Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1003 E. 2023/263 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1003 Esas
KARAR NO: 2023/263
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/09/2020
NUMARASI: 2018/329 2020/421
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 22/02/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının ortağı ve yetkilisi olduğu … Ltd Şti tarafından keşide edilen ve davacı tarafından cirolanan 15/03/2018 keşide tarihli; 84.740,00 TL bedelli … seri numaralı … Bankası Tepeören Osb Şubesine ait çekin davacının rızası hilafına ve dolandırılmak suretiyle elinden çıktığını, … adlı kişinin davacıyı dolandırdığını, bu şekilde elinden çıkan çekler hakkında İstanbul Anadolu 7. ATM 2018/273 Esas sayılı dosyasında ödemeden men yasağı kararı verildiğini, davacının davalılar ile ticari ilişkisinin bulunmadığını, ciro silsilesinin koptuğunu, davalılar tarafından bankaya ibraz edilen çeke İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından el koyma kararı verildiğini, bankanın hatalı olarak çeki davalı … firmasına iade ettiğini belirtmiş, dava konusu çek sebebi ile borçlu olunmadığının tespitini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: -Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davalının yetkili hamil olarak keşideci ve kendisinden önceki cirantalardan alacak hakkına sahip olduğunu, çeki cirolayan …’in … adı firma ile herhangi bir bağının bulunmadığını, davalının ağır kusuru veyahut kötüniyetinin bulunmadığını, davalının ticari ilişki gereği çeki teslim aldığını, davalıya ait ticari defterler incelendiğinde bu hususun görüleceği belirtilmiş, davanın reddine ve %20’den aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesini istemiştir. -Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu çekin … isimli şahıs ile davalı arasındaki Keçiören İlçesi … mahallesi … ada … nolu parselde kayıtlı taşınmazların satışına ilişkin olarak alındığını, dava konusu çekin dışında dava dışı …’den başkaca çekler de alındığını, alınan bir kısım çeklerin sahte olduğunun anlaşılmasının üzerine … hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, davalının çeki iyiniyetli olarak elde ettiğini belirtmiş, davanın reddinine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/329 Esas – 2020/420 Karar sayılı 15/09/2020 tarihli kararı ile; “Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda somut olaya gelinirse; dava konusu çekteki ciro silsilesinin muntazam olduğu, davalıların ticari defter ve kayıtlarına göre dava konusu çeki ticari ilişki kapmasında iktisap ettiği, kaldı ki davalıların bu hususu ispatla yükümlü olmadıkları, bu hususun kambiyo senetlerinin mücerretlik ilkesinin bir sonucu olduğu, davacı lehtarca dava konusu çekteki imzanın inkar edilmediği, çekin yetkili hamilin elinden irade fesadı hali ile çıktığı iddiasının kişisel defi olduğu, hile definin davalılara karşı çeki kötüniyetle iktisap etmiş olmaları veya iktisapta ağır bir kusuru bulunmaları halinde ileri sürülebileceği, davalıların çeki kötüniyetle iktisap etmiş oldukları veya iktisapta ağır bir kusurlarının bulunduğunun ise ispat edilemediği, bu hususun suç teşkil etmesi nedeniyle yemin delili ile de ispat olunamayacağı, davalılar aleyhine bekletici mesele yapılması gereken bir ceza soruşturması da bulunmadığı, verilen ihtiyati tedbir kararının infaz olunmadığı” gerekçesiyle davanın reddine, tedbir kararı infaz edilmediğinden tazminat konusunda karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmiş, karar davacı vekilince istinaf edilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ:Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesindeki iddialarını tekrar etmiş, dava konusu çekin müvekkilinin dolandırılmak suretiyle alındığını, … isimli kişinin müvekkilini dolandırdığını, davalı … şirketinin çeki adı geçen kişiden cirosuz olarak aldığını, buna göre çekin dolandırıcılık veya hırsızlık sonucu ele geçirilmiş olabileceğini düşünmesi gerektiğini, ayrıca müvekkilinin dolandıran … isimli kişi hakkında İstanbul C.Başsavcılığının 2018/25545 sayılı soruşturma dosyasının halen derdest olduğunu, bu kişinin dolandırıcılık yaptığına dair delillerin dosyada mevcut olduğunu, davalı … Ltd.Şti nin … ile ticareti olduğundan söz etse de bu hususa ilişkin dosyaya hiç bir evrak sunmadığını, böyle bir ticari ilişkinin mevcut olmadığını, … Ltd.Şti nin ise çeki iyi niyetli devraldığını belirtse de çekin hangi ticaret sonucunda devralındığı konusunda cevap verilmediğini, bu konuda faturaların dosyaya sunulamadığını, ayrıca kalan 23.329,94-TL için alacağın tahsili amacıyla herhangi bir girişim yapılmadığını, … şirketinin kayıtlarında mevcut olan faturaların davalı … şirketinin kayıtlarında yer almadığını, bu durumun söz konusu işlemin muvazaalı olduğunu gösterdiğini, davalıların kötü niyetli hareket ettiklerini dolayısıyla mahkemenin bu konudaki gerekçesinin hatalı olduğunu bildirmiştir.
DELİLLER: Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/194 talimat sayılı dosyasında bilirkişi … tarafından düzenlenen 18/12/2019 tarihli esas rapora göre; davalı …’un yevmiye defteri kapanış tasdikini yaptırmadığı, davalı …’nun ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, dava konusu çekin 27/01/2018 tarihli … numaralı tahsilat makbuzu ile …’ya çıkışının yapıldığı, … tarafından ise çekin 30/01/2018 tarihinde kayıtlara alındığı, bunun karşılığında toplam 61.370,06 TL tutarlı faturaların düzenlendiği, … ticari defterlerinin de bu faturaları doğruladığı tespit edilmiştir. Dava konusu çekin 15/03/2018 tarihli 84.700-TL bedelli, keşidecisinin dava dışı … Ltd. Şti, lehtarının davacı, cirantanın davalı … Ltd.Şti, hamilin ise davalı … Ltd.Şti olduğu görülmüştür. Davalı … Ltd.Şti tarafından sunulan protokoldür başlıklı belge fotokopisinin incelenmesinde dava konusu çekin dava dışı … tarafından 05/02/2018 tarihinde teslim edildiğinin belirtildiği görülmüştür. Yargılama sırasında mahkemenin İstanbul C.Başsavcılığının 2017/162009 Sayılı soruşturma dosyasının bir örneğinin UYAP ortamından istenildiği ve bu evrakın da gönderildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, İİK’nın 72. Maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasıdır. Davacı taraf dava konusu çekin davacının rızası hilafına dolandırılmak suretiyle elinden çıktığını iddia etmiş, davalılar ise davanın reddini savunmuştur. Yargılama sonunda davanın reddine dair verilen karar davacı vekilince istinaf edilmiştir. Dava konusu çekin keşidecisi dava dışı bir şirket olup, lehtarının davacı, cirantanın davalı … Ltd. Şti, hamilin ise davalı … Ltd.Şti olduğu anlaşılmaktadır. Davalı … Ltd.Şti’nin söz konusu çekin dava dışı …’den aldığını ileri sürmesi davacının bu yöndeki iddialarının ispatı anlamına gelmez. Davacı taraf söz konusu çekin dolandırılmak suretiyle rızası dışında elinden çıktığını usulüne uygun deliller ile kanıtlayamamıştır. Öte yandan davalı … Ltd.Şti’de dava konusu çeke düzgün ciro silsilesi ile hamil konumundadır. Açıklanan bu hususlar gözetildiğinde davacı vekilinin istinaf talepleri yerinde değildir. Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davacı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.22/02/2023