Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/938 E. 2020/946 K. 08.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/938 Esas
KARAR NO: 2020/946 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI: 2019/397 E.
DAVANIN KONUSU: Tedbir (Endüstriyel Tasarımın Hükümsüzlüğü)
KARAR TARİHİ: 08/06/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili 03/12/2019 tarihli dava dilekçesi ile tescilli tasarımlar olan …, … ve … Numaralı Tasarım belgelerinin ve bu belgeden doğan hakların 3. Kişilere devir ve temlikinin önlenmesi, lisans veya benzeri işlemlere konu edilmemesi yönünde Türk Patent Kurumu (TPE) kayıtlarına ve siciline İhtiyati Tedbir Kararı verilmesini ve Tedbir kararının sicile işlenmesi için TPE Başkanlığına müzekkere yazılmasını, ayrıca davalı şirketin dava konusu taş deseni tasarımlarında ilk, gerçek ve üstün hak sahibi olmaması 1950 yılından bu yana dünyanın farklı yerlerinde kamuya sunulmuş olması, davalının davacı adreslerinde tespit yaptırması, satış yaptığı firmalara ihtarnameler göndermeye ve tespit yaptırmaya devam etmesi nedeni ile davalı şirketin ortaklarının işbu dava konusu tescilli ve tescilsiz tasarımlardan ve tasarım belgesinden doğan hakların davacıya karşı ileri sürülmesinin önlenmesi, durdurulması yönünde, dava kesinleşinceye kadar teminatsız veya teminatlı olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 05/12/2019 tarihli ara kararı ile; ” davacı vekilinin tedbir talebinin kısmen kabulüyle, 1-Davacı vekilinin tescilli olduğu belirtilen tasarımlar yönünden; İHTİYATİ TEDBİR TALEBİN KISMEN KABULÜ ile Dava konusu …, … ve … Numaralı Tasarım belgeleri tescil belgeleri davalı adına tescilli ise dava sonuçlanıncaya kadar 3.kişilere devir ve temlikinin önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir konulmasına, davalının dava konusu tasarımı devretmek için ciddi bir girişimde bulunması, müşteri bulduğunu veya ekonomik zararının bulunduğunu ileri sürerek bu konuda delil ibraz etmesi halinde bu hususun tekrar ele alınmasına, bu hususta TPMK’ya müzekkere yazılmasına, 2-Davalının …, … ve … Numaralı Tasarım belgelerinden doğan hakların dava kesinleşinceye kadar davacıya karşı kullanılmasının önlenmesi için takdiren 50.000,00 TL teminat karşılığında TEDBİR KONULMASINA, 3-Dava konusu …, … ve … Numaralı Tasarım belgelerinin lisans veya benzeri işlemlere konu edilmemesi yönündeki ihtiyati tedbir talebinin REDDİNE, ” karar verilmiştir. İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 13/12/2019 tarihli ara kararı ile; ” davacı vekilinin tedbir talebinin kısmen kabulüyle, 1-Davacı vekilinin tescilsiz olduğu belirtilen tasarımlar yönünden; İHTİYATİ TEDBİR TALEBİN KISMEN KABULÜ ile Davalının Tescilsiz tasarımlar olan … isimli tasarım, … isimli tasarım, … isimli tasarım, … isimli tasarım, … isimli tasarımları yönünden doğan hakların dava kesinleşinceye kadar davacıya karşı kullanılmasının önlenmesine yönünde İHTİYATİ TEDBİR kararı verilmesine, 2-Daha önce teminat yatırıldığından yeniden teminat takdirine yer olmadığına, 3-Dava konusu Tescilsiz tasarımlar olan … isimli tasarım, … isimli tasarım, … isimli tasarım, … isimli tasarım, … isimli tasarımlar yönünden; dava süresince 3. kişilere devrinin önlenmesi hususunda markanın TPMK kaydına ihtiyati tedbir konulmasına yönelik ihtiyati tedbir talebinin tasarımlar tescilsiz olduğundan REDDİNE, 4–Dava konusu Tescilsiz tasarımlar olan … isimli tasarım, … isimli tasarım, … isimli tasarım, … isimli tasarım, … isimli tasarımlar yönünden; belgelerinin lisans veya benzeri işlemlere konu edilmemesi yönündeki ihtiyati tedbir talebinin REDDİNE, ” karar verilmiştir. Davalı vekilinin 22/01/2020 tarihli itiraz dilekçesi üzerine İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 23/01/2020 tarihli duruşmalı ara kararı ile; “Davacı tarafça da hakkında hükümsüzlük talep edilen …, … ve … tescil nolu tasarımlar ile …, …, …, … ve … adlı tasarımların ve tespite konu diğer tescilsiz tasarımların bir kısmının benzer olduğu ve bu benzerliklerin doğal taş olan ürünlerin doğal yapılarından kaynaklanan zorunlu benzerlikler olduğu ve tescilli ve tescilsiz tasarımların tespit isteyen tarafın başvuru tarihinden önce kamuya sunulmuş olduklarından yeni ve ayırt edici olarak kabul edilmeyeceklerini belirten Konya Cihanbeyli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/141 talimat dosyasından alına rapor içeriğine göre davacının yaklaşık olarak haklılığını ispatlandığı” gerekçesiyle, tedbir kararlarına itirazın reddine karar verilmiştir. Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; mahkeme kararının gerekçesinin yerinde olmadığını, müvekkilinin davaya konu tasarımlarının doğadan olduğu gibi alınan doğal taşlar olmadığını, müvekkilinin kendi özel tercihini yansıtan ve müvekkilinin kendi tasarımını uyguladığı ürünler olduğunu, davalı ürünlerinin müvekkilinin tasarımları ile benzer olmaktan öte birebir kopyası olduğunu, dosyada alınan raporlarda da taşların şekilleri, desenleri, boyutları hatta dokularının bile bire bir aynı olduğunu hatta taşların yan kısımlarında müvekkilinin markasının kazındığının görüldüğünü, -davacının internet sitesinde, kataloglarında müvekkilinin ürün görsellerinin yer aldığını, davacı şirketin bu taşların birebir aynısını üretmesinin zorunlu olmadığını ancak davacının tecavüzüne devam edebilmek için kötüniyetle hükümsüzlük davası açtığını ve tedbir kararıyla da ödüllendirildiğini, – dosyada karara dayanak gösterilen Konya Cihanbeyli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/141 talimat dosyasından verilen bilirkişi raporu dışında dosyada mevcut iki ayrı bilirkişi raporu ve üç ayrı uzman raporu bulunduğunu, çelişik rapora göre hüküm kurulduğunu, -dosya kapsamıyla, tasarım hakkına tecavüzü aşan eylemlerle, haksız rekabetin de mevcut olduğunu, davacıya karşı süresinde açtıkları haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve SMK’dan kaynaklı tecavüz ve ihlallerin tespiti, meni davaları gereği korunmaya değer haklarının bulunduğunu, bu davadan verilen tedbir kararının müvekkiline ait yasal hakları zedelediğini, tedbir kararlarının kaldırılması gerektiğini, dava sonunda hükümsüzlük kararı verilse dahi, haksız rekabet teşkil eden eylemler nedeniyle müvekkilinin haklarının korunmasının zorunlu olduğunu, -davacının davalı tasarımlarının harcıalem olduğu iddiası yönünden ileri sürdüğü ürünlerin bir kısmının kullanıcı üzerinde aynı ürün etkisi yaratmayan ürünler olduğunu, bir kısmının ise davacı gibi kopya şablonlardan kalıp alarak tecavüz teşkil eden eylemlerle üretim yaptığını, -davacının kataloglarında, internet sitelerinde, sosyal medyalarında, satış yaptıkları müşterilerinin işyerlerinde, müvekkilinin ürünlerinin birebir kopyasını kullandıklarını, katalog ve görsellerin dosyaya sunulduğunu, davacının kötüniyetli olduğunu, müvekkilinin eski çalışanları vasıtasıyla ticari sırlarını elde ederek kullandığını, marka hakkına tecavüz ederek tüketicilerin yanıltıldığını, kendisini stonewrap yetkili satış bayii olarak gösterdiğini, tedbir kararı ile müvekkilinin marka korumasından mahrum bırakıldığını, zamanlama dikkate alındığında hükümsüzlük davasının kötüniyetle açıldığını, İstanbul Anadolu 1. FSHHM’nin 2019/158 D. İş dosyasından marka ve tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabet nedeniyle delil tespiti ve tedbir talebinde bulunmaları ve tedbir taleplerinin kısmen kabulü üzerine bu davanın açıldığını, tedbir kararının kaldırıldığını beyanla mahkemenin 23/01/2020 tarihli tedbir kararına itirazın reddi kararının kaldırılmasını, 05/12/2019 ve 13/12/2019 tarihli tedbir kararlarına itirazın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekilinin istinaf dilekçesine cevabında; mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, İstanbul Anadolu 1. FSHHM’nin Cihanbeyli Asliye Hukuk Mahkemesi’ne yazdığı talimat üzerine, üretici davacıya ait ürünler üzerinde tespit yapıldığı, tespit isteyene ait ürünlerin yeni ve ayırt edicilik özellikler taşımadığı, her iki tarafa ait ürünlerin koruma kapsamı dışında olması gerektiği, her iki taraf ürünleri karşılaştırıldığında herhangi bir ihlal, taklit ve tecavüz ve haksız rekabet oluşturmayacağının beyan edildiğini, müvekkilinin haklılığını HMK 390/son maddesine göre yaklaşık ispat kuralları çerçevesinde ispatladığını, tedbir kararının kaldırılması halinde müvekkilinin çok ciddi zarara uğrayacağını, davalı tarafça alınan tedbir kararını veren mahkemenin bu tedbir kararından haberdar olmadığını, hükümsüzlük kararı verilmesi halinde davalı tarafın tüm hak ve yetkilerini kaybedeceğini, davalının talimat raporunu davacının talepleri sonucunda alınmış gibi ifadeler kullanılmışsa da; tespit talep edenin davalı taraf olduğunu, davacının dünyada sanki bu ürünleri ilk kendisi üretiyormuş gibi davrandığını, mahkemeyi yanıltıcı beyanlar olduğunu, davalının bu ürünleri dünyadaki asıl üreticilerden kopyalayarak aldığını, davanın hükümsüzlük davası olduğunu, davalı ürünlerinin yeni ve ayırt edici olmadığını, beyanla istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dosya içerisinde bulunan İstanbul Anadolu 1. FSHHM’nin 2019/158 D.İş dosyası örneğinden; davalı … A.Ş.’nin talebi üzerine Cihanbeyli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/141 Talimat sayılı dosyası ile 25/11/2019 tarihli bilirkişi raporu alındığı, davacı … Ltd. Şti. aleyhinde, mahkemenin 20/12/2019 tarihli ara kararı ile tedbir talebinin kısmen kabulüne karar verildiği, davalının tasarımları …, …,…, …, …, … ve bu davaya konu …, …, … ve … isimli tasarımlarına benzer davacı ürünlerinin satışının, üretiminin, tanıtımının, pazarlanmasının ve internet ortamında kullanılmasının önlenmesine, ürünlerin toplatılarak yeddiemine teslimine karar verildiği görülmüştür.
G E R E K Ç E: Davacı vekili tasarımların davalıya ait olmadığı, ayrıca yeni ve ayırt edici olmadığını ileri sürerek, davalı adına tescilli ve tescilsiz tasarımların hükümsüzlüğü, tasarım tescil belgelerinin devrinin önlenmesi ve lisans işlemlerine konu edilmesinin önlenmesi ile tasarımlardan kaynaklanan hakların müvekkiline karşı kullanılmaması talebiyle dava açmıştır. İlk derece mahkemesince 05/12/2019 tarihli ve 13/12/2019 tarihli ara kararlar ile tedbir taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmiş, davalı vekilinin itirazı üzerine de, mahkemece 23/01/2020 tarihli ara kararla itirazın reddine karar verilmiştir. Davalı vekilinin istinaf başvurusunda; bu davadan verilen tedbir kararının müvekkiline ait yasal hakları zedelediğini, dava sonunda hükümsüzlük kararı verilse dahi, haksız rekabet teşkil eden eylemler nedeniyle müvekkilinin haklarının korunmasının zorunlu olduğunu bu nedenle de tedbir kararlarının kaldırılması gerektiğini ileri sürdüğü anlaşılıyorsa da; ilk derece mahkemesince hükmedilen tedbir kararlarında; davalının ürün görsellerinden kaynaklanan haklarının ve davalı adına tescilli markalardan kaynaklanan hakların kullanılmasına yönelik bir engelleme getirilmediği, esasen bu hakların dava konusu da olmadığı anlaşılmakla, ileri sürülen istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Dosya kapsamında bulunan ve mahkemenin itirazın reddi kararında dayanılan Cihanbeyli Asliye Hukuk Mahkemesi’nce alınan rapor, davacı tasarım tescillerinin incelemesiz tescil döneminde alınmış olması ve mahkemece davalının olası zararlarının karşılanması yönünden teminata hükmettiği göz önüne alınarak, tescilli ve tescilsiz tasarımlardan kaynaklanan hakların davacı taraf aleyhine kullanılmasının önlenmesi yönünde tedbir kararı verilmesinin ve taraf teşkilinin sağlanması yönünden tasarım tescil belgelerinin devrinin önlenmesine karar verilmesinin yerinde olduğu kanaatiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin REDDİNE, 2-Harçlar peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4- Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 08/06/2020 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.