Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1061 E. 2021/1305 K. 18.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1061 Esas
KARAR NO: 2021/1305 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/03/2021
NUMARASI: 2021/158 E. – 2021/177 K.
DAVANIN KONUSU: İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
KARAR TARİHİ: 18/06/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında imzalanan Finansal Kiralama Sözleşmesi ve finansal kiralama tadil sözleşmesi gereğince davalıya sözleşmede belirtilen gayrimenkullerin kiralandığını, davalının finansal kiralama bedelini Finansal Kiralama Kanunu doğrultusunda uygun süre verilmesine rağmen ödemediğini ileri sürerek davalıya teslim edilen sözleşme konusu İstanbul Esenyurt İlçesi … Mahallesinde bulunan 19 adet gayrimenkullerin davacıya aynen iadesi ile teslimine ve tapu kaydına konulmuş finansal kiralama şerhlerinin terkin edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 09/03/2021 tarihli 2021/158 Esas- 2021/177 Karar sayılı kararı ile; “HMK 12 ve HMK 114/1-ç ve HMK 115/2 maddesi gereğince davanın, mahkememizin yetkisizliği sebebiyle dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE, -Yetkili Mahkemenin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğuna” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURULARI: Davacı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davanın kesin yetki kuralına giren davalardan olmadığını, taşınmazın mülkiyeti halen kiralayana ait olması nedeniyle, kiralayan tarafından taşınmazın geri verilmesine yönelik istemin taşınmazın ayni etkisine yönelik, ayni hakka ilişkin ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek türde bir istem olmadığını, -tapuya konulan şerhin de, Finansal Kiralama Sözleşmesi çerçevesinde 6361 Sayılı Kanuna göre konulduğunu ve ayni hak olmadığını, şerhin ne bir irtifak hakkı, ne rehin hakkı ne de bir taşınmaz yükü olduğunu, sözleşmenin şerhinin sözleşmeye ayni hak niteliği kazandırmadığını, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 2020/7667 Esas – 2020/9622 sayılı 17/12/2019 tarihli kararıyla yetki sözleşmesinin geçerli olduğuna karar verildiğini, kesin yetki kuralının uygulanma imkanının bulunmadığın beyanla kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; mahkemenin yetkisizlik kararı vermesine rağmen vekalet ücretine hükmedilmediğini beyanla, vekalet ücretine hükmedilerek kararın düzeltilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E: Davanın finansal kiralama sözleşmesinin feshi nedeniyle gayrimenkullerin iadesi ve taşınmazların tapu kaydı üzerine konulan şerhin terkini talepli açıldığı, sözleşmeye konu gayrimenkullerin İstanbul İli Esenyurt İlçesinde bulunduğu, mahkemenin dava dilekçesinin yetki yönünden usulden reddine karar verdiği, davacı vekilinin davanın gayrimenkuldeki mülkiyet hakkı yada ayni hakka ilişkin bulunmadığı ve sözleşmede yetki şartı bulunduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılmıştır. 6100 sayılı HMK 18/1 maddesinde “tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri konular ile kesin yetki hallerinde, yetki sözleşmesi yapılamaz.” hükmü düzenlenmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 12. maddesinde, taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davalar ile taşınmazın zilyetliğine yahut alıkoymaya ilişkin davalarda taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili olduğunun belirtildiği, davanın , 6361 Sayılı Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun hükümlerine dayalı olarak açıldığı, finansal kiralama konusu taşınmazların davalı kiracıdan alınarak davacı kiralayana verilmesinin ve tapu kayıtları üzerindeki şerhin terkininin talep edildiği, davanın davacı üzerinde bulunan, mülkiyet hakkının kullanılması niteliğinde olduğu, bununla ilgili taleplerin gayrimenkullerin bulunduğu yer mahkemesinde görülmesi gerektiği ( benzer bir davada Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin 21/03/2017 tarihli 2016/9510 Esas-2017/2268 Karar sayılı kararında da talebin ayni hakkın kullanılması niteliğinde bulunduğu ve HMK 12. Maddesi gereğince taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili olduğu belirtilmiştir), HMK 18/1 maddesi gereğince “kesin yetki hallerinde yetki sözleşmesi yapılamayacağı” göz önüne alınarak, mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu kanaatiyle, davacı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Davalı vekilinin de istinaf başvurusunda bulunarak, yetkisizlik kararı verilmesine rağmen vekalet ücretine hükmedilmediği ileri sürülmüşse de; mahkemenin ön inceleme aşamasında yetkisizlik kararı verdiği, davalının kararın verildiği tarihte vekilinin bulunmadığı gibi, HMK’nun 331/2 maddesinde; görevsizlik yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya başka bir mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceği, davaya başka bir mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinde durumu tespit edeceği ve davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği hükme bağlanmakla, vekalet ücreti koşulları bulunmadığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı ve davalı vekillerinin yerinde görülmeyen istinaf istemlerinin ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken harçlar peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; a)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 35,50 TL (posta-teb-müz) masrafının 1/2 oranında 17,75 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, b)Davalı avansından kullanıldığı anlaşılan; 23,50 TL (posta-teb-müz) masrafının 1/2 oranında 11,75 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 18/06/2021 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.