Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1165 E. 2023/623 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1165 Esas
KARAR NO: 2023/623
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/02/2021
NUMARASI: 2021/26E, 2021/29K.
DAVANIN KONUSU: Tasarıma Tecavüz, Haksız Rekabet, tazminat
KARŞI DAVANIN KONUSU: Tasarımın Hükümsüzlüğü
KARAR TARİHİ: 06/04/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVA Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili firmanın 1987 yılından bu yana banyo aksesuarları başta olmak üzere çeşitli ev gereçleri üretimi ve dağıtımı yaptığını, sektöründe kalite ve kapasite yönünden en güçlü firmalardan biri olduğunu, bu faaliyet alanı içinde çeşitli ARGE çalışmaları yaptırarak özgün ürünler ürettiğini ve bu ürünleri tescil ettirerek bu tasarımlan ürünlerinde kullanan ve pazarlayan bir firma olduğunu, müvekkili şirket adına tescilli olan … sayılı tasarım tescil belgesi ile korunan “banyo ve aksesuarları için desen” nin ayırt edilemeyecek derecede benzeri ürünlerin, davalılar tarafından piyasaya sürüldüğünü ve www…com isimli internet sitesinde … ve …koduyla satıldığının tespit edildiğini, davalı tarafa ihtarname gönderdiklerini ancak olumsuz yanıt verildiğini, bu nedenle davalı tarafın eylemlerinin müvekkili şirket adına TPE tarafınca korunan … sayılı tasarım hakkına tecavüz ettiğinin tespitini, tescilli tasarım hakkına tecavüzün durdurulmasını, haksız tecavüzün önlenmesini ve bu suretle tecavüzün giderilmesini, fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere 1.000,00 TL maddi tazminatın ve 10,000 TL manevi lazminmatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini, yargılama masraftan ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacı tarafın TPE’nin 554 sayılı KHK dönemindeki incelemesiz sisteminden faydalanarak haksız menfaat elde etmeye çalıştığını, müvekkilinin tasarımının tescil tarihinden çok önce dava konusu tasarıma haiz ürünleri Çin’de imal ettirdiğini, ithal ederek ülkemizde piyasaya sunduğunu, google arama motorunda yapılacak inceleme ile 01/01/2015-09/10/2016 tarihleri arasında yayınlanan görsellerde … SETİ ifadesi ile arama yapıldığında dahi dava konusu ürünün belirtilen tarih aralığında internette kamuya sunulduğunun tespit edileceğini belirterek haksız davanın reddini talep etmiştir.
KARŞI DAVA: Davalı vekili karşı dava dilekçesi ile, dava konusu tescilli tasarımın yenilik unsurunu taşımadığını, müvekkilinin davaya konu ürünü Çin’li … Ltd.firmasına imal ettirip ithal ettiğini, dava konusu tasarımın yeni bir tasarım olmayıp harcıalem olmuş bir tasarım olduğunu, bu nedenle davacıya ait … nolu tasarımın hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
KARŞI CEVAP: Davacı vekili karşı davaya cevap dilekçesi ile, davalı/karşı davacı yanın sunmuş olduğu belgelerin müvekkilinin tasarımın yeni olmadığını kanıtlar mahiyette olmadığını, müvekkiline ait … nolu tasarımın başvuru tarihinin 06/10/2016 olup atıfet süresi itibariyle gösterilecek delillerin 06/10/2015 tarihinden önce olmasının gerektiğini, karşı davacı yanın gerek proforma faturada gerekse de… yer alan 2016 tarihli belgelerin yenilik incelemesinde hiçbir hükmünün bulunmadığını belirterek karşı davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: “…Somut olayda davalı-karşı davacı tarafın sunduğu 10/10/2018 tarihli bilişim uzmanı …’in uzman görüşü ve 02/07/2019 tarihli duruşmadaki beyanına göre yenilik kırıcı niteliğe haiz görselin ilk kez internet ortamına 11/06/2015 tarihinde yüklendiği yönündeki tespitin, mahkememizce bilirkişi olarak atanmış olan ve heyette yer alan bilişim uzmanı … tarafından da 12/11/2019 tarihli celsedeki beyanında doğrulanması karşısında davaya konu tasarım tescil ve atıfet süresinden önce kamuya sunulduğu ve hükümsüzlük koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır. Hükümsüzlük kararının geçmişe etkili sonuç doğurması nedeniyle asıl davada tasarıma tecavüz yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Hükümsüzlüğüne karar verilen tescile dayalı olarak haksız rekabet iddiaları için yapılan incelemede ise yerleşmiş Yargıtay içtihatları ışığında belirlenen “davacının davaya konu tasarıma emek ve yatırım ile birlikte zaman sarfederek değer ve tanınmışlık kazandırıp kazandırmadığı ve davalının bu değer ve tanınmışlıktan haksız bir şekilde faydalanıp faydalanmadığı” kriterleri ile bilirkişiler marifetiyle yeniden inceleme yapılmış ve davayla konu edilen tasarım özelinde davacının bu tasarıma yönelik emek ve yatırım yaparak değer ve tanınmışlık kazandırdığına ilişkin yeterli bir delil bulunmadığı, davacının tüm yatırım ve faaliyetlerinin ise aynı zamanda davaya konu tasarım için özel emek ve yatırım olarak kabul edilemeyeceği, bu haliyle haksız rekabetin de koşullarının oluşmadığı anlaşıldığından asıl davanın reddine karşı davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir…” gerekçesi ile neticeten “- Asıl Davada; -Davacının tasarım tecavüzü ve haksız rekabet iddialarına dayalı davalarının ayrı ayrı REDDİNE,-Karşı Davada; Karşı davacının davasının KABULÜ ile; -Karşı davalıya ait … nolu tasarımın hükümsüzlüğüne, karar kesinleştiğinde sicilden terkinine,…” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMLERİ: -Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi gerektiğini, mahkeme tarafından alanında uzman olmayan bilirkişiler tarafından hazırlanan rapora dayanılarak hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, …’ın sektör uzmanı, …’ün bilgisayar uzmanı olduğunu, bilirkişilerin hukukçu olmadıklarını, haksız rekabet hukukuna ilişkin uzmanlıkları olmadığını, raporda da bu hususu belirttiklerini, davanın temelini oluşturan hususların incelenmemesi nedeni ile eksik inceleme yapıldığındı, ıslah ile dosyaya sunulan delillerin haksız rekabet hukukunda yetkin bir bilirkişi tarafından incelenmesi için kararın kaldırılmasını, Müvekilinin tanıtım için yaptığı giderler, tasarıma ilişkin yürütülen satış kampanyasına ilişkin broşürler, yapı marketlerin bu tanıtım için müvekkiline gönderdiği faturalar, dergilerde çıkan reklamlar, internet sitesi için yapılan masraflar, tasarımın oluşturulma sürecinde emek ve mesai harcandığını gösteren belgeler, Çinli üretici firma ile yapılan yazışmalara yer verildiğini, raporda delillerin düzgün incelenmediğini, müvekkilinin sosyal medya hesaplarındaki beğenilere göre haksız rekabet yönünden değerlendirme yapılmasının haksız rekabet hükümleri ile bağdaşmadığını, davalının kullanımlarının haksız rekabet oluşturduğunu, haksız rekabetin fikri mülkiyete tecavüz hallerinin temelde haksız fiil niteliği taşıdığını, bu fillerin aynı zamanda haksız rekabet oluşturduğunu, Tasarım haklarına yönelik her türlü haksız fiil karşısında özel hükümlere alternatif olarak haksız rekabet hükümlerine de dayanılabileceğini, TTK 55/1.a.4 maddesinde “başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak” şeklinde belirtilen haksız rekabet hali olduğunu, serbest yararlanma ve benzetmenin taklit ve halkı aldatıcı düzeydeki benzerlik boyutuna ulaşması ve bir işletmenin yıllar süren yatırım ve özenli çalışması sonucunda oluşturduğu imajı simgeleştiren bir ürünün taklidi halinde haksız rekabetin varlığından söz edileceğini,dürüstlük kurallarına aykırı olmamak koşulu ile herkes başkasının emeğinin sonuçlarından yararlanarak daha iyisini gerçekleştirmek ve rekabete katılmak hakkını haiz olduğunu, ancak, dürüstlük kurallarının ihlal edildiği noktada koruma başlayacağını, haksız rekabet hükümleri ile sınai mülkiyet kanununun temelindeki en büyük farkın haksız rekabet hukukunda korunmak istenen hususun “emek” ilkesi olduğunu, Davaya konu tasarımın Türkiye’de ilk defe kullanan müvekkilinin söz konusu tasarım için emek harcayıp harcamadığının incelenmesi gerektiğini, Davaya konu tasarımı Türkiye’de ilk kez müvekkilinin kamuya sunduğunu, sunulan delillere göre hak sahipliği konusunda bir tartışma olmadığını, davaya konu tasarımın müvekkili tarafından geliştirildiği müvekkilinin emek, zaman ve para harcayarak dava konusu tasarımları oluşturduğunun açık olduğunu, davalının aksi delil sunmadığını, Müvekkilinin fuarlara katılmak, satış kanallarında ürünleri tanıtarak satmak sureti ile tasarımın tanıtımı için emek ve mesai harcadığını, sektörde bilinen firma olduğunu, tasarımlar yönünden hatırı sayılır tanınmışlığa sahip olduğunu, müvekkilinin tasarladığı tüm ürünleri fuarlara götürdüğünü, ciddi deliller sunulduğunu, mahkemenin ise bu durumu tanıtıcı faaliyet olarak görmediğini, Tasarım için öngörülen 12 aylık hoşgörü süresinin kaçırılması nedeni ile 6769 sayılı Kanun’dan yararlanma hakkının kaybedildiğini, davalı tarafından dosyaya sunulan onlarca satışı yapılan ürünün müvekkilinin üretimi olan ürünleri olduğunu, bu hususun da haksız rekabet de dikkate alınması gerektiğini, Yargıtay 11.HD nin 2016/6765, 2018!883 K sayılı ilamında; davaya konu ürünlerin tanıtımı için emek ve mesai harcanıp harcanmadığı hususunda bir araştırma yapılması gerektiğine ilişkin bir hüküm oluşturulmadığını, 12 aylık süreye uyulmaması nedeni ile tescilsiz hale gelen tasarıma yönelik davalının eylemlerini haksız rekabet olarak nitelendirdiğini, somut olayda ise bu hususta pek çok delil sunulduğunu, Müvekkilinin banyo ürünleri ve tasarımlar açısından markası olan …, markasının …, … gibi yapı marketleri ile …, …, gibi … marketler ve …, …, … gibi sanal alışveriş mağazalarında en çok tercih edilen marka olduğunu, banyo ürünlerinin satıldığı fazla internet sitesi olmadığını, bilirkişilerin yeterli bulmadığı, internet sitelerinin Türkiye’deki en büyük siteler olduğunu, itirazların değerlendirilmediğini, raporda sunulan belgelerde … İÇ VE DIŞ TİCARET yazdığı dava dışı şirket olduğu belirtilmiş ise de ilgili şirketin kardeş şirket olup iktisadi ekonomik bağlantı olduğunu, tanıtımda birlikte çalıştıklarını, Müvekkilinin üstün hakkı olduğunu, ürünü emek ve para harcayarak tanıtan firma olduğunu, davalının davranışının dürüst ve serbest rekabete aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. -Davalı vekili katılma yoluyla vermiş olduğu istinaf dilekçesinde ve davacının istinafa cevabında; Davacı tarafın dilekçesinde; tescilli tasarım hakkında tecavüzün durdurulmasını, haksız rekabetin tespitini, maddi ve manevi tazminat taleplerine dayandırdığını, somut olayda tasarım hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi ile maddi ve manevi tazminat olmak üzere üç ayrı dava bulunduğunu, davacının tüm talepleri ret edilmesine rağmen tek vekalet ücreti takdir edilmesinin kanuna aykırı olduğunu, kararın bu yönüyle hukuka aykırı olduğunu, beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını, Haksız rekabet inceleme görevinin Asliye Ticaret Mahkemesine ait olduğunu, … Dış ve İç Ticaret firması ile kardeş firma olduğu beyan edilmişse de bu hususun hukuki mesnedi olmadığını, husumet yönünden itirazları olduğunu, hukukçu bilirkişiden rapor alınması talebinin kanuna aykırı olduğunu, yenlik vasfı olmayan anonim hale gelmiş bir tasarım hakkında haksız rekabet iddiasının hukuki mesnedi olmadığını, dava konusu ürünün davacı tarafından tasalanmadığını, tasarımı ilk defa satmanın tasarımının davacıya ait olduğu anlamına gelmeyeceğini, dosyada en eski tarihli satış faturası davacıya ait ise de ürünün Çin de var olan ve satışı yapılan bir ürün olduğunu, davacının da tıpkı müvekkili gibi ürünü Çİn’den ithal ettiğini kabul ve ikrar ettiğini, ürünün harcıalem olduğunu, aksi düşülse dahi aynı ürünün satılmasının haksız rekabet için yeterli olmadığını, Çİn ile yapılan yazışmanın 2014 tarihli olduğunu, tescil belgesinin 2016 da alındığını, davacının emek ve masraf harcayarak ürün tanıtımı yaptığını ispatlayamadığını, bir adet kataloğun ürün tanıtımı için yeterli olmadığını, 3 sayfalık olduğunu, başka ürünlerin de yer aldığını, 1 adet fuar ödeme belgesi sunulduğunu, ürünün fuarda sergilenip sergilenmediğinin belli olmadığını, ürün ithalatı için devlete ve gümrük müşavirliğine yapılan ödemelerin tanıtım harcaması olarak kabul edilemeyeceğini, ürünlerin internette satılıyor olması tanınıyor anlamına gelmeyeceğini, müvekkilinin dürüstlük kuralın aykırı davranışı olmadığını … markası ile satış yapıldığını, davacının haksız bir şekilde tekelleşme çabasında olduğunu belirterek davacının istinafının reddini talep etmiştir.
İNCELEME Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan davacı tarafa ait … nolu tasarım tescil belgeleri celp olunmuş olup dava konusu 13 nolu tasarımın desen (banyo ve mutfak aksesuarları için) 06.10.2016 tarihli başvuruya istinaden aynı tarihte tescil edildiği anlaşımıştır. İhtiyati tedbir talebinin değerlendirilmesi açısından raporda bilirkişi endüstri ürünleri tasarımcısı … raporunda; “davacı tarafa ait … nolu endüstriyel tasarım ile davalıya ait … ve … kodlu ürünler arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları” hususunda görüş bildirmiştir. Bilirkişiler Endüstri ürünleri tasarımcısı …, end ürünleri tasarım bölümü öğr üyesi Prof Dr….,Bilişim uzmanı … KÖK raporlarında; “asıl dava yönünden davalı … Mutfak tarafından … ve … kodu ile üretilen ürünlerin davacı … firması adına tescilli … nolu tasarımla karıştırılmaya sebebiyet verecek derecede benzer olduğu, karşı dava yönünden dava konusu … firması adına kayıtlı … nolu endüstriyel tasarım tescilinin e-satış faturası kayıtları ve tarihi göz önüne alınarak satışa çıktığı tarih itibariyle, yenilik ve ayırt edicilik niteliğine sahip olduğu, hükümsüzlüğe sebebiyet verecek koşulların oluşmadığı” hususlarında görüş bildirmiş, ek raporda görüşlerini korumuşlardır. Davalı vekili 11/10/2018 tarihli dilekçesi ile mahkemelerde bilirkişilik yapan Bilgisayar Mühendisi …’ten dava konusu ürünün internet ortamına ilk ne zaman yüklediğine dair uzman görüşünü dosyaya sunmuş, bilirkişinin 10/10/2018 tarihli görüşünde “dava konusu ürünün en geç ve ilk kez 11 Haziran 2015 tarihinde internette satışa çıkışının tespit edildiği” hususunu açıkladığı görülmüştür. … Hizmetleri A.Ş.(…com)’den gelen müzekkere cevabında dava konusu ürünlerin “…” ismi ile birlikte “…, “… Banyo Seti”, “… Parça Banyo Seti gibi isimlerle de satışa sunulduğunu, …com alan adlı internet sisteminde tespit olunan bilgileri gönderdikleri ve … İletişim ve Satış Ticaret Anonim Şirketi(…) gelen müzekkere cevabında … adı geçen tüm serinin … İç ve Dış Ticaret Pazarlama Ltd. Şti.firmasından ilk olarak 11 Haziran 2015 tarihinde satışa sunulduğunu bildirilmiştir. Dosyaya sunulan uzman görüşü ile mahkemece bilişim uzmanı bilirkişiden rapor arasında çelişki olduğundan bilirkişi ve mütalaa sunan uzmanın duruşmada dinlenilmelerine karar verilmiş ve uzman görüşü sunan … 02/07/2019 tarihli duruşmada alınan beyanında; serbest bilgisayar mühendisi olarak çalıştığını, aynı zamanda İstanbul Bölge Bilirkişi Kuruluna bağlı olarak 2012 yılından beri bilirkişilik yaptığını, 10 Ekim 2018 tarihli bilirkişi görüşü başlıklı rapordaki imzanın kendisine ait olduğunu, orada da belirtiği üzere resimde gösterilen ürün görseli en geç ve ilk kez 11 Haziran 2015 tarihinde internette görüldüğünü, google arama motorunda yaptığı araştırmaların tarih aralığı girildiğinde ürün çıktığını, yüklenme tarihinin en fazla 2-3 gün sapma yapabileceğini, bundan fazla söz konusu olmayacağını beyan etmiş, bilişim uzmanı bilirkişi duruşmada alınan beyanında, dosyada sunulmuş rapor ve ek rapor altındaki imzaların kendisine ait olduğunu, oradaki görüşlerini tekrar ettiğini, dosyada bulunan uzman …’in görüşü ve mütalaası ile duruşmadaki beyanını okuduğunu, orada yapılan teknik tespitin yani ürün görselinin google’de 11/06/2015 olarak tarihlendiği yönündeki tespitinin doğru olduğunu, yaptıkları aramalarda çıkmamasının sebebinin arama kriterlerinin farklılığından ziyade arama yapan kişilerin daha önceki yaptıkları aramalara göre google’nin sonuçları kişiselleştirerek ve değiştirerek sunması olduğunu, ancak söz konusu uzman görüşündeki artı/eksi 2-3 günlük yanılma payı konusundaki beyanını paylaşmadığını, bu görüşün doğru olmadığını, bir görsel google’a sunulduğunda yahut verildiğinde arşivlenme tarihi bazen bu görselin google’a giriş tarihinden çok sonra olabildiğini, yani bu sürenin 2-3 günü aşabileceğini, ancak bu görselin arşivlenme tarihinden daha önce yayınlanmış olması mümkünken arşivlenme tarihinden daha sonraki bir tarihte yayınlanmış olmasının teknik olarak mümkün olmadığını beyan etmiştir.Bilirkişiler sektör uzmanı …, Endüstri ürünleri tasarımcısı …, bilgisayar mühendisi … 10/08/2020 tarihli raporlarında “davacının davaya konu tasarıma emek ve yatırım ile birlikte zaman sarfederek değer ve tanınmışlık kazandırıp kazandırmadığı yönünde yapılan incelemede, Google Arama Motoru sonuçlarına göre davaya konu tasarımın tescil tarihi olan 06/10/2016 tarihinden öncesinde 9 adet farklı e-ticaret sitesine satışa sunulduğu, ürün hakkında tasarımın tanınması yönünde haber, makale veya videonun bulunmadığı, davacının söz konusu tasarıma ait emek, yatırım ve zaman sarfederek değer ve tanınmışlık kazandırmadığı sonucuna ulaşıldığı, davaya konu tasarımın, hem tasarım işlevi, hem de barındırdığı dekoratif özelliklerin harcıalem olup olmadığı incelendiğinde; yeniliği olmayan sıradan. Basmakalıp olmadığı, görümününde değişim ve çeşitlilik barındırdığı, iltibas yönünden, Bilgisayar Mühendisinin tespiti doğrultusunda … Firmasının … Firmasının tanınmışlığından faydalanmadığını ortaya koyduğunu, davacı/karşı davalının iltibas oluşturacak şekilde haksız rekabet içine giren bir eyleminin tespit edilemediğini, davacı tarafa ait tescilli tasarım ile davalı tarafından üretilen ürünlerin bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin benzerlikler bulunduğu, bu sebep ile iltibas yaratabilecek derecede benzer olarak algılandıkları” hususlarında görüş bildirmiştir. Davacı vekili 02/10/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile müvekkilinin davaya konu tasarımın tanıtımı için yapılan giderlerle birlikte davaya dayanak tasarımın konusu ürünlerin satış kampanyasına ilişin broşürler, yapı marketlerin bu tanıtım için müvekkiline gönderdiği faturalar, dergilerde çıkan reklamlar, internet sitesi için yaptığı masraflar ve diğer emek ve mesaiyi gösteren belgeler ile müvekkilinin Çinli üretici ile yaptığı yazışmaları sunmuştur. Bilirkişilerin 06/01/2021 tarihli raporlarında “dosyaya sunulan katalog ve sosya medya hesaplarında yapılan paylaşımlar üzerinde yapılan incelemelerde, dosyaya konu tasarımı içeren “3 Ağustos 2018”, “6 Ekim 2016”, “23 Ekim 2017″ ve 25 Ekim 2016” tarihlerinde ürün görsellerinin paylaşıldığı, ancak; dosyaya konu ürüne ait sosyal medya paylaşımları ile katalog tanıtımların dava dışı “… İç ve Dış Ticaret Ltd şti” isimli şirket tarafından yapıldığı, buna karşın davacı şirket unvanı ise “… Metal ve Plastik San ve Tic. Ltd. Şti.” olduğu, dosyaya sunulan muhasebe kayıtları üzerindeki incelemelerde, heyetlerinin uzmanlık alanına girmemekle birlikte; sunulan belgeler genel olarak değerlendirildiğinde, davacı şirketçe fuarlara gidildiğine, gümrükleme işlemlerine dair gider ve harcamalar yapıldığına dair evraklar sunulduğu görülmüş olup, dava konusu ürünün delillerde bulunan fuarlara götürüldüğüne, tanıtımının yanıldığına dair teyit eder nitelikte bir delil tespit edilemediği, dosyaya davacı tarafından sunulan deliller incelendiğinde, davaya konu tasarıma sahip ürünleri içeren sosyal medya paylaşımlarının sayısının 4 adet olduğu, bu sosyal paylaşımları da beğenen kişi sayısı 14 beğeni, 11 beğeni, 5 beğeni ve 0 beğeni olduğu, beğeni sayısının 0-14 arasında olması, söz konusu paylaşımların reklamlı gönderiler olarak ayarlanmadığını, bir ürünün tanınırlığının ve bilinirliğinin artması, tasarıma yapılan yatırımda ölçü kabul edilebilmesi için beğeni, yorumların dikkate alınması gerekliliği nazara alındığında, davacının söz konusu tasarıma ait emek, yatırım ve zaman sarfederok değer ve tanınmıştık kazandırmada konusundaki kok rapordaki görüşlerinin değişmediği” hususlarında görüş belirtmiştir.
GEREKÇE Asıl dava, tasarıma tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti meni, refi, tazminat istemlerine ilişkin olup karşı dava ise tasarımın hükümsüzlüğü istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili ve katılma yolu ile davalı vekili yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Somut uyuşmazlıkta mahkemece duruşmada dinlenen bilirkişi ile uzman mütalaası sunan bilirkişinin ortak görüşlerine göre dava konusu tasarımın 11.06.2015 Tarihinde kamuya sunulduğu belirlenmiş olup, dosyaya … Ticaret ve Bilişim Hizmetleri A.Ş.(…com)’den gelen müzekkere cevabında “… Banyo Seti” ismi ile 24.05.2015 Tarihli internet ürün satış bilgisinin yer aldığı da dikkate alındığında dava konusu 06.10.2016 başvuru tarihli tasarımın yenilik unsuru bulunmadığından karşı davada hükümsüzlük talebinin kabulüne ve buna bağlı olarak da asıl davada tasarıma tecavüzün tespiti, meni tazminat istemlerinin reddine karar verilmesi yerinde görülmüştür. Davacı vekilinin haksız rekabete ilişkin incelemenin eksik yapıldığı ve haksız rekabet hukuku uzmanı bilirkişiden rapor alınmasına yönelik istinafına gelince; dosyaya sunulan davacı delilleri Dairemizce incelendiğinde 3 sayfalık broşürde tarih bilgisinin yer almadığı, ıslah talebi ekinde sunulan fuar masrafları, gümrük satış pazarlama-perakende, satış gümrükleme giderleri masrafları altındaki kayıtların dava konusu tasarıma yönelik olduğuna dair delil sunulmadığı gibi davanın 12.09.2017’de açıldığı, muhasebe kayıtlarının gümrük masraflarının 2015 yılından itibaren başladığı, sosyal medya hesabı yönünden 4 adet görsel incelendiği; ancak 06.10.2016 ve 25.10.2016 Tarihli sosyal medya görselleri dışındakilerin dava tarihinden sonraki tarihli olduğundan dikkate alınamayacağı, www…com.tr internet sitesinin ve davacı yanca sunulan faturaların dava dışı … İÇ VE DIŞ TİCARET PAZARLAMA LTD ŞTİ adına olduğu, davalının da dava konusu ürünleri Çin’den ithal ettiğine ilişkin fotoğraflı proforma fatura örnekleri sunduğu, en eskisinin 19 Şubat 2016 tarihli olduğu, yine Çin menşeili şirketin 2015 İlkbahar katalog örneğini sunduğu, davalının sunumunda davacının ürünlerini çağrıştıracak bir ibare de bulunmadığı dikkate alındığında haksız rekabet isteminin de reddine karar verilmesi yerinde olduğundan ayrıca hukukçu bilirkişiden rapor alınması talebi yerinde görülmeyerek davacı-karşı davalının istinafının reddine karar vermek gerekmiştir. Davalı vekilinin katılmalı istinaf istemi; asıl davada üç ayrı talep olduğu halde eksik vekalet ücretine hükmedildiğine ilişkindir. Davacının tasarıma tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti meni, refi, maddi, manevi tazminat istemli dava açtığı, davaların yığılması halinde reddedilen her talep hakkında ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği, bu durumda neticeten üç ayrı vekalet ücretine hükmolunması gerekirken tek vekalet ücretine hükmedilmesinin yerinde olmadığı dikkate alınarak davalı vekilinin istinaf isteminin kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararın bu yönden kaldırılmasına, kazanılmış haklar korunarak asıl davaya ilişkin vekalet ücreti yönünden yeniden hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-Davacı- karşı davalı vekilinin istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,2- 6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 24/02/2021 gün ve 2021/26 Esas, 2021/29 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3- A.Asıl Davada;-Davacının tasarım tecavüzü ve haksız rekabet iddialarına dayalı davalarının ayrı ayrı REDDİNE,-Alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,00 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına, -Davalı davacı kendisini vekille temsil ettirmekle tasarıma tecavüz, haksız rekabet, maddi, manevi tazminat istemleri reddedildiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre (kazanılmış haklar korunarak) 5.900,00 TL, 15.000TL ve 15.000 TL olmak üzere toplam 35.900TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, -Davacı/karşı davalı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, -Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,B.Karşı Davada; Karşı davacının davasının KABULÜ ile;-Karşı davalıya ait … nolu tasarımın hükümsüzlüğüne, karar kesinleştiğinde sicilden terkinine,-Alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,00 TL harcın karşı davalıdan alınarak hazineye irad kaydına, -Karşı davacı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 5.900,00 TL vekalet ücreti takdirine, bu ücretin karşı davalıdan alınarak karşı davacıya verilmesine,-Karşı davacı tarafından yapılan 31,40 TL TL karşı dava harcı, 1.125 TL bilirkişi ücreti ve 300,00 TL tebligat/posta masrafı olmak üzere toplam 1.425,00 TL yargılama giderinin karşı davalıdan alınarak karşı davacıya verilmesine, 4-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin; A.Asıl dava yönünden istinaf talebi kabul edildiğinden davalı-karşı davacı tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine, – Asıl ve karşı dava yönünden İstinaf talebi reddedildiğinden istinafa başvuran davacı-karşı davalıdan alınması gereken 179,90’ar TL harcın peşin alınan 59,30’ar TL harçtan mahsubu ile bakiye 241,20Tl bakiye harcın davacı-karşı davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
B.İstinaf yargılaması için davalı tarafından yapılan 162,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 11-TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 173,10-TL’nin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,-Davacı tarafça yapılan istinaf masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
C. İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince taraflara iadesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 06/04/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.