Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/915 E. 2020/881 K. 03.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/915 Esas
KARAR NO : 2020/881 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/10/2019
NUMARASI : 2017/404 E., 2019/398 K.
DAVANIN KONUSU: Patent (Patent Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 03/06/2020
İstinaf incelemesi üzerine Dairemize gelen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA A-)Açılan dava ve iddia : Asıl davada: Davacı vekili dava dilekçesinde ve sözlü yargılama oturumundaki beyanında; davalı adına TPE nezdinde tescilli … B no ile tescilli patentin hükümsüzlüğü ve sicilden terkinini talep ettiklerini, alınan rapor içerikleri ile 2.FSHHM’nin 2017/365 esas sayılı dosyasında alınan rapor içeriği dikkate alındığında patentin hükümsüz kılınmasının gerekli olduğunu, TPE den gelen yazıya bir diyecekleri bulunmadığını, ancak yasal düzenleme uyarınca (130/2.maddenin göz önünde bulundurulmasını) ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen davada: Davacı …vekili dava dilekçesimde özetle, davalı taraf adına TPE nezdinde tescilli TR 2000/02837 B sayılı patentin “yoğun bakım ünitesi sedasyonunda deksmedetomidinin kullanımı” na ilişkin ulusan bir patent olduğunu, bu patentin buluş basamaığı içermediğini, yeni olmadığını ve sanayiye uygulanabilir nitelikte bulunmadığını bu nedlerle 551 sayılı KHK maddeleri hükümlerine göre patentlenebilirlik kriter ve koşullarını taşımadığından iptalini/hükümsüzlüğünü, sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler :Birleşen davada: Davalı … cevap dilekçesinde, yetkili mahkemenin İstanbul Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi olduğunu, müvekkilinin dava konusu TR 2000/02837 sayılı patenti PCT/Fl99/0266 sayılı uluslararası patent başvurusu kapsamında ülkemize giriş yaptığını alınan inceleme raporlarında da patentlenebilir olduğunun tespit edildiğini ve patentin TPE nezdinde tescil edildiğini ,davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Asıl davada Davalı … cevap dilekçesinde Rus Patent Ofisinin raporunun kabul edilebilir bir rapor olmadığını ve buna dayanarak açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Asıl ve Birleşen davada davalı … vekili cevaplarında kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, patentle ilgili hakları diğer davalıya devrettiklerini savunmuştur.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı :İlk derece mahkemesince; “asıl ve birleşen davada; dava konusunun TPE nezdinde tescilli 00/02837 B no ile tescilli patentin hükümsüzlüğü ve sicilden terkinini talepli olduğu, Türk Patent ve Marka Kurumundan gelen patent tescil belgesine göre patentin (02837 B no ile tescilli patentin) davalılar adına tescilli olduğunun anlaşıldığı, ancak yargılama sırasında dava konusu patentin kurum tarafından gönderilen yazı kapsamına göre 31.3.2019 tarihinde koruma süresinin dolduğu ve geçerliliğini yitirdiği, 22.4.2019 tarihli bültende de ilan edildiğinin anlaşıldığı, HMK 266. madde kapsamında yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu alınan raporda ; TR 2000 02837 B sayılı patentin 1 ve 2 nolu istemlerinin yeni olmadığı ve bu nedenle patent verilebilirlik kriterlerini karşılamadığından hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerektiğinin bildirildiği, İstanbul 2 FSHHM 2017/365 E.s. dosyasında düzenlenen 5.7.2018 tarihli bilirkişi raporunda; TR 2000 02837 B sayılı patentin yeni olmadığı ve bu nedenle hükümsüzlük koşullarının oluştuğu tespit edildiğinin belirtildiğinin anlaşıldığı, dava konusu patentin yargılama sırasında TPMK tarafından gönderilen yazı kapsamına göre 31.3.2019 tarihinde koruma süresinin dolduğu ve geçerliliğini yitirdiği, 22.4.2019 tarihli bültende de ilan edildiğinin anlaşıldığı, dava konusu patentin yargılama sırasında Türk Patent ve marka kurumundan gelen yazı kapsamına göre 31.3.2019 tarihinde koruma süresi dolduğundan ve patent geçirliliğini yitirdiğinden davanın konusuz kaldığı, 6100 sayılı HMK m. 331/1 gereğince davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde, hakim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir edeceğinin belirtildiği, buna göre dava konusu patentin hükümsüzlük şartlarının oluştuğu alınan bilirkişi raporu ile sabit olduğundan yani davacı huzurdaki davayı açmakta haklı olduğundan yargılama giderleri ve vekalat ücretinden davalının sorumlu olacağı” gerekçesiyle asıl dava ve birleşen dava konusunun yargılama sırasında Türk Patent ve marka kurumundan gelen yazı kapsamına göre 31.3.2019 tarihinde koruma süresi dolduğundan ve patent geçirliliğini yitirdiğinden dava konusuz kaldığından esas ile ilgili bir karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Kararı hem asıl davanın hem de birleşen davanın davacıları istinaf etmiş olup; 551 Sayılı KHK nin 130/2. Maddesine göre patentin hükümsüzlüğü Koruma süresinin devamınca veya hakkın sona ermesini izleyen 5 yıl içinde dava edilebilir düzenlemesi bulunduğunu, bu nedenle davaya bir tespit davası olarak devam edilmesi gerektiğini beyanla kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmişlerdir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE : Asıl ve birleşen dava patent hükümsüzlüğü ve terkin istemlerine ilişkindir.İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Davaya konu patentin 31/03/1999 tarihinden 31/03/2019 tarihine kadar 20 yıllık süresinin dava açıldıktan sonra sona erdiği tartışmasızdır.Çözümlenmesi gereken husus patentin süresinin dolması halinde eldeki davanın konusuz kalıp kalmayacağı noktasındadır.Patent sahibi davalı yanca davacılar hakkında açılmış bir tecavüz davası bulunmadığı gibi, bu yönde bir ihtar , ihbar veya ihtiyati tedbir gibi ; davacıların hukuki yararlarını devam ettiren bir işlem ve eylem de bulunmamaktadır. Bu nedenle davada davanın başındaki hukuki yarar dava devam ederken sona ermiştir. Hukuki yarar davanın sonuna kadar devam etmesi gereken bir dava şartıdır. Davacıların emsal gösterdikleri Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2010/4411 Esas sayılı kararında ; patent sahibi olan tarafın hükümsüzlük isteyen taraf aleyhine şikayetleri, ihtiyati tedbirleri bulunmaktadır. Ayrıca patent ücretinin uzatılmış sürede ödenme ihtimali de emsal gösterilen dosya açısınıdan sözkonusudur. Oysaki eldeki davada böyle bir durum da bulunmamaktadır.Bu nedenle ilk derece mahkemesinin kararı yerinde olup; istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1 – Asıl davada ve birleşen davada davacıların istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince AYRI AYRI ESASTAN REDDİNE 2- Alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcı bulunmakla eksik yatırılan 10,00 TL harcın davacı….Tic A.Ş. Den ve yine 10,00 TL bakiye harcın … Den ayrı ayrı tahsili ile Hazineye gelir yazılmasına 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinafa gelen davacılar üzerinde bırakılmasına 4-Duruşmasız olarak inceleme yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal sürede Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere 03/06/2020 tarihinde ve oy birliği ile karar verildi.