Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/928 E. 2022/1099 K. 15.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/928 Esas
KARAR NO: 2022/1099
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/01/2020
NUMARASI: 2016/94 E. – 2020/35 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 29/01/2016
KARAR TARİHİ: 15/06/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından İstanbul 8.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/1490 Değişik iş sayılı dosyasından alınan ihtiyati haciz kararı ile İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından işlem yapıldığını, davacının bütün araçlarına haciz konulduğunu, … plaka sayılı otobüse haciz şerhi işlendiğini, davacının borcu olmadığını, senedin üzerindeki imzanın şirketin yetkililerine ait olmadığını, ödemek zorunda kaldıkları 6.845,71 TL’nin istirdadını, aracın yolcu seferini yaparken bağlanması nedeniyle temin ettiği araç için 750 TL ve 72,50 TL komisyon bedeli ödediğini, müvekkili şirketin itibarının sarsıldığını, 822,00 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminat ile birlikte toplam 20.822,00 TL’nin davalıdan tahsiline, 6.485,71 TL’nin faizi ile birlikte istirdatına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İstanbul 8.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/1490 Değişik iş sayılı dosyasından alınan ihtiyati haciz kararı ile İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından davacıya takip başlattıklarını, davacının borcu icra dosyasına ödediğini, 4 ay sonra menfi tespit davasının davacı tarafından açıldığını, davacının tazminat talep etmesinin mümkün olmadığını, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 9.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22.01.2020 tarih ve 2016/94 Esas – 2020/35 Karar sayılı kararıyla; “… inceleme konusu senetlerdeki basit tersimli borçlu imzaları ile … ve …’ın mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediğinden; icra takibine konu senetlerden dolayı davacı şirketin borçlu olmadığı, menfi tespit talebinin yerinde olduğu anlaşılmıştır. Açıklanan nedenle icra takibine konu bonolardan dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ile cebri icra tehditi altında haksız olarak ödenen 6.845,71TL nin ödeme tarihi olan 22/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Davacının bir diğer alacak kalemi ise İİK 259/1maddesi uyarınca haksız ihtiyati haciz işlemi nedeniyle maddi manevi tazminat istemlerine ilişkindir. İİK’nun 259/1 maddesinde, ihtiyati haczin haksız çıkması halinde borçlunun ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğradıkları zarardan alacaklının sorumlu olacağı hüküm altına alınmıştır. Ayrıca ihtiyati haciz haksız ve bundan ötürü davacı maddi zarara uğramışsa, alacaklı kusurlu olmasa dahi zarar gören 3.kişiye madi tazminat ödemekle mükelleftir. Bir başka değişle davalı alacaklı ihtiyati haciz yapmasında kendisinden beklenen özeni göstermiş olsa bile kanun salt haczin haksız olmasını tazminat sebebi saydığından burada zarardan ötürü kusursuz sorumluluk gündeme gelecektir. Davacı vekili haksız ihtiyati haciz nedeniyle ticari faaliyet esnasında yolcu otobüsünün alıkonulması nedeniyle yolcuları başka bir otobüse aktararak ulaştırma bedeli ile komisyon bedeli olmak üzere toplam 822 TL’nin tahsilini talep etmiştir. Dosyaya sunulan 21/09/2015 tarih … nolu 72,50 TL komisyon faturası ile 22/09/2015 tarih … nolu 750 TL yolcu taşıma bedeli faturası ile davacı bu kalem alacağını ispatlamış olup, bu bedelin haksız ihtiyati haciz ile illiyet bağı bulunan gerçek zarar kalemi olduğunun kabul gerekmiştir. Haksız ihtiyati haciz kararı alan alacaklının kusursuz sorumluluğu sadece maddi tazminat bakımından geçerli olup, manevi tazminat yönünden TBK’nun 58. maddesindeki koşulların oluşması gerekir. Bu maddeye dayalı sorumluluk ise kusura dayalıdır. Bu itibarla alacaklının kötüniyetli veya iyiniyetli olup olmadığı da sonuca etkili olup, ağır olmasa dahi kusurlu olması gerekir. Haksız yere bir kimsenin mallarının haczettirilmesi o kimsenin ticari itibarına saldırı teşkil eden TBK’nın 58. maddesi gereğince manevi tazminat ile sorumlu tutulmayı gerektiren bir davranıştır. Somut olayda takibe konu bonoların davacı şirket temsilcilerine ait olmadığı belirgin olup davalı alacaklı bu durumu bilebilecek durumdadır. Şöyle ki; işbu menfi tespit davasına konu icra takibinde borçlu olan senet borçlularından lehtar … Ltd.Şti. İle kardeş şirket olan … Tur.İnş şirket yetkilisi davalı … olup, senet üzerindeki imzaların sahte olduğunu bilebilecek durumdadır. Zira davadışı senet borçlusu … Şti. Firması sözkonusu bonolarda lehtar konumunda olup keşidecinin bizzat kendi önünde ve huzurda imza atarak bonoları teslim etmiş olması yasal bir karinedir. Bunun aksi de sabit değildir. Bu nedenle davalının aynı zamanda haksız ihtiyati hacizde kusurlu olduğunun da kabulü somut olaya uygun düşmektedir. Her iki tarafın sosyal ve ekonomik durumu ile zararın ağırlığı ve davacının ticari itibarının sarsılması gözetilerek davacının haksız ihtiyati haciz nedeniyle manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 5000TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Davacının icra dosyasına ödeme yaptıktan dört ay sonra işbu davayı açtığını, icra mahkemesi nezdinde borca ve imzaya itiraz imkanı varken herhangi bir itirazda bulunmayıp bu davayı açmasının kötü niyetli olduğunu,Mahkemece bu hususa değinilmeden yetersiz bilirkişi raporu üzerinden karar verilmesinin hatalı olduğunu, Mahkemenin sadece isim benzerliğinden dolayı davaya konu senetlerin lehtarı şirketle müvekkilimizi bağdaştırmasının usule aykırı olduğunu, ticaret sicili kayıtları ile lehtar … Ticaret Limited Şirketi’nin yetkilisinin … isimli birisi olduğunu, müvekkil …’ın önceki yetkililer arasında da olmadığını, kardeş şirket ilişkisinin mevcut olmadığını, Mahkeme kararında ‘Takibe konu bonoların davacı şirket temsilcilerine ait olmadığı belirgin olup, davalı alacaklı bu durumu bilebilecek durumdadır’ değerlendirmesinin gerekçesinin bulunmadığını ve kabulünün mümkün olmadığını, Davalı müvekkilin her iki bonoda da üçüncü ciranta durumunda olduğunu, bonoların kendisinden önce iki kez el değiştirdiğini, somut olayda meşru hamil ve iyiniyetli üçüncü kişi konumunda olduğunu, bonolar üzerindeki davacı imzasının sıhhatini bilebilecek durumda olmadığınıMaddi tazminat talebinin kabul edilebilmesi için ihtiyati haczin haksız olması gerektiğini, oysa davalının aldığı ihtiyati haciz kararının haksız olmayıp, ihtiyati haciz kararına yapılan itirazın mahkemesince reddedildiğini ve kararın infaz edildiğini.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
DELİLLER: *İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasında; alacaklının …, borçluların … Ltd.Şti., … Ltd.Şti ve … olduğu, takibin 17/08/2015 tanzim, 18/08/2015 vade tarihli 3.500TL bedelli ve 20/01/2015 tanzim, 20/02/2015 vade tarihli 1.968TL bedelli senetlere müstenit kambiyo senedi takibi olduğu, 22/09/2015 tarihinde 6.845,71TL ödeme yapıldığı ve dosyanın infazen kapatıldığı anlaşılmıştır. *Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi 07/10/2019 tarihli raporunda; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından yapılan incelemede; inceleme konusu senetlerdeki basit tersimli borçlu imzaları ile … ve …’ın mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği” mütala edilmiştir.
GEREKÇE: Dava, menfi tespit, istirdat ve haksız ihtiyati haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesi tarafından, “…bonolarda yer alan davacı adına atılı imzaların davacının eli ürünü olmadığının İstanbul Adli Tıp Kurumu’nca yapılan inceleme sonucu tespit edilmiş olması nedeniyle davanın kabulü ile;-Davacının İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibine konu 17/08/2015 tanzim, 18/08/2015 vade tarihli, 3500TL bedelli ve 20/01/2015 tanzim, 20/02/2015 vade tarihli 1968TL bedelli bonolardan dolayı davalıya borçlu olmadığının TESPİTİNE, Davacının istirdat talebinin kabulü ile; 6.845,71TL nin ödeme tarihi olan 22/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, -Davacının haksız ihtiyati haciz nedeniyle maddi tazminat talebinin kabulü ile; 822TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, -Davacının haksız ihtiyati haciz nedeniyle manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 5.000 TL.nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine.” karar verilmiştir. Hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı, davaya ve takibe konu 17/08/2015 tanzim – 18/08/2015 vade tarihli, 3.500,00 TL bedelli bono ile 20/01/2015 tanzim – 20/02/2015 vade tarihli, 1.968,00 TL bonodaki keşideci borçlu imzasının kendisine (şirket yetkilisine) ait olmadığından bahisle menfi tespit ve istirdat isteminde bulunmuştur. Mahkemece imza incelemesi amacıyla aldırılan ve denetime elverişli bulunan Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi’nin 07.10.2019 tarihli raporu ile “Bonolardaki imzanın davacı şirket yetkilisi eli ürünü olmadığı” tespit edildiğinden, mahkemenin menfi tespit ve istirdat talepleri yönünden davanın kabulüne karar verilmiş olması isabetlidir. İİK.259/1.maddesinde, “İhtiyati haciz istiyen alacaklı hacizde haksız çıktığı taktirde borçlunun ve üçüncü şahsın bu yüzden uğrayacakları bütün zararlardan mesul ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 96’ncı maddesinde yazılı teminatı vermeğe mecburdur. “düzenlemesine yer verilmiş olup, davacının maddi tazminat talebinin de bu kapsamda değerlendirilmesi gerekmektedir. Yukarıda özetlenen Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi’nin 07.10.2019 tarihli raporu ile “Bonolardaki imzanın davacı şirket yetkilisi eli ürünü olmadığı” tespit edildiğinden, davalı tarafından aldırılan ve uygulanan ihtiyati haciz kararının haksız olduğunun kabulü zorunlu olduğundan, haksız ihtiyati haciz kararı nedeniyle davacının ispat ettiği maddi zararının mahkemece hüküm altına altına alınması yerindedir. Ancak, ilk derece mahkemesi kararında da vurgulandığı üzere, manevi tazminat talebinin İİK.259.maddesi kapsamında değerlendirilmesi olanaklı olmayıp, talebin genel hükümler uyarınca değerlendirilmesi gerekmektedir. Haksız fiile dayalı manevi tazminat koşullarını düzenleyen TBK.58.maddesi gereğince yapılacak değerlendirmede davalının kusurunun varlığı zorunludur. Somut olayda davalının bonoların cirantası olduğu ve kendisinden önce iki cirantanın bulunduğu, her ne kadar davalının lehtar ve diğer ciranta ile aralarında bağlantı olduğu ileri sürülmüş ise de, dosyadaki deliller ve olayın özellikleri dikkate alındığında davalının bonolardaki imzaların sıhhatini bilebilecek durumda olmadığı sonucuna varılarak, davacının manevi tazminat talebinin reddi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesi hatalı olduğundan, davalı vekilinin istinaf isteminin kısmen kabulüyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, 2-İstanbul 9.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/01/2020 tarih, 2016/94 E. – 2020/35 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-İlk derece yargılaması yönünden; a)Davanın kısmen kabulüne; davacının İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibine konu 17/08/2015 tanzim, 18/08/2015 vade tarihli, 3500 TL bedelli ve 20/01/2015 tanzim, 20/02/2015 vade tarihli 1968TL bedelli bonolardan dolayı davalıya borçlu olmadığının TESPİTİNE, b)Davacının istirdat talebinin kabulü ile; 6.845,71 TL nin ödeme tarihi olan 22/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, c)Davacının haksız ihtiyati haciz nedeniyle maddi tazminat talebinin kabulü ile; 822,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ç)Davacının manevi tazminat talebinin REDDİNE, d)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 523,78 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 472,50 TL harcın mahsubu ile bakiye alınan bakiye 51,28 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, e) Davacının yatırmış olduğu 472,50 TL peşin harç ve 29,20 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 501,70 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, f) Davalı tarafça yapılan bir yargılama masrafı bulunmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına, g) Davacı tarafından yapılan 289,50 TL yargılama masrafının ret ve kabul oranına göre 80,23 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına, ğ) Davacı maddi tazminat davasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, h) Davalı kendisini manevi tazminat davasında vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,4-İstinaf yargılaması yönünden; a)İstinaf peşin harcının talebi halinde davalıya iadesine, b) İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama gideri olan 148,60 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 31,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam 180,10 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, c)İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 5-Gerek ilk derecede gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.15/06/2022