Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1028 E. 2021/1579 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1028 Esas
KARAR NO: 2021/1579 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2021/9 E.sayılı ara karar
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 23/09/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP:Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının, müvekkilinin kendisinden aldığı 15-20 bin TL için, zorla aldığı boş senet imzalattırdığını, müvekkili üzerinde baskı kurduğunu, müvekkilinin bedelsiz olarak önce taşınmazın 1/2 hissesini, daha sonra da diğer yarısını davalıya tapuda devrettiğini, daha sonra da senedi doldurarak, İst. Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası ile takip başlatıldığını, senet üzerindeki tüm bilgilerin davalı tarafından doldurulduğunu, davalıdan hiçbir mal ve hizmet almadığını beyanla, davacının işbu takipten kaynaklı borçlu olmadığının tespitine, müvekkillinin mağdur olmaması ve haciz baskısı altında kalmaması adına takibin teminatsız olarak tedbir konularak takibin durdurulmasını talep ve dava etmiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 25.03.2021 tarihli 2021/9 E. sayılı ara kararıyla; “…İİK 72/3 maddesinde icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği, dava konusu bononun alacaklıya ödenip ödenmediği, davacının davasında haklı olup olmadığının yargılamayı gerektirdiği, ayrıca yaklaşık ispat koşulunun da gerçekleşmediği” gerekçesiyle, talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davalının, müvekkilinden zorla (yağma) aldığı boş senedi doldurarak İstanbul Anadolu …İcra Müd. … E.sayılı icra dosyasından takibe konu ettiğini, senede ait borcunun bulunmadığını, senet üzerindeki tüm bilgilerin (bedel, vade, düzenleme tarihi) davalı tarafından doldurulduğunu, senedin yağması ve tehditten dolayı şüpheli …’nun hakkında İstanbul Anadolu C.Başsavcılığına şikayet edildiğini, 2020/163845 Sor.sayılı dosya ile soruşturmanın devam ettiğini, davalının senedi boş olarak aldığını ve doldurduğunu ifadesinde kabul ettiğini, müvekkili kızı …’un davalı ile irtibata geçtiğini, annesinin ne kadar borcu olduğunu sorduğunu, davalının 1.000 TL borcu olduğunu söylemesi üzerine ve whatsapp mesajı ile hesap numarasını paylaşması üzerine davalının kızının 07.09.2020 tarihinde hesaba söylenen miktarı yatırdığını, davalının borcu kalmadığı şeklinde cevap verdiğini, tedbir taleplerinin reddinin yerinde olmadığını beyanla mahkeme kararının kaldırılarak tedbir kararı verilmesini istemiştir. Davalı vekilinin istinafa cevap dilekçesinde; zorla bono alındığı iddiasının yerinde olmadığını, davacının soruşturma dosyasında ve huzurdaki ifadelerinin ve beyanlarının birbiri ile çeliştiğini, soruşturma dosyasında dinlenilen tanık anlatımlarından bononun rıza ile verildiğinin anlaşıldığını, müvekkilinin kimseye davalının borcunun bulunmadığını söylemediğini, telefon görüşme kayıtları ve mesaj içeriklerinin delil vasfının bulunmadığını, bono üzerinde malen kaydı bulunduğunu, davacının bu kaydın aksine yazılı delil ile ispatlayabileceğini, herhangi bir yazılı delil sunulmadığını beyanla istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir.
DELİLLER: Davalının savcılık ifade tutanağının, davacı tarafça ibraz ettiği ifade de; davalının müşteki …’un kendisinden borç olarak altın aldığını, borcuna karşılık taşınmazını kendisine 270.000 TL bedelle sattığını, bu miktarı borçtan düştüğünü, 80.000 TL borcu kaldığını, devamında yine altın aldığını, kendisinden senet istendiğinde de 600gr. Denk gelen 315.000 TL civarında bir rakam yazdıklarını, senedin baskı ile alınmadığını, senetteki rakam ve yazıların kendisine ait olduğunu, ancak imzanın müştekiye ait olduğunu beyan ettiği görülmüştür. İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklının, davacı borçlu aleyhine, 03/07/2020 tanzim, 10/09/2020 vade tarihli 315.000 TL bedelli senede dayanarak, kambiyo senetlerine özgü takip başlattığı, senet fotokopisinden keşidecinin …, lehtarın … olduğu, malen bedel kaydının bulunduğu görülmüştür.
G E R E K Ç E: Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davacı, davalının müvekkilinin kendisinden aldığı 15-20 bin TL için, zorla aldığı boş senet imzalattırdığını, müvekkili üzerinde baskı kurduğunu, müvekkilinin bedelsiz olarak önce taşınmazın 1/2 hissesini, daha sonra da diğer yarısını davalıya tapuda devrettiğini, daha sonra da senedi doldurarak, İst. Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası ile takip başlatıldığını, davalıya borcunun bulunmadığını beyanla, teminatsız olarak takibin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir talep etmiş, mahkemece talebin reddine karar verilmiştir. Bilindiği üzere İİK’nun 72/2 maddesi gereğince icra takibinden önce açılan menfi tespit davasında teminat mukabilinde icra takibinin durdurulmasına karar verilebileceği, İİK’nun 72/3 maddesinde ise icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında teminat karşılığında ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesinin istenebileceği düzenlenmiştir. Dava icra takibinden sonra açılmıştır. Davacı iddialarının ispatı yönünden savcılığı başvuru dilekçesi ve davalı alacaklının savcılık ifadesine delil olarak dayanmıştır. Mahkemenin İİK 72/3 maddesi gereğince icra takibinden sonra takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği ve yaklaşık ispatın gerçekleşmediğine ilişkin gerekçesi ve tedbir ret kararı yerinde görülmekle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 23/09/2021 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.