Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1182 E. 2021/1709 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1182 Esas
KARAR NO: 2021/1709
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/12/2020
NUMARASI: 2019/669 2020/822
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 07/10/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; “Davacı ile davalı arasında yapılan anlaşma gereği tüm araçlarının akaryakıtlarını davalı firmadan aldığını, arıza oluşan araçlarında Automatic Filo Yönetimi sistemi tarafından sağlandığını, araçların trafiğe çıktığı günden beri davalı firmadan başka bir firmadan akaryakıt alınmadığını, … plakalı araca da davalı firmadan akaryakıt alındığını, aracın arızalanması neticesinde serviste aracın arızasının alınan yakıttan kaynaklandığı yönünde tespitte bulunulduğunu, yakıt deposundan alınan numunede de teknik düzenlemelere aykırı olduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin firma genel merkezine şikayeti üzerine arızalanan araçtan ve yakıt aldığı benzin istasyonundan numuneler elınıp üzerinde inceleme yapıldığını ve araçtan alınan numunenin teknik düzenlemede yer alan özelliklere aykırı olduğu, istasyondan alınan numunenin ise teknik özelliklere uygun olduğunun rapor edildiğini, yakıtın alındığı benzin istasyonunun otoban üzerinde yoğun satış yapan bir yer olması ve numunenin bir hafta sonra alınması nedeniyle numune olarak alınan yakıtın o günkü yakıtla aynı olmadığını, aracın ortalama yakıt tüketimi ile kilometresine ve davalıdan alınan yakıt miktarına bakıldığında başka yerden yakıt alınmadığının anlaşılacağını, araçta oluşan 11.181,39 TL hasar bedelinin tahsili ile vekalet ücreti ve yargılama masraflarının davalı tarafa yükletilmesini” talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu yapılan … plakalı aracın maliki olduğuna ve servis tarafından kesilen faturanın davacı tarafça ödendiğine ilişkin sunulan bir delil olmadığını, davacının aktif taraf ehliyetine sahip olduğunu ispatlayamadığını, davalının istasyonundan alınıp incelenen namunenin standartlara uygun olduğunun tespit edildiğini, araçtan alınan numunenin ise standart dışı olduğunun tespit edildiğini, oluşan zarardan müvekkili şirketin bayisi olan istasyonun sorumlu olmadığını, araçtaki arızanın davalının bayisinden alınan yakıttan kaynaklandığının davacı tarafça objektif delillerle ispatlanması gerektiğini, araçtaki hasarın yakıttan kaynaklandığı kabul edilse dahi, yakıtın davalıdan alındığının, ilave bir yakıt alınmadığının yakıta herhangi bir katkı konulmadığının ispatlanması gerektiğini, bu nedenle oluşan zarardan davalının sorumluluğunun bulunmadığını savunarak haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretininde davacı tarafa yükletilmesini” istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI (2014/770 Esas): İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/11/2016 tarih ve 2014/770 E., 2016/569 K.sayılı kararıyla; “sunulan bilirkişi raporu ve ek raporda özetle; davacı ile … A.Ş. Arasında imzalanan operasyonel araç kiralama sözleşmesinin imzalandığını, sözleşme kapsamında davacı tarafından kullanılan dava konusu … plakalı … marka aracın en son 22/01/2014 tarihinde davalı firmanın bayisi olan … bayiinden akaryakıt alındığını, aynı tarihte de aracın arıza verdiğini, araçtaki arızanın yakıt kaynaklı olduğunun serviste tespit edildiği, araçtaki yakıtın numunesi üzerinde yapılan inceleme sonucu ve değiştirilen parçaların bunu desteklediği, 25/01/2015 tarihinde davalının bayisinin dolum pompasından alınan nümunenin sarametrelirinin uygun olmasına, nümunenin tarihi ile dolom tarihinin belirsizliği nedeniyle mukayeseye esas alınamayacağı yönündeki davacının yaptığı itirazın hareketli bir tank dikkate alındığında yerinde olduğu, aracın kendi yakıt deposunda su muhtevalı yakıttan dolayı zamanla oluşan tortu ve pasın hasara neden olma ihtimalinin, söz konusu aracın yeni ve kullanım içinde olması nazara alındığında zayıf olduğu, yapılan değerlendirmelere göre aracın serviste yapılan işlemleri sırasında oluşan hasarın en son 22/01/2014 tarihinde davalı şirketin bayiisi olan …den alınan akaryakıttan kaynaklı olabileceği, ibraz edilen belge ve bilgilerin incelenmesi neticesinde dava konusu talep edilen 11.181,39 TL bedelin davacının alacaklı olduğu kanaatinin bildirildiği, mahkemece dosya kapsamına uygun olduğu ve denetime elverişli olduğu değerlendirilen bilirkişi raporuna itibar edilerek, davacının kullanımında olan araçta davalının bayisindan aldığı yakıt nedeniyla hasar oluştuğu, oluşan hasarın giderilmesine ilişkin bedelin 11.181,39 TL olarak davacı tarafça karşılandığı” gerekçesiyle davanın kabulü ile 11.181,39 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Kararı davalı vekili istinaf etmiştir.
DAİREMİZİN KARARI (2017/3340 Esas): Dairemizce yapılan istinaf incelemesi neticesinde 27/11/2019 tarih ve 2017/3340 E. -2019/2615 K.sayılı ilamıyla; “Davanın standarda aykırı yakıt nedeni ile uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin olduğu, öncelikle zararın varlığının ortaya konulması gerektiği, sonra da davalı yanın bu zarardan sorumluluğunun kanıtlanması gerektiği, bilirkişi raporları incelendiğinde dava dışı firmanın aracın hasarının giderilmesi için düzenlediği e-faturadan bahsedildiği, ancak bu faturanın davacı yanca ödendiğine ilişkin ne ticari defter incelemesi yapılıp ne de ödeme belgesi sunulup ilgili fatura ile ilişkilendirilmediği, yine mahkemece ek rapor alınmasına karar verildiği halde bilirkişi heyetinin ek olarak verilen görevlerini yerine getiremedikleri, buna rağmen ara karardan rücu etmeden karar verildiğinin anlaşıldığı, Bu nedenle öncelikle davacı yanın ödeme yapıp yapmadığı yönünde deliller incelenip, ödeme yapılmış ise; davacının aracına yapılan tüm akaryakıt alımları sistemsel olarak veya belgelerle incelenerek, aracın kilometresi, alınan yakıtlar vb belgeler ile davalı şirketin bayisi dışında akaryakıt alınma ihtimali bulunup bulunmadığı, hasar tarihine kadar yakıt alınan ve dosyada listesi bulunan işletmelerin tamamının davalı yan bayisi olup olmadığı yönünde araştırma yapılmadan ve bilirkişilerin kuvvetle muhtemel gördüğü dava dışı … ile ilgili olarak ek rapor ara kararının tüm gerekleri yerine getirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği.” gerekçesiyle davalı yanın istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI (2019/669 Esas): Dairemizin kaldırma kararı sonrasında yeniden yapılan yargılama sonucunda İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21.12.2020 tarih ve 2019/669 E., 2020/822 K.sayılı kararıyla; “Toplanan deliler, alınan bilirkişi kök ve ek raporları, BAM kararı ile tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacı ile … A.Ş arasında imzalanan operasyonel araç kiralama sözleşmesi uyarınca dava konusu aracın davacıya taşıma hizmeti verdiği, davacı şirketin usulüne uygun olarak tutulan delil vasfına haiz ticari defter ve kayıtları üzerinden yapılan mali inceleme sonucunda, alacağın dayanağı olan dava dışı … A.Ş tarafından 12/03/2014 tarihli 11.239,80 TL miktarlı e-faturanın davacı adına düzenlendiği ve fatura ile ödemenin davacı defterlerinde işli olduğu, ödemenin … Bankası aracılığı ile dava dışı firmaya yapıldığı, teknik bilirkişiler tarafından, dava konusu aracın 22/01/2014 tarihinde arıza verdiği, aynı tarihte davalı firma bayisi …’dan akaryakıt aldığı, 27/1/2014 tarihinde aracın deposundan alınan akarkayıt numunesi ile ilgili tahlil raporunda numunenin incelenen parametrelerinin teknik düzenlemelere aykırı olduğunun, toplam kirlilik ve su değerlerinin limit dışı olduğu, numunenin iki fazlı ve bulanık olduğu tortu ve su fazı içerdiğinin tespit edildiği, bu durumun davaya konu hasarın oluşumunda etken olabileceği, hasarın onarımı için yetkili servis tarafından dava dışı firmaya düzenlenen 12/02/2014 tarihli 11.274,82 TL tutarlı e-faturada belirtilen parça-malzeme kalemlerinin dava konusu hasar ile uyumlu olduğu, hasar tutarının serbest piyasa koşullarında kabul edilebilir fiyat aralığında ve dosya kapsamına uygun olabileceğinin değerlendirildiği, her ne kadar dava konusu … plakalı aracın yakıt almasından kaynaklanan arıza ile ilgili … tarafından dava dışı şirkete düzenlenen fatura ile dava dışı şirket tarafından davacıya düzenlenen fatura içeriği arıza malzemelerinin aynı olmadığı belirtilmiş ise de serviste yapılan bakım sonucu teknisyen tarafından tutanakta araç arızasının yakıt kaynaklı olduğu ifade edilmekle değiştirilen parçaların bu ifadeyle örtüştüğü, davalı firma bayisi … Ltd.Şti.nin ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi sonucunda şirketin 2014 yılının birinci ayına ilişkin mal alışlarının tamamının davalı firmadan olduğunun tespit edildiği gerekçesiyle davanın kabulü ile, davacının dava dışı … Tic.A.Ş.’den kiraladığı … plaka sayılı aracın yakıttan kaynaklı uğramış olduğu 11.181,39 TL’nin temerrüt tarihi 10.06.2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
İSTİNAF İSTEMİ:Davalı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesiyle; “Davacının zararına dayanak olarak sunduğu faturanın ve yansıtma faturasının içerikleri birbirini tutmadığını, davacının her şeyden önce zarara uğradığını kanıtlayamadığını, bu hususun bilirkişi raporlarında tespit edildiğini, Davacı iddiasının, araçta meydana gelen hasarın “…” isimli bayiden alınan yakıttan kaynaklandığı yönünde olduğu, ancak dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları ile aracın …’den yakıt almadığı, … isimli bayiden alındığının anlaşıldığı, bu bayiye ilişkin herhangi bir bilirkişi incelemesinin yapılmadığı, Arızaya yol açan akaryakıtın müvekkilimiz şirket petrol ofisi bayisinden alınıp alınmadığının halen belli olmadığını, istinaf kararında açıkça belirtilmesine rağmen davacının başka bir yerden de akaryakıt alıp almadığının mahkemece tespit edilmediğini.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
GEREKÇE: Dava standarda aykırı yakıt nedeni ile uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Davacı, aralarındaki yakıt alım anlaşması uyarınca davalı bayisinden alınan yakıt nedeniyle araçta arıza meydana geldiğini, araçta oluşan arızanın serviste giderim bedelinin davalıdan tahsilini talep etmiş; davalı ise, davacının aracın maliki olduğunu, arızanın yakıttan kaynaklandığını ve yakıtın kendi bayilerinden alındığını ispatlaması gerektiğini beyanla davanın reddini istemiştir. İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/11/2016 tarih ve 2014/770 E., 2016/569 K.sayılı kararıyla; “…davacının kullanımında olan araçta davalının bayisindan aldığı yakıt nedeniyla hasar oluştuğu, oluşan hasarın giderilmesine ilişkin bedelin 11.181,39 TL olarak davacı tarafça karşılandığı gerekçesiyle davanın kabulü ile 11.181,39 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir. Karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İstinaf incelemesi sonucunda Dairemizin 27/11/2019 tarih ve 2017/3340 E. -2019/2615 K.sayılı ilamıyla; “…öncelikle davacı yanın ödeme yapıp yapmadığı yönünde deliller incelenip, ödeme yapılmış ise davacının aracına yapılan tüm akaryakıt alımları incelenerek, davalı şirketin bayisi dışında akaryakıt alınma ihtimali bulunup bulunmadığı, hasar tarihine kadar yakıt alınan işletmelerin tamamının davalı yan bayisi olup olmadığı yönünde araştırma yapılmadan ve bilirkişilerin kuvvetle muhtemel gördüğü dava dışı … ile ilgili olarak ek rapor ara kararının tüm gerekleri yerine getirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği.” gerekçesiyle davalı yanın istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. Dairemizin kaldırma kararı sonrasında İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesince yapılan yeniden yapılan yargılamada; ödeme belgeleri celp edilerek tarafların defter ve belgeleri üzerinde mali bilirkişi incelemesi yaptırılmış, akabinde teknik bilirkişi heyetinden istinaf kararında bildirilen hususlar yönünden ek rapor aldırılmıştır. Toplanan deliller sonucunda mahkemece; “…Teknik bilirkişi raporuyla, dava konusu aracın davalı bayisinden akaryakıt aldığı ve aynı tarihte arızalandığı, aracın deposundan alınan numunenin tahlili sonucunda yakıtın teknik düzenlemelere aykırı olduğunun tespit edildiği ve bu durumun davaya konu hasarın oluşumunda etken olabileceği; hasarın onarımı için yetkili servis tarafından dava dışı firmaya düzenlenen11.274,82 TL tutarlı e-faturada belirtilen parçaların dava konusu hasar ile uyumlu olduğu; alacağın dayanağı olan 11.239,80 TL miktarlı e-faturanın davacı adına düzenlendiği ve fatura ile ödemenin davacı defterlerinde işli olduğu, ödemenin … Bankası aracılığı ile dava dışı firmaya yapıldığı; her ne kadar … tarafından dava dışı şirkete düzenlenen fatura ile dava dışı şirket tarafından davacıya düzenlenen fatura içeriği arıza malzemelerinin aynı olmadığı belirtilmiş ise de serviste yapılan bakım sonucu teknisyen tarafından tutanakta araç arızasının yakıt kaynaklı olduğu ifade edilmekle değiştirilen parçaların bu ifadeyle örtüştüğü; davalı firma bayisi … Ltd.Şti.nin ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi sonucunda şirketin 2014 yılının birinci ayına ilişkin mal alışlarının tamamının davalı firmadan olduğunun tespit edildiği,” gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. İlk derece mahkemesi tarafından Dairemizin 2017/3340 Esas – 2019/2615 Karar sayılı ilamına uygun olarak yeniden araştırma yapılarak, delillerin ayrıntılı olarak değerlendirildiği; buna göre incelenen taraf defterleri uyarınca davaya konu faturanın davacı tarafından ödendiğinin belirlendiği, araç arızasının davalı bayisinden yakıt alındıktan sonra aynı gün içinde kötü akaryakıt kullanımından kaynaklandığının teknik incelemelerle sabit olduğu; aracın kilometresi, davacı ile aralarındaki yakıt alım sözleşmesi kapsamında davalı bayilerinden alınan yakıt miktarı ve aracın ortalama yakıt tüketimi gözetildiğinde davacının haricen başka bir yakıt alımının mümkün gözükmediği; yakıta bağlı olarak oluşan zarar bedelinin servis tutanaklarında gösterildiği ve teknik bilirkişilerce yapılan incelemede faturada yazılı miktarın piyasa rayiçlerine ve oluşan arızaya göre yerinde olduğunun doğrulandığı, tüm bu hususlar gözetildiğinde ilk derece mahkemesi kararının yerinde olduğu anlaşıldığından, davalı istinafının reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 763,80 TL harçtan, peşin alınan 190,95 TL harcın mahsubu ile bakiye 572,85 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.07/10/2021