Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1055 E. 2023/883 K. 07.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1055 Esas
KARAR NO: 2023/883 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/03/2021
NUMARASI: 2019/276 E. – 2021/58 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 07/06/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin “…” marka hakkının sahibi ve “…” markalı cep telefonlarının münhasır üreticisi ve ithalatçısı olduğunu, “…” markasının 10.05.2016 tarihinden bu yana müvekkili şirket adına tescilli olduğunu, dolayısıyla “…” markasının tek ve gerçek hak sahibinin müvekkil şirket olduğunu, T.C. Ticaret Bakanlığı Ambarlı Gümrük Müdürlüğü tarafından 07.08.2019 tarih ve … sayılı yazı ile müvekkili şirkete bildirilen 07.08.2019 tarih ve … FSMH kayıt numaralı Gümrük İşlemlerini Durdurma Kararı ile, İstanbul Havalimanı Gümrük Müdürlüğü’nde, … Dış Ticaret ve/veya… Dış Ticaret isimli şirketlere ait el konulan eşyaların yapılan muayenesi neticesinde, “…” tasarımlı … adet “…” cinsi eşya tespit edildiğini ve bu kapsamda 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 57. maddesi uyarınca, 07.08.2019 tarih ve …-… FSMH kayıt numaralı Gümrük İşlemlerini Durdurma Kararı alındığından haberdar olunduğunu, bu durumun müvekkilin sahibi olduğu marka hakkı açıkça ihlal edildiğini, davalıların müvekkili şirketin gerçek hak sahibi olduğu markasını ve münhasır üreticisi ve ithalatçısı olduğu cihazları kötü niyetli bir şekilde taklit etmek suretiyle müvekkili şirket markasına tecavüz ettiğini ve haksız rekabet yarattığını ve Mahkememizin 2019/398 D.İş sayılı dosyasında, durdurma kararının tedbiren devamına karar verildiğini iddia ederek, davalıların müvekkili adına tescilli “…” markasına tecavüz teşkil eden fiillerin tespitini ve men’ini, müvekkili markasına iltibas oluşturan fiillerin durdurulmasını, giderilmesini ve tecavüze konu eşyanın imhasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde; el konulan eşyalarda karşı tarafın tescilli markası ile benzerlik gösteren hiçbir marka ibaresi bulunmadığını, … Hizm A.Ş’nin tescilli markasının “…” olup, el konulan eşyalarda hiçbir şekilde … ibaresi bulunmadığını, davacı şirketin “…” adında tescilli bir markası bulunmamasına rağmen huzurda görülen işbu davanın hukuka aykırı olduğu kanaatinde olduklarını, müvekkili şirketlerin daha önceden davacı marka ile ilgili hiçbir hukuki süreci olmadığını, yalnızca markanın baş harflerinin yazılı olmasının marka hakkının tecavüzüne ilişkin yeterli olmamakla birlikte, nihai tüketici açısından da herhangi bir karışıklığa neden olmasının beklenemeyeceğini, ekranların üzerinde çıplak gözle zor görülebilen “…” ibaresinin markanın ihlali için yeterli olmadığı gibi, ihlale ilişkin de herhangi bir bilirkişi raporu, uzman görüşü, müfettiş raporu bulunmadığını, dolayısıyla marka tecavüzü iddiasının asılsız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, karşı tarafın her markalı ürününde açıkça “…” ibaresi bulunduğunu, davacı şirketin “..” adında tescilli bir markası bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
MAHKEME KARARI: Bakırköy 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 09/03/2021 tarihli 2019/276 E. – 2021/58 K. sayılı kararıyla; “…Tüm dosya kapsamı deliller, bilirkişi raporu, TPMK kayıtları ve gümrük yazısı birlikte değerlendirildiğinde; davalı tarafça davacı adına tescilli “..” marka ibaresinin birebir aynısını taşıyan cep telefonu aksamı lcd cinsi eşyanın ithal edildiği ve gümrükte yakalandığı, bu eşyanın orjinalliğine dair herhangi bir belge, lisans sözleşmesi yada bu markalı malların satışına ilişkin kendilerine verilen herhangi bir izine dair evrağın ibraz edilemediği, bu haliyle gümrükte yakalanan ve üzerinde davacıya ait “…” markasını taşıyan ürünlerin davacının tescil kapsamı içinde yer alan ürünler olduğu, bu haliyle davalı eyleminin SMK 7 ve 29 maddeleri gereğince davacının marka haklarına tecavüz teşkil ettiği, markanın kullanım biçimine göre imha edilmeksizin ürünlerden çıkarılmasının mümkün olmadığının anlaşıldığı” gerekçesiyle; Davacının davasının KABULÜNE, davalının davacı adına tescilli “…” ve “…” esas unsurlu marka haklarına tecavüzün tespiti ve men’ine, İstanbul Havalimanı Gümrük Müdürlüğü’nün 07/08/2019 tarih ve… nolu durdurma kararına konu eşyaların imhasına, karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalılar vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; el konulan eşyalarda karşı tarafın tescilli … markası ile benzerlik gösteren hiçbir marka ibaresi bulunmadığını, yalnızca markanın baş harflerinin yazılı olmasının marka hakkının tecavüzüne yeterli olmadığını, ihlal bulunduğu iddiasının kabl edilmemekle birlikte, karşı tarafın ihlali ispat edemediğini, SMK 29. Madde de marka hakkına tecavüz sayılan fiillerin düzenlendiğini, müvekkili firmaya ait olan eşyaların hiçbirinde karşı tarafın tescilli markası olan … ibaresinin bulunmadığını, oysa karşı tarafın ürünlerinde bu markanın yazılı olduğunu, ekranların üzerinde çıplak gözle zor görünen “…” ibaresinin marka ihlali için yeterli olmadığını, ihlale ilişkin bilirkişi raporu, uzman görüşü ve müfettiş raporunun bulunmadığını, davacı şirketin “..” şeklinde tescilli markasının bulunmadığını, ihtiyati tedbir kararının müvekkilinin mağduriyetine neden olduğunu, el konulan eşyalarla ilgili gümrük ardiye ücretinin müvekkili tarafından ödendiğini, yargı önünde eşitliğin sağlanabilmesi için en azından tedbir kararının teminatla devamına karar verilmesi, mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekilinin istinaf dilekçesine cevabında; istinaf başvurusunun her iki davalı yönünden yapılmasına rağmen, tek istinaf harcı yatırıldığını, … markasının 10/05/2016 tarihinden itibaren müvekkili adına kayıtlı olduğunu, müvekkili adına “…” ibareli tescilli birçok marka bulunduğunu, “…” ibaresinin … ibaresinin kısaltması olduğunu, davalıların müvekkilinin bilgisi dışında, müvekkiline ait markaları kullanarak, marka hakkını ihlal ettiğini dilekçelerinde ikrar ettiğini, ekranların üzerinde çıplak gözle zor görülen … ibaresinin markanın ihlali için yeterli olmadığına yönelik beyanın ikrar mahiyetinde bulunduğunu, mahkemenin “…” ibaresinin … ibaresinin 09/37 ve 35. Sınıflarda müvekkili adına tescilli olduğunu tespit ettiğini, bilirkişi raporunda “…” üzerinde yeralan “..” markasının müvekkilinin hak sahibi olduğu markalar ile birebir aynı kelimelerden oluştuğunun tespit edildiğini, davalı tarafça ürünlerin orijinalliğine ilişkin belge sunulmadığını, müvekkilinin marka hakkına tecavüz edildiğini beyanla, istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: TPMK kaydından 10/05/2016 başvuru tarihli 09/37/35. Sınıflarda tescilli … başvuru numaralı … ibareli markanın davacı şirket adına tescilli olduğu anlaşılmıştır. Dava dilekçesi ekinde TPMK’dan online kayıttan alınan … ibareli marka tescil kayıtlarının ilk derece mahkemesince getirtilmediği anlaşılmıştır. Dosya arasında bulunan mahkemenin 2019/398 D.İş sayılı dosyasının incelenmesinde; davacısı tarafından, davalılar aleyhinde tedbir talep edildiği, mahkemece 21/08/2019 tarihli ihtiyati tedbir kararı ile, aleyhinde tedbir talep edilene ait 297 adet “..” tasarımlı “…” cinsi eşyalar ile ilgili, İstanbul Havalimanı Gümrük Müdürlüğü’nün 07/08/2019 tarih ve … durdurma kararının tedbiren devamına karar verildiği, davalılarca tedbir kararına ve teminatsız karar verilmesini itiraz edildiği, mahkemenin 24/10/2019 tarihli 2019/398 sayılı ara kararı ile, tedbire itirazın reddine karar verildiği, kararın karşı taraflar vekiline tebliğine rağmen istinaf başvurusunda bulunmadığı anlaşılmıştır. Tedbir dosyasında Ticaret Bakanlığı İstanbul Havalimanı Gümrük Müdürlüğü’nün …-164.01 sayılı bila tarihli yazısından, 01/08/2019-… tarihli/sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı eşyaların mal sahibinin … İletişim. Elektronik Telekom ve Aksesuar… olduğu anlaşılmıştır. Dosya içerisinde iki adet numune ürün bulunduğu anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince alınan 11/09/2020 tarihli bilirkişi raporunda; “…davalıya ait tescilli bir marka bulunmamakla birlikte, davalının kullandığı “…” ibaresinin davacıya ait markalardaki “…” ibaresiyle birebir aynı harflerden oluştuğu ve yazım tarzı itibariyle ayniyet derecesinde benzer oldukları, görsel, işitsel ve kavramsal olarak benzer oldukları, davalı kullanımının, tarafların emtialarının, faaliyet alanlarının ve müşteri kitlesinin benzerliği hususu da dikkate alındığında, davacı markalarıyla karıştırma riski doğuracağı ve bu açıdan genel anlamda iltibasın oluşacağı, Gümrükte yakalanan “…” cinsi eşyanın orijinalliğine dair herhangi bir belge, lisans sözleşmesi ya da bu markalı malların satışına ilişkin kendilerine verilen herhangi bir izne dair evrağın değerlendirme için davalı tarafından dosyaya sunulmadığı, keza, davacının, dava dilekçesinde “gerçekleştirilmeye çalışılan iş ve işlemlerin müvekkil şirketin bilgisi dahilinde olmayıp; müvekkilin sahip olduğu marka hakkının açıkça ihlal edildiğini” belirttiği ve haliyle söz konusu kullanımın hukuki dayanağının bulunmadığı ve marka sahibinin iznine dayanmadığı, davalının, gümrükte yakalanan ve üzerinde davacıya ait “…” markasının kullanıldığı dava konusu ürünlerin (…), davacının tescil kapsamı içinde yer alan ürünler olduğu ve marka hakkına tecavüz için gerekli iltibasın söz konusu olduğu, davalı eyleminin SMK uyarınca marka hakkına tecavüz ve bu suretle haksız rekabet oluşturacağı, tecavüz var ise ne şekilde giderileceği, ürünler imha edilmeksizin tecavüzü gidermenin mümkün olup olmadığı hususu ise uzmanlık alanı dışında kaldığından bu hususta bir değerlendirme yapılamadığı” belirtilmiştir.
G E R E K Ç E : Markaya tecavüzün tespiti, meni ve refi talepli davada ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verildiği, davalılar vekilinin istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılmıştır. Davacı vekili tarafından, davalılar vekilinin her iki davalı adına istinaf başvurusunda bulunduğu ancak tek davalı adına istinaf başvuru ve maktu harcını yatırdığı ileri sürülmüş ve Dairemizce … Dış Ticaret adına istinaf başvuru ve maktu harcın yatırılması için muhtıra çıkarılmışsa da; davalı gösterilen her iki firmanın davalı…e ait gerçek kişi firması olduğu ve aynı davalı tarafından temsil edildiği anlaşılmakla tek harç yatırılması sonuca etkili görülmemiştir. İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince, istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepler ile kamu düzeniyle ilgili hususlarla sınırlı olarak yapılmıştır. Davada, davalılarca gümrük işlemlerine tabi tutulan 297 adet “Cep Telefonu Aksamı Lcd” cinsi eşyanın, davalı markalarına tecavüz teşkil ettiğinin ileri sürülerek, markaya tecavüzün tespiti, meni ve refinin talep edildiği anlaşılmıştır. Tedbir dosyasına talep eden davacı tarafça her iki davalı firmanın tesciline ilişkin ticaret sicil gazetesi örneğinin sunulduğu ve tedbir dosyasındaki Ticaret Bakanlığı İstanbul Havalimanı Gümrük Müdürlüğü’nün …-164.01 sayılı bila tarihli yazısından, 01/08/2019-… tarihli/sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı eşyaların mal sahibinin … Elektronik Telekom ve Aksesuar İksan Yüksel olduğunun beyan edildiği anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince davacının … ibareli marka tescil kaydının getirtildiği, dava dilekçesi ekinde sunulan …. ibareli markaların tescil kayıtlarının getirtilmediği, bilirkişi tarafından TPMK online kayıtlar üzerinde inceleme yapıldığı anlaşılmakla, Dairemizce davacı adına tescilli … ibareli marka tescil kayıtları TPMK’dan celp edilmiştir. Davacı adına … ibareli markaların 09. Sınıfta cep telefonları ve kılıfları emtialarında tescilli olduğu anlaşılmıştır. Davalılar vekilinin tedbir talebinin teminatsız verilmesine itiraz ettiği anlaşılıyorsa da, HMK 394. Madde gereğince süresinde tedbir kararına ve teminata yönelik itiraz etmediği, davacı yönünden yaklaşık ispat koşullarının da oluştuğu, anlaşıldığından ileri sürülen istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Mahkemece alınan bilirkişi raporu ve dosyadaki görsellerden; davalı …n Avansas İletişim Dış Ticaret firması üzerinden, Gümrük Müdürlüğünde serbest dolaşıma giriş beyannamesi verilen 297 Adet “…” cinsi eşyalar üzerinde … ibaresinin, davacı markalarının tescil edildiği gibi italik yazı ile kullanıldığı, kullanımın davacı markalarının tescil kapsamında bulunan eşyalar üzerinde iltibas yaratacak şekilde kullanım teşkil ettiği, markasal kullanımın altındaki “V2” ibaresinin ayırt edicilik kazandırmadığının anlaşıldığı, kullanım itibarıyla davacı markasının serisi gibi algılanacağı, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinin dosya kapsamına uygun olduğu kanaatiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; a)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 22,00 TL (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, b)Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 07/06/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.