Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1155 E. 2023/642 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1155 Esas
KARAR NO: 2023/642 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/03/2021
NUMARASI: 2018/161 E. – 2021/49 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli) Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli)
KARAR TARİHİ: 06/04/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin “…” ibareli markaların sahibi olduğunu, anılan markaların TÜRKPATENT nezdinde Latince olarak … numaralı, Arapça yazılan halinin ise … numaralı tescil ile korunduğunu, söz konusu markaların özellikle Irak ve Suriye’de tanınmış marka konumunda bulunduğunu, davalı tarafından “…” ibareli markanın kullanıldığı şampuan plastik şişesinin bire bir aynısını üretildiğini, anılan ürünlerin davalı tarafından sektörde yer alan taklitçilere pazarlandığını, şampuan plastik şişesinin altına davalı şirket tarafından “…” isimli markanın basıldığını, aynı kalıptan çıkan şampuan/saç kremi plastik şişesinin ön yüzünün alt bölümünde ise davacı tarafa ait “…” isimli markanın Arapça yazılı şeklinin tesciline dair … tescil numaralı markanın kabartma şeklinde basıldığını, aynı plastik şişenin davalı şirket tarafından basıldığını gösteren markanın da kabartma şeklinde yer aldığını, davalı şirketin kalıpları incelendiğinde davacıya ait markanın Arapça yazılı haliyle kalıptan çıktığı hususunun tespit edilebileceğini, davalı şirketin davaya konu şampuan ve saç kreminin plastik şişesini üreterek ve üzerine müvekkiline ait markayı basarak marka hakkına tecavüz ettiğini, piyasadan temin edilen taklit ürün ile davacıya ait orijinal ürünün ellerinde bulunduğunu, davalı şirketin müvekkili firmaya ait markayı üreterek ve taklitçilere pazarlayarak haksız bir ticari kazanç elde ettiğini belirterek, davalı tarafından davacının marka haklarına tecavüz edildiğinin tespitine, HMK’nun 107. maddesi uyarınca belirsiz alacak davası olarak SMK’nun 150. maddesi uyarınca 5.000,00 TL tazminat, SMK’nun 151/2-b maddesi uyarınca 5.000,00 TL yoksun kalınan kazanç ve 10.000,00 TL manevi zararın dava tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, kararın masrafı davalıdan alınmak suretiyle tirajı yüksek, genel yayın yapan günlük gazetede özet olarak ilan edilmesine ve ilgililere tebliğine, davacının diğer haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde;davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin plastik enjeksiyon makinelerine sahip olduğunu, talep halinde ürüne uygun olarak şişe üretimi gerçekleştirdiğini, somut olayda talep üzerine gerçekleştirilen bir numune çalışması bulunduğunu, davacıya ait olduğu iddia edilen Arapça yazılı … tescil numaralı markanın TPMK nezdinde aynısının … tescil no’su ile … adına kayıtlı olduğunu, …’ın … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin yetkilisi konumunda olduğunu, adı geçen şirketin davalı şirkete marka tescil belgesini ibraz ederek numune çalışması yapılmasını talep ettiğini, buna istinaden davalının gerekli çalışmayı yaptığını, ihtiyati tedbir kararının uygulanması esnasında tutulan tespit tutanağından da görüleceği üzere, ilgili şişelerin numune odasından alındığını, … San. ve Tic. Ltd. Şti. için yapılan kalıpların tamamen farklı olduğunu, basılan markaların görünümlerinin de farklılık arz ettiğini, davalı şirkete müracaat edip çalışma yaptıran firma yetkilisi … adına tescilli marka ile davacı markasının şekil itibariyle yazılışının farklı olduğunu, taklit olarak nitelendirilen … San. ve Tic. Ltd. Şti.’ye ait şişenin üzerinde yazılı Arapça görünümün tescilli bir markaya ait görüntü olup, iptal edilmediği sürece taklit olduğunun iddia edilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
ISLAH: Davacı vekili 18.12.2020 tarihli ıslah dilekçesinde; dava konusu taleplerini arttırarak, SMK’nun 151/1-b maddesi uyarınca 100.000,00 TL maddi tazminatın, 10.000,00 TL manevi tazminatın, SMK’nun 150.maddesi uyarınca 5.000,00 TL itibar tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 11/03/2021 tarihli 2018/161 E. – 2021/49 K. sayılı kararıyla; “Somut olay incelendiğinde; davalı tarafın da kabulünde olduğu üzere, davacı adına TPMK’da … tescil numaralı ” …” ibaresinin Arapça yazılışından oluşan markanın aynısının tescili kapsamında bulunan şampuan ve saç kremlerinin şişe ve ambalajlarında üzerinde aynen kullanıldığı, her ne kadar davalı taraf bu şişeleri … Sanayi ve Tic. Ltd. Şti.’nin istemi üzerine, yine bu şirketin yetkilisi ve marka sahibi olan …’ın markasıyla numune olarak ürettiklerini savunmuşsa da, …’ın markasının davacının markasından daha sonra tescil edildiği, SMK’nun 155. maddesi uyarınca bu nedenle … adına tescilli markanın savunma gerekçesi olarak ileri sürülemeyeceği, kaldı ki bu ürünlerin dava dışı … Sanayi ve Tic. Ltd. Şirketi için üretildiklerine dair dosyaya bir delil sunmadıkları, verilen kesin süreye rağmen ticari defter ve belgelerini inceleme yapılmak üzere sunmadıkları, bu nedenle savunmalarını kanıtlayamadıkları, Bakırköy 1. FSHCM’nin 2019/83 Esas sayılı davası ile davalı şirket yetkilisi hakkında davacının şikayeti üzerine açılan ceza soruşturması sırasında 25/01/2019 tarihli ve 2019/6465 Soruşturma, 2019/3522 Esas ve 2019/87 İddianame numaralı iddianamede de yazıldığı üzere, 2000 adet şişe numunesini davacı şirketin talebi üzerine ürettiklerini beyan ederek çelişkili beyanda bulunduğu, bu nedenle bilirkişi raporunda davalının olayda kusursuz olduğuna dair görüşe itibar edilemeyeceği, davalının eyleminin davacının marka haklarına tecavüz niteliğinde olduğu kanaatine varıldığı, davalı tarafın davaya konu ürün şişe ve ambalajlarını kendisinin ürettiğini kabul ettiğinden Bakırköy 1. FSHCM’nin 2019/83 Esas sayılı davasını bekletici mesele yapılmadığı. …. SMK’nun 151/2-b maddesi uyarınca talep edilen maddi tazminat talebiyle ilgili davalının elde ettiği gelirin hesaplanması için davalı tarafından kesin süreye rağmen ticari defter ve kayıtlar dosyaya sunulmadığından, vergi beyannamelerindeki gelirine göre maddi tazminat hesaplandığı, ancak bu gelirin tamamının davaya konu ürün ambalajlarından elde edilmediği tabii olup, davalının dava konusu ambalajlarla ilgili geliri kesin olarak tespit edilemediğinden, davacının yoksun kaldığı gelirin TBK’nun 50. maddesi uyarınca mahkemece takdir edilmesi gerektiği, davaya konu ürün şişe ve ambalajlarının sayısına, davalının ticari hacmine, markanın kullanıldığı süreye ve davacının markasının bilinirlik düzeyine göre 50.000,00 TL tazminatın uygun olacağı, davalının kusur derecesi, davalının ticaret hacmi ve markanın kullanıldığı süreye göre talep edilen 10.000,00 TL manevi tazminatın hakkaniyete uygun olduğu sonucuna varıldığı, davacı tarafın dava dilekçesinde SMK’nun 150. maddesi uyarınca 5.000,00 TL tazminat talep ettiğini bildirdiği, bedel artırım dilekçesinde ise 5.000,00 TL itibar tazminat talep ettiklerini beyan ettiği, ancak dava dilekçesinin içeriğinde ve sonuç talep kısmında itibar tazminatından söz edilmediği, hatta SMK’nun 150. madesi uyarınca talep edilen tazminatın belirsiz alacak davası olarak açılmış olduğu, bu nedenle itibar tazminatı olarak talep edilmediği, daha sonra ıslah yapılmadan bedel artırım dilekçesi ile fiili zarar yerine itibar tazminatı talep edilemeyeceği, talep edilen tazminatın SMK’nun 150/1. maddesinde tanımlanan fiili zarar tazminatı olarak değerlendirilmesi gerektiği, davacının SMK’nun 150/1. maddesinde düzenlenen fiili zararına ilişkin dosyaya herhangi bir delil ve belge sunulmadığından, davacının fiili tazminat talebinin yerinde bulunmadığı” gerekçesiyle; Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE Davalının üretimini yaptığı saç kremi ve şampuan kutuları üzerinde davacıya ait … tescil numaralı markası ile iltibas yaratacak şekilde ” …” ibaresinin Arap harfleriyle yazımından oluşan markayı kullanmak suretiyle davacının marka haklarına tecavüz ettiğinin tespitine, Marka hakkına tecavüzün önlenmesine ve giderilmesine, Davalı tarafça üretilen ve davacının markasına tecavüz teşkil eden şampuan ve saç kremi şişelerinin ve ambalajlarının üretilmesinin ve satılmasının yasaklanmasına, Bu ürünlerin de münhasıran bunların üretiminde kullanılan üretim araçlarının toplatılmasına, karar kesinleştiğinde masrafı davalıdan alınmak suretiyle imhasına, Davacının yoksul kaldığı kazanç için 50.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin masrafı davalıdan alınmak suretiyle tirajı yüksek Türkiye genelinde yayın yapan günlük bir gazetede bir kez ilan edilmesine, Davacının fazlaya ilişkin 50.000,00 TL yoksun kaldığı kazanç ve SMK’nun 150.maddesi uyarınca fiili zararına karşılık talep ettiği 5.000,00 TL tazminat taleplerinin reddine,karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURULARI: Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; mahkemece BK 50. Maddeye göre takdir edilen tazminatın hakkaniyetin altında olduğunu, dava dışı … Kimya şirketi aleyhine açılan davada, 2018/162 Esas sayılı dosyada, 3,5 aylık süre için 31.172,00 TL kar tespit edildiğini, … Şirketinin davalının tedarikçisi olup davalı için etiket ürettiğini, mahkemenin bu davada 01/01/2015-17/04/2018 tarihleri arasındaki kayıtlar üzerinde inceleme yapılmasına karar vermesine rağmen davalının defterlerini ibraz etmediğini, mahkemece celp edilen Kurumlar Vergi beyannamelerinden 2015 yılı için net karının 501.692,73 TL, 2016 yılı için net karının 337.822,10 TL, 2017 yılı için net karının 574.375,89 TL ve 2018 yılı için net karının 773.317,51 TL olduğunu, mahkemece 100.000 TL tazminatın altında bir bedele hükmedilmemesi gerektiğini. -5.000 TL itibar tazminatı talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, karar gerekçesinin aksine dava dilekçesinde fiili zarar talep etmediklerini, baştan beri itibar tazminatı talep ettiklerini, mahkemenin hatalı olarak fiili zarar olarak yorumladığını, HMK 150/1 maddesi gereğince talebin açık olmadığı kanaatinde ise mahkemece taraflarına açıklatılması gerektiğini, halen mahkemede muhafaza edilen karton kutudan da (ürün kolisi) anlaşılacağı üzere bu ürünlerin içlerinin farklı saç kremi ve sampuanlarla dolumunun yapılarak kolilenmiş halde karton kutularla pazarlandığı da dikkate alındığında, müvekkilinin itibar kaybına uğratıldığından 5.000 TL tazminatın kabulüne karar verilmesi gerektiğini. -Mahkemece maddi tazminat BK 50. Maddeye göre taktir edildiğinden, reddine karar verilen kısım yönünden müvekkili aleyhine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini, beyanla mahkeme kararının kaldırılarak taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; müvekkilinin 3. Kişilerin siparişi üzerine ürettiği şişelerin üzerinde, davacının markasının yer alması nedeniyle markaya tecavüz ettiğinin ileri sürüldüğünü, Müvekkili şirkette bulunan numunelerin, davacıdan daha önce TPMK’ya başvurusu yapılan, davacı ile aynı ibareli 2016/55057 nolu tescilli marka belgesinin sahibi …’ın yetkilisi olduğu … San.Tic.Ltd.Şti’nin, müvekkili şirkete şişe üretimi için başvururken tescili markasının ibrazı üzerine yapılan numuneler olduğunu, dolayısıyla Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 29/1-c bendi gereğince müvekkilin “markanın taklit edildiğini bilmesi veya bilmesi gerekmesinin” mümkün olmadığını, bu hususun dosyada alınan 13/03/2020 tarihli bilirkişi raporunda isabetli şekilde açıklandığını. -Mahkemece müvekkilinin ticari defterlerini ibraz etmemesi nedeniyle kusursuzluğunu ispatlayamadığı kanaatine varılmışsa da, defter ibrazının istenildiği dönemde Covid salgınının devam ettiğini, ayrıca HMK 31. Madde gereğince de, mahkemenin uyuşmazlığı aydınlatmakla görevli olması nedeniyle de kayıtları ibraz için yeniden süre verilmesi gerektiğini, ceza dosyasında müvekkilinin 2015 ila 2018 yılları ticari defterlerinin incelendiğini, marka benzerliği ve haksız rekabet yaratacak ürün satışına ilişkin tespit, fatura, belge bulunmadığının tespit edildiğini. -Ceza dosyasının bekletici mesele yapılmamasının hatalı olduğunu. -Mahkemenin 13/05/2020 tarihli raporda müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığı beyan edilmesine rağmen rapor aleyhine karar verilmesinin hatalı olduğunu, teknik bilgi gerektiren konuda mahkemece en azından tekrar rapor alınması gerektiğini. -Mahkeme kararı aksine, …’ın marka başvurusunun davacı başvurusundan 6 ay önce olduğunu, SMK 155. Maddenin olayda uygulanamayacağını.-Mahkemece hükmedilen tazminatın fahiş ve afaki olduğunu, bir kaç numunenin bulunduğu bir durumda 50.000 TL tazminata hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu. -Davacının markasının 3. Sınıfta tescilli olduğunu, markanın kullanıldığı saç kremi ve şampuan ürününün 3. Sınıf kapsamına girip girmediğinin sektör bilirkişisinin de bulunduğu bir heyet tarafından incelenmesi gerektiğini beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak yeniden yargılama yapılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dosya arasında Türk Patent ve Marka Kurumu kayıtları incelendiğinde; 03/11/2014 başvuru tarihli … numaralı “…” markasının 3.sınıfta 16.09.2015 tarihinde, 25/10/2016 başvuru tarihli … numaralı “… (Arapça yazılı)” markasının 3.sınıfta 23.06.2017 tarihinde davacı şirket adına, 22/06/2016 başvuru tarihli … numaralı “… (Arapça yazlı)” markasının 3.sınıfta 07.03.2017 tarihinde dava dışı … adına tescil edildiği anlaşılmıştır. Mahkemece, davaya konu edilen şampuan ve saç kremi ürün şişeleri ile karton kutuları üzerindeki Arapça yazılar Yeminli Tercüman …’a tercüme ettirilmiş, daha sonra ihtiyati tedbir talebinin değerlendirilmesi yönünde marka uzmanı … dan alınan 31/05/2018 tarihli raporda; TPMK nezdinde davacı … Kozmetik’e ait 3 no’lu sınıfta yer alan emtia için, 03/11/2014 koruma tarih başlangıçlı … tescil no’lu “…” ibareli “ticaret markasını” nın bulunduğu, davacı … Kozmetik tarafından; “…” ibaresinin ayrıca Arapça harfleri ile TPMK nezdinde 3 no’lu sınıfta yer alan emtia için 25/10/2016 koruma tarih başlangıçlı … tescil no’lu “ŞEKİL” ibareli “ticaret markası” olarak da tescil edildiği, davalı … Plastik tarafından TPMK nezdinde 16 no’lu sınıfta yer alan emtia için 02/10/2013 koruma tarih başlanıçlı, … tescil no’lu “ŞEKİL” ibareli “ticaret markası” nın tescil ettirildiği, tercüme bilirkişi raporunda yer alan bulgulara istinaden; dosyada bulunan taklit olduğu iddia edilen krem şişesinin ön yüzünde davalı … Plastik tarafından davacı … Kozmetik’e ait markanın Arapça şekli ile 3 yerde ve arka yüzünde 1 yerde kullanıldığı, ve ayrıca taklit krem şişesi altında davalı … Plastik’e ait markada yer alan logonun kabartmalı şekilde yer aldığı, bu logonun taklit krem şişesinin davalı … Plastik tarafından üretildiğine dair emare teşkil edebileceği, krem kartonunun ön yüzünde de davacı markasının 1 yerde kullanıldığı, davalı … Plastik’in davacı … Kozmetik’e ait “…” ibaresini taklit plastik krem şişesi üzerinde (ve kartonun üzerinde) aynı şekilde Arapça karakterler ile kullanılmasının davacı … Kozmetik’e ait TPMK nezdinde Arapça karakterlerle tescilli “…” markasını (…) ihlal edip etmediği ile -eğer ihlal varsa-, davalı …in taklit krem şişesinde kendisine ait TPMK nezdinde tescilli “…” ibareli markasında yer alan logoyu kullanmasının hukuki değerlendirmelerinin mahkemeye ait olduğu beyan edilmiştir. Mahkemece, …, … ve Prof. Dr. …’den oluşan bilirkişi heyetinden alınan 13/05/2020 tarihli raporda; “…” ve taklit olduğu ileri sürülen “…” markalı üründe kullanıldığı belirtilen şişelerin fiziki yapısının birebir aynı olmadığı, ancak benzerlik taşıdığı, “…” ve taklit olduğu ileri sürülen “…” markalı üründe kullanıldığı belirtilen şişenin ön yüzündeki etiket üzerinde yazıların diziliş, renk ve konumunun neredeyse birebir aynı olduğu, figürlerin etiket üzerindeki konumu ve renklerinin ise birbirine çok yakın olduğu, “…” ve taklit olduğu ileri sürülen “…” markalı ürünlerde kullanıldığı belirtilen şişelerin arka yüzündeki etiket üzerinde yazı ve figürlerin konumu, dizilişi, şekli ve rengi itibariyle birbirine çok yakın olduğu, ürün etiketlerinde yer alan ifadelerin de ürünlerin farklı olmasından kaynaklanan detaylar dışında (altı çizili ifadeler) birebir aynı olduğu, davalının belirlenen günde ticari defterlerini mahkemeye sunmadığı, davacı vekilinin talebi ve mahkemenin müzekkeresi üzerine İstanbul Küçükköy Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından gönderilen Kurumlar Vergisi beyannamelerine göre yapılan incelemede, davalının 01/01/2015-17/04/2018 tarihlerinde tüm ticari faaliyetlerinden 937.599,29-TL vergi öncesi kar ettiğinin saptandığı, ancak davalı ticari defter ve belgeleri sunmadığından dava konusu … ve … no’lu markalara ait şampuan ve saç kremi şişelerinden SMK 152/2-b uyarınca ne kadar net kazanç elde ettiğinin ayrıştırılmasının yapılamadığı, bu nedenle, marka hakkına tecavüzün sabit görülmesi durumunda, tazminat miktarının TBK 50/2 uyarınca mahkemece takdir edilebileceği, davacı vekilinin 30/10/2019 tarihinde dosyaya sunduğu faturanın düzenleme tarihinin, sayın mahkemece inceleme dönemi olarak belirlenen 01/01/2015-17/04/2018 tarihlerinin dışında olduğu, ayrıca faturada “750 Gr PE Şampuan Şişe” şeklinde tanımlanan ürünün dava konusu markayla üretilen ürün olup olmadığının anlaşılamadığı, açıklanan nedenlerle davacı vekilinin dosyaya sunduğu fatura örneğinden bir sonuca varılamadığı, davalının dava konusu şişeleri dava dışı … Sanayi ve Tic. Ltd. Şti.’nin istemi üzerine, yine bu şirketin yetkilisi … adına kayıtlı markaya istinaden ürettiğini savunduğu, bu savunma doğrultusunda yapılan incelemelerde davalı tarafından üretimi yapılan şişelerde kullanılan marka görseli ile dava dışı … adına tescilli (tescil kapsamında “Kozmetik ürünleri” de bulunmaktadır.) … no’lu markanın görselinin birebir aynı olduğunun tespit edildiği, üretimini yapacağı şişelerde kullanılacak marka için marka tescil belgesi arayan davalının tacir olmanın kendisine yüklediği basiretli davranma yükümlülüğüne uygun hareket ettiği, bu nedenle marka hakkına tecavüz iddiasının davalıya karşı yöneltilemeyeceği beyan edilmiştir. Bakırköy 1. FSHHM’nin 15/12/2020 tarihli 2020/242 Esas-2020/335 Karar sayılı ilam örneğinden; davacı …. Ltd. Şti. Tarafından davalı … aleyhine açılan hükümsüzlük davasında, davanın kabulüne, davalı adına tescilli … başvuru numaralı markanın hükümsüzlüğüne karar verildiği, davalı vekilinin istinaf başvurusunun Dairemizin 2021/287 Esas….sayılı kararıyla esastan reddine karar verildiği, kararın temyiz edilmeksizin 19/01/2023 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Davacı vekilinin ibraz ettiği Bakırköy 1. FSHCM’nin 08/09/2021 tarihli 2019/83 Esas-2021/339 Karar sayılı kararından, … Kozmetik Şirketi tarafından yapılan şikayet üzerine, …’in (… Plastik Ltd. Şti yetkilisi) hakkında açılan ceza davasında, sanığın marka hakkına tecavüz eyleminin sabit görülerek cezalandırılmasına, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E: Markaya tecavüzün tespiti, meni refi ile maddi ve manevi tazminat ve itibar tazminatı talepli davada, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş, taraf vekillerince ayrı ayrı istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı tarafça dava dilekçesi ekinde ürün numuneleri sunulduğu, mahkemece sunulan şampuan ve saç kremi ürün plastik şişeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapıldığı, Arapça tercüman bilirkişi tarafından ürün ambalajı ve üzerindeki etiketteki Arapça marka ve yazıların tercümesinin yapıldığı, … markasının Arapça harflerle yazıldığının tespit edildiği anlaşılmıştır. Davalı tarafın suçlandığı, plastik ürün şişesi üzerine kabartma harflerle ve Arapça olarak yazılan … markası olduğu, davacı tarafça etiketin dava dışı … Kimya firması tarafından üretildiği ve … firmasının davalının tedarikçisi olduğu ileri sürülmüştür. Davacı tarafça gerek Savcılık şikayet dilekçesi ekinde, gerekse dava dilekçesi ekinde ürün numunesi sunduğu ancak ürünlerin nereden temin edildiğini ispat yönünden fatura/ fiş sunulmadığı anlaşılmıştır. Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacı firma yetkilisinin kendisine tercüman ile gelerek, kendi kalıpları üzerine Arapça yazı yazdırdığını, çalışmaları olacağını beyan ettiğini ancak daha sonra çalışma yapmadıklarını, … firması için ürettikleri kalıbın ve markaların görünümünün farklı olduğunu, ürünün dava dışı marka sahibi …’ın firması olan … ..Ltd. Şti. tarafından numune üretilmesini talep etmesi üzerine üretildiğini, tespit sırasında ürünün numune odasından alındığını beyan ettiği anlaşılmıştır. Ceza dosyasında davalı firma yetkilisinin savunmasında, davacı firmaya kendi plastik şişe kalıpları ile sarı renkli 2000 adet şişe ürettiklerini ve teslim ettiklerini, şişeler üzerine Arapça yazı işlendiğini beyan ettiği anlaşılmıştır. Davalı firmanın faaliyet konusunun sipariş üzerine boş plastik şişe üretimi olduğu, davacı için de kendi üretim kalıbı ile sarı renkli plastik şişe ürettiği, şişelerin üzerine kabartma olarak Arapça harfler basıldığı, dava dışı …’ın firması olan … ..Ltd. Şti. için de numune ürettiğini beyan ettiği, davacı tarafça davadan önce tespit işlemi yapılmadığı gibi, mahkemece verilen tedbir kararının infaz tutanağından davalı işyerinde tecavüze konu ürünün üretildiğine dair bulguya rastlanmadığı anlaşılmış, işyeri yetkilisinin tutanakta ürünün numune odasından alındığını beyan ettiği, davacı vekilinin 09/07/2018 tarihli dilekçesinde, tedbir infaz edildiğinde deponun numune odasında dava konusu şampuan ve saç kremi şişelerinden 3 adet numune bulunduğunun beyan edildiği anlaşılmıştır. Dosyaya sunulan ve bilirkişilerce incelenen ürün numunelerinin davalı firma tarafından üretildiği, plastik şişelerin altında davalının markasının basıldığı, şişenin alt tarafında kabartma yazı ile “Orijinal …” yazıldığı anlaşılmıştır. Davalının davacı ile ticari ilişkisinin bulunduğu, davacının tercümanı tarafından yazdırılan kabartma yazının bulunduğu ürün şişesinin aynı kabartma yazı (Orijinal …) bulunan ürün şişesinin dava dışı … için üretilmesinin markaya tecavüz teşkil ettiği, bu durumda dava dışı firma sahibi marka tescil belgesi ibraz etse dahi davalının şampuan ve krem ürün şişesinin aynısını aynı Arapça kabartma yazılarla üretmesinin kendisini sorumluluktan kurtaramayacağı, işaretin ürün ambalajı üzerine konulması, işareti taşıyan malların teslim edilebileceğinin teklif edilmesi SMK 7/3-a-b maddeleri gereğince markaya tecavüz oluşturduğundan, davalı tarafça davacı markasını taşıyan ürün numunesinin üretilerek, üretilip teslim edileceğinin teklif edilmesinin markaya tecavüz teşkil ettiği kanaatiyle ilk derece mahkemesince markaya tecavüzün tespiti, meni ve refi talebinin kabulüne karar verilmesi yerinde olup davalı vekilinin aksi yöndeki istinaf sebeplerinin reddi gerekmiştir.Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde, reddine karar verilen 5.000 TL tazminatın itibar tazminatı talebine yönelik istinaf sebebi ileri sürdüğü anlaşılmakla, dava dilekçesinin incelenmesinde SMK 150. Madde gereğince 5.000 TL tazminat talep ettiğini açıkladığı ancak itibar tazminatı mı yoksa fiili zararının tazminini mi istediğini açıklamadığı, davacı vekilinin talep arttırım dilekçesinde tazminatın itibar tazminatı olduğunu açıkladığı anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince talebin fili zarar tazminatı olarak kabulü yerinde olmamış, davacı vekilinin gerekçeye yönelik istinaf sebebinde kısmen haklı olduğu kanaatine varılmıştır. Hükmedilen tazminata yönelik olarak ise her iki taraf vekilinin istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafça 6769 Sayılı SMK 151/2-b maddesi uyarınca tazminatın hesaplanmasının talep edildiği, ilk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporunda mali müşavir bilirkişinin Kurumlar Vergi Dairesi’nden getirtilen davalıya ait 01/01/2015-17/04/2018 tarihleri arasındaki vergi kayıtlarının incelenerek tüm ticari faaliyetlerinden 937.599,29 TL vergi öncesi kar elde ettiği, tazminatın mahkemece TBK 50/2 maddesince takdir edilebileceği beyan edilmiştir. Davalı vekilinin dosyaya numune olarak sundukları ürünlerin içi dolu , piyasadan temin edilen seri üretime konu ürün olduğunu beyan ettiği anlaşılıyorsa da, ürünlerin nereden satın alındığına dair, fiş, fatura ibraz edilmediği, davacı vekilinin istinafa cevap dilekçesinde şişelerin dava dışı … Kimya tarafından etiketlenip dolumu yapılarak piyasaya sunulduğunu ileri sürdüğü, davacı vekili tarafından bilirkişi incelemesi öncesinde, 30/10/2019 tarihli dilekçe ekinde … Kimya’ya düzenlenen 20/02/2012 tarihli faturanın sunulanarak, davalı şirketin … Kimya ile ticari ilişkilerinin incelenmesinin talep edildiği anlaşılmışsa da fatura tarihinde davacı markasının tescilli olmadığı anlaşılmakla bu faturanın da dikkate alınamayacağı, davacı tarafça numuneler dışında markanın kullanılarak davalı tarafça kazanç elde edildiğinin ispatlanamadığı kanaatine varılmıştır. İlk derece mahkemesince “davaya konu ürün şişe ve ambalajlarının sayısı, davalının ticari hacmi ve markanın kullanıldığı süre” dikkate alınarak TBK 50. Madde gereğince 50.000 TL tazminata hükmedildiği açıklanmışsa da, dosyada davalı tarafça dava dışı firma için şişe üretildiği, ürün sayısı ve markanın kullanıldığı süreye ilişkin somut delil bulunmadığı anlaşılmıştır. Davalı tarafça markanın davacıya ait olduğunu bildiği halde dava dışı firma için numune üretilerek, satışının teklif edilmesi markaya tecavüz fiili teşkil ediyorsa da, dava dışı firmaya satışının gerçekleştiğine dair delil sunulmadığı, davacı tarafça davalının elde ettiği gelir seçeneğine göre tazminat talep edildiği anlaşılmakla, dosyadaki delil durumuna göre, ilk derece mahkemesince ispatlanamayan maddi ve manevi tazminat ile itibar tazminatı taleplerinin tümüyle reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesi yerinde görülmemiş, davacı vekilinin gerekçeye yönelik istinaf başvurusunun ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, kısmen reddine, mahkeme kararının kaldırılarak, markaya tecavüzün tespiti, meni ve refi talebinin kabulüne, maddi tazminat, manevi tazminat ve itibar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE,2-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE,3- İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 11/03/2021 tarihli 2018/161 E. – 2021/49 K. sayılı Kararının 6100 Sayılı HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 4-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, -Davalının üretimini yaptığı saç kremi ve şampuan kutuları üzerinde davacıya ait 2016 85267 tescil numaralı markası ile iltibas yaratacak şekilde ” …” ibaresinin Arap harfleriyle yazımından oluşan markayı kullanmak suretiyle davacının marka haklarına tecavüz ettiğinin tespitine, Marka hakkına tecavüzün önlenmesine ve giderilmesine, Davalı tarafça üretilen ve davacının markasına tecavüz teşkil eden şampuan ve saç kremi şişelerinin ve ambalajlarının üretilmesinin ve satılmasının yasaklanmasına, Bu ürünlerin ve münhasıran bunların üretiminde kullanılan üretim araçlarının toplatılmasına, karar kesinleştiğinde masrafı davalıdan alınmak suretiyle imhasına, Davacının maddi ve manevi tazminat talebi ile itibar tazminatı talebinin reddine,Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin masrafı davalıdan alınmak suretiyle tirajı yüksek Türkiye genelinde yayın yapan günlük bir gazetede bir kez ilan edilmesine, 5-İlk derece yargılaması yönünden; a-Alınması gereken markaya tecavüzden kaynaklanan dava yönünden 179,90 TL, maddi tazminat yönünden 179,90 TL, manevi tazminat yönünden 179,90 TL ve itibar tazminatı yönünden 179,90 TL olmak üzere toplam 719,60 TL harcın, peşin alınan 1.864,96 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.145,36 TL harcın karar kesinleştiğinde talep üzerine davacıya iadesine, b-Davacı tarafça yatırılan 179,90 TL maktu harcın, 35,90 TL başvuru harcı ile 5,90 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 221,70 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, c-Davacı vekiline markaya tecavüzün tespiti, önlenmesi ve giderilmesi davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, ç-Davalı vekiline reddine karar verilen maddi tazminat davası yönünden 15.000 TL, reddine karar verilen manevi tazminat davası yönünden 10.000 TL ve reddine karar verilen itibar tazminatı talebi yönünden 5.000 TL olmak üzere toplam 30.000 TL vekalet ücreti taktirine, davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, d-Davacı tarafından yapılan 421,00 TL tebligat ve müzekkere masrafları ile 4.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.421,00 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre, (%25) 1.105,25 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye (%75) 3.315,75 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına, e-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, f-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine, 6-İstinaf yargılaması yönünden; a-Davacı ve davalı tarafın istinaf istemleri kabul olunmakla, peşin yatırılan istinaf harçlarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine, b-İstinaf yargılaması sırasında davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 28,00 TL tebligat ve posta giderinin 1/2 oranında 14,00TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, c-İstinaf yargılaması sırasında davalı avansından kullanıldığı anlaşılan; 31,50 TL tebligat ve posta giderinin 1/2 oranında 15,75TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,ç-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,d-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 06/04/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.