Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/935 E. 2022/1277 K. 04.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/935 Esas
KARAR NO: 2022/1277
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/12/2019
NUMARASI: 2018/433 E. – 2019/341 K.
DAVANIN KONUSU: Fikir Ve Sanat Eseri (Maddi Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 04/07/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin tüketici nezdinde global ölçekte ev aletleri üreten bir firma olan …’in grup şirketlerinden biri olduğunu ve bilgisayar programı ürettiğini, müvekkili şirketin ürettiği yazılımların kullanıcı firmalara tasarım, üretim, mühendislik alanlarında bilgisayar destekli çözüm sunan … ve … yazılımları olduğunu, bu yazılımların kullanıldığı alanların CAD, CAM ve CAE olarak adlandırıldığını, haklarının ABD’de tescilli olduğunu, MÖHUK uyarınca Türk Hukukuna göre de korunacağını, yazılımın içinde özel güvenlik kodu koyularak lisanssız kullanımların tespit edildiğini, bu sayede davalı şirkette pek çok kez davacıya ait … yazılımının lisanssız olarak kullanıldığının tespit edildiğini, davalıya 04/06/2014 tarihinde elektronik posta gönderilerek bu ihlale son vermesinin istendiğini, verilen cevapta iş yerine gelen ve iş yerindeki bilgisayarları kullanan kişilerin kullanmış olabileceğini, kendilerinin kullanmadığının bildirildiğini, bilgisayaralar incelenmek istenildiğinde buna izin verilmediğini, daha sonra 15/04/2014-04/06/2014, 22/02/2014-22/02/2014 ve 22/06/2015-25/06/2015 tarihleri arasında izinsiz kullanımların tespit edildiğini, davalı şirket hakkında Türkiye distribütörleri olan … tarafından C. Başsavcılığına şikayette bulunulduğunu, yapılan aramada lisanssız kullanımların tespit edildiğini, el konulan bilgisayarlarda davacıya ait … ve … yazılımların ve ayrıca yazılımların kırılmasını sağlayan yamaların bulunduğunu, bu şekilde davacının FSEK’nun 7/1. Maddesi uyarınca haklarının ihlal edildiğini, davalı firma yetkilisi … hakkında İstanbul Anadolu FSHCM’nin 2016/392 Esas sayılı davasının açıldığını, yapılan yargılama sonucunda sanığın cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğini belirterek, davacının hak sahibi olduğu … ve … yazılımlarını lisanssız olarak çoğalttığı her yönüyle ortada olan davalı şirketin haksız eylemi nedeniyle, FSEK’nun 68. maddesi doğrultusunda fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak şartıyla şimdilik dava konusu yazılımların toplam bedellerinin 3 katı olan 30.000,00 EURO’nun arama tarihi olan 20/11/2015 tarihinden itibaren işleyecek olan kısa vadeli reeskont faiziyle birlikte davalı şirketten tazmini ve hükmün Türkiye’de yayınlanan 3 büyük gazetede masrafları davalıya ait olmak üzere yayınlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin ortopedik tıp dalında tıbbi malzeme üreten kurumsal bir şirket olduğunu, müvekkilinin iş yerinde kullandığı CNC makinesinin üretim aşamasında kullandığı ve lisansı davacı şirkete ait olan bilgisayar programını davacı şirketten satın alarak lisanslı olarak kullandığını, müvekkili şirketin davacı şirketin bayiliğini yapan … A.Ş.’den 13.12.2013 tarih ve … seri numaralı fatura ile … versiyonu yazılım lisansını satın aldığını ve fatura tarihinden itibaren kullandığını, lisanssız bir kullanımın söz konusu olmadığını, müvekkili şirket ve yetkilisi hakkında yapılan tespit ve soruşturma sonucunda müvekkili şirkete ait iş yerinde bir bilgisayar kaydına rastlanmadığını, haklarında İstanbul Anadolu Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin 2016/392 Esas sayılı dosyası ile açılan ceza davasında dinlenen ve davalı şirkette 19.03.2014 – 28.12.2015 tarihleri arasında üretim müdürü olarak çalıştığını iddia eden … isimli kişinin şirket yetkilisi ile arasında çıkan anlaşmazlık sonrasında eski şirket çalışanlarından … isimli kişi adına sahte e-mail adresi açarak davacı firmaya kaçak program kullanıldığı konusunda mail gönderdiğini, nitekim …’nın bu durumdan haberdar olmadığı gibi, mail adresinin de kendisine ait olmadığını bildirdiğini, bu olaylar göz önüne alındığında müvekkili şirkette üretim müdürü olarak çalışan …’in müvekkiline olan husumeti nedeniyle bu tuzağı hazırladığını ve asılsız iddialardan dolayı hakkında dava açılmasına sebebiyet verdiğini belirterek, bu sebeplerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul Anadolu 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 17.12.2019 tarih ve 2018/433 Esas – 2019/341 Karar sayılı kararıyla; “… iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacı tarafça üretilip pazarlanan … isimli bilgisayar programının ilim eseri vasfında bulunduğu, FSEK’in 12. maddesi hükmü de nazara alındığında eserle ilgili hakların ve kullanım yetkisinin sahibinin davacı şirket olduğu, lisanssız yazılımların ve bu yazılımların kırılmasını sağlayan yamaların davalı şirkete ait iş yerinde bulunan bilgisayarlarda yüklenmiş olduğunun tespit edildiği, her ne kadar davalı taraf 2013 tarihli fatura karşılığında lisans bedeli ödeyerek bu programı satın aldıklarını iddia etmişse de, bu faturanın davaya konu olan ve lisanssız kullanıldığı iddia edilen bilgisayarlardaki yazılıma ait olduğunun içeriğinden anlaşılamadığı, nitekim davalı tarafın cevap dilekçesinde de, eski çalışanları olan … isimli kişinin davaya konu programı şirket yetkililerinin haberi olmadan şirketteki bilgisayarlara yüklediğinin belirtildiği, yine İstanbul Anadolu FSHCM’nin 2016/392 Esas sayılı davasında şirket yetkilisi olan sanık …’ın iş yerinde kaçak yazılım kullanıldığını kabul ederek bu kullanımın … tarafından kendilerinin bilgisi olmaksızın yapıldığını ifade ettiği, şirket çalışanının eylemlerinden davalı şirketin sorumlu olacağı, böylece davalı tarafından davacıya ait eserden kaynaklanan çoğaltma hakkının ihlâl olunduğu, eylemin davalı şirkete ait iş yerinde kullanılan bilgisayarda bulunması, bunların davalı şirketin sorumluluğunda kullanılması karşısında, bunun işle ilgisi bulunmayan herhangi bir personelin münferit eylemi yahut davalı şirketin bilgisi dışında gerçekleşmiş bir vakıa olarak kabul edilemeyeceği, eylemden FSEK’in 66. maddesi uyarınca davalı şirketin doğrudan sorumlu bulunduğu, davacının, sorumluluğu bulunan davalıdan, malî haklarının ihlâli ve uğradığı zarar sebebiyle eylem tarihinde yürürlükte bulunan FSEK’nun 68.maddesi uyarınca üç katı kadar telif tazminatı isteyebileceği, davacının talep edebileceği telif bedelinin toplam 29.887,00 Euro olduğu, eserle ilgili telif bedelini yabancı para karşılığı alan davacının, esere yönelik haksız bir fiil gerçekleştiğinde, telif tazminatının yabancı para ve onun Türk parası karşılığında hesaplanmasını isteme hakkının bulunduğu, 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesi uyarınca, sözleşmede daha yüksek akdi veya gecikme faizi kararlaştırılmadığı hallerde, yabancı para borcunun faizinde Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanması gerektiği anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, FSEK 68.maddesi uyarınca 29.887 Euro’nun ve haksız fiil tarihi olan 20.11.2015 tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa’nın 4/a maddesi uyarınca fiili tahsil tarihine kadar işlemiş faiz toplamının fiili ödeme tarihinde T.C. Merkez Bankası’nın efektif satış kuru üzerinden belirlenecek TL karşılığının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ:Davalı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Müvekkilim, işyerinde kullandığı CNC makinesinin aşamasında kullandığı ve lisansı katılan şirkete ait olan bilgisayar programını davacı şirketten satın almış olup lisanslı olarak kullandığını, programın davacı şirketin bayiliğini yapan … A.Ş’den 13/12/2013 tarih ve … numaralı fatura ile satın alındığını, O tarihlerde şirketin üretim müdürü olarak çalışan … isimli şahsın müvekkil ile olan husumeti nedeniyle bu tuzağı hazırlayarak, sahte e-posta oluşturarak davacı tarafa ihbarda bulunduğunu, zaten lisanslı olarak kullanılmakta olan bir yazılımın kaçak kullanılmasının söz konusu olamayacağını, Davacı şirketin müvekkil şirketi haberdar etmesi sonucunda kopyalanan programın silindiğini, yapılan arama ve kontrollerde bir bilgisayarda program izine rastlandığını, Bilirkişi raporunda, müvekkilin lisansını aldığı ve yasal olarak kullandığı (faturası dosyaya sunulan) … pragramının dahi lisanslı olup olmadığı konusunda çelişkili değerlendirmeler yapıldığını, Dava konusu programın kötü niyetli personel tarafından kopyalanması ve ihbar edilmesi ile baskın arasında geçen süre dikkate alındığında, müvekkil şirketin bu kopyalama üzerinden iş yapmasının ve para kazanmasının sözkonusu olmadığını, buna rağmen takdir edilen tazminatın çok orantısız olduğunu ve müvekkil şirketin kapanmasına yol açacağını.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
DELİLLER: *Bilişim uzmanı ve FSEK uzmanı bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetinden alınan 19.09.2019 tarihli raporda; “Dava konusu … yazılımının FSEK’nun 2.maddesi kapsamında ilim ve edebiyat eseri kapsamında korunan eserlerden olduğu, bu eser üzerinde davacının hak sahibi olduğu, davalı şirkette bu eserin 8.5 ve 9.0 versiyonlarının lisanssız kopyalarının tespit edildiği, söz konusu programın 1 adedinin rayiç bedelinin 14.943,00 Euro ve 20.11.2015 tarihi itibariyle 45.280,00 TL olduğu, bununla birlikte davalı tarafça sunulan faturanın bu yazılımlardan birine ait olmadığı kabul edilirse bu rakamın 90.560,00 TL olarak belirleneceği, bu bedelin Euro bazında karşılığının ise 29.887,00 Euro olduğu, söz konusu rakamın 3 katına hükmedilip hükmedilmeyeceği hususunun Mahkemenin takdirinde olduğu” yönünde görüş bildirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, eser sahipliğinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davacı, hak sahibi olduğu bilgisayar yazılımlarının davalı tarafından lisanssız olarak kullanılması nedeniyle dava konusu yazılımların toplam bedellerinin 3 katı tutarında tazminat isteminde bulunmuş; davalı ise, iddiaları kabul etmeyerek olayda sorumluluklarının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemişlerdir. İlk derece mahkemesi tarafından, “… davacı tarafça üretilip pazarlanan … isimli bilgisayar programının ilim eseri vasfında bulunduğu, eserle ilgili hakların ve kullanım yetkisinin sahibinin davacı şirket olduğu, lisanssız yazılımların ve bu yazılımların kırılmasını sağlayan yamaların davalı şirkete ait iş yerinde bulunan bilgisayarlarda yüklenmiş olduğunun tespit edildiği, şirket çalışanının eylemlerinden davalı şirketin sorumlu olacağı, böylece davalı tarafından davacıya ait eserden kaynaklanan çoğaltma hakkının ihlâl olunduğu, eylemden FSEK’in 66. maddesi uyarınca davalı şirketin doğrudan sorumlu bulunduğu, davacının talep edebileceği telif bedelinin toplam 29.887,00 Euro olduğu anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, FSEK 68.maddesi uyarınca 29.887 Euro’nun ve haksız fiil tarihi olan 20.11.2015 tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa’nın 4/a maddesi uyarınca fiili tahsil tarihine kadar işlemiş faiz toplamının fiili ödeme tarihinde T.C. Merkez Bankası’nın efektif satış kuru üzerinden belirlenecek TL karşılığının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine” karar verilmiştir. Hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Davacı tarafça üretilip pazarlanan … isimli bilgisayar programının ilim eseri vasfında bulunduğu, eserle ilgili hakların ve kullanım yetkisinin davacı şirkete ait olduğu, bu eserin 8.5 ve 9.0 versiyonlarının lisanssız kopyalarının davalı şirketin bir bilgisayarında tespit edildiği konularında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı, anılan bilgisayar programını davacının bayisi olan … A.Ş’den 13/12/2013 tarih ve … numaralı fatura ile satın alındığını ve yasal olarak kullanmakta olduğunu, lisanssız kopyanın ise husumeti olan personeli tarafından kötü niyetle yüklenerek davacı tarafa ihbar edildiğini savunmuştur. Lisanssız kopya davalı bilgisayarında tespit edildiğinden, davalının kendi personelinin işlem ve eylemlerinden sorumlu olması nedeniyle “Yüklemenin davalı personeli tarafından davalı şirketin bilgisi dışında yapıldığı” yönündeki savunmaya mahkemece itibar edilmemesi yerindedir. Ancak, davalının FSEK.38.maddesindeki “Lisanslı olarak satın aldığı bilgisayar programını çoğaltma hakkı” kapsamındaki savunmasının mahkemece tartışılmamış olması usule aykırıdır. Ayrıca, mahkemece aldırılan bilirkişi raporunda, davalının dosyaya sunduğu fatura kapsamında davalının lisanslı kullanım hakkının kapsamının net bir şekilde belirlenemediği, buna göre tazminat hesabının da somut olayın özelliklerine göre yapılamadığı, bilirkişi raporunda seçenekli olarak yapılan hesaplamadan hükme esas alınan miktarın mahkemece hangi gerekçelerle tercih edildiğinin da anlaşılamaması karşısında; mahkemece anılan yönleri aydınlatacak ve davalı itirazlarını karşılayacak şekilde ek rapor veya yeni rapor aldırılması zorunlu olduğundan, davalı vekilinin istinaf isteminin kabulüyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 2-İstanbul Anadolu 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 17/12/2019 tarih, 2018/433 E. – 2019/341 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Yukarıda gerekçede belirtildiği şekilde araştırma ve inceleme yapılarak tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, 4-İstinaf peşin harcının talebi halinde davalıya iadesine, 5- İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama gideri olan 148,60 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 31,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam 180,10 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.04/07/2022