Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1056 E. 2023/526 K. 23.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1056 Esas
KARAR NO: 2023/526 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/03/2021
NUMARASI: 2019/430 E. – 2021/75 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Fikir Ve Sanat Eseri Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 23/03/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde tescilli … markalarının ve … çizgi film karakterine ve çizgi filmde yer alan diğer karakterlere ilişkin telif haklarının sahibi olan müvekkili şirket ile davalı taraf arasında 13.03 2018 tarihli ve … numaralı lisans sözleşmesi imzalandığını, işbu sözleşme gereği müvekkili tarafından … çizgi karakterinin davalı/borçlu tarafından sözleşmede belirtilen ürünler üzerinde kullanılmasına izin verileceğini ve buna karşılık davalı tarafından iki eşit taksit halinde 30.04.2018 ve 30.06,2018 tarihlerinde 30.000,00 TL+KDV garanti bedeli ödeneceğinin kararlaştırıldığını, Ancak davalı/borçlu tarafın sözleşme ile kararlaştırılan edimlerini yerine getirmediğini, bunun üzerine müvekkilinin Bakırköy …Noterliği vasıtasıyla ilgili hususların ihtar edildiği ve süre tanındığını, tanınan süre içerisinde ihtar edilen hususlar neticesinde bir girişimde bulunulmadığını, sonrasında ise davalının müvekkiline gönderdiği ihtarnamede belirtilen hususları kabul etmediklerini, kendilerince bir kez daha 30.000,00 TL +KDV tutarındaki garanti bedelinin 08/01/2018 tarihine kadar ödenmesinin ihtar edildiğini, ödenmediğini, davalı aleyhine İstanbul …İcra Müdürlüğün’de ilamsız icra takibi başlatıldığını ancak davalı yanın borca ve yetkiye itirazı sonucu takibin durduğunu, yetki itirazı sonrasında talepleri üzerine icra dosyasının Bakırköy …İcra Müdürlüğü’ne gönderildiğini, 2019/15541 esasına kaydedildiğini, işbu dosyadan çıkarılan ödeme emri üzerine davalı tarafından yeniden borca itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile davalı alacağın %20’sinden az olmamak kadıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili tarafından ilk modeli yapılan ürünlerin sözleşmenin 3 ve 6 maddeleri gereğince davacıya uygunluk için gönderildiğini ancak davacı tarafça bu ürünlerin ölçülere uymadığı belirtilerek taraflarına iade edildiğini, bunun üzerine davacıdan emsal numune talep edilerek buna göre davacıdan emsal numune talep edildiğini, numune yapacaklarını davacıya bildirdiklerini, buna rağmen bu ürünü bez bebek olarak yapmayacaklarını ve satışa sunmayacaklarını sözlü olarak bildirdiklerini, müvekkili şirketin tüm bu harcamaları yapıp, model oluşturup her defasında olumsuz yanıt aldığını, sonrasında emsal bebek beklerken davacı vekili tarafından Bakırköy …Noterliğinin ihtarı keşide edilerek 30.000,00 TL garanti bedelinin ödenmesini, aksi takdirde yasal yollara başvurulacağı hususunun taraflarına ihtar edildiğini, bu ihtarın taraflarına tebliğ üzerine taraflarınca Beşiktaş …Noterliğinden ihtarname keşide edilerek sözleşme gereği ölçülerin belirlenmesi ve emsal ve model oyuncağın taraflarına bildirilmesini, aksi takdirde sözleşmeyi fesih edeceklerini, uğranılan zararın tahsili için yasal yollara başvurulacağını karşı tarafa bildirdiklerini davacının açmış olduğu bu davanın kötü niyetli olduğunu ileri sürerek davanın reddini ve davacı tarafın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: Bakırköy 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 18/03/2021 tarihli 2019/430 E. – 2021/75 K. sayılı kararıyla; “… Dava konusu uyuşmazlık bakımından, davacının sözleşmenin haklı olarak feshi nedenine dayalı bir talebi bulunmadığı, talebin doğrudan sözleşmeden kaynaklanan garanti lisans(telif ) bedeline ilişkin olduğu, davacının dava dilekçesi ve aşamalardaki iddialarında sözleşmenin feshinin haklı olup olmadığıyla ilgili herhangi bir talebi olmadığı gibi feshin haklılığına bağlı bir alacak-tazminat isteminin de bulunmadığı, sözleşmenin feshinin haklı olup olmadığına bakılmaksızın fesih halinde 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 125/son maddesi hükümünce taraflar karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulup, daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebilecekleri (Yargıtay 15 H.D 16/03/2020 tarih ve 2019/3605 E- 2020/1052 K sayılı ilamı) Buna göre, sözleşmenin feshinin haklı olup olmadığına bakılmaksızın fesih halinde TBK’nın 125/son maddesi uyarınca taraflar karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulup, sadece daha önce ifa ettikleri edimleri geriye isteyebileceğinden, ve davacı tarafça daha önce ifa edilmiş herhangi bir husus bulunmadığından, sözleşme kapsamındaki telif bedelini istemesinin mümkün olmadığı, davacının, icra takibini yapmakta kötü niyetli olmadığı” gerekçesiyle; davanın reddine, koşullar oluşmadığından davalı yararına kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; mahkemenin feshin haklı nedene dayanmadığına yönelik tespitin hatalı olduğunu, sözleşmeye göre müvekkilinin ediminin sahibi olduğu markalara ilişkin davalı firmaya kullanım izni verilmesi, davalı lisans alanın edimlerinin seri üretime geçmek için Lisansörün onayına sunulmak üzere numune üretilmesi, Lisanslı ürünün satışının toplamının %13+KDV’lik kısmının müvekkili şirkete Telif Hakkı Ücreti olarak ödenmesi, garanti bedeli olarak 30.000 TL+KDV ödenmesi olduğunu, müvekkilinin sözleşmenin imzalanması ile edimini yerine getirdiğini, garanti bedeli ve numune üretilmesi dışında edimlerin sözleşmenin varlığına ilişkin edimler olduğunu, garanti bedelinin sözleşmenin imzası ile birlikte yerine getirilmesi gerektiğini, bu edimin “iadeye tabi olmayan ancak tazmin edilebilecek meblağ olduğunu” , bu edimin ürünlerin üretilmesi ve tüketiciye sunulması için lisans alanı sözleşme şartlarını yerine getirmesi için zorlayıcı “Minimum Garanti” bedeli olduğunu. -Davalının yeterli niteliklere sahip ve seri üretime geçebilecek özellikte numuneleri hiçbir zaman üretmediği gibi garanti bedelini de müvekkiline ödemediğini, ihtarname ile tanınan sürede de numuneleri üretmediği gibi sözleşmede bulunmamasına rağmen müvekkilinden numune talep edildiğini. -Mahkemenin sözleşmenin feshi için iradelerin birleştiğine yönelik tespitin ve sözleşmenin haklı olarak feshine ilişkin uyuşmazlıkta talebin bulunmadığı tespiti yapılmışsa da, müvekkilinin ihtarnamelerde ve dava dilekçesinde “haklı neden” ibaresini geçirmemiş olmasının, iradenin haklı nedene dayandırılmadığı sonucunu ortaya çıkarmadığını, müvekkilinin sözleşme şartlarının yerine getirilmesini talep ederken davalının sözleşme dışı taleplerin yerine getirilmesi aksi halde sözleşmenin feshedileceğini belirtmiş olmasının, fesih iradesinin birleştiği anlamını taşımayacağını, davalının sözleşme şartlarını yerine getirmeyen taraf olduğunu. -Mahkemenin BK 125/son hükümlerine göre karar vermesinin ve mahkemenin müvekkilinin “sözleşmeden dönme” seçimlik hakkını kullandığı yönünde müvekkilinin iradesine aykırı yorum yapmasının hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin ihtarnamelerde ve dava dilekçesinde Garanti Bedeli’nin ödenmesi ve numune üretilerek sözleşme şartlarının yerine getirilmesinin talep edildiğini, davalının sözleşmenin feshini talep etmesinin şartlarının bulunmadığını, davalı tarafın dilekçelerinde de bu yönde iddiaları bulunmayıp, garanti ücretinin doğmadığını ileri sürdüğünü, mahkemenin müvekkilinin alacak-tazminat istemi bulunmadığına dair tespitinin talihsiz olduğunu. -Müvekkilinin taleplerini icra takibi vasıtasıyla yönelttiği ve sözleşmeye bağlı edimleri talep ettiğini beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dosya arasında bulunan Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacı tarafından, davalı/borçlu aleyhinde, lisans sözleşmesine dayalı olarak 35.400 TL asıl alacak, 6.775,34 TL işlemiş faz olmak üzere toplam 42.175,34 TL alacağın tahsili amacıyla 08/06/2019 tarihinde İstanbul … İcra Müd. ‘nün … Esas sayılı icra dosyasında icra takibi başlatıldığı, davalının süresinde takibe, yetkiye, borca ve fer’ilerine süresinde itiraz etmesi üzerine dosyanın Bakırköy … İcra Müdürlüğü’ne gönderildiği, aynı koşullarla borçluya ödeme emri gönderildiği, davalı borçlunun itirazı üzerine takibin durdurulduğu anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince alınan 07/01/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda; “…dosyada mübrez davacı tarafça, davalıya gönderilen ve garanti bedelinin ödenmesinin talep edildiği 14/11/2018 tarihli ihtarnamenin davalıya tebliğ tarihinin 19/11/2018 tarihi olduğu, davalı tarafça herhangi bir ödemede de yapılmadığı için sözleşmenin 4.7. Maddesi gereğince, ihtarnamenin tebliği tarihinden itibaren ticari faiz talep edilebileceği ve davacının itirazın iptali talebinin asıl alacak 35.400,00 TL ve 3.782,47 TL üzerinden değerlendirilebileceği” yolunda görüş belirtilmiştir. Davacı şirketin TMSF’ye devredilen şirketlerden olduğu, davacı vekilinin ibraz ettiği 29 Ocak 2019 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi örneğinden anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E: İtirazın iptali talepli davada, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dosyaya sunulan Bakırköy … Noterliğinin 03 Ocak 2019 tarihli … yevmiye numaralı ihtarname örneğinden, davalıya gönderilen ihtarnameler ve verilen sürelere rağmen, davalının sözleşme hükümlerine üzerine düşen edimleri yerine getirmediğinden bahisle davacı tarafça sözleşmenin feshedildiğinin bildirildiği ve 30.000 TL+KDV garanti bedelinin ödenmesinin ihtar olunduğu anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince gerekçeli kararda; davacı tarafça 03 Ocak 2019 tarihli … yevmiye numaralı ihtarname ile sözleşmenin feshedildiğinin karşı tarafa bildirildiğinin açıklanmasına rağmen, kararın devamında taraflarca ileri sürülmemesine rağmen “sözleşmeden dönüldüğünden” bahisle, BK 125/son maddesine dayalı değerlendirmelerde bulunulması yerinde olmamıştır. İtirazın iptali davaları takibe sıkı sıkıya bağlı olup, davaya konu Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında, lisans sözleşmesine dayalı olarak 35.400 TL asıl alacak, 6.775,34 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 42.175,34 TL alacağın tahsilinin talep edildiği anlaşılmıştır.Taraflar arasındaki 13/03/2018 tarihli Sözleşmenin 4.2 maddesine göre, davalının (Lisansiye) 30.000 (otuzbin) Türk Lirası+KDV tutarındaki “Minimum Garanti” bedelini, davacının (Lisansörün) banka hesabına 1.Taksit (30 Nisan 2018) : 15.000,00 TL +KDV, 2. Taksit 30 Haziran 2018: 15.000 TL+KDV olmak üzere iki taksitte ödemeyi kabul ve taahhüt etmişse de, sözleşmenin 4.1 maddesinden, Telif Haklarının, ilk olarak Lisansiye’nin fiilen ödemiş olduğu Garantiden düşüleceği kararlaştırılmakla, Garanti bedelinin sözleşmede asgari Lisans Bedeli olarak kararlaştırıldığı sonucuna varılmıştır. Taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre davacı tarafça onaylanan numune bulunmadığı, seri üretime geçilmediği ve davalı tarafça garanti bedelinin ödenmediği anlaşılmıştır. Sözleşmenin 5.4 maddesinde; “Sözleşmenin feshi halinde fesih tarihinde ödenmemiş bütün Lisans bedelleri ve işbu sözleşmenin belirtilen hükümlere göre Lisansöre ödenecektir. ” hükmü düzenlenmişse de, seri üretime geçilmediği, davacı tarafça ödenmesi gereken lisans bedeli bulunduğunun iddia ve ispat edilmediği, sözleşmenin icra takip tarihinde feshedildiği, sözleşmede fesih halinde minimum garanti bedelinin ödeneceğine yönelik düzenleme bulunmadığı, davalı tarafça ödenecek telif bedelinin öncelikle garanti bedelinden düşüleceğinin kararlaştırıldığı, icra takibinde davacı tarafça fesih nedeniyle müspet yada menfi zararın tazmini talebinde de bulunulmadığı, takibe sıkı sıkıya bağlılık kuralı gereği bu yönde inceleme yapılmasına da gerek bulunmadığı, sonuç olarak davanın reddi kararı yerinde ise de, mahkemenin gerekçesi Dairemizce düzeltildiğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, düzeltilmiş gerekçe ile davanın reddine, davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, kazanılmış haklar korunarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE,2-Bakırköy 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 18/03/2021 tarihli 2019/430 E. – 2021/75 K. sayılı Kararının 6100 Sayılı HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, düzeltilmiş gerekçe ile;3-Davacının davasının REDDİNE,-Koşullar oluşmadığından davalı yararına kötü niyet tazminatına yer olmadığına,4-İlk derece yargılaması yönünden;-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince, peşin yatırılan 720,25 TL peşin harçtan, 179,90 TL ilam harcının mahsubu ile, fazla yatırılan 540,35 TL’nin, talep halinde davacıya iadesine,-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,-Kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,5-İstinaf yargılaması yönünden;a-Davacı tarafın istinaf istemi kabul olunmakla, peşin yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,b-Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan 65,00TL (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, c-Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,ç-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 23/03/2023 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.