Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1157 E. 2023/440 K. 10.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1157 Esas
KARAR NO: 2023/440 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/11/2020
NUMARASI: 2015/210 E. – 2020/643 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 10/03/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı arasında herhangi bir ticari ilişkinin olmadığını, davalının müvekkilinin imzasını taklit etmek suretiyle uydurma bir senet düzenlediğini ve takip başlattığını, takibin kesinleştiğini, müvekkilinin davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, davalıdan para, mal veya hizmet alınmadığını, senette bulunan imzanın müvekkiline ait olmadığını, senet üzerinde yer alan adreste müvekkilinin hayatı boyunca ikamet etmediğini belirterek; davalıya İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına konu borç nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine, takibin iptaline ve %20 oranından az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; bononun niteliği itibari ile kayıtsız ve şartsız bir borç ikrarını içerdiğini, ispat yükünün davacı üzerinde olduğunu, müvekkili ile davacının hemşehri olduğunu, davacının takip konusu senedi vermeden önce, müvekkiline olan borcuna istinaden çek verdiğini, çekin karşılıksız çıkmasına istinaden senedin düzenlenerek müvekkiline verildiğini, senet de vadesinde ödenmeyince icra takibi başlatıldığını, anılan çekin keşidesinin davacı olduğunu, senedin vade tarihinin 05/06/2011 olduğunu, icra takibine ise 28/12/2011 tarihinde başlanıldığını, müvekkilince davacının tanınması nedeniyle ve borcu öder düşüncesi ile 6 ay beklenildiğini, itiraz süresi olan 5 gün içerisinde itirazda bulunulmadığını, davacının iddialarını yazılı deliller ile ispatlaması gerektiğini, senet üzerindeki imzanın davacıya ait olduğunu savunarak; davanın reddine ve %20 oranından az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/11/2020 tarihli 2015/210 E. – 2020/643 K. sayılı kararıyla; “…Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, dava ve takip konusu senetteki imzanın davacıya ait olup olmadığı, davacının davalı yana borçlu olup olmadığı noktalarında toplandığı, dosya kapsamında alınan ve denetime elverişli bilirkişi raporu ile dava ve takip konusu senetteki imzanın davacıya ait olmadığının tespit edildiği, her ne kadar davalı vekilince incelemenin yeterli olmadığı beyan edilmiş ise de, mahkemece davacının tespit olunan tüm imza örneklerinin celp edildiği, celbi talep olunan bir kısım imza asıllarının imha edildiğinin öğrenildiği, dosyada mevcut bulunan imza örnekleri ile dava konusu senet üzerindeki imzanın karşılaştırılmasında gerek bilirkişi raporu ile gerekse de mahkemece çıplak gözle yapılan incelemede imzaların benzerlik göstermediği kanaatine varıldığı” gerekçesiyle; “Davanın KABULÜ İLE; Davacının İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına konu borç nedeni ile davalıya borçlu olmadığının tespitine, Takibin iptaline, Takip konusu alacağın %20 si oranında kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU; Davalı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davacının İİK 72.maddesine dayanarak menfi tespit davası açtığına göre ispat yükünün senet borçlusu davacıya ait olduğunu, tarafların uzun süre birbirlerini tanıdığını, takibe konu senedi vermeden önce borcundan dolayı müvekkiline … Bankası Kadıköy Şubesine ait … çek nolu keşide yeri İstanbul olan 31/10/2006 tarihli 10.000 TL’lik çeki verdiğini, karşılıksız çıktığını, bundan sonra müvekkiline takibe konu senedi imzalayarak verdiğini, icra takibi başlatılması üzerine de gerçeğe aykırı beyanlarla da tahsilatı geciktirmeye çalıştığını. -Senedin vade tarihinin 05.06.2011 tarihli olduğunu, 6 ay geçtikten sonra takibe konu edildiğini, sahte senet düzenleseydi müvekkilinin hemen takibe koyacağını. -Senet üzerindeki adresi davacının kendisinin müvekkiline bildirdiğini, bu adreste tebligat yapılamaması üzerine mernis adresine tebligat yapıldığını, dava dilekçesindeki adres ile vekaletnamedeki adresinde birbirinden farklı olduğunu. -Takibe konu evrakın, kambiyo evrakı olup, davacının 5 günlük borca ve imzaya itiraz süresini geçirdiğini, davanın süre yönünden reddi gerektiğini. -Senet üzerindeki imzanın davacı borçluya ait olduğunu, davacının aracı üzerine 01/08/2013 tarihinde haciz konulduğunu, davacının uzun süre bekleyerek 09/02/2015 tarihinde dava açtığını. -11.03.2020 tarihli raporun hükme esas alınmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacıya ait mukayese belgelerin senedin gerek tanzim gerekse vade tarihinden çok sonraya 2014 ve 2015 yıllarına ait olduğunu, bu mukayese belgelerindeki imzaların rapora esas alınamayacağını, senedin tanzim tarihi olan 05/02/2011 tarihi öncesi ve tanzim tarihine yakın imza ve yazı örneklerinin resmi kurumlardan celbi ile Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinden rapor alınmasını, yargılama aşamasında mükerreren talep etmelerine rağmen mahkemenin itiraz ve taleplerini reddettiğini ancak çıplak gözle dahi mukayese imzaları arasındaki 5.sıradaki imza ile 4 imzanın birbirini tutmadığını, bilirkişinin bu hususta açıklama ve izahat yapmadığını. -Mahkemenin, tanzim tarihinden önce atılmış imzaların celbi taleplerini de yerine getirmediğini, davacıya ön inceleme tutanağında düzenleneme tarihine yakın imza örneklerinin bulunduğu yerleri mahkemeye sunması için 2 haftalık kesin süre verilmesine rağmen bildirmediğini, tekrardan süre istediğini, muvaffakat etmemelerine rağmen süresinde sunulmayan delillere dayanılarak hüküm kurulduğunu. -Mahkemenin, yukarıda bilgileri verilen 10.000 TL’lik çek aslının imza incelemesine esas olmak üzere celbi talebini 23.02.2016 tarihli duruşmada kabul edip bankadan istediği halde 23.02.2017 tarihli ara kararla usul ve yasaya aykırı olarak geri döndüğünü, tanıklarını dinlemediğini, mernis kayıtlarını celp etmediğini ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER: İstanbul Anadolu …İcra Müd. … E.sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklının 05.02.2011 tanzim, 05.06.2011 vade tarihli 10.000 TL bedelli keşidecisi …, lehdarı … olan senede dayanarak kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlattığı anlaşılmıştır. Mahkemece Adli Tıp Öğretim Üyesi Prof.Dr. …’ten alınan 11.03.2020 tarihli raporda; incelediği mukayese belgelerin mahkeme huzurunda alınan imza örnekleri, 17/02/2015 tarihli Üsküdar …Noterliğince düzenlenmiş araç satış sözleşmesi aslı, 28/10/2014 tarihli Üsküdar …Noterliğince düzenlenmiş araç satış sözleşmesi aslı, 26/12/2014 tarihli Nüfus ve Vatandaşlık Genel Müdürlüğünce düzenlenmiş Nüfus Cüzdan talep aslı, 29/01/2015 tarihli … Bankası para çekme işlemi Dekont Aslı ve 21/12/2010 tarihli … Bankası Provizyon işlemi dekont aslının incelendiği, karşılaştırmada; başlangıç ve bitiş hareketlerinde benzerlikler, ara gramalarında farklılıklar görüldüğü, atfen atılmış imzaların yavaşlamalar ve titreklikler içerdiği, ara gramaların tüm imzaya oranı ve kısımlar arası oranları farklılıklar gösterdiği, genel kabul görmüş karakteristik tanı unsurlarından işleklik derecesi, alışkanlıklar, tersim biçimi, istifi, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından değerlendirildiğinde, inceleme konusu belgede davacı adına atfen atılmış imzaların elde mevcut imzaları ile benzerlik göstermediği, inceleme konusu belgelerdeki imzanın davacı eli ürünü olmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir. Davalı vekilinin bilirkişi raporuna itiraz ettiği, senedin tanzim tarihi öncesi ve tanzim tarihine yakın imza ve yazı örneklerinin resmi kurumlardan celbi ile Adli Tıp Fizik İhtisas Dairesinden rapor alınmasını talep ettiği, raporda 5.kutucuktaki imzanın diğer imzalardan farklı olduğu, bunun da tanzim tarihi ve öncesinde farklı imza atmış olabileceğini gösterdiğini ileri sürdüğü, mahkemenin karar duruşmasında talebin reddine karar verdiği anlaşılmıştır. Mahkemenin, 23.02.2016 tarihli ara kararı ile … Bankası Kadıköy Şubesine müzekkere yazılarak 31.10.2006 tarihli 10.000 TL bedelli çekin kime ait olduğu, bankaya ibraz edilip edilmediğinin sorulmasını ve çek aslı yahut örneğinin istenmesine karar verildiği, bankanın cevabi yazısında çek fotokopisini gönderdiği çekin … tarafından hamiline yazılı olarak keşide edildiği, ilk cirantanın … olduğu görülmüştür. Mahkemenin 23.02.2017 tarihli duruşma ara kararı ile; dosya harici çekin aslının celbi talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E: İmza inkarına dayalı Menfi Tespit davasında ilk derece mahkemesince davanın kabulüne, davacının İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyasına borçlu olmadığının tespitine, %20 oranında kötüniyet tazminatına ve takibin iptaline karar verildiği, davalı vekilinin istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılmıştır. 6100 sayılı HMK 211.maddesinde; sahtelik incelemesinin hangi sıra ile yapılacağının düzenlendiği, dosya kapsamında bilirkişinin incelemeye esas aldığı 6 adet belgeden 4 adedinin 2014-2015 yıllarına ait olduğu, sadece 21/12/2010 tarihli … Bankası Provizyon işlemi dekont aslının senedin 05/02/2011 tanzim tarihinden önceye ait olduğu, bilirkişi raporunda mukayese imzalar arasında yapılan karşılaştırmada başlangıç ve bitiş hareketlerinde benzerlikler, ara gramalarında farklılıklar görüldüğünün belirtildiği, sonuç olarak … adına davaya konu senette atılan imzaların mukayese imzalar ile benzerlik göstermediği ve imzaların davacının eli ürünü olmadığı kanaatinin bildirildiği anlaşılmıştır. Davalı tarafça rapora itiraz edildiği, senet tarihi öncesi ve yakın tarihli belgelerin celbinden sonra Adli Tıp Kurumundan rapor alınmasını talep ettiği, taraflar arasında davacının keşideci, davalının lehdarı olduğu 10.000 TL bedelli 31.10.2006 keşide tarihli çekin bankaya ibraz edilerek karşılıksız kaşesi vurulduğu, davalı tarafça bu çek aslının da celbinin talep edildiği, mahkemenin çek aslının bankadan istemesine rağmen ara karardan gerekçesiz şekilde rûcu ettiği görülmüştür. Dava imza sahteliği nedeniyle Menfi Tespit davası olmakla tanık dinlenilmemesinin sonuca etkili olmadığı, menfi tespit davalarında ispat yükünün davalı alacaklıya ait olduğu, davalı vekilinin davacı tarafın süresinde imzalarının bulunduğu belgelerin bildirilmediği, sonradan bildirilen belgelerin incelenmesine muvafakatlarının bulunmadığına yönelik istinaf sebebinin de yerinde olmadığı, ancak davalı tarafça yargılamada aynı taraflar arasında düzenlenen … Bankası Kadıköy Şubesine ait 31.10.2006 tarihli 10.000 TL bedelli çek aslının celbi ile davacının çekin tanzim tarihinden önceye ait ve yakın tarihli imzalarını içeren belge asıllarının toplanmasını, Adli Tıp Kurumundan rapor alınmasını talep ettiği halde, senedin keşide tarihinden önceye ait tek bir belge üzerinde inceleme yapılması, yeteri kadar mukayeseye esas imza örneği toplanmadan eksik inceleme ile karar verilmesi yerinde görülmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın davacının senedin keşide tarihinden önceye ait imzalarını içeren belge asıllarının, mümkünse ileri sürülen çek aslının getirtilerek yeniden rapor alındıktan sonra karar verilmek üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davalı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince, İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 03/11/2020 tarihli 2015/210 E. – 2020/643 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2-Yargılamaya devam olunmak üzere dosyanın, karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davalı tarafa iadesine, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; a)Davalı avansından kullanıldığı anlaşılan; 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 48,50 TL (posta-teb-müz) masrafının davacıdan alınarak, davalıya verilmesine, b)Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 10/03/2023 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.