Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/920 E. 2020/940 K. 08.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/920 Esas
KARAR NO : 2020/940
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI : 2017/243
DAVANIN KONUSU: Patent (Tecavüzün Ref’i İstemli)|Patent (Manevi Tazminat İstemli)|Patent (Maddi Tazminat İstemli)|Patent (Tecavüzün Tespiti İstemli)|Patent (Patent Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 08/06/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili, müvekkillerine ait T… B numaralı incelemeli patente davalıların tecavüz ettiğinin İstanbul Anadolu 1.FSHHM’nin 2014/2 D.İş sayılı dosyasında tespit edildiğini, davalının “…” uygulaması ile patente tecavüz teşkil eden “…” uygulamasına çözüm ortaklığı yaparak müvekkillerine ait incelemeli patente tecavüz ettiğini, mahkeme tarafından bu uygulama hakkında tedbir kararı verildiğini (İstanbul Anadolu 2.FSHHM’nin 18/12/2013 tarih ve 2013/47 Esas sayılı dava dosyasında) belirterek, patente tecavüzün tespitine, men’ine, ref’ine, İstanbul Anadolu 1.FSHHM’nin 2014/2 D.İş sayılı dosyasında verilen durdurma hükümlü tedbirin devamına, davalının …. ve başka isimler altındaki tüm ticari faaliyetlerinin ve uygulamalarının durularak piyasadan toplanmasına, patente tecavüz eden tüm yazılımların imha edilmesine, bu işlemlerin gerçekleştirilmesini sağlayan tüm sistemeler el konulmasına, maddi ve manevi tazminata, ayrıca itibar tazminatına, kararın ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkillerinin davacıların patentine tecavüz etmediğini, … A.Ş tarafından davacıların patentinin patentlenebilirlik koşulları taşımadığından bahisle 12/08/2013 tarihinde İstanbul Anadolu 2.FSHHM’nin 2013/47 esas sayılı dosyasında açılan hükümsüz davasının bekletici mesele yapılması gerektiğini bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, istinafa konu 18/02/2020 tarihli kararla, mahkemenin daha önce “…” ve “…” uygulamalarının durdurulmasına dair ihtiyati tedbir taleplerinin reddine karar verildiği, 12/06/2019 tarihli raporda “…” uygulamasının ayrıntılı ve denetime uygun olmadığından bu kez 07/02/2020 tarihli ek raporun alındığı, ek raporda ise “…” uygulamasından bahsedildiği, ek raporun davalı tarafa tebliğ edilmediği ve rapora karşı beyanda bulunulmadığı, bu aşamada daha önce ihtiyati tedbir taleplerinin reddine dair verilen ve kesinleşen mahkememiz kararının aksine “…” uygulaması ile ihtiyati tedbir kararı verilmesinin davalıların zarara uğramasına neden olabileceği gerekçeleriyle ek ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, kararı davacılar vekili istinaf etmiştir. Davacılar vekili, istinaf sebebi olarak; alınan bilirkişi raporlarında davalının sair uygulamalarının müvekkiline ait patent haklarına tecavüz ettiğinin anlaşıldığını, 07/02/2020 tarihli ek raporda davalının ” …” ve “…” uygulamalarının patente tecavüz ettiğinin tespit edildiğini, mahkemenin müvekkilinin haklı taleplerini değerlendirmediğini, davalının aynı çalışma prensibiyle ancak isim değişikliğiyle uygulamaya devam ettiğini, kötüniyetli tutum sergilediğini, dava dilekçelerindeki 5 numaralı istemin, …. …. ve başka isimler altındaki tüm ticari faaliyetlerinin ve uygulamalarının durdurulması şeklinde olduğunu, ancak mahkemenin taleplerini hiç değerlendirmediğini, dava sonunda verilecek kararın etkin bir şekilde icra edilmesinin ihtiyati tedbir mümkün olacağını, müvekkilinin zararının giderek arttığını, SMK’nun 159.maddesinin dikkate alınmadığını, raporun tebliğ edilmemesinin gerekçe yapıldığını, raporların müvekkilini haklı çıkardığını, ihtiyati tedbirin koşullarının gerçekleştiğini, ek raporda tecavüzün açık bir şekilde ortaya konulduğunu bildirmiştir. Yargılama sırasında alınan 28/08/2015 tarihli raporda; davalıya ait ” … ” ürününün davacı adına tescilli “mobil ödeme sistemi geliştirme” buluş başlıklı patent belgesinin koruma kapsamına tecavüz teşkil ettiği, maddi tazminatın hesabına esas olacak saat, bilgi ve belgenin olmadığı, manevi tazminat talebinin mahkemenin takdirinde olduğu yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 06/06/2016 tarihli raporda ise; davalıya ait … ürününün davacılara ait patentin bir kısım özelliklerini ihlal etmediğinden ilgili patente tecavüz teşkil etmediği, E-Trader ürününün de patente tecavüz teşkil etmediği, ancak … ürününün … içerisinde kalan kısmının patente yönelik olarak adlandırılabilecek 11.Maddede açıklanan özelliği ihlal ettiğinden ilgili patente tecavüz ettiği yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 12/06/2019 tarihli bilirkişi raporunda; davalıya ait … sisteminin davacılara ait patente tecavüz oluşturduğu yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 07/02/2020 tarihli ek raporda; davalı ürünü ile davacıların istemleri karşılaştırıldığında davacıların 2009/07288 nolu incelemeli patent konusu oluşuna 11 adet ürünün davalının ürünlerinde yer aldığı yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Dava konusu TR 2009/07288 B tescil nolu incelemeli patentin davacılar adına tescilli olduğu, 24/09/2009’da başvuru yapıldığı, buluş başlığının “mobil ödeme sisteminde geliştirme” olduğu görülmüştür. Mahkemece 15/10/2015 tarihinde İstanbul Anadolu 1.FSHHM’nin 2014/2 D.İş sayılı dosyasında verilen ihtiyati tedbirin kaldırılmasına, davacıların patent haklarının davalı tarafından kullanılmasının patent hakkındaki KHK’nın 151 ve 152.maddesi gereğince durdurulmasına karar verildiği görülmüştür. Mahkemece, 31/01/2017’de davalının “…” ürünüyli ilgili verilen 15/10/2015 tarihli ihtayiti tedbir kararının uygulanmasına, “…” ürününün davalı tarafça kullanılmasının durdurulmasına, “…” ve … uygulamalarının durdurulmasına dair ihtiyati tedbir taleplerin reddine karar verildiği görülmüştür. Mahkemece 07/03/2017’de ihtiyati tedbire itirazın reddine karar verildiği görülmüştür. İstanbul Anadolu 1.FSHHM’nin 2014/2 D.İş sayılı dosyasında 09/05/2014 tarihinde davalının 250.000 TL teminat yatırması yolunda ihtiyati tedbir kararı verildiği görülmüştür. İstanbul Anadolu 2.FSHHM’nin 2013/47 esas sayılı dosyasında (… A.Ş) tarafından eldeki davanın davacıları aleyhine açılan hükümsüzlük davasında “(….)” isimli kullanımının 250.000 TL teminat mukabilinde devamına şeklinde ihtiyati tedbir kararı verildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, patente tecavüzün tespiti, men’i, ref’i ile maddi ve manevi tazminat ile itibar tazminatı taleplerine ilişkindir. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık 18/07/2020 tarihli ihtiyati tedbirin reddi kararına yöneliktir. Mahkemece yargılama sırasında 12/06/2019 tarihli rapor alınmış, bu raporun yetersiz görülmesi üzerine 07/02/2020 tarihli ek raporun alındığı anlaşılmıştır. Mahkemenin ara kararında da belirtildiği üzere davalı tarafa ek raporun tebliğ edilmediği görülmüştür. Dolayısıyla davalı tarafın ek rapora beyanından sonra, beyanda bulunmaması halinde ise beyan için kanunda öngörülen sürenin dolmasından sonra davacı tarafın talebinin değerlendirilmesi usule daha uygun olacaktır. Dava dosyası delil değerlendirme aşamasındadır. Şartların ve delillerin değişmesi halinde davacı taraf her zaman talepte bulunabilecek ve mahkemece de bir değerlendirme yapılabilecektir. Açıklanan bu hususlar gözetildiğinde davacı vekilinin istinaf talebi yerinde değildir. Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davacı vekilinin istinaf talebinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.08/06/2020