGK’nın 23/01/2002 tarihli 2002/4-12 Esas, 2002/6 Karar sayılı kararlarında, eylemden zarar gören tacir olmasa bile Reeskont/Avans oranında temerrüt faizi istenebileceğinin düzenlendiğini.-Davada ileri sürdüğü ref talebinin reddine bağlı olarak karşı yan lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin de yerinde olmadığını, mahkeme kararının gerekçesinin de yerinde olmadığını, manevi hak ihlallerine yönelik ref talebinin kabul edildiğini beyanla, mahkemenin kısmen red kararının kaldırılarak davanın tamamen kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde, usul bakımından istinaf sebeplerinde; davacının dava dışı besteciler ile birlikte eser sahibi olduğunu, FSEK 10/2 maddesi gereğince davacının tek başına tazminat talep hakkının bulunmadığını. -…com internet sitesinin … A.Ş. Ye ait olduğunu, internet sitesi ile ilgili taleplerin kendilerine yöneltilemeyeceğini. -İnternet ve TV yayını tespit edilmeden eksik inceleme ile karar verildiğini, URL’lerin incelenmediğini, raporda url’lere yer verilmediğini, asıl yayından çok internet tekrar yayını tespit edildiğini, url’lerin davacının 12/11/2018 tarihli dilekçesinde yer almadığını, bilirkişilerin TV yayınının dahi incelemediğini, EK-20’de bulunan tüm eserlerin 2011-2014 arası olup hiçbirinin …’de yayınlanmadığını, … TV ve … TV’de yayınlandığını, 15/07/2014 tarihli yayının … TV internet sitesi arşivinden alındığını. -Raporda program detaylarının bulunmadığı gibi enflasyonun dikkate alınmadığını, dava konusu eserlerin 2011-2017 arası 6 yıl gibi uzun bir dönemi kapsadığını, 6 yıl boyunca aynı rayicin olamayacağını. -Dava dilekçesinde 35 yayın olduğu halde 37 yayın üzerinden karar verildiğini, 19/09/2011 ve 24/02/2014 tarihli “…” nin dava dilekçesinde yer almadığı halde bilirkişi raporunda yer verildiğini, kimin tarafından ne şekilde seslendirildiği ve nasıl yayınlandığına dair hiçbir detay bulunmadığı, sonuçta internette yayınlanmış olanların aynı programın arşiv-tekrar yayını olduğunu. -…com bakımından istinaf sebeplerinde; farazi sözleşme gereği hak sahibinin … olduğunu, gerek içtihatlar ve doktrin, gerekse 80. Madde kapsamında, internette yayını dahil her türlü hakka sahip olduğunu, internet yayını için ayrı bedel belirlenmesinin yanlış olduğunu, bu yönden istinaf ettiklerini. -Tekrar yayınlar için ikinci ücret talebinin sebepsiz zenginleşmeye yol açacağını, eser sahibi ile hak sahibi arasında fark bulunduğunu, eserin umuma iletimi … TV, … TV, ve …’de gerçekleştiği için Youtube dahil internette yayınlandığı taktirde daha önce alenileştiği için yayma hakkının tükendiğini, internet tekrarı için bedel istenemeyeceğini. -İnternette tekrarı için … yayınına yakın bir bedel belirlenmesinin hukuka aykırı olduğunu, kaldı ki internet yayınları için emsallerin tıklanma oranına göre tespit edildiğini.-Manevi tazminatın oransız ve fazla olduğunu beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dosya arasında bulunan Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğü kayıtları incelendiğinde; “…” adlı eserin söz yazarının …, bestecisinin … olduğu, yapım yılının 2011 olduğu, “…” adlı eserin söz yazarının …, bestecisinin … olduğu, kayıt ve tescil tarihinin 11/02/1987 olduğu, “… (…)” adlı eserin söz yazarının …, bestecisinin … olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece Müzik Editörleri Derneği (MEDDER) ne yazılan müzekkere cevabında; editörün hem besteci, hem söz yazarı olduğu bir müzik eserinin kullanıldığı TV programı bölümünün, sadece televizyon üzerinde yayınlanması halinde talep edebileceği bedelin 1.200 TL+KDV olduğu, taraflar arasında farklı bir anlaşma bulunmadığı sürece anılan bedelin besteci ve söz yazarı arasında 1/2 oranında paylaşıldığı, TV programının popülaritesine göre 1.200 TL-2.000 TL arasında değişiklik gösterebileceği beyan edilmiştir.Dosya arasında bulunan Kapatılan İstanbul 4. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 2013/99 E. – 2014/210 K. sayılı dosyası incelendiğinde; davacılarının … ile … AŞ, davalısının … AŞ olduğu, dava konusunun davacılardan …’ın …, …, …, …, …, …, … adlı eserlerin bestecisi olduğu, diğer davacının ise eserlerin mali haklarına sahip … şirketi olduğu, bu eserlerin davalı tarafından … ve … adlı programlar içinde izinsiz kullanılması iddiasıyla tecavüzün tespiti, ref’i, meni’i ve maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin olarak açıldığı, yapılan yargılamada davanın kısmen kabulüne karar verilerek mali ve manevi haklara tecavüzün ref’ine, men’ine, maddi tazminat taleplerinin kabulü ile manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne dair karar verildiği, temyiz incelemesinden geçerek onandığı, tashihi karar isteminin reddine karar verilerek 09/03/2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. İstanbul 1. FSHHM’nin 19/02/2020 tarihli 2017/566 Esas-2020/88 Karar sayılı ilam örneğinden; davacılarının … ile … AŞ, davalısının … AŞ olduğu, dava konusunun davacılardan …’ın …, …, …, …, …, … (…), …, …, …, …, …, … adlı eserlerin bestecisi olduğu, diğer davacının ise eserlerin mali haklarına sahip … şirketi olduğu, bu eserlerin davalı tarafından …, … ve … adlı programlar içinde izinsiz kullanılması iddiasıyla tecavüzün tespiti, ref’i, meni’i ve maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin olarak açıldığı, yapılan yargılamada davanın kısmen kabulüne karar verilerek mali ve manevi haklara tecavüzün ref’ine, men’ine, maddi tazminat taleplerinin kabulü ile manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne dair karar verildiği anlaşılmıştır. Dosyada düzenlenen bilirkişi raporunda “…” isimli eserin … isimli yarışmasında kullanım için 1.500 TL, … yarışmasında kullanımı için 1.250 TL, … için 750 TL rayiç bedel belirlendiği anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince Telif Hakları Uzmanı Öğr.Grv. … ile Film ve Öğrt. Görv. …’den alınan 30.05.2019 tarihli bilirkişi heyet raporunda; davaya konu 3 adet şarkı sözünün FSEK 2/1 anlamında ilim ve edebiyat eseri olduğu, davacı …’ın davaya konu şarkı sözlerinin FSEK 11/1’deki karine çerçevesinde eser sahibi olduğu, dosyaya ibraz edilen … sözleşmesine göre davacı adına eserlerin haklarının takibi yetkisi davacı şirkete verilmiş olmakla davacı şirketin davacı … adına … sözleşmesi çerçevesinde izin vermeye yetkili mali hak sahibi olduğu, ihlal edilen mali hakkın FSEK 24 çerçevesinde temsil hakkı olduğu, davacılardan … sözleşmesi çerçevesinde eserlerin mali hak takip yetkisi olan … şirketinin talep edebileceği, telif bedelinin toplam 46.250 TL olabileceği, FSEK 68 çerçevesinde bu bedelin 3 katını talep etme şartlarının, kullanımların sözleşmeye dayalı olmayan izinsiz kullanımlar olmakla mümkün olabileceği, FSEK 68 çerçevesinde 3 katı talebinin mahkemenin takdirinde olduğu, bazı yayınlarda eser sahipliğinin belirtilememesinin bazılarında yanlış belirtilmesinin eser sahibinin manevi haklarından FSEK 15’te yer alan “eser sahibi olarak belirtilme” hakkının ihlali sayılabileceği, manevi hakların devrinin mümkün olmaması dikkate alındığında manevi tazminat talep etme hakkının sadece eser sahibi davacı …’a ait olabileceğini beyan etmişlerdir.İlk derece mahkemesince aynı heyetten alınan 16/12/2019 tarihli ek raporunda; kök rapordaki görüşlerini tekrar ettikleri, davaya konu eserin davalı TV kanalında ve yine internet mecrasındaki gösterim sayısını sehven farklı beyan ettiği, davalı kanalında toplam olarak 35 kez yayınlandığı, internet mecrasındaysa 37 kez yayınlandığı şeklinde düzeltmeye gidildiği, davacının söz yazarı olduğu, 1.250 TL bedelin fahiş olduğu yönünde itiraz ileri sürülmüşse de, kök ve ek raporda ortak eser olması durumunda güfte ve bestenin %50 oranında değer biçileceği, ihlal edilen mali hakkın FSEK 24 çerçevesinde temsil hakkı olduğu,25 adet … adlı prg televizyon gösterimi bedeli kullanıma başına 1.250 TLx 25=31.250 TL, 25 adet … internet bedeli kulanım başına 1.000 TLx 25=25.00, Toplam: 31.250+25,000= 56.250 TL 5 adet … adlı prg televizyon gösterimi bedeli kullanım başına 1.250×5=6.250, 5 adet … adlı prg internet mecrası yayın bedeli kullanım başına 1.000×5=5.000 TL, Toplam: 6.250+5,000=11.250 TL. 2 adet … adlı prg internet mecrası yayın bedeli kullanımı toplam 500×2=1.000 2 adet … adlı prg televizyon gösterimi bedeli kullanım başına 2×750=1.500 TL, 2 adet … adlı prg internet gösterimi bedeli kullanım başına 2×500=1.000 TL, Toplam:2.500 TL Genel Toplam: 56.250+11.250+1.000+2.500=71.000 TL olduğu, 37 adet kullanımdan 3 adette ismin yazılmadığını, eser sahibinin adının yazılmadığı bölümlerin 21/1/2013 … eser sahibinin adının yazılmadığı, 19/09/2011 … eser sahibinin adının yazılmadığı, 24/02/2014 … eser sahibinin adının yazılmadığı, – davacılardan … sözleşmesi çerçevesinde eserlerin mali hak takip yetkisi olan … şirketinin talep edebileceği telif bedelinin toplam 71.000 TL olabileceği, FSEK 68 çerçevesinde bu bedelin 3 katını talep etme şartlarının, kullanımların sözleşmeye dayalı olmayan izinsiz kullanımlar olmakla mümkün olabileceği, FSEK 68 çerçevesinde 3 katı talebinin mahkemenin takdirinde olduğu, bazı yayınlarda eser sahipliğinin belirtilememesinin bazılarında yanlış belirtilmesinin eser sahibinin manevi haklarından FSEK 15’te yer alan “eser sahibi olarak belirtilme” hakkının ihlali sayılabileceği, manevi hakların devrinin mümkün olmaması dikkate alındığında manevi tazminat talep etme hakkının sadece eser sahibi davacı …’a ait olabileceğini beyan etmişlerdir.
G E R E K Ç E: Davacı vekilinin, müvekkilinin söz yazarı olduğu ileri sürülen “… (…)”, “…” ve “…” isimli müzik eserlerinin, davalı şirketin yapımcısı olduğu “…”, “…”, “…” ve “…” adlı televizyon programlarında ve www…com internet sitesinde izinsiz olarak kullanıldığını ileri sürerek, FSEK 68. Madde gereğince üç kat tazminat ve manevi tazminat talep ettiği, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verildiği, davacı vekili ve davalı vekilinin ayrı ayrı istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılmıştır. Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde; ilk derece mahkemesince kök ve ek bilirkişi raporu alındığını, davalı vekilinin ek rapora itiraz ettiğini, mahkemece yeniden rapor alınmasına gerek görmeyerek karar verilmesine rağmen, bilirkişi ek raporunda tespit edilen rayiç bedel üzerinden BK 50. Madde gereğince indirim yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, maddi ve manevi tazminat taleplerine olay tarihinden itibaren reeskont faizi işletilmesinin talep edilmesine rağmen, dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi ve manevi tazminat yönünden yasal faiz işletilmesinin yerinde olmadığını, manevi haklara bağlı olarak ref talebinin yerinde olduğunun kabulüne rağmen, ref talebinin reddine bağlı olarak karşı yan lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin de yerinde olmadığını ileri sürmüştür.Mahkemece uyuşmazlığın teknik bilgi gerektirdiği görüşüne varılarak bilirkişi raporu alındığı, bilirkişi heyetinin hukukçu bilirkişi, sinema televizyon konusunda yapımcı bilirkişiden oluştuğu, heyette müzik eseri konusunda uzman bilirkişi bulunmadığı, davacı tarafça dosyaya mahkeme kararları ve bilirkişi raporları sunulduğu, mahkemece de emsal araştırması yapılarak Müzik Editörleri Derneği (MEDDER)’den emsal sorulduğu, davalı tarafça rapora itiraz edildiği, mahkemece itirazları giderecek şekilde yeni bir heyetten rapor alınmadığı ancak gerekçeli kararda, bilirkişi raporunun doğrudan karara esas alınmasının mümkün olmadığı, benzer yargılamalar gözetildiğinde eserlerin şöhret ve tanınmışlığı, kullanım durumları ve ihlalin ağırlığının dikkate alındığı gerekçesiyle BK 50. Madde gereğince maddi tazminat miktarında indirime gidildiği, oysa mahkemece teknik uzmanlık gerektiren müzik eserlerine ilişkin rayiç bedel konusunda, bilirkişi heyetinin tespit ettiği rayiç bedeli yerinde görmemesi halinde, müzik konusunda uzmanlığı bulunan bilirkişinin bulunduğu yeni bir heyetten rapor alınması gerekirken, rayiç bedelin mahkeme hakimi tarafından belirlenmesinin usul ve yasaya uygun olmadığı kanaatine varılmıştır.Davalı vekili usule ilişkin istinaf sebeplerinde; davalının ortak eser sahibi olup tek başına dava açamayacağını, …com internet sitesinin … A.Ş. Ye ait olduğunu, internet sitesi ile ilgili taleplerin kendilerine yöneltilemeyeceğini ileri sürdüğü anlaşılmıştır. Davacı söz yazarı olup, eserin sözlerinin yarışmalarda izinsiz olarak temsil edilmesi nedeniyle tek başına dava açma hakkı bulunduğu anlaşılmakla ileri sürülen istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Davalı vekilinin bilirkişi raporuna itirazında, www…com sitesinin … A.Ş. İsimli şirkete ait olduğunu, bu internet sitesindeki kullanımlar nedeniyle müvekkili aleyhine hüküm kurulamayacağını ileri sürdüğü, mahkemece bu hususta inceleme yapılmadığı, bilirkişi ek raporunda bu yöndeki taktirin mahkemeye bırakıldığının açıklanmasına rağmen karar gerekçesinde de husumet itirazı yönünden gerekçeye yer verilmemesinin de usul ve yasaya uygun olmadığı kanaatine varılmıştır.İlk derece mahkemesince yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda eksik inceleme ile karar verildiği kanaatine varılmakla, taraf vekillerinin sair istinaf sebepleri bu aşamada incelenmeksizin istinaf başvurularının kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın mahkemece müzik eserleri konusunda uzmanlığı bulunan bilirkişi ve bilişim uzmanı bilirkişinin bulunduğu yeni bir heyetten denetime elverişli rapor alınarak, taraf vekillerinin itirazları değerlendirilerek, yargılamaya devam edilmesi için mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle:1-Davacı vekili ve Davalı vekilinin istinaf başvurularının ayrı ayrı KABULÜNE,2-İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 03/12/2020 tarihli 2018/114 Esas-2020/435 Karar sayılı kararının 6100 Sayılı HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,3-Dosyanın, Dairemizin kararında işaret edilen hususlarda yargılamaya devam edilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,4-İstinaf talepleri kabul edildiğinden, istinaf peşin harçlarının talepleri halinde ilgili tarafa iadesine, 5-İstinaf yargılama giderleri olarak yalnız Davacılar avansından kullanıldığı anlaşılan; 57,38 TL (posta-teb-müz) masrafının 1/2 oranında 28,69 TL’sinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, 6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 06/04/2023 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.