Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1051 E. 2021/1602 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1051 Esas
KARAR NO: 2021/1602 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/04/2021 tarihli ara karar
NUMARASI: 2021/91 E., 2021/96 K.
DAVANIN KONUSU: Tespit (D.İş)
KARAR TARİHİ: 23/09/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Tespit isteyen vekili tespit ve ihtiyati tedbir talebini içeren dilekçesi ile; “Müvekilleri … A.Ş.’nin Türk Patent nezdinde tescilli ve tanınmış “…” markası başta olmak üzere “…” ibareli birçok markanın sahibi olduğunu, markalarının kök sözcüğü olan “…” ibaresini içeren www…com alan adının da sahibi olduğunu ayrıca, 03/ 09/ 10/ 12/ 16/ 14/ 18/ 20/ 21 / 24 / 25 / 26 / 27 / 28 / 35. sınıflarda, 29/08/2017 tarihli, … sayı ile tescilli “t…” sözcük + şekil ve 03 / 09 / 14 / 16 / 18 / 20 / 21 / 22 / 24 / 25 / 26 / 27 / 28 / 35 / 38 / 41. sınıflarda, 13/11/2013 tarihli, … sayı ile tescilli … sözcük+şekil markalarının sahibi olduğunu, … markasının, TPMK’nın … nolu kararı uyarınca tanınmış marka olarak korunmakta olduğunu, müvekkillerinin tescilli “…” markasının karşı yan tarafından hiçbir hak veya meşru bağlantı olmadan ticari etki yaratacak şekilde http://…com adlı internet sitesi için alan adı olarak kullanmasının marka tescilinden doğan haklara tecavüz oluşturduğunun sabit olduğunu, karşı yanın açıklanan bu şekilde marka hakkına tecavüz teşkil eden fiillerinin aynı zamanda TTK hükümleri uyarınca haksız rekabete de sebebiyet vermekte olduğunu bu nedenlerle HMK 400 vd. maddeleri uyarınca karşı yanın durumdan haberdar olması ile mevcut durumun korunması imkânsız hale gelebileceğinden tebligat yapılmaksızın ve teminatsız olarak; söz konusu internet sitesinin alan adında ve içeriğinde müvekkillerine ait tescilli markaların kullanıldığının, yine söz konusu internet sitesinin hosting şirketlerinin, içerik, yer ve erişim sağlayıcıları ile alan adının kimin adına kayıtlı olduğunun, söz konusu internet sitesi sahibinin kimliğinin ve adresinin uzman bir bilirkişi tarafından tespitini, tespit edilecek içeriklerin http://…com adlı internet sitesinden kaldırılmasını, bu mümkün olamıyorsa anılan internet sitesine erişimin ilgili internet sitesinin tüm domainleri (alt domain – üst domain) engellenmesi yönünde SMK 159, TTK 61 ve HMK 389 vd. maddeleri uyarınca ihtiyati tedbir uygulanmasını.” talep etmiştir.
CEVAP VE KARŞI TALEPLER: İnceleme karşı tarafa tebliğ yapılmadan gerçekleşmiş olup, cevap dilekçesi bulunmamaktadır.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince; “Mahkemece alınan bilirkişi raporunda, http://…com alan adının mevcut olduğu, fakat linkin aktif olmadığı olmadığı tespit edildiğinden talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına.” karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAF İSTEMİ: Tedbir isteyen vekili süresinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle “…müvekkil şirket’in tescilli “…” markasının karşı yan tarafından hiçbir hak veya meşru bağlantı olmadan ticari etki yaratacak şekilde www…com internet sitesi için alan adı olarak ve internet sitesinin içeriğinde kullanılmasının müvekkil şirketin marka tescilinden doğan haklarına tecavüz oluşturduğu sabittir. İlgili madde metinlerinden anlaşılacağı üzere, SMK m.7/(3)-d’ye göre markanın sahibinden izin alınmaksızın yalnızca “kullanılması” tecavüzün gerçekleşmesi için yeterlidir. Ne var ki bilirkişi raporu ile; karşı tarafa ait http://…com alan adının mevcut olduğu fakat bu alan adı ile hizmet veren ya da yönlendirilmiş bir internet sitesinin mevcut olmadığı tespit edilmiştir. Bunun üzerine ilk derece mahkemesi, tespite konu sitenin faaliyette olmadığı şu hale göre tedbir talebinin konusuz kaldığından bahisle ihtiyati tedbir hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir…” denilerek kararın kaldırılarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Talep eden vekilinin dilekçesinde; davacının … no ile tanınmış marka olarak tescilli … markasının, http://…com alan adında kullanılarak tescil edildiğini, tanınmış markanın alan adında kullanılmasının karışıklığa yol açacağını ileri sürerek, içeriklerin kaldırılması, bu mümkün olamıyorsa internet sitesine erişimin engellenmesi yönünde tedbir talep etmiştir. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda belirtilen alan adı tescil edilmişse de, bu alan adı ile internet sitesinin bulunmadığı, herhangi bir içerik sağlanmadığı beyan edilmiştir. Bu aşamada http://…com alan adlı herhangi bir web sitesi bulunmadığından, 6100 sayılı HMK 389. Madde de düzenlenen “gecikme sebebiyle sakınca yahut ciddi bir zarar ihtimali” ve 6769 Sayılı SMK 159. Madde de düzenlenen, “sınai mülkiyet hakkına tecavüz teşkil edecek şekilde ciddi ve etkin çalışmalar yapıldığına” dair yaklaşık ispat kuralının gerçekleşmediği, mahkemenin tedbir talebinin reddi kararının yerinde olduğu kanaatiyle, talep eden vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: 1-Talep eden vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harç peşin olarak alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinafa gelen üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf aşaması için ayrıca avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince oy birliği ile ve kesin olarak karar verildi. 23/09/2021