Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1193 E. 2023/403 K. 08.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1193 Esas
KARAR NO: 2023/403
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/02/2021
NUMARASI: 2018/1166 E. – 2021/146 K.
DAVANIN KONUSU: İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 08/03/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine davalı tarafça İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas ve İstanbul … esas sayılı dosyaları kapsamında aynı alacağa istinaden icra takibinin başlatıldığını, her ne kadar müvekkilleri aleyhine birden fazla icra takibi yapılmış ise de müvekkillerinin esasen 63.650,00 TL bedelli bonodan dolayı borçlu olduklarını, diğer dosya kapsamında verilen çeklerin teminat amaçlı verildiğini ve davalı taraf alacağın tahsilini kolaylaştırmak adına birden fazla takip yaptığını, davalı tarafından yapılan takipler nedeni ile müvekkilinin mağdur olduğunu ve davalıya haciz tehdidi altında ödemek zorunda kaldığını, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası kapsamında 25.07.2018 tarihinde alacaklı vekilinin talebi ile dosya borçlusu davacılar için haciz İşlemi için gidildiği ancak haciz işleminin borçlunun adresinde değil, diğer müvekkili …’a ait … Fatih adresine yapılarak müvekkili …-… otele ait malların haczedildiğini, müvekkili … otelin …’a ait olduğu ve otelin borçlularla alakasının olmadığı gibi otel ile borçluların adreslerinin de farklı olduğunu, müvekkili …’un dosya borçlusu ve kefil olmamasına rağmen kendisine ait işyerinde haciz işleminin gerçekleştirildiğini, İstihkak iddiasında bulunulmuşsa da icra hukuk merci tarafından takibin devamına karar verilmesi üzerine müvekkili …’un oteline tekrar haciz işlemi için gelinerek mal kaldırılmaya başladığından haciz tarihi olan 11.09.2018 tarihinde müvekkili … tarafından haciz baskısı altında ödeme yapıldığını, yapılan ödemenin 63.650,00 TL’si asıl alacak olup kalan kısımlar ferilerden oluştuğu ve bu nedenle fazlaca ödenen miktarın bilirkişi tarafından hesaplanarak müvekkiline iadesinin gerektiğini; müvekkilinin borçlu olmadığı halde ödemek zorunda kaldığı fazla miktarın ödeme tarihi olan 11.09.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte istirdadına, takibin haksız olması nedeniyle %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Davacı vekili tarafından sunulan 27/11/2019 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; dava değeri olan 1.000,00 TL ‘nin bilirkişi raporu doğrultusunda 41.350,00 TL arttırılarak müvekkillerinin borçlu olmadığı halde ödemek zorunda kaldığı fazla miktar olan 42.350,00 TL’nin ödeme tarihi olan 11/09/2018 tarihinden işlemiş ve işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin kambiyo senedine dayalı alacağını tahsil amacı ile İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında dava dışı borçlular ile davacılar aleyhine, 26.650.00 TL Asıl Çek Alacağı, 53.67 TL İşlemiş Faiz, 2.665.00 TL %10 Tazminat, 87.75 TL%0,3 Komisyon, 100.20 TL Haciz Masrafı, 485.00 TL İht. Haciz Vekalet Ücreti, 30.041,62 TL tutarındaki alacağın; İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile (…İcra … esas sayılı dosyası ile tahsilde tekerrür olmamak üzere borçlular davacı … Hiz. Ltd.Şti., davacı … ve dava dışı … aleyhine, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile (… İcra … esas sayılı dosyası ile tahsilde tekerrür olmamak üzere) borçlular Davacı … Hİz. Ltd.Şti., davacı … ve dava dışı … ve dava dışı … Loj. Dağ. Turizm Paz. Kargo ve Taah. Tic. Ltd.Şti. aleyhine, takip başlatıldığını, haciz işlemleri neticesinde dosyaların hukuka ve usule uygun şekilde infaz edildiği, davacıların söz konusu 63.650,00 TL borçlu olduklarını ikrar ettiklerini, davacı aleyhine yapılan icra takibinin kesinleştiğini, davacının 01.01.2016 tarihinde işyeri nakli yaptığını ve 31.12.2016 tarihinde işi bırakma bildirimde bulunduğunu beyan etmiş olmasına rağmen icra takibine konu olan borcun 2015 yılından geldiğinden davacının bu iddialarının davaya etkisinin olmayacağını, davanın reddine, davalı aleyhine %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 18.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22.02.2021 tarih ve 2018/1166 Esas – 2021/146 Karar sayılı kararıyla; “… taraflar arasındaki asıl borç/alacak tutarının 63.650,00 TL tutarlı bono üzerinden tamamlanacağı ve buna mukabil yapılan ödemelerin davacı tarafın beyan ettiği 108.000,00 TL ödeme üzerinden değerlendirildiği, aynı alacak için 3 ayrı takip yapıldığı, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla açılan birden ziyada dosyalarda dosyanın bir tanesinin kapanmasıyla diğer dosyaların da kapanacağı, ipotekli dosya borcunu faiz + feriler + vekalet ücretiyle birlikte ödeyen borçlunun diğer takip dosyasındaki borcunun sona ereceği, aslı olmayan alacağın ferilerinin de istenemeyeceği, T.C.Yargıtay 12. Hukuk Dairesi E. 2013/22519 K. 2013/31287 T. 3.10.2013 günlü kararında da aynı hususların belirtildiği, borçlu tarafından dosyanın itfa edildiği tarih 11.09.2018 tarihi olduğu, alacaklının tahsilde tekerrür olmamak üzere borçlular aleyhine başlatmış olduğu iki adet takip dosya borcunun kapandığı tarih öncesi olduğundan alacaklının bu dosyalara yaptığı masrafların da sebebi borçlu olduğundan, bu masrafların borçlu tarafından ödenmesi gerekeceğinden davalının, davacıdan; İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından 30.946,51 TL, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından -(466,00) TL, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından 31,98 TL olmak üzere toplam 30.512,49 TL fazla tahsilat yapıldığı tespit edildiğinden, davanın kısmen kabulü ile 30.517,49 TL ‘nin 11/09/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ” kararı verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde; “Mahkeme tarafından hükme esas alınan 09.10.2020 tarihli bilirkişi raporunda belirtilen hususlar hatalı olup yerel mahkeme tarafından rapora itirazlarımız haksız olarak göz ardı edilerek karar verildiğini, İstanbul … İcra Md. … Esas sayılı dosyasında; Raporda peşin harç 168,07TL olarak belirtilmişse de peşin harç miktarının 336,54 TL olduğunu; faiz oranının hatalı olarak %10,5 olarak hesaplamış ve toplamda işleyen faize 329,58TL + 849,49 TL olarak belirtilmişse de reeskont avans faiz oranı: %19,50 ve faizin toplamda 2.312,33TL olduğunu; tebligat masrafları 33 adet x 14TL = 462,00 TL olarak belirtilmişse de 1.074,00TL olduğunu; ayrıca icra dosyasında 115,50TL fek masrafı ile 210,00TL’lik haciz keşif vasıta ücretinin raporda gösterilmediğini; İstanbul …İcra Md. … Esas sayılı dosyasında; raporda ve kararda tahsilde tekerrür olmamak üzere açılan dosyalardan yalnızca bir dosyadan vekalet ücreti ve ferileri istenebileceği belirtilmesinin hatalı olduğunu, aynı alacağa istinaden birden fazla takip hakkı mevcut olup kanunda bu takiplerden yalnızca birinden harç alınacağı belirtilmiş iken bu takiplerden yalnızca birine vekalet ücreti ödemesi yapılacağının belirtilmediğini; raporda 3.610,51 TL vekalet ücreti alacağının belirtilmediğini, bu icra dosyasında yaptığımız masraflar, harç ödemelerin de yer almadığını, İstanbul … İcra Md. … Esas sayılı dosyasında; 4.704,53 TL vekalet ücreti alacağının belirtilmediğini ve yaptığımız masraflar, harç ödemeleri, vekalet ücreti, çek tazminatı v.b kalemler yer almadığını,Belirtilen icra dosyalarında fazla yapılmış bir tahsilat bulunmamakta olup bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olduğundan mahkemece bu rapora dayanarak hüküm kurulmasının yerinde olmadığını,Ayrıca aynı alacak için tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla birden fazla takip yapılmasının mümkün olduğunu, davacıların borçlu oldukları çek takipleri ve senet takipleri tahsilde tekerrür olmamak üzere açıldığını, dolayısı ile davacının fazla ödediği miktar bulunmadığını.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
GEREKÇE: Dava, istirdat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesi tarafından “…aynı alacak için 3 ayrı takip yapıldığı, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla açılan birden ziyade dosyalarda dosyanın bir tanesinin kapanmasıyla diğer dosyaların da kapanacağı, davalının, davacıdan; İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından 30.946,51 TL, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından -(466,00) TL, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından 31,98 TL olmak üzere toplam 30.512,49 TL fazla tahsilat yapıldığı tespit edildiğinden davanın kısmen kabulü ile 30.517,49 TL’nin 11/09/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine.” karar verilmiştir.Hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Davacılar, her ne kadar birden fazla icra takibi yapılmış ise de esasen 63.650,00 TL bedelli bonodan dolayı borçlu olduklarını, diğer dosya kapsamında verilen çeklerin teminat amaçlı verildiğini, davalıya haciz tehdidi altında ödemek zorunda kalındığını, fazlaca ödenen miktarın hesaplanarak faizi ile birlikte istirdadı isteminde bulunmuş; davalı ise yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğundan bahisle davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece aldırılan ve denetime elverişli bulunan bilirkişi raporu ve toplanan tüm deliller uyarınca; davalı tarafından aynı alacak için tahsilde tekerrür olmamak üzere üç ayrı icra takibi yapıldığı, borçlu davacılar tarafından dosyanın 11.09.2018 tarihinde asıl dosya borcunun ödendiği, alacaklının tahsilde tekerrür olmamak üzere borçlular aleyhine başlatmış olduğu iki adet takip dosya borcunun kapandığı tarih öncesi olduğundan alacaklının bu dosyalara yaptığı masrafların da sebebi borçlu olduğundan bu masrafların borçlu tarafından ödenmesi gerekeceğinden davalının, davacıdan toplam 30.512,49 TL fazla tahsilat yapıldığı tespit edildiğinden mahkemece davanın bu miktar üzerinden kısmen kabulüne karar verilmesi isabetli olduğundan, davalı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 2.084,65 TL harçtan, peşin alınan 521,16 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.563,49 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.08/03/2023