Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1147 E. 2023/555 K. 24.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1147 Esas
KARAR NO: 2023/555Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/04/2021
NUMARASI: 2018/407E, 2021/86K.
DAVANIN KONUSU: Markaya Tecavüz, Haksız rekabet
KARAR TARİHİ: 24/03/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının … numaralı 41. sınıfta tescilli “…” ve 41. ve 43. sınıfta tescilli … numaralı “… markaları ile iltibas yaratacak derecede benzer ve 41. sınıfta tescil için başvurduğu … numaralı davalıya ait “…+Şekil” markasını kötü niyetli olarak tescili için başvurduğunu, davalının daha önce davacının grubunda vokalist olarak çalıştığını, gruptan ayrıldıktan sonra marka başvurusunu yaptığını, davacının markasının bilinirliğinden yaralanmaya çalıştığını, Instagramda açtığı “…” ismli hesapta davacının marka imajına zarar verecek paylaşımlarda bulunduğunu, bir fotoğrafın ortasına “…” şeklinde yazı yazdığını, davacının markasını birebir kullandığını, ayrıca “…” markalı grupta çalıştığı sırada gerçekleştirdiği klip, konser ve paylaşımların çoğunu davacının izni olmaksızın Youtube, kişisel Instagram sayfasında ve “…” Instagram sayfasında paylaştığını, bu şekilde haksız rekabette bulunduğunu, “…” markası ile konserler gerçekleştirdiğini, tanıtımlarını yaptığını belirterek, davalının kullandığı “…+Şekil” markasının davacının tescilli markaları olan … numaralı 41. sınıfta tescilli “…” ve … numaralı 41. ve 43. sınıflarda tescilli “… +Şekil” markalarına tecavüz ettiğinin ve haksız rekabet eylemi gerçekleştirdiğinin tespitine, menine, refine, davalının Instagram ve Youtube hesaplarında yaptığı paylaşımların haksız rekabet olduğunun tespitine, menine ve refine, davanın sonucunda verilecek hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin 28.08.2018 tarihinde ”…” markası için yaptığı başvurunun işlemlerinin devam ettiğini, bu markada “…” ibaresinin hemen altına el yazısıyla ”…” yazılmış olduğunu, bu nedenle davacının markaları ile benzer olmadığını, müvekkilinin kullandığı marka ile davacıya ait markalar bir bütün olarak karşılaştırıldığında şekil ve logo açısından aralarında herhangi bir benzerlik olmadığı, karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı veyahut tüketiciler gözünde iltibasa sebebiyet vermeyeceğinin açıkça görüleceğini, bu hususun dosyada mübrez 26.10.2018 tarihli bilirkişi raporu ile de açıkça ortaya konulduğunu, müvekkilinin markasının ”… ” olup okunduğu takdirde davacıya ait olan ”…” veyahut ”…” markaları ile işitsel olarak hiç bir benzerlik oluşturmadığını, markalarda yer alan ve dil olarak farklı olan …, … ve … kelimelerinin de okunuşlarının birbirinden farklılık arz ettiğinden işitsel olarak benzerlik olduğu iddiasının kabulünün de mümkün olmadığını, davacının haksız rekabet iddialarıyla ilgili olarak davalının “…” İntagram hesabına bakıldığında davacının iddiasını kanıtlayan tek bir paylaşımın dahi bulunmadığını, ayrıca dava dilekçesinde belirtilmiş olan ”…” şeklinde bir paylaşımın da mevcut olmadığını, 26.10.2018 tarihli bilirkişi raporunda da müvekkiline ait ‘…’ isimli instagram hesabının incelenmesi sonucunda davacının belirttiği paylaşımın varlığına ilişkin olarak herhangi bir tespit yapılamadığının belirtildiğini, müvekkilinin yeni oluşturduğu markasının tanınması, gelişmesi ve ilerleme kaydetmesi amacıyla yoğun bir çaba sarf ederek tüm mesaisini bunun için harcadığını, kabul anlamına gelmemek kaydı ile bir an için davalının, davacının iddia ettiği paylaşımı yapmış olduğu kabul edilse dahi, yalnızca bu durumun TTK’nun 55. Maddesinde sayılan haksız rekabet niteliğinde olmadığını, davacı tarafın müvekkilini dava açılmadan önce ”i…” isimli instagram hesabında marka hırsızlığı yapmakla suçladığını, bu durumun davacının kötü niyetini gösterdiğini, davacının 30.08.2018 tarihli bu paylaşımına karşı davacıya Kartal … Noterliğinin … yevmiye nolu 06.09.2018 tarihli ihtarnamesini göndererek, davalı ve tescil süreci devam eden “…” markası hakkında asılsız ve gerçeğe aykırı beyan ve ithamlara son verilmesinin ihtar olunduğunu, buna rağmen davacı tarafça bu eyleme son verilmediğini, Mahkemece verilen ihtiyati tedbirin reddine ilişkin 26.10.2018 tarihli ara kararın gerekçesinde de belirtildiği üzere bir müzik türünü tanımlamakta kullanılan ”…” sözcüğünün müzikle iştigal eden her iki tarafın markasında da yer aldığı, ancak markaları oluşturan diğer sözcüklerin birbirinden farklı olduğundan karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını belirterek, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: “..Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, Davalının kendisine ait “…” kullanıcı isimli Instagram sayfasında Haziran 2017, Aralık 2017 ve Mart 2017 tarihlerinde “…” markasının yer aldığı görselleri kullanmak suretiyle davacının marka haklarına tecavüz ettiğinin ve haksız rekabette bulunduğunun TESPİTİNE, Marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin ÖNLENMESİNE ve REF’İNE,Davalının bu görüntülerinin sosyal medya sayfasından KALDIRILMASINA,Davacının fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE, Karar kesinleştiğinde masrafı davalıdan alınmak suretiyle hüküm özetinin Türkiye’de yayın yapan günlük bir gazetede bir kez ilanına, ” Karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMLERİ: Davalı vekili istinafında özetle; Gerekçeli kararda paylaşılan görsellerin davacıya ait grupla müvekkilinin bir bağlantısı olduğu izlenimine yol açabilecek olması nedeniyle haksız rekabet olarak nitelendirilmişse de; görsellerin paylaşıldığı dönemin hali hazırda müvekkilinin davacıya ait grupta çalıştığı dönem olduğunu, söz konusu paylaşımların tarihlerinin Mart 2018, Aralık 2017 ve Haziran 2017 olup müvekkilinin ilgili gruptan bu tarihlerden son ayrılmış ve ayrıldıktan sonra da tüm sosyal medya hesaplarında (hem şahsi hesabından hem de ”…” hesabından) yeni markasının duyurusunu yaptığını, videolar paylaştığını ve sonrasında konserler verdiğini, müvekkilinş özellikle kendi markasını duyurmaya çalışmış, davacıyla olan iş ilişkisinin sona erdiğini özellikle belirtmiş ve sosyal medya hesaplarında buna yer vermiş olduğunu, söz konusu eski tarihli görseller nedeniyle ne müvekkilinin herhangi bir kazanç elde ettiğini ne de davacı tarafın kazanç kaybına uğradığını, Raporda belirtildiği üzere tüketiciler nezdinde her iki markanın karıştırılma ihtimalinin olmadığını, markaların hitap ettiği dinleyici ve izleyici kitlesi üzerinde karışıklık oluşturmayacağını, haksız rekabet şartları oluşmadığını, Söz konusu resimler ve görseller incelendiğinde müvekkilinin kendisinin resmini çektiğini, arka planda davacıya ait marka görsellerinin yer aldığı açıkça görülmekte olduğunu, resimde ön planda olan müvekkili olup arka plandaki görsellerin ticari amaçla kullanıldığı yönünde izafi ve zorlayıcı yorumla değerlendirmede bulunulması kabul edilemeyeceğini, Müvekkilinin, gruptan ayrıldıktan sonra açıkça ayrıldığını ve kendi markası adı altında faaliyet göstereceğini bir çok defa tüm sosyal medya hesaplarında beyan ettiğini, ticari amaçla paylaşımların kullanmadığını, bilirkişi heyet raporunda bunların yalnızca ticari olduğu yönünde yorum yapmakla yetinilmiş ancak hangi gerekçelerle ticari olduğuna kanaat getirildiğini denetime açık şekilde açıklanmadığını, gerekçeli kararda da açıklanmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydı ile bir an için müvekkilin bu paylaşımları ticari amaçla yaptığı düşünüldüğünde dahi, müvekkilinin davacıya ait gruptan ayrıldıktan sonra aynı sektörde faaliyet gösterdiği için rekabet içinde olduğu için eski fotoğraflarının bulunması bizzat kendi aleyhine olabileceği için sosyal medya hesaplarından kaldırması gerekeceğini, çünkü müvekkilinin davacıya ait gruptan ayrıldıktan sonra kendi grubunu kurduğunu, müvekkilinin iyi niyetini göstermesi bakımından; söz konusu görsellerin davacıya ait grupta çalıştığı sırada ve yine aynı şekilde solist olarak çalıştığı dönemde paylaşılması nedeniyle bu görseller müvekkilin şahsi hesabında yer almışsa da 20.02.2021 tarihli bilirkişi heyet raporunun tarafımıza tebliğ edildiği 22.02.2021 tarihinde söz konusu görsellerin tümü hiç bir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydı ile müvekkile ait sosyal medya hesabından kaldırıldığını, kabul anlamına gelmemek kaydı ile haksız rekabet teşkil ettiğini belirtilen fotoğrafların yargılama esnasında müvekkilin sosyal medya hesabından kaldırmış olması dikkate alınmadan karar verilmesi hatalı olup davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerektiğini, Açıklanan nedenlerle İstanbul Anadolu 1. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2018/407 E. 2021/86 K. Sayılı 20/04/2021 tarihli kararında haksız rekabetin tespitine ilişkin hükmünün kabul kararının kaldırılmasını, davanın reddini talep etmiştir. Davacı vekili istinafında özetle; Markaların benzer olduğunu, Müvekkilinin … şahıs firması olarak 2009 yılında kurulduğunu ilgili tarihten beri … markası adı altında aralıksız olarak faaliyet gösterdiğini , Mart 2017 tarihi itibariyle de şirketleşerek aynı marka ile … TİC. LTD. ŞTİ olarak faaliyet göstermeye devam ettiğini, ticaret sicil gazetesinde iştigal konusunun dikkate alınması gerektiğini,2009 yılından beri “…” markası ile faaliyette bulunduğunu, 2012 yılında ise “…“ markasını Türk Patent ve Marka Kurumunda … tescil numarası ile 41.sınıfta tescil ettirdiğini, ” … şekil ” markasının … tescil numarası ile yine 41 ve 43.sınıfta tescil ederek bu markayı da aktif olarak kullanıldığını, Davalı …’in grubun eski vokalistlerinden biri olup , “…” grubuna 2017 ortalarında katıldığını ilgili tarihlerden itibaren 1 sene boyunca grupta aktif vokalist faaliyeti yürüterek grupta konserlere katılmış ve YOUTUBE’da … “https://…” https://… adresinde bulunan müvekkilim grubu tarafından çekilen ve yayınlanan … isimli şarkının klibinde vokalist olarak bulunduğunu, İlgili klibin Aralık 2017 tarihinde YOUTUBE’da yayınlandığını, davalının 2018 ortalarına doğru gruptan ayrıldığını, kendi grubu ve markası ile faaliyet göstermeye başladığını , kendince yarattığı “… şekil” markası ile faaliyete başlamakta ve Türk Patent ve Marka Kurumu’na … başvuru numarası ile marka başvurusu gerçekleştirdiğini ancak henüz tescil edilmediğini, Markaların aynı ve/veya ayırt edilemeyecek derecede benzer olup , orta vasıftaki insan kitlesi tarafından karıştırılarak davalı markasının müvekkili markalarının diğer bir uzantısı olarak düşünülmesi, davalının “… şekil” isimli markasından daha farklı bir marka seçmesi imkan dahilinde iken seçtiği “… şekil” markası müvekkilim markaları ile kavramsal , görsel , işitsel olarak birbiriyle aynı ve ayırt ve ayırt edilemeyecek derecede benzer olması , tarafların mal ve hizmetleri ile hedeflenen halk kitlesinin birebir aynı olması , müvekkilinin Ticaret Sicil Kaydına göre önceye dayalı kullanımının bulunması ve son olarak davalının kullandığı marka ile müvekkilim markalarına karşı gerçekleştirdiği eylemin marka tecavüzü ve haksız rekabet oluşturması nedeniyle davalı şirketin “… şekil” markası ile müvekkilim markası olan “…” ve “ … şekil ” markalarına karşı gerçekleştirdiği eylemin marka tecavüzü ve/veya haksız rekabet eylemi olduğunun tespitine , davalının gerçekleştirdiği tecavüz ve haksız rekabet eylemlerinin men’ine , ref’ine , karar verilmesi gerekirken reddinin yerinde olmadığını, Her iki marka incelendiğinde müvekkiline ait “…” markası beyaz zemine siyah renkle yazılmış bir marka olup , yardımcı unsurlarda aynı şekilde beyaz zemine siyah renkle yazıldığını, Davalı markası ise müvekkili markası ile aynı şekilde siyah beyaz renkler kullanmakta olup , “…” esas ve yardımcı unsurlarını siyah zemin üzerine beyaz renkte yazdığını, Yardımcı unsur olarak kullandığı … kelimesi ise çok küçük yazılmakta olup dikkate alınacak büyüklükte ve ayırt edicilikte olmadığını, orta vasıftaki insan kitlesini yanıltacak şekilde tasarlandığını, markaların aynı mal ve hizmet sınıfında bulunduğunu, her iki markanın da aynı tüketici kitlesine hitap ettiğini, davalının yeni kurulmuş bir grup olduğunu faaliyeti dürüstlük kuralı çerçevesinde yerine getirmesi gerektiğini,Davalı İNSTAGRAMDA “…” ismi ile bir hesap açtığını, müvekkili marka imajına zarar verecek paylaşımlar yaptığını, belirli aralıklarla halen buna devam ettiğini, Son olarak hesapta “… !” şeklinde bir yazı yazılan bir fotoğraf paylaşıldığını, paylaşımı 156 kişi beğendiğini, Davalının diğer bir haksız rekabet içeren hukuka aykırı eyleminin de geçmişte müvekkiline ait “…” markalı grubunda çalışırken gerçekleştirdiği klip , konser ve paylaşımların çoğunu müvekkilimin muvafakatini almadan Youtube’da , kişisel İnstagram sayfasında ve … instagram sayfasında paylaşması olduğunu, Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa da aykırılık teşkil etmekte , müvekkilimin grubundayken davalının bu paylaşımları yayınlamasına müvekkilim muvafakat etmediğini, bu hususun Fikir Haklarına da aykırı olup , ayrıca Haksız Rekabet teşkil ettiğini, Davalıya dava öncesi tarafımızdan ihtarname gönderilmesine rağmen davalı eylemlerine devam ettiğini, davalının konserlerin duyurularını afiş, ilan ve sosyal medya aracılığı ile gerçekleştirdiğini, 5 Ekim 2018 tarihinde davalı yine ihlal konusu markası ile bir konser programı gerçekleştirecek olup Davalının 5 Ekim 2018 tarihinde dava konusu marka ile ihlal oluşturarak tanıtım yapması nedeniyle ivedilikle ihtiyati tedbir kararı verilmesini belirterek kararın kaldırılmasını, davanın kabulü ile davalının kullandığı “… şekil” markasının müvekkilim tescilli markaları olan … tescil numaralı 41.sınıfta tescilli “… ” ve … tescil numaralı 41. Ve 43.sınıfta tescilli “ … şekil ” markalarına TECAVÜZ ettiğinin ve/veya HAKSIZ REKABET eylemi gerçekleştirdiğinin TESPİTİNE , MEN’İNE , REF’İNE , davalının INSTAGRAM hesabında müvekkilim aleyhinde gerçekleştirdiği eylem ve saldırıların ve EK-9 delilinde müvekkilinin muvafakatini almadan YOUTUBE ve INSTAGRAM’da gerçekleştirdiği yayınların HAKSIZ REKABET olduğunun TESPİTİNE, MEN’İNE , REF’İNE ,Davanın sonunda verilecek hükmün ilanına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME Marka tescil kayıtları incelendiğinde; … Tescil numaralı, 16/01/2013 tescil tarihli “…” markasının 41.sınıf için, … Tescil numaralı, 22/04/2016 tescil tarihli “…” markasının 41, 43. sınıflar için davacı adına “Spor, kültür ve eğlence hizmetleri” de dahil tescilli oldukları, ayrıca … başvuru numaralı “…” markasının 41.sınıfta “Eğlence hizmetleri (müzik grubu, orkestra hizmetleri, konser düzenleme hizmetleri, gösteri düzenlenmesi hizmetleri, dans organizasyonu hizmetleri ve eğlence etkinlikleri için yer sağlama ve bilet temin etme hizmetleri)” için davalı tarafça marka tescil başvurusu yapıldığı görülmüştür. Bilgisayar mühendisi … ve Marka Vekili … tarafından hazırlanan 26/10/2018 tarihli raporda özetle; dosya ve internet üzerinde yapılan araştırmalar bütünlük oluşturacak şekilde değerlendirildiğinde; davacı tarafın dava dilekçesi içerisinde sunduğu internet sitesi görüntü çıktılarına benzer içeriğin yayında olduğunun tespit edildiğini, dosya taraflarının benzer tür müzik yaparak faaliyet gösterdiğini, sosyal paylaşım sitelerinde benzer tür müzik paylaşımlarının bulunduğunun anlaşıldığını, bununla birlikte “…” ifadesi dışında farklı isim tanımlamaları kullanıldığından son kullanıcılar ve dinleyiciler (izleyiciler) tarafında karmaşaya yol açmayacağını, farklı isim kullanımıyla farklı grup algısının oluşacağı kanaatine varıldığını, incelemeye konu internet sitelerinden ekran görüntüleri alınarak rapor ekinde sunulduğunu, davacıya ait … başvuru numaralı “…” ibareli marka için 03/01/2012 tarihinde başvuru yapıldığı … nolu marka bülteninde 12/07/2012 tarihinde yayınlandığını, 16/01/2013 tarihinde tescillendiğini, haklarının davacı taraf …’a ait olduğunu, davacıya ait … başvuru numaralı “… şekil 2009 şekil” ibareli marka için 14/08/2015 tarihinde başvuru yapıldığı … nolu marka bülteninde 12/11/2015 tarihinde yayınlandığını, 22/04/2016 tarihinde tescillendiğini, haklarının davacı taraf …’a ait olduğunu, davalıya ait … başvuru numaralı “…” ibareli marka için 28/08/2018 tarihinde başvuru yapıldığı, … nolu marka bülteninde 12/10/2018 tarihinde yayınlandığını, yayın süresinin devam ettiği, tescil işlem sürecinin bitmediğini, haklarının davalı taraf …’e ait olduğunu, davacı ve davalı markalarının kullanımının daha çok organizasyon düzenlenmesi konusunda aynı sektörde olduğunu, aynı sektörde yer alan ortalama tüketici göz önüne alındığında, markaların birbirinden farklı olduğunu, tüketici nezdinde karışıklık ve iltibasa sebebiyet vermeyeceğini beyan etmişlerdir. Marka&Patent Vekili Hukukçu bilirkişi …, Müzik Prodüktörü …, Bilişim Uzmanı … tarafından hazırlanan 20/02/2021 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; davalı tarafından kullanılan “… +şekil” markası ile davacı adına tescilli … nolu “…” ve … nolu markaları ile iltibasa neden olacak şekilde benzer olmadığını, davalı tarafın “…” isimli grupta şarkı söylediği zamanlarda çekilmiş olan klip ve videoları davacı tarafın … markasını kullanmadan Youtube kanalında ve sosyal medya hesaplarınca paylaşmaya devam etmesinin haksız rekabet olarak nitelendirilmesi gerektiğini, davalı tarafa ait “@…” isimli Instagram sayfasında yer alan Mart 2018, Aralık 2017 ve Haziran 2017 tarihli paylaşımlarda “…” markasının yer aldığını, davalı tarafın 2018 sonlarından bu yana davacı tarafın grubuyla çalışmadığı gerçeği karşısında sosyal medya hesabında grupla bir bağlantısı olduğu izlenimine yol açacak şekilde “…” markasının yer aldığı Mart 2018, Aralık 2017 ve Haziran 2017 tarihli görsellere ihtarname tarihi, dava tarihi ve incelemenin yapıldığı tarih itibariyle halen yer vermesinin haksız rekabet olarak nitelendirilebileceğini, “…” markasının davalı tarafından Mart 2018, Aralık 2017 ve Haziran 2017 tarihli paylaşımlarda izinsiz olarak kullanılması sebebiyle SMK madde 7/3 (d) bendi uyarınca davacı tarafın marka haklarının ihlal edildiğini, haksız rekabet ve marka hakkının ihlalinin sonucu olarak davalı tarafın davacı adına tescilli marka ve aynı zamanda müzik grubu ismi olan “…” ibaresini ticari amaçla kullandığı yönünde görüş beyan etmişlerdir.
GEREKÇE: Davacı, davalının marka tescil başvurusu yaptığı ve kullandığı “…+Şekil” markasının davacı adına tescilli … numaralı “…” ve … numaralı “… &…+Şekil” markaları ile iltibas yaratacak derecede benzer olduğunu, davalının daha önce … ” isimli grupta vokalist olarak çalışmış olması nedeni ile marka kullanımının kötü niyetli olduğunu, ayrıca internet ortamında davacının markasını kullandığı, grubun bilinirliğinden yararlandığını, davacının izni olmadan “…” isimli grupta yaptığı çalışmalarla ilgili görüntüleri Instagram hesabında ve Youtube kişisel hesaplarında yayınladığı iddia ederek markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ve önlenmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karara karşı her iki taraf vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalının “…” şeklindeki markasal kullanımı ile davacının “…” ve “… ŞEKİL” markası aynı alanda kullanılmakta ise de; … kelimesinin 41 nolu hizmet sınıfında yer alan eğlence hizmetleri yönünden zayıf bir ayırt ediciliği olduğu, davalının kullanımında … ibaresini büyük yazdığı, … kelimelerinin bir bütün olarak dikkat çektiği, kullanılan şeklin farklı olduğu, ayırt edicilik katıldığı, markalar arasında tüketici nezdinde iltibas oluşmadığı belirlenmiş olup rapor bu yönü ile yerinde olduğu gibi davacının bu yöndeki iddiasının reddi yerindedir. Haksız rekabetin tespiti ve menine yönelik istinaf istemleri incelendiğinde; davacının markaya dayalı haklara ilişkin olarak ayrıca TTK göre kümülatif korumadan yararlanamayacaksa da, davalının … grubunun solistliğinden ayrılmış olmasına rağmen grubun ismin yer aldığı görsellere kendi instagram hesabında yer vemesinin grupta halen çalışıyor izlenimi oluşturacağından haksız rekabet oluşturacağı, bilirkişi inceleme tarihi itibarı ile ilgili paylaşımlara halen yer verildiği tespit edildiği gibi davalının aksi yöndeki iddiası yönünden delil sunmadığından haksız rekabetin meni ve tespitine karar verilmesinin yerinde olduğu kanaatine varılmıştır. Davacı dava dilekçesi ek 8 ve ek 9 nolu delillere dayanmış ise de; ek 8 de belirtilen görsellere yargılama aşamasındaki raporlarda ulaşılamadığı, davalının ilgili paylaşımı kabul etmediği, ek 9 da yer alan delillere ilişkin olarak FSEK ten kaynaklanan hakların ihlal edildiği gerekçesi ile haksız rekabet yaratıldığı iddiasına gelince; davalının davacıların yer aldığı klip, konser, paylaşımları davacının muvafakati olmadan youtube’da paylaştığına ilişkin de yargılama aşamasında somut bir delil elde edilemediği, eser sunumuna yönelik bir tespit olmadığı, davacının 27.06.2019 tarihli dilekçesinin önincelemeden sonra sunulmuş olup şarkıların aranjelerinin taklit edildiğine ilişkin iddiasının HMK 141 md gereğince iddianın genişletilmesi kapsamında olduğu, mahkemece instagram sayfasında davacı markasının yazılı bulunduğu paylaşımların kaldırılmasına karar verildiği de dikkate alındığında davacının istinafının reddi gerekmiştir. Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen taraf vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Taraf vekillerinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 179,90-TL harçtan, peşin alınan 59,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, -Alınması gereken 179,90-TL harçtan, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davacı ve davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.24/03/2023