Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1113 E. 2021/1306 K. 18.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1113 Esas
KARAR NO: 2021/1306 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/03/2021
NUMARASI: 2019/601 E. – 2021/255 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 18/06/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket ve dava dışı çek hamili … A.Ş. Firması arasında ticari ilişki bulunduğunu, bu ticari ilişkiden kaynaklı müvekkili şirketin … A.Ş.’ye dava dilekçesinde belirtilen 4 adet çeki keşide edip 25/02/2019 tarihinde … kargo firması ile gönderdiğini, ancak kargo firmasının o gün kargo aracına hırsız girdiğini ve birçok kargonun çalındığı bilgisinin verildiğini, çeklerin zayi sebebiyle Bakırköy 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’ne çek iptali için başvurulduğunu çekler hakkında ödeme yasağı konulduğunu, davalı … tarafından kaybolan/çalıntı çeklerle icra takibi başlattığını, borca itiraz edildiğini, çeklerin çalıntı çekler olduğunu, çeklerin arka yüzlerinde … firmasına ait olduğu iddia edilen kaşede “…” kelimesinin “…” olarak hatalı basıldığını, imzaların farklı olduğunu, resmi evrakta sahtecilik ve çek hırsızlığı sonucu elde edilen takiplere konu çekler bakımından müvekkili şirketin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin ticaretini çek, senet ve buna benzer evraklarla yapmakta olduğundan çekleri aldığını, müvekkilinin çekleri, ticaret ürünü olarak yaptığı işlere karşılık iktisap ettiğini, faturaları mevcut olduğunu, müvekkilin iyi niyetli hamil olduğunu, çeki iktisabında ağır kusur ve ihmalinin bulunmadığı için müvekkilinin iyi niyetli olduğunu ispat etmek zorunda olmadığını, müvekkilinin kötü niyetli olduğu ve çeki iktisabında ağır kusurlu olduğunun davacı tarafından kesin delil ile ispatlanması gerektiğini, davacı borçlunun çek keşidecisi olduğunu, dava dilekçesinden de anlaşılacağı üzere imzaya bir itirazı bulunmadığını, müvekkilinin iyi niyetli hamil olduğunu ve çeki cirantasından aldığını, müvekkilinin kusurunun olmadığını, müvekkilin bir ticaret ürünü olarak yapmış olduğu işe karşılık bu çeki aldığını, müvekkilinin borçluların kötü niyetinden ve borçların ödenmemesinden dolayı büyük zarara uğradığını, davanın reddi ile davacının dava konusu asıl alacağın % 20’ından aşağı olmamak üzere tazminat ve dava konusu alacağın % 10’ u oranında para cezasına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 17/03/2021 tarihli duruşma kısa kararında; “AÇILAN DAVANIN REDDİNE” şeklinde karar verdiği, 17/03/2021 tarihli 2019/601 Esas- 2021/255 Karar sayılı gerekçeli kararında; “AÇILAN DAVANIN REDDİNE, İİK 72. Madde uyarınca takibin tedbiren durdurulduğu anlaşılmakla 29.500,00 TL asıl alacağın %20′ si oranında asıl alacağın davacıdan alınarak davalıya verilmesine ” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davacı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; dava konusu çeklerin çalındığını, davacının rızası dışında 3. Kişiler eline geçtiğini, davanın ciro imzasına itiraz şeklinde değerlendirildiğini, çalıntı çeklerle ilgili Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı ile Bakırköy C. Başsavcılığından davalı ve cirantalara ilişkin dosya dökümlerinin yargılama sırasında dosyaya sunulduğunu, bu dosyalardaki çeklerde de davalı/alacaklının … ve cirantalarının hemen hemen aynı olduğunu, çalıntı çeklerin neredeyse tamamının …’ın eline geçtiğini ve benzer zamanda çalındığını, davalı hakkında dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik ve hırsızlık suçları ile ilgili davaya konu kargoda çalınan 4 adet çekten ikisine Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2019/32760 ve diğer ikisine ise Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2019/64116 soruşturma numaraları ile suç duyurusunda bulunulduğunu, Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının yetkisizlik kararı vererek dosyayı Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdiğini, 2019/75063 esasını aldığını, aynı şekilde dava konusu çek hamili … A.Ş. de aynı suçlardan dolayı Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2019/61294 soruşturma numaralı dosyası ile şikayette bulunduğunu, mahkemenin bu dosyaların sonucunu beklemediğini, yalnızca imzaların istiklali prensibine dayanılarak eksik araştırma sonucu karar verildiğini, açılan soruşturmada davalı/şüpheli hakkında kovuşturma yapılır, suçtan mahkum olur ve hakkındaki mahkumiyet kararı kesinleşirse 6098 sayılı TBK 74. maddesi hükmü gereği, ceza mahkemesinin maddi fiilin sübutuna ilişkin kararı hakimi bağlayacağından soruşturmaların sonucunun beklenmemesinin hatalı olduğunu, delil listesindeki dosyaların dikkate alınmadığını beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesine karşı cevap vermemiştir.
G E R E K Ç E:Çeke dayalı menfi tespit davasında, mahkemenin 17/03/2021 tarihli duruşma kısa kararında; “AÇILAN DAVANIN REDDİNE” şeklinde karar verdiği, 17/03/2021 tarihli 2019/601 Esas- 2021/255 Karar sayılı gerekçeli kararında hüküm kısmında; “AÇILAN DAVANIN REDDİNE, İİK 72. Madde uyarınca takibin tedbiren durdurulduğu anlaşılmakla 29.500,00 TL asıl alacağın %20′ si oranında asıl alacağın davacıdan alınarak davalıya verilmesine”şeklinde karar verildiği görülmüştür. Davacı vekili istinaf başvurusunda, mahkemenin eksik inceleme ile karar verdiğini ileri sürmüştür. HMK’nun 298/2 maddesinde, gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı düzenlenmiştir. Adil yargılanma hakkı Anayasamızın 36/1 maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6.maddesinde düzenlenmiştir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin bazı kararları ile Anayasa Mahkemesi’nin bireysel başvuruya ilişkin bazı kararlarda gerekçeli karar hakkının adil yargılanma hakkının somut görünümlerinden olduğu açıklanmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2009/19-109 Esas ve 2009/123 Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere, 10.04.1992 tarih, 1991-7 Esas 1992-4 Karar Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince, hâkimin tefhim etmiş olduğu kısa kararla gerekçeli kararın uyum içinde olması gereklidir. Bu durumda, mahkemenin duruşmada tefhim ettiği kısa karardan farklı olarak gerekçeli kararda, inkar tazminatına hükmederek ek hüküm getirmesi, HMK 298/2 maddesine aykırılık içerdiğinden, kamu yararı ile ilgili olan bu husus Dairemizce HMK 355. Madde gereğince resen yapılan incelemede dikkate alınarak, davacı vekilinin istinaf sebepleri incelenmeksizin başvurusunun kabulü ile, mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın yargılamaya devam edilerek usul ve yasaya uygun şekilde karar verilmek üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf sebepleri incelenmeksizin, resen gözetilen sebeplerle istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2- Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 17/03/2021 tarihli 2019/601 Esas- 2021/255 Karar sayılı kararının 6100 Sayılı HMK 355 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, -Dosyanın yargılamaya devam edilerek usul ve yasaya uygun şekilde karar verilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davacı tarafa iadesine, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 68,00 TL (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 18/06/2021 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.