Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1032 E. 2023/274 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1032 Esas
KARAR NO: 2023/274
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/02/2021
NUMARASI: 2019/759 2021/145
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 22/02/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile yaptığı sözleşmeler çerçevesinde pert, çalıntı-buluntu araçların internet ortamında ihalesinin düzenlendiğini, ihale neticesinde araçların devir işlemleri de müvekkil tarafından gerçekleştiğini, davalı tarafından rehinli bulunan … plaka sayılı araçta sigorta şirketinin isteği üzerine ihaleye çıkartıldığını, ihaleden sonra devre engel davalıya ait rehinin kaldırılması için davalı ile irtibata geçildiğini, rehin bedeli 21.000,00 TL olan aracın davalının hesabına ödendiğini, ancak üzerindeki rehin kaldırılmadığı için aracın devri gerçekleştirilmediğini ve aracın üzerine başkaca hacizler de konulması nedeni ile devrin yapılması olanaksız hale geldiğini, bu nedenle de borçlu aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, işbu icra takibine davalı tarafından itiraz edildiğini, belirterek haksız olarak itiraz edilen takibin iptali ile takibin devamını, borçlu aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil bankaya taşıt kredisinden kaynaklanan alacağı için kısmi bir ödeme yapıldığını, alacağının tamamı ödenmemiş olan müvekkil bankanın rehinli taşınırı hak sahibine geri verme yükümlülüğü bulunmadığını, rehin yükünün bölünmezliği ilkesi gereği kısmi ödemenin müvekkili bankadan rehnin kaldırılmasını talep hakkı vermediğini, bu nedenle taşıt kredisi kaynaklı alacağı devam eden müvekkil bankaya yöneltilen haksız taleplerin reddinin gerektiğini, davacının müvekkil banka ile kurulan irtibat neticesinde rehin bedeli olan 21.000,00 TL’nin ödendiği ancak buna rağmen rehnin kaldırılmayarak araç devrine engel olunduğu şeklindeki iddiaları asılsız olduğunu, zira davacı, ödemeyi üstlendiği miktarın rehin bedelini karşılamadığının bilincinde olarak ve hukuki sonuçlarını bilerek ödeme yapmış olup, buna rağmen sonradan rehnin kaldırılmadığı gerekçesiyle ödemenin iadesi talebinde bulunmasının hukuka aykırı olduğunu, rehnin, davacı tarafından yapılan ödemenin araç hasarına ilişkin olması ve müvekkil banka alacağının devam etmesi nedeniyle kaldırılmadığını, bu nedenle davacının, rehnin kaldırılması talebinde haksız olduğunu ve basiretli bir tacir olmanın gereği olarak yaptığı ödemenin kendisine rehnin kaldırılmasını talep hakkı vermediğinin bilincinde olduğunu bildirerek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/759E.-2021/145K. Sayılı kararı ile; “…davalı … Bankası A.Ş. ile dava dışı araç sahibi … arasında 21/05/2014 tarihinde 100.000,00TL limitli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi akdedildiği, davalı banka tarafından taraflar arasında akdedilen Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi tahtında taksitli ticari kredi kullandırılarak, … Marka 2018 model … Motor Nolu, … Şasi Nolu, … plakalı araç üzerine Banka lehine rehin tesis edildiği anlaşılmaktadır. Dava dışı araç sahibi …’in davalı Banka’ya sigortaya bildirim tarihi olan rehinli araç karşılığı kullandırılan taksitli ticari kredi hesabından doğan 20/04/2015 tarihi itibariyle toplam 54.800,00TL tutarında nakdi kredi borcu bulunduğu, dava dışı … A.Ş. tarafından rehinli araçla ilgili davalı Banka’ya 28/04/2015 tarihinde … nolu hasar dosyasından 25.800,00TL tutarında ödeme yapıldığı, davalı tarafından 07/05/2015 tarihinde davalı Banka’ya … hasar dosyası numarası ve araç plakası belirtilerek 21.000,00TK tutarında ödeme yapıldığı, davalı Banka’ya rehinli araçla ilgili olarak 20/04/2015 sigorta şirketine bildirdiği kredi kapama bakiyesinden 8.000,00TL eksik olarak ödeme yapılmış olduğu, yapılan ödemenin kredi borcundan mahsup edildiği, davalı Banka tarafından dava dışı araç sahibi …’e ait kredi hesaplarının kat edildiği, dava dışı araç sahibinin davalı Banka’ya 30/09/2015 hesap kat tarihi itibariyle toplam 8.160,17TL tutarında nakdi kredi borcu bulunduğu, davalı Banka’nın dava dışı araç sahibi …’in kredi risk bakiyesinin kapanmaması sebebiyle kredi teminatını oluşturan ve lehine rehinli olan … plaka sayılı araç üzerindeki rehini kaldırmadığı, dava dışı araç sahibinin halen davalı bankaya borcu bulunduğu anlaşılmakla; davalı Banka ile dava dışı … arasında düzenlenen taşıt kredisi ve rehin sözleşmesi ile rehin sözleşmesi hükümlerinin geçerli olduğu ve davacı şirketi de bağlayacağı, sözleşmedeki anılan düzenlemeler gereğince dava dışı …’in davalı bankaya olan tüm borçları ödenmeden araç üzerindeki rehnin kaldırılmayacağı, yapılan ödemenin de kredi borcundan mahsup edildiği dikkate alındığında davalı Banka’nın yapılan işlemlerde bir sorumluluğu bulunmadığı bunun yanında muhatabında Banka olmadığı sabit olduğundan davanın reddine…” şeklinde karar verilmiştir. Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; aracın hurda değerinin 21.,000,00 TL olarak belirlendiğini, sovtaj ile karşılanmayan sigorta tazminatının ise 25.800,00 TL olduğunu, sigorta şirketine pert araçların satımına aracılık yapan müvekkilinin araç sahibi ve rehin alacaksının davalı banka ile görüştüğünü, araç sahibinin hurda aracın kendisine bırakılması şeklindeki hakkının kullanılmayacağı şeklinde beyan ettiğini, rehin alacaklısı davalı bankanın da sovtaj bedeli ve sovtaj ile karşılanamayan sigorta tazminatının kendisine ödenmesi halinde rehni kaldıracağını beyan ettiğini, kararda yazılı olduğu üzere sigorta şirketinin 25.800,00 TL’yi, müvekkilinin de 21.000,00 TL’yi davalı bankaya gönderdiğini, ancak davalı bankanın krediler kapanmadığından bahisle rehni kaldırmadığını, davalı bankanın sovtaj bedelini alması için rehni kaldırması gerektiğini, bu tutumun kabul edilemez olduğunu, rehnin halen devam ettiğini, davalının rehnin paraya çevrilmesi yolu ile alacağına kavuşma imkanının bulunduğunu, buna rağmen sovtaj bedelini ödeyen müvekkilinin aracılık ettiği satışı rehin nedeniyle tamamlayamadığını ve sovtaj bedelinin iade edilmemesi nedeniyle zarara girdiğini, karanın incelenmesinde mahkemenin dava konusu olayın dava dışı ve davadaki taraflarının sıfatlarını gözden kaçırdığının açık bir şekilde anlaşıldığını bildirmiştir.
DELİLLER: İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Alacaklısının davacı, borçlusunun davalı olduğu, takip konusu alacak miktarının 26.505,50TL, takibin dayanağının ise 14/02/2017 tarihli ihtarname olarak gösterildiği, takibin ilamsız icra yoluyla takip olduğu, ödeme emrinin borçluya 05/03/2019 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu, borçlunun 08/03/2019 tarihinde İcra Müdürlüğü’ne itiraz dilekçesini sunmuş olduğu ve takibin İİK m.66 gereğince durdurulduğu anlaşılmıştır. Yargılama sırasında alınan 13/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda; davacı tarafından davalı bankaya hasar dosya numarası ve araç plakası belirtilerek 07/05/2015 tarihinde 21.000,00 TL ödeme yapıldığı, davalı bankaya rehinli araç ile ilgili olarak 20/04/2015 tarihinde sigorta şirketine bildirdiği kredi kapama bakiyesinden 8.000,00 TL eksik ödeme yapıldığı, bankanın dava dışı araç sahibi …’e ait kredi hesaplarını kat ettiği ve hesap kat tarihi olan 30/09/2015 itibariyle adı geçenin 8.160,18 TL nakdi kredi borcunun bulunduğu, bu borç nedeniyle davalı bankanın araç üzerindeki rehni kaldırmadığı, bankaya 29/08/2019 tarihinde 8.150,74 TL kredi ana para ödemesi yapıldığı, araç sahibi …’in 12/01/2021 tarihi itibariyle toplam 6713,24 TL borcu bulunduğu, buna göre mahkemenin davacı şirket tarafından yapılan araç rehin bedelinin iade edilmesine karar verilmesi halinde davacının davalıdan 21.00,00 TL asıl, 5.505,50 TL işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam 26.505,50 TL alacağı olduğu yolunda görüş bildirildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, İİK’nın 67. Maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır. Davacı taraf davalı bankaya araç üzerindeki rehnin kaldırılması için ödeme yaptığını, ancak davalının rehni kaldırmadığını iddia ederek davalı banka aleyhine icra takibi başlatmış, davalı taraf ise davanın reddini savunmuştur. Dosyanın incelenmesinde davalı banka tarafından dava dışı …’e araç alımı nedeniyle kredi kullandırıldığı ve bu kredi nedeniyle de bu kişiye ait araç üzerinde davalı banka lehine rehin tesis edildiği, davalı bankanın kredi sözleşmesinden dolayı halen alacaklı bulunduğu, söz konusu alacak tam olarak ödenmediğinden davalı bankanın rehni kaldırmamasında haklı olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.22/02/2023