Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/956 E. 2020/1152 K. 25.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/956 Esas
KARAR NO : 2020/1152 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEME: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/11/2019
NUMARASI : 2018/1183 E., 2019/1181 K.
DAVANIN KONU: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ: 25/06/2020
İstinaf incelemesi üzerine Dairemize gelen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA A-)Açılan dava ve iddia : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 20/08/2017 tarihinde ticari mallarının çalındığını, çalınan mallarının toplam değerinin 110.930,29 TL olduğunu, davalı müvekkil ile aralarında 11/04/2016 tarihli tır parkı kira sözleşmesi yaptıklarını, kira sözleşmesi nedeniyle işleten sorumluluğu hükümleri uyarınca uğradıkları zararlardan davalının sorumlu olduğunu bu nedenle hırsızlık sonucu uğranılan zararların tazminini ve %20 den az olmamak üzere icra-inkar tazminatı ödemesini talep ve dava
B-) Cevap ve Karşı Talepler : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket, bahse konu arsayı kiralayan şirketlere teslim ederken hiçbir halde ve koşulda güvenlik ile ilgili sorumluluk üstlenmemiş olduğunu, Müvekkili şirketin davalılar ile de yaptığı sözleşmeyle sadece arsayı teslim borcunu üstlenmiş olduğunu, bunun dışında güvenlik veya diğer her türlü zarara karşı sorumluluk üstlenmemiş olduğunu, bu tür vakalara karşı önlem almayı kiralayan tarafa bırakmış olduğunu, Dolayısıyla güvenliğini sağlayacağı taahhüdünde bulunmamasına rağmen davacıların meydana gelen zarardan müvekkili şirketi sorumlu tutmaları gerek aralarındaki sözleşmeye gerekse hukukun genel ilkelerine aykırı olduğunu, ve dilekçesinde belirttiği diğer nedenlerle, davacı tarafın açmış olduğu haksız ve hukuki dayanaktan uzak davanın hem kanuna, hem Yargıtay yerleşik içtihatlarına hem de iyi niyet kurallarına aykırı olması sebebiyle reddini talep etmiştir.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı : İlk derece mahkemesince; “davanın hukuki niteliği itibariyle, kira sözleşmesi kapsamında hırsızlık sonucu çalınan malların bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davası olduğu, Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 21/03/2017 tarih 2016/14175 Esas ve 2017/2997 Karar sayılı ilamı ile benzer ilamlarında da vurgulandığı üzere sözleşmenin her iki yanı tacir dahi olsa uyuşmazlık kira ilişkisinden kaynaklanıyor ise HMK.’nun 4 (1) a maddesi uyarınca uyuşmazlığın çözüm yerinin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu, somut olayda dava konusu edilen alacağın taşınır kira sözleşmesi kapsamında oluşan tazminat davasına ilişkin olup, davacı ile … Limited Şirketi ile davalı arasında kurulduğu tartışma konusu olmayan kira sözleşmesinin varlığı dikkate alındığında uyuşmazlığın taraflar arasındaki kira ilişkisinden kaynaklandığı ve davacılar arasındaki ilişki ve davalının sorumluluğuna ilişkin bölünmezlik kuralı gereğince, uyuşmazlığı çözümlemekle görevli mahkemenin özel görevli mahkeme olduğu anlaşılmakla HMK’nın 4(1)/a maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinin görevsiz olduğu, görevli mahkemenin Sulh Hukuk mahkemesi olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesinin zorunlu olduğu, görevin dava şartlarından olup HMK nun 115(1) maddesi uyarınca davanın her aşamasında resen gözetilmesi gerektiği” gerekçesiyle davanın TKK 4, 5/3, HMK 4, HMK 114/1-C ve HMK 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığından reddine, HMK.’nun 20.maddesi uyarınca, kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içerisinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli İstanbul Anadolu Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Kararı davacı yan istinaf etmiş ve dilekçesinde özetle “….Yerel mahkemenin dava konusunu doğru anlamadığı “dava konusu edilen alacağın taşınır kira sözleşmesi kapsamında oluşan tazminat davasına ilişkin olup,” şeklindeki gerekçesinden anlaşılmaktadır. Zira ortada taşınır kirasına ilişkin bir sözleşme yoktur. Davacı ile davalı arasında tır parkı hizmetlerinden yararlanılmasına dair emanet-saklama-vedia-hizmet sözleşmesi vardır. Aktedilen sözleşmenin amacı tır parkının belirli bir kapasitesinin daimi “garaj” olarak davacı şirketin kullanımına tahsis etmek ve bu alanda davacıya antrepo hizmeti vermektir…” denilerek kararın kaldırılması talep ve istinaf edilmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :Dava saklama sözleşmesi kapsamında zarar tazmini için yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Her ne kadar ilk derece mahkemesince akdi ilişki kira ilişkisi olarak nitelendirilmiş ise de; aradaki ilişki saklama sözleşmesi hükümlerini içerir mahiyette hükümler içerdiğinden kira sözleşmesi değildir. Taraflar tacir olmakla davaya bakma göre Asliye Ticaret Mahkmesinin olmakla verilen görev yönünden red kararı doğru olmadığından davacı yanın istinaf başvurusunu kabulüne karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1 – Davacı yanın istinaf başvurusunun HMK 353/1-a-3 maddesi gereğince KABULÜ ile ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA , Yargılamaya devam edilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE 2-Davacı yanca yatırılan 54,40 TL peşin harcın davacı yana talebi halinde iade edilmesine 3-Davacı yanca yapılan istinaf yargılama gideri olan başvuru harcı gideri 148,60 TL, e-tebligat gideri 5,5 TL, posta gideri 47,90 TL ki toplam 202,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine 4- Duruşmasız olarak inceleme yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair ; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK’ nun 353/1-b-3 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 25/06/2020 tarihinde ve oy birliği ile karar verildi.