Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1120 E. 2023/544 K. 24.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1120 Esas
KARAR NO: 2023/544
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/02/2021
NUMARASI: 2018/84E, 2021/86K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 24/03/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Telif hakları müvekkili davacıya ait “…” adlı eserin davalı şahıslar tarafından sahte imza ile düzenlenen sözleşmelere dayanarak Küttür ve Turizm Bakanlığı Telif Müdürlüğü’nden alınan bandroller ile basılması, çoğaltılması, yayınlanması ve satılmasına ilişkin mütecaviz fiillerin durdurulması, sözleşmenin iptali, Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Haklan Genel Müdürlüğü’ne yazı yazılarak yazı ile yapılabilecek yeni basımlara bandrol verilmemesi, tecavüzünü men’i, satışı henüz yapılmamış baskıların toplatılması ve imhası ile satışı yapılanlara ilişkin olarak FSEK 68. Mad. uyarınca talep edilebilecek bedelin ve uğranılan zararın 3 katı tutarında olmak üzere şimdilik 5.000.- TL( 24.9.2020 tarihli ıslah dilekçesiyle davalarını … yönünden toplamda 44.115.TL olarak artırmak suretiyle belirli hale getirdiklerini bu bedele hükmedilmesini, … hakkındaki tazminat bedelini artırmadıklarını) tazminat alacağının eserlerin satıldığı tarihten itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili cevap dilekçesinde; yetkili mahkemenin Bakırköy Mahkemeleri olması nedeniyle yetkisizlik kararı verilmesini, ihtiyati tedbir talebinin reddi gerektiğini, Müvekkili …’ün yıllardır yayıncılık sektörüyle faaliyet gösterdiğini, …, … tarafından şahıs şirketi olarak kurulmuş olup, 22.03.2006 tarihinde müvekkili … ve diğer ortak … tarafından limited şirket olarak tescil edilmiş ve faaliyetlerine başladığı, bu süreç içerisinde de …’ın ortaklığı kağıt üzerinde olmasa da fiili olarak devam ettiğini, Şirketin faaliyetleri konusunda herhangi bir değişiklik yapılmamış, yazarlarla yapılan sözleşmeler aynen devam ettirildiğini, davacı vekilinin dilekçesinde de belirttiği gibi yazar … ile … arasında yapılan ilk sözleşme 01.03.2005 tarihinde yapıldığını, müvekkili … ve … ortaklığında … Reklamcılık Limited Şirketi olarak kurulan şirketin, 15/09/2006 tarihinde … Reklamcılık Limited Şirketi olarak ünvan değişikliğine uğradığını, 02.03.2007 tarihinde şirket hissedarlarından … hisse devir ve temlik sözleşmesi ile mevcut hisselerini …ye devrettiğini, 01.05.2008 tarihinde alınan karar ile şirket ortaklığında fiili olarak yetkili olan …ın ortaklığına resmiyet kazandırılmış ve bu durum ticaret sicil gazetesinde ilan edildiğini, 13.01.2010 tarihinde alınan karar ile …’nun ortaklıktan ayrıldığını, bu dönemde Şirket faaliyetine … ve müvekkili … ortaklığında devam ettiğini, 04.07.2012 tarihinde … ortaklıktan ayrıldığını ve hisselerini diğer davalı müvekkili …’e devretttiğini. 14/03/2014 tarihinde müvekkillerden … ortaklıktan ayrıldığını, davanın diğer şirket ortaklarına karşı da açılması gerekir iken yalnızca müvekkili aleyhine açılmış olmasının davacının açıkça kötü niyetini ortaya koyduğunu, Davalı müvekkili … yayınlarında ortak olarak bulunduğu süre içerinde hiçbir şekilde yazarlarla yapılan ya da yapılacak sözleşmelerde aktif olarak rol almadığını, yalnızca imza yetkisinin kendisinde olması sebebiyle hazırlanan sözleşmelerde imza yetkisini kullandığı savunarak haksız ve mesnetsiz olan işbu davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: “….1-“…” isimli esere yönelik her iki davalının da tecavüzlerinin tespitine, bandrol alınması, eserin çoğaltılması ve basımının yapılmasının önlenmesine,2-Sözleşmenin sahteliğinin tespitine ve iptaline, 3- FSEK 68. maddeye göre hesaplanan 14.705TL nin 3 kat ıolan 44.115 TL nin … YAYINLARI-…’DEN dava tarihten itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, 4- … hakkında açılan tazminat isteminin reddine,” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; Kararın hüküm ve gerekçe kısmının hatalı olduğunu, eksik inceleme ile karar verildiğini rapora itiraz ve cevap dilekÇEsinin dikkate alınmadığını, Davacının Bakırköy 1.FSHCM 2018/584 Esas sayılı dosyasında 17.10.2018 Tarihli duruşmada “daha önce verdiğim şikayet dilekçemi ve karakoldaki şikayetçi olarak verdiğim ifademi aynen tekrar ediyorum. 2007 yılında yapılan yayın sözleşmesindeki imza bana aittir, daha sonra yapılan 2 sözleşmedeki imza bana ait değildir, ayrıca ben sadece 2007 yılındaki baskıdan sonra telif bedeli olarak yerine kitap aldım, daha sonra bana telif bedeli ödenmedi, diğer baskılar benden habersiz yapılmıştır ve bana telif bedeli ödenmemiştir” şeklinde beyanda bulunduğunu, Davacının kendi ifadesinde 01.08.2007 Tarihli … yayın dağıtım arasında yapılmış sözleşmede imza bana ait demsine rağmen mahkemece 01.08.2007, 01.07.201, 01.07.2016 Traihli sözleşmedeki imzaların davacı eli ürünü olmadığı hususunda görüş bildiren rapora göre karar verilmesinin yerinde olmadığını, Davacının imzaladığı telif sözleşmesinde yayma ve çoğaltma haklarını … yayınlarına devrettiğini, müvekkilinin hisselerini … dan alarak 04.07.2012 de ortak olduğu 14.03.2014 te ortaklıktan ayrıldığını, müvekkilinin ortak olduktan sonra ya da önce sözleşmenin feshine yönelik bir ihtarname sunulmadığını, taraflar arasındaki sözleşmeye binaen telif hakları kendisine ödenen davacının kötü niyetle bu davayı açtığını,Diğer davalının beyanlarından bu durumun açık olduğunu, davacının … ile yakın arkadaş olduğunu, imzalanan sözleşmenin geçerliliği konusunda açıkça onay ve bilgisi olduğunu, … ın da duruşmada beyan ettiğini, sözleşme fesh edilmediğini, müvekkil ile diğer davalının bunu bilebilecek durumda olmadıklarını, mali hakların ihlaline ilişkin delil olmamasına rağmen verilen tazminatın hatalı olduğunu, FSEK 68 md de “en çok üç kat” olarak düzenlendiğini, mahkemenin resen gözeterek değerlendirme yapması gerekirken değerlendirme yapmadan 3 kat tutara hükmolunmasının hatalı olduğunu, …com sitesinde 11,57TL kitantik sitesinde kitabın 12.00TL ye satılırken raporda piyasa değerinde yanılgıya düşülerek 17 TL üzerinden hesapalma yapıldığını, davacının kendi imzaladığını belirttiği sözleşmede bile %40 dağıtım indirimi yapıldığını, yayınevinin bastığı kitapları %40- %60 lık iskonto ile dağıtırken rayiç bedelin yüksek hesaplandığını belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME Kitabın dosya arasındaki birer örneği incelendiğinde; …” isimli yazarı… olan kitabın Mayıs 2005 baskı tarihli olup yayınevinnin … olduğu, “…” isimli yazarı … olan kitabın 2016 basım tarihli olduğu, yayınevinin … yayınları olarak yazılı olduğu, iç kapakta . … ismine yer verildiği, kitabın baskısı üzerinde 17 TL yazılı olduğu görülmüştür. 01.08.2007 Tarihli sözleşmede davacı ve dava dışı … Yayınevi ne atfen isim ve imza olduğu, sözleşme konusunun . …” isimli KİTABIN tğm haklarının devrine ilişkin olduğu görülmüştür. 01.08.2016 Tarihli sözleşme suretleriin de kitap yayın sözleşmesi başlıklı olup davacı ile davalı … yayınları … adına atfen isim v eimza bulunduğu, 01.07.2016 tarihli sözleşmede de aynı isimlere atfen imza bulunduğu, kitap adına açıkça yer verilmediği, 01.07.2016 Traihli kitap yayın sözleşmesinin ise … adlı eserin tüm yayma çoğaltma hakalrının davalı … yayınevi, …e devrine ilşkin olduğu, taraflara atfen isim ve imza bulunduğu anlaşılmıştır. Kültür Turizm Bakanlığı yazısı ekinde davalı …-… Yayınevi tarafından süreli olmayan yayınlar için bandrol talep edildiği, taleplerde 01.07.2016 tarihli sözleşmeye dayanıldığının belirtildiği davacı delillerinden anlaşılmıştır. Dava dışı … şirketinin dava traihi ile temsilcisi diğer davalı … olup davalı … ün 14.03.2014 te şirket ortaklığından ayrıldığı Ticaret sicil kayıtlarından anlaşılmıştır.Bakırköy 1.FSHCM nin 2018/534, 2021/77 k sayılı ilamında; sanık olarak davalıların katılan olarak davacının yer aldığı ; ” sanıkların cezalandırılmalarının talep edildiği 5846 sayılı FSEK’nun 81. Maddesinin 11.fıkrası ise: ” Yetkisi olmadığı hâlde, hileli davranışlarla bandrol temin eden kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.” hükmünü getirmiştir. Tüm dosya kapsamında toplanan deliller ile yukarıdaki yasal düzenleme ve telif hakları uzmanı bilirkişinin denetime açık, gerekçeli ve bilimsel olduğundan hükme esas alınan bilirkişi raporlarından; sanıkların birlikte hareket ederek Kültür Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğü’nden bandrol alabilmek için mali hak devir sözleşmesi gerektiğinden 2016 yılında sorumlusu ve yetkilisi oldukları yayın evi adına katılanın haberi olmayan sözleşmeler düzenleyip Kültür Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğü’ne sunarak bandrol temin ettikleri bu şekilde sanıkların üzerlerine atılı suçun bütün yasal unsurlarının ve cezalandırma koşullarının oluştuğu anlaşılmakla iddianamedeki bu sevk maddesi ve anlatım uyarınca yetkisi olmadığı halde hileli davranışlarla bandrol temin etmek suçundan ayrı ayrı mahkumiyetlerine karar vermek gerekmiş, sanıkların kanıtlanamayan, suçtan kurtulmaya yönelik, hayatın olağan akışına aykırı savunmalarına itibar edilmemiş,… “şeklindeki gerekçe ile 5846 sayılı Yasa 81/11 md yönünden davalı … yönünden mahkumiyet, diğer davalı … yönünden ise HAGB kararı verildiği, her iki kararın itiraz/istinaftan geçerek kesinleştiği görülmektedir. Bakırköy 10.Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/324 esas-2019/25 karar sayılı dosyasında mükerrer dava açıldığı gerekçesi ile davanın reddedildiği, kararın istinaf incelemesinden geçerek kesinleştiği görülmektedir. 05/12/2019 tarihli raporda Adli kriminal uzmanı DR. …’un sunmuş olduğu bilirkişi raporunda; Tetkik konusu üç adet “Kitap Yayın Sözleşmesi” fotokopisinde … ismine atfen atılı imzalar ile …ya ait mukayese imzalar arasında; Tersim tarzı bakımından mukayese imzaların (C) harfi veya elipsoid bir hareketle başlayıp sağa doğru yatay gramalarla devam edildiği arada (I) harfine benzer oluşum yapılıp tekrar sağa doğru yatay gramalarla imzaların bitirildiği tetkik konusu imzaların har birinin farklı atıldığı ve İmzaların başlangıcı ve bitirilişi. Aramaların örgülenmesi, Çizgisel hareketlerin biçimlenmesi, Devinim noktaları, Ebat, meyil, istikamet, Seyir, istif, Kalem alışkanlıkları bakımından uygunluk ve benzerlik bulunmadığını, Tetkik konusu üç adet “Kitap Yayın Sözleşmesi” fotokopisinde … ismine atfen atılı İmzaların …’nın eli ürünü olmadığı kanaatine varıldığını bildirmiştir. Bilirkişiler Mali müşavir …, yayın uzmanı … ve FSEK uzmanı …’in raporunda; Davaya konu … isimli eserin FSEK 2/1 çerçevesinde ilim ve edebiyat eseri olduğu, Davacının davaya konu eserin FSEK 11’deki karine çerçevesinde eser sahibi olduğu, Yapılan basımların davacının mali haklarından çoğaltma ve yayma haklannın ihlali sayılabileceğini, Davalı … tarafından alınan her hangi bir bandrole rastlanmadığı, dava dışı … isimli şirketin ise davalı …’ün sorumlu olduğu şirket olduğunu ve dava dışı şirketin yayınından davalı …’ün de sorumlu olacağının mahkemece takdir edilmesi durumunda talep edebilecek telif bedelinin 53.040,00 TL olacağını, FSEK 68 çerçevesinde 3 katına hükmedilip hükmedilmeyeceği hususunda Takdirin Mahkemeye ait olacağını, Davacının …’den talep edebileceği telif bedelinin 14.705,00 TL olacağını, FSEK 68 çerçevesinde 3 katına hükmedilip hükmedilmeyeceği hususunda takdirin Mahkemeye ait olacağını bildirilmişlerdir. Bakırköy 10.Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/324 esas-2019/25 karar ve 15.1.2019 tarihli kararına konu dosyada 01.08.2007 tarihli ve tarihsiz belge asıllarının incelendiğinde imzanın davacı eli ürünü olmadığının belirlendiği görülmüştür.
GEREKÇE: Davacı, yazarı olduğu “…” adlı eserin sahte imzalar ile düzenlenen sözleşmelere dayanılarak bandrollerin alındığını ve satışının yapıldığını iddia ederek basım, yayım, dağıtım ve satışının durdurulması, sözleşmenin sahteliğinin tespiti ve iptalini, FSEK 68.madde kapsamına göre belirlenecek 3 katı tutarındaki maddi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalılardan … vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Somut uyuşmazlıkta; davacı dava dilekçesinde 2005, 2007 ve 2016 tarihli sözleşmelere değinmiş, 2007 ve 2016 tarihli sözleşmelerin sahte olduğunu iddia etmiş ise de; Bakırköy 1.FSHCM’nin 2018/534 E, 2021/77 Karar sayılı dosyasında ve iş bu dosyada 2005 tarihli sözleşmenin temin edilemediği, davacının ceza mahkemesindeki duruşmadaki beyanında 2007 yılında yapılan yayın sözleşmesi altındaki imzanın kendisine ait olduğunu kabul ettiği görülmektedir. Davalı … vekili, 2007 tarihli sözleşmedeki imzanın davacı yanca kabul edildiğini, gerekçenin hatalı olduğunu ileri sürmüştür. Ancak, 2007 tarihli sözleşmede istinafa başvuran davalı …’ün taraf olarak yer almadığı, yayıncının dava dışı …şirketi olduğu, diğer davalının istinafa başvurmadığı görülmekle bu yöndeki istinafın reddi gerekmiştir. Mahkemece alınan grafoloji raporu, ceza dosyasına göre davalı … Yayınları-…’e atfen isim ve imzasının yer aldığı davaya konu 01.07.2016 Tarihli sözleşmelerdeki davacı …’ya atfen atılan imzanın davacı eli ürünü olmadığı değerlendirilmiş, davalı da rapora itirazında rapordaki inceleme usulüne itiraz etmemiş olmakla, ceza dosyası da dikkate alındığında davaya konu 01.07.2016 tarihli sözleşmenin geçerli olmadığına ilişkin tespit yerinde görülmüştür. Bu durumda davalı …- … Yayınları tarafından davacı yazarın “Teşkilatın Şilahşörü …” isimli kitabı için 01.03.2017, 10.02.2017, 29.09.2017 Tarihlerinde toplam 8.650 adet bandrol alınmış ise de; geçerli bir sözleşme ibraz edilemediği, davacı tarafından imzası kabul edilen sözleşmenin dava dışı … isimli yayınevine ait olduğu, Bakırköy 1.FSHCM’ nin 2018/534E, 2021/77 K sayılı dosyasında “davalıların birlikte hareket ederek Kültür Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğü’nden bandrol alabilmek için mali hak devir sözleşmesi gerektiğinden 2016 yılında sorumlusu ev yetkilisi oldukları yayınevi adına katılanın haberi olmayan sözleşmeler düzenleyip Kültür Bakanlığı Telif Hakları Genel md ne sunularak bandrol temin edildiği” gerekçesi ile davalı … hakkında HAGB diğer davalı … için mahkumiyet kararı verildiği, mahkumiyet hükmünün istinaf incelemesinden geçerek kesinleştiği, her ne kadar HAGB hükmü bir mahkumiyet kararı değil ise de somut vakıaların delil olarak değerlendirileceği dikkate alındığında istinafa başvuran davalı yanın geçerli bir mali hak devir belgesi olmadan kitapların basım ve satışını yapması nedeni ile davacının dava konusu eser yönünden haklarının ihlal edildiği sabittir. Davalı yayınevi tarafından satışa sunulan kitap üzerine basılı fiyatının 17,00TL olduğundan bu fiyatın esas alınması ve sektörel uygulamaya göre %10 telif bedeli hesaplanmasının yerinde olduğu, FSEK 68.maddesi gereğince mahkemenin 3 kat tazminata hükmetmesinin de yerinde olduğu dikkate alınarak davalı vekilinin istinafının reddi gerekmiştir. Açıklanan nedenlerl istinafa başvuran davalı … Yayınları-… vekilinin istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin husular dikkate alınarak davalının istinafının esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davalı … vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 3.013,49-TL harçtan, peşin alınan 753,38-TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davalı …’den alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı … tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, -Davacının gider avansından kullanıldığı anlaşılan 19-TL istinaf masrafının davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.24/03/2023