Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/860 E. 2022/1093 K. 15.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/860 Esas
KARAR NO: 2022/1093
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/12/2019
NUMARASI: 2018/1038 E. – 2019/1161 K.
DAVANIN KONUSU: 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktöring Ve Finansman Şirketleri Kanunundan Kaynaklanan (Alacak)
KARAR TARİHİ: 15/06/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında akdedilen finansal kiralama sözleşmesine istinaden davalı tarafa kiralanan ve teslim edilen emtiaların vadesi gelen ve ödenmeyen kira borçlarının ödenmesi maksadı ile keşide edilen ihtarnameye rağmen yasal süre içerisinde kira borcunun ödenmediğinden bahisle finansal kiralama akdinin haklı olarak fesih edildiğini belirterek, finansal kiralamaya konu emtiaların davalıdan alınarak müvekkiline teslimini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkiline usulüne uygun tebligat yapılmadığını, dava dilekçesinin ellerine ulaşmadığını, bilirkişi raporunun da muhtarlık aracılığı ile tebliğ edildiğini, davanın konusuz kaldığını, dava konusu aracın çalındığını, tutanak tutulduğunu ve kasko sigortasının dava konusu aracı tazmin etme aşamasına geldiğini, aracın müvekkilinde olmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 16.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17.12.2019 tarih ve 2018/1038 Esas – 2019/1161 Karar sayılı kararıyla; … taraflar arasında akdedilen finansal kiralama sözleşmesi gereğince; davalı yana kiralanan ve teslim edilen emtiaların vadesi gelen ve ödenmeyen kira bedellerinin ödenmesi için keşide edilip tebliğ edilen ihtara rağmen davalı tarafça yasal 60 günlük süre içerisinde kira bedellerinden kaynaklanan borcun ödenmediği ve temerrüde düşüldüğü, davacı tarafça akdin feshinin haklı nedenlere dayandığı, finansal kiralama kanunu ile finansal kiralama sözleşmesi gereğince iadenin yasal koşullarının oluştuğu sübuta ermekle; davalı aracın çalınması nedeniyle davanın konusuz kaldığı ve kasko ödemesi yapılacağı beyanında bulunmuş ise de; aracın çalınması kararın infazı aşaması ile ilgili olduğundan koşulları oluşan davada maddi hukuka ilişkin karar verilmesine engel teşkil etmeyeceği, ayrıca, dava malın istirdadı istemine ilişkin olup kira bedellerine ilişkin olmadığından kasko ödemesi yapılması da iş bu davayı etkilemeyeceğinden davalı itirazları yerinde görülmemiş olmakla; tüm dosya kapsamı ve mahkememizce alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulü ile, davaya ve sözleşmeye konu emtiaların davalıdan alınarak davacıya aynen iadesine” kararı verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Dava konusu aracın çalındığını (kaybolduğunu), müvekkilin bu konuda şikayette bulunduğunu ve ilgili polis tutanağının dosyada olduğunu, Dolayısıyla işbu dava kanaatimizce konusuz kaldığını, zira teslim edilebilecek bir aracın mevcut olmadığını, Mahkemece bu konuda soruşturmanın akibetinin ilgili savcılıktan sorulup soruşturma dosyası mahkeme dosyası arasına alınması gerekirken bu eksikliğinin giderilmediğini, Söz konusu finansal kiralama aracı temlik eden … tarafından sigorta ettirilmiş olduğundan … Sigorta A.Ş. nezdinde araçla ilgili … nolu hasar dosyası açıldığını ve tahkikatının devam ettiğini, davanın aracın sigortalandığı … Sigortaya İhbar edilmesi ve … sigortanın davaya dahil edilmesi gerekirken bu hususların eksik bırakıldığını, Kasko ödemesine ilişkin dosyanın sonucu beklenmesi talep edilmiş, mahkemece bu talebin reddedildiğini, ancak söz konusu kira bedellerinin ödenmesi durumunda dava konusu aracın mülkiyetinin müvekkile geçmiş olacağını, bu nedenle öncelikle kasko ödemesinin sonucu beklenmeden mahkemece karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
DELİLLER: *15/04/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Taraflar arasında mevcut sözleşmeye istinaden davacının edimini yerine getirerek, 04/11/2016 tarihli … tescil numarası ile tescil edilen … sözleşme numaralı Finansal Kiralama Sözleşmesine konu 1 adet paletli ekskavator niteliğindeki aracı finansal kiralama yoluyla kiralandığını ve davalıya teslim edildiği, davalının ise sözleşmelerde belirlenen kira taksitlerini sürelerinde ödemediği, davacı tarafından 60 günlük süre içinde bu borcun kapanmasının aksi takdirde malın iadesinin talep edileceğinin davalıya ihtarname ile keşide edilmesine karşın (davacı yanın ticari defter kayıtlarında, 04/11/2016 tarihinde … tescil numarası ile tescil eden … sözleşme nolu Finansal Kiralama Sözleşmesinden dolayı davalı yanın 27/08/2018 ihtarname tarihi itibariyle 4.410,07 Euro, ihtarname son ödeme tarihi 28/10/2018 tarihi itibariyle ise 6.089,69 Euro kira borcunun bulunduğu) ödemenin yapılmadı, dolayısıyla gerek 3226 sayılı FKK. Ve gerekse sözleşmeye istinaden sözleşmenin feshinin yasal olduğu ve kiralanan emtianın iadesinin ve istirdatının gerektiği” kanaati bildirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, finansal kiralama konusu malların iadesi talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. 6361 Sayılı Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu uyarınca finansal kiralama konusu malın mülkiyeti davacı finansal kiralama şirketine aittir. Sözleşmenin sona ermesiyle davacının malın iadesini isteme hakkı mevcuttur. Somut olayda, davalının finansal kira sözleşmelerinden doğan borç taksitlerini ödemeyerek temerrüde düştüğü, bakiye borcun davalının da kabulünde olduğu, davacı tarafından gönderilen “Borçların 60 günlük süre içinde ödenmesi, aksi halde sözleşmelerin feshedilmiş olacağı, kiralanan malların fesih süresi sonundan itibaren 3 gün içinde teslim edilmesi gerektiği” içerikli noter ihtarnamesinin davalıya tebliğ edildiği, yapılan noter tebliğinin usulüne uygun olduğu, tüm bu hususlar gözetildiğinde ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar davalı vekili “Finansal kiralamaya konu aracın çalındığını/kaybolduğunu, bu nedenle davanın konusuz kaldığını, ayrıca aracın kaskolu olması nedeniyle sigorta şirketine yapılan başvurunun beklenmesi gerektiğini” ileri sürmüş ise de; yukarıda açıklandığı şekilde davacının usule uygun olarak sözleşmeyi feshetmiş olması nedeniyle aracın iadesini isteme hakkına sahip olduğu, aracın kaybolmasının veya çalınmasının malın iadesini isteme hakkına engel olmadığı ve bu yönüyle davanın konusuz kalmadığı, ayrıca kasko sigortası başvuru sürecinin işbu davayı etkiletecek mahiyette olmadığından mahkemenin davaya devamla hüküm kurmasının da yerinde olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf yargılaması yönünden davalıdan alınması gereken 10.246,50 TL harçtan, peşin alınan 2.561,62 TL harcın mahsubu ile bakiye 7.684,88 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.15/06/2022