Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/954 E. 2020/939 K. 08.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/954 Esas
KARAR NO : 2020/939
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/11/2019
NUMARASI : 2019/1542 2019/1549
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ: 08/06/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İhtiyati haciz isteyen vekilince bonoya dayalı alacağın tahsilinin temini için ihtiyati haciz kararı verilmesi istenilmiş, mahkemece de 29/11/2019 tarihinde teminat mukabili ihtiyati haciz kararı verilmiştir. İhtiyati hacze itiraz edenler vekilince bononun tanzim yerinin Afyonkarahisar olduğu, ayrıca müvekkillerinin tamamının da Afyon’da ikamet ettiği, bononun alacaklı vekilince icra takibi sırasında mal kaldırma baskısı altında imzalattırıldığını, icra dosyalarının teminatı olduğunu bildirerek ihtiyati haczi kararının kaldırılmasını istemiştir. İhtiyati haciz isteyen vekili, ihtiyati haciz kararının İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında infaz edildiğini, dosya borcunun haricen ödendiğini, itirazın konusuz kaldığını savunmuştur. Mahkemece, bonoda İstanbul Mahkemelerinin yetkili kılındığı, keşidecilerden …. Ltd.Şti ile …. Ltd.Şti’nin tacir sıfatını haciz olduğu, HMK’nun 17.maddesi gereğince bu yetki sözleşmesinin geçerli olduğu, TTK’nun 7.maddesindeki teselsül karinesi gereğince de yetki sözleşmesinin gerçek kişi diğer keşidecileri de bağlayacağı, yetki sözleşmesinin gerçek kişi diğer keşidecileri de bağlayacağı, yetki itirazının yerinde olmadığı, diğer itiraz sebeplerinin de İİK’nun 265/1 maddesinde sayılan hallerden olmadığı gerekçeleriyle itirazın reddine karar verilmiş, kararı itiraz edenler vekili istinaf etmiştir. İtiraz edenler vekili, istinaf sebebi olarak; itiraz sebeplerini tekrar etmiş, ayrıca bonodaki yetki şartının geçersiz olduğu, bononun teminat bonosu olduğunu, bu durumun 25/11/2019 tarihli protokol ve haciz tutanaklarından anlaşıldığını, zaten icra dosyalarından dosya miktarını karşılar miktarda tahsilat ve haciz yapıldığını, aynı alacak için yeniden ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğini bildirmiştir. Bononun 25/11/2019 tanzim, 27/11/2019 vade ve 140.000 TL bedelli olduğu, keşidecilerin itiraz edenler, lehtarın ise ihtiyati haciz isteyen olduğu, nakden kaydıyla düzenlendiği görülmüştür. İtiraz eden ….. Ltd. Şti ile ihtiyati haciz isteyen arasında 20/01/2016’da faktoring sözleşmesi imzalandığı görülmüştür. 25/11/2019 tarihli protokolün incelenmesinde; taraflarca imzalandığı, İstanbul ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosya kapsamında alındığı, vade tarihine kadar borç ödenmezse bononun takibe konulacağının hükme bağlandığı görülmüştür. İhtiyati haciz isteyenin bonoyu İstanbul ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında takibe koyulduğu, 02/12/2019’da ihtiyati haczin uygulandığı, 03/12/2019’da ise borçlu … tarafından toplam 169.300 TL’nin dosyaya yatırıldığı, hacizlerin kaldırıldığı görülmüştür.
GEREKÇE: Talep, ihtiyati hacze ilişkindir. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık, ihtiyati haciz kararına yapılan itirazın reddi kararına yöneliktir. İhtiyati hacze dayanak yapılan bonoda İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğu belirtilmiş olup anılan bu durum yetki sözleşmesi niteliğinde olup ihtiyati haciz isteyen ile aleyhine ihtiyati haciz istenen şirketler yönünden HMK’nun 17.maddesi uyarınca geçerlidir. Her ne kadar ilk derece mahkemesince gerçek kişiler yönünden de bu sözleşmenin TTK’nun 7.maddesi uyarınca geçerli olduğu belirtilmiş ise de, HMK’nun 17.maddesindeki düzenleme gereğince bu sözleşmenin sadece tacirler için geçerli olduğu, ancak HMK’nun 7/1 maddesi gereğince itiraz edenlerden bir kısmı yönünden yetkili mahkemeden ihtiyati haciz talebinde bulunulmakla itiraz eden gerçek kişi borçlular yönünden de mahkemenin yetkili olduğunun kabulü gerekir. Dolayısıyla itiraz edenler vekilinin yetkiye ilişkin istinaf talepleri yerinde değildir. Öte yandan ileri sürülen diğer hususlar ise İİK’nun 265.maddesinde sayılan itiraz hallerinden olmadığı gibi, ihtiyati hacze ilişkin icra dosyasının da infaz edildiği anlaşılmakla diğer istinaf talepleri de yerinde değildir. Hal böyle olunca ilk derece mahkemesi kararına yönelen itiraz edenler vekilinin istinaf talebinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-İtiraz edenler vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,3-İtiraz edenler tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.08/06/2020