Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1066 E. 2023/334 K. 24.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1066 Esas
KARAR NO: 2023/334
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/03/2021
NUMARASI: 2018/519, 2021/166 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 24/02/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı … Tar. ve Hay. Tic. A.Ş.arasında yapılmış finansal kiralama sözleşmesi gereği, davalıya sözleşmede belirtilen kule vincin teslim edildiğini ancak, Ankara 9. ATM’nin 2016/103 Esas sayılı dosyasından gönderilen yazı ile kule vincin hasarlandığının öğrenildiğini, hasarın oluşumunda davalıların müşterek ve müteselsil sorumluluğunun bulunduğunu ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle 119.000 Euro’nun davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … İnşaat vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı arasındaki finansal kiralama sözleşmesi gereği müvekkiline teslim edilen kule vincin hasarlanmasından dolayı müvekkilinin kusuru bulunmadığını, kule vincin diğer davalı … Makine tarafından yürütülürken devrilerek hasarlandığını, hasardan diğer davalının sorumlu olduğunu, zararın tazmini için diğer davalı hakkında başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasında alınan bilirkişi raporunda, hasarın yürüyüş için gerekli rayların uygun döşenmemesinden kaynaklandığının tespit edildiğini, rayların montajı diğer davalı tarafından gerçekleştirildiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuştur.Davalı … Makine vekili cevap dilekçesinde özetle; olayla ilgili Ankara 9. ATM’nin 2016/103 Esas sayılı dosyasında açılan davanın halen devam ettiğini, dava konusu alacakla ilgili davanın zamanaşımına uğradığını, husumetin müvekkiline yöneltilemeyeceğini, bu nedenlerle derdestlik, husumet ve zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu; esas yönünden ise, kazanın diğer davalının kusurundan meydana geldiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: “….Davalı … Ltd. Şti. vekili derdestlik, husumet ve zamanaşımı itirazında bulunmuş ise de; Derdestlik itirazına konu Ankara 9. ATM’nin 2016/103 E sayılı davasının eldeki davanın davalıları arasında görüldüğü ve davacının söz konusu davaya asli müdahilliğinin bulunmadığı, bu nedenle hakkında bir hüküm tesis edilmediği, dolayısı ile o mahkemedeki davanın eldeki dava açısından derdest olarak değerlendirilemeyeceği; Zamanaşımı itirazı yönünden, zararın ve zarara sebebiyet veren tarafların Ankara 9. ATM’deki dosyada yapılan 27/03/2018 tarihli ihbar müzekkeresi ile öğrenilmesi nedeniyle eldeki davanın 07/06/2018 tarihinde zamanaşımı süresinde açıldığı ve Husumet itirazı yönünden de, davanın zarara sebebiyet veren taraflara yöneltilmiş olduğu dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmakla davalı tarafın bu yöndeki (derdestlik, zamanaşımı ve husumet) itirazları yerinde görülmemiştir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, alınan ve benimsenen bilirkişi kurulu raporu ve toplanıp değerlendirilen delillere göre; davacı şirket ile davalı … A.Ş. arasında yapılmış Finansal Kiralama Sözleşmesi kapsamında, anılan davalıya sözleşmede belirtilen dava konusu kule vincinin teslim edildiği; diğer davalının ise, kule vincinin davalı kiracının inşaat sahasında montajını gerçekleştirecek şirket olduğu dosya kapsamı ile sabittir.Davacı tarafça, davalı kiracıya teslim edilen davaya ve sözleşmeye konu vincin, benimsenen bilirkişi kurulu raporunda dayanak ve gerekçeleriyle ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, yürütülmesi esnasında devrilmesi sonucu hasarlandığı, kazanın oluşumuna taşıma için uygun olmayan tramvay raylarının kullanılmasının sebep olduğu anlaşılmaktadır.Bu durumda mülkiyeti davacı tarafa ait vincin hasar görmesinden ve bu nedenle davacının zarara uğramasından dolayı; davalı kiracının (… A.Ş.) taraflar arasındaki sözleşmeye aykırılıktan, diğer davalının (… Ltd. Şti.) haksız fiilden dolayı 6098 sayılı TBK’nın 61.md gereğince davacıya karşı müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları kanaatine varılmakla; benimsenen bilirkişi kurulu raporunda tespit edilen 119.000 Euro’nun dava tarihindeki kur üzerinden TL karşılığı olan 642.088,00 TL’nin davalılardan tahsiline ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir…” şeklindeki gerekçe ile neticeten “Davanın KISMEN KABULÜ ile, 1-642.088,00 TL’nin dava tarihi olan 07/06/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine, Davacı tarafın fazlaya ilişkin istemlerinin reddine,…” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçelerinde “..119.000 Euro karşılığı fiili ödeme tarihinde T.C. Merkez Bankasının efektif satış kuru üzerinden avans faizi ile birlikte hasar bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkile ödenmesine karar verilmesi..” talep edildiğini, Mahkemenin bu talepleri hakkında karar oluşturmadığını ve dava tarihindeki kuru esas alarak hükmünü TL olarak kabul ettiğini, bu yönüyle kararın hatalı olduğunu, bu nedenle istinaf edilmesinin zorunlu olduğunu, ancak bunun tekrar yargılama yapılmasını gerektirecek bir durum olmaması nedeniyle hükmün kaldırılarak talepleri gibi karar oluşturulmasını, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı …Ltd şti vekili istinaf dilekçesinde özetle; Tanıkların dinlenmediğini, delillerin yeterince toplanmadan yargılamaya son verildiğini, halbuki davada kusurlu olup olmadıkları dava ile ilgilerinin olup olmadığı hususunda kule vincin nasıl yürütüldüğü konusunda hiçbir belge bilgi olmadan sadece tahmin ile ve davacı tarafın iddiası ile hüküm kurulduğunu, bu meyanda deliller toplanmadan bildirdikleri tanıkların dinlenmeden verilen kararın haksız eksik ve hukuka aykırı olduğuunu, zaman aşımı itirazlarının yeterince irdelemediğini, neden zaman aşımına girmediğinin davanın gerekçeli kararında gerekçelendirilmeyerek irdelenmediğini, dava konusuna dayanak kule vincin devrilme olayında montajda rayında ilave olarak yürütülmesi için eklenen raylardan kaynaklanan bir kaza olduğunu, bu işlem ile ilgili müvekkil şirket teknik personeli gerekli uyarıları yapmasına rağmen vincin bu şekilde bu raylarda yürütülemeyeceğini bu şekilde problemli olduğunu söylemesine rağmen davacı … İNŞ. tarafından saha görevlisi olarak yetkilendirilmiş bir personelin arkadaşlarının itirazlarını dikkate almayarak kendisi kumandayla yürütmeye çalışarak makineyi raydan düşürdüğünü, bu sebepten teknik personelin konu ile herhangi bir kusuru ve sorumluluğunun olmadığını, bu durumdan mütevellit müvekkil … şirketi yetkilileri ve teknik personelinin bilgisi ve rızası dışında davalı … İnşaatın saha görevlisinin vincin kumandasını basarak çalıştırması sonucu gelişen ve oluşan zarardan müvekkil … şirketinin sorumluluğunun olmaması gerekirken davada müvekkile kusur atfedilip davacıya karşı borçlandırılmasının son derece haksız olduğunu, tanıkları dinlenilmeden alınan ve karara dayanak bilirkişi raporunda deliller irdelenmeden yorumla ve tahminle rapor hazırlandığını, sanki müvekkili … şirketi raylarda kule vinci yürütmüş gibi bir beyanda bulunulduğunu, zira rayların yürütülmesine ilişkin tanıklar dinlendiğinde müvekkil şirketin hiçbir kusurunun olmadığının görüleceğini, davaya dayanak bilirkişi raporunun dahi kesin bilgilere belgelere dayanmadan yorumla ve olayın nasıl olduğunu belli etmeden kesin olgulara dayanmadan hazırlandığını, müvekkiline kusur atfettiğini, bu durumun kabul edilemeyeceğini, kusur sorumlululuğu açısından bakıldığında tramvay raylarında vincin yürütülemeyeceğini müvekkili şirket yetkililerince söylenmesine rağmen davacı taraf şirket şantiye personeli kumanda ile yürüttüğünü, müvekkili şirket yetkililerin herhangi bir talimatı veya fiili davranışı sonucu vinç raylar üzerinde yürütülmediğini, hatta bu rayların üzerinde vincin kesinlikle yürümeyeceği devrileceği konusunda davacı şirket yetkililerinin uyarıldığını, müvekkil şirketin fiili davranışı talimatı yada herhangi bir yardımı olmamasına rağmen müvekkile kusur izafe edilmesinin haksız ve hukuka aykırı bir değerlendirme ve yorum olduğunu, kusurlarının olmadığını, derdestlik itirazlarına konu Ankara 9. ATM’nin 2016/103 E sayılı davasının eldeki davanın davalıları arasında görüldüğü ve davacının söz konusu davaya asli müdahilliğinin bulunmadığını, bu nedenle hakkında bir hüküm tesis edilmediğini, dolayısı ile o mahkemedeki davanın eldeki dava açısından derdest olarak değerlendirilemeyeceği gerekçesi ile derdestlik itirazlarının reddedildiğini, gerekçeli kararda hiçbir şekilde neden itirazlarının reddedildiğinin mahkemece gerekçelendirilmediğini, halbuki davacı tarafın Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin halen derdest olan 2016 /103 E. sayılı davasına davacı olarak katılma talebinde bulunduğunu, davacının hak ve alacağı doğması durumunda tarafına verilmesi hususunda talepte bulunduğunu, böylelikle Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesinde davacı … Finansal Kiralama A.ş. davacı olarak katılma talebinde bulunduktan sonra bu bu talebinden halen vazgeçmemiş iken ikinci bir dava ile aynı alacağı talep etmesinin tamamen derdestlik oluşturduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME Dava konusu kule vincinin davacı ile davalı … A.Ş.arasında düzenlenen 10/05/2013 tarihli finansal kiralama sözleşmesi ile davalıya teslim edildiği anlaşılmaktadır. Ankara 9.ATM’nin 2016/103 E, 2018/370 K sayılı dosyasında davacının taraf olarak yer almadığı, itirazın iptaline konu davanın aktif husumet nedeni ile usulden reddine karar verildiği görülmüştür. Bilirkişiler bankacı …, Makine Mühendisi Prof. Dr. … ve sözleşmeler konusunda uzman Prof. Dr. … raporunda özetle; davacı ile davalı … İnşaat arasında yapılmış 10/05/2013 tarihli finansal kiralama sözleşmesi kapsamında, dava konusu vincin davalıya kiralandığı, davalılar arasında yapılmış 19/04/2013 tarihli sözleşme kapsamında, diğer davalı … Makine’nin vincin montajını yapan imalatçı firmanın Türkiye temsilcisi, distribütörü olduğu; raporda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, finansal kiralamaya ve davaya konu vincin yürütülmesi için gerekli şartların sağlanmamasından; eski, kullanılmış, yıpranmış, gerekli özellikleri taşımayan tramvay raylarında kullanılmasından dolayı devrilerek hasara uğradığı, vincin kaza anında devrilmesi ve büyük oranda hasar görmesi nedeniyle parça değişimi yoluyla tamirinin uygun ve mümkün olmadığı, tamir edildiği takdirde kazadan önceki güvenli ve hassas çalışma kabiliyetini kazanmasının mümkün olmadığı, dolayısıyla hurdaya ayrılmasının gerektiği; finansal kiralama ve dava konusu vincin değerinin 119.000 Euro olduğu; davacının uğramış olduğu zarardan kiracı davalı … İnşaat’ın ve montajdan sorumlu diğer davalı … Makine’nin sorumlu olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
GEREKÇE Davacı, finansal kiralama sözleşmesine konu vincin davalı kiracı … İnş. AŞ’ye tesliminden sonra diğer davalı …Ltd Şti tarafından yürütülmesi sırasında hasara uğradığı iddiası ile zararın tazmini talebi ile dava açmıştır. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili ve davalı …ŞTİ vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davalılardan …Ltd Şti, hasarın meydana gelmesinde kusuru olmadığını, tanıklar dinlenmeden karar verilmesinin yerinde olmadığını ileri sürmüş ise de; dosyada mevcut bilirkişi raporu, davalılar arasındaki yazışmalar, davalılar arasındaki sözleşme ve bilgi, belgelere göre, finansal kiralama sözleşmesine konu vincin yürütülmesi sırasında devrilerek hasara uğradığı ve kullanılamaz hale geldiği sabit olup davalı …Şti’nin vincin imalatçısı olan firmanın Türkiye temsilcisi olduğu, davalılar arasındaki sözleşmeye göre vincin satış sonrası montaj vb işlemlerinin üstlenildiği, vincin kurulumunu yapma yükümlülüğünün davalı … firmasında olduğu, davalı şirketin vincin yürütülmesi için orjinal rayları kullanması ve eski ve yıpranmış tramvay rayların kullanılmasını reddetmesi gerekirken vincin yürütüldüğü bu nedenle hasardan sorumlu olduğu teknik raporlar ile belirlenmiş olmakla sair hususlar davalılar arasındaki iç ilişkide değerlendirilebilecekse de somut olayda davalılar müteselsilen sorumlu olduklarından davalı …Şti vekilinin eksik inceleme ve kusura ilişkin istinaf isteminin reddi gerekmiştir. Davalı …Şti vekili istinafında zamanaşımı ve derdestlik itirazının reddinin yerinde olmadığını ileri sürmüştür. Ankara 9.ATM’nin 2016/103 E, 2018/370 K sayılı dosyasında davacının taraf olarak yer almadığı, itirazın iptaline konu davanın aktif husumet nedeni ile usulden reddine karar verildiği dikkate alındığında derdestlik koşulları oluşmadığından mahkemenin derdestlik itirazının reddine karar vermesi yerindedir. Zamanaşımına ilişkin istinaf istemine gelince; davaya konu vincin davalı kiracıya tesliminden sonra hasarın meydana geldiği, davacının olaydan Ankara 9.ATM’ nin 2016/103 E sayılı dosyasında yazılan 27.03.2018 Tarihli yazıya istinaden haberdar olduğu, davanın süresinde 07.06.2018’de açıldığı görülmekle davalı vekilinin bu husustaki istinafının da reddi gerekmiştir.Davacı vekilinin istinaf istemi ise mahkemenin yabancı para üzerinden karar vermesi gerekirken TL olarak karar vermesinin hatalı olduğuna yöneliktir. TBK’nın 99. maddesine göre, konusu para olan borcun ülke parası dışında başka bir para birimiyle belirlenmesi hâlinde, borcun ödeme gününde ödenmemesi üzerine alacaklı, bu alacağının aynen veya vade ya da fiilî ödeme günündeki rayiç üzerinden ülke parası ile ödenmesini talep edebilir. Dava dilekçesinde “…119.000Euro’nun fiili ödeme günündeki T.C. Merkez Bankası efektif satış kuru karşılığı üzerinden avans faizi ile tahsili..” talep edildiği dikkate alındığında alacaklının, TBK’nın 99. maddesi uyarınca seçimlik hakkını, yabancı para alacağının fiili ödeme günündeki Türk Lirası karşılığı olarak tahsil edilmesini talep ederek bu yönde kullandığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davacı vekilinin istinafının kabulüne, HMK 353/1.b.2 maddesi gereğince kararın kaldırılmasına, Dairemizce yeniden hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1-Davalı …LTD Şti vekilinin istinaf isteminin HMK 353/1.b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, – 6100 sayılı HMK.’nın 353/1.b.2 maddesi gereğince İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/519 Esas, 2021/166 Karar sayılı, 04.03.2021 tarihli kararının KALDIRILMASINA, – Davanın KABULÜ İLE, A. 119.000Euro’nun fiili ödeme günündeki T.C. Merkez Bankası efektif satış kuru karşılığı üzerinden dava tarihi olan 07/06/2018 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun 4/a. Maddesi gereğince Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine, B-Alınması gerekli 43.861,03-TL karar ve ilam harcından 11.048,99-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 32.812,04-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir kaydına, C-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan peşin harç 11.048,99 TL’nin davalılardan alınıp davacıya verilmesine, D-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 88.629,71TL vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine, E-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvuru harcı, 5,20 TL vekalet harcı, 3.000 TL bilirkişi ücreti ve 258,50 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 3.299,60 TL’nin davalılardan alınıp davacıya verilmesine, 3-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin; -İstinaf talebi kabul edildiğinden davacı tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine -İstinaf istemi reddedildiğinden alınması gereken 43.861,03Tl harçtan peşin alınan 10.965,25TL harcın mahsubu ile bakiye 32.895,78TL harcın istinafa başvuran davalı …Ltd Şti’den alınarak Hazine’ye gelir kaydına, -İstinaf yargılaması için davacı tarafından yapılan 162,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 38,50-TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 200,60-TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, -İstinafa başvuran davalı tarafça yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, -İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtayda temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.24/02/2023