Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/849 E. 2022/1096 K. 15.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/849 Esas
KARAR NO: 2022/1096
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/12/2019
NUMARASI: 2019/531 E. – 2019/1376 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Emanet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 15/06/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıdan olan alacağı nedeniyle davalı aleyhine Küçükçekmece …İcra Müdürlüğü’nün … Esas numaralı dosyası ile başlattıkları ilamsız takibin borçlunun haksız itirazı üzerine durdurulduğunu, müvekkilinin, 02/07/2018 tarihli muhafaza işlemi ve sözleşmesi nedeniyle günlüğü 150,00 TL’den teslim edilen emtiayı teslim aldığını, sözleşmenin Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Talimat sayılı dosyasında teslim edilen emtia nedeniyle kurulduğunu, emtianın saklama sözleşmesinin başlandığı günden takip tarihi olan 22/03/2019tarihine kadar geçen 262 gün için 39.300 TL saklama alacağı bulunduğunu, peşin ödenen 1.000TL’nin mahsubu sonrası 38.300 TL yönünden takip başlatıldığını, takipten sonra 12.800 TL’nin ödenmesi nedeniyle davalının bakiye 25.500 TL sözleşme bedelinden sorumlu olduğunu ileri sürerek, davalı borçlunun haksız olan itirazının 25.500 TL üzerinden iptaline, takibin devamına, % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalının süresi içinde cevap vermediği görülmüştür. Ön inceleme duruşmasından sonra ibraz edilen yazılı beyanın incelenmesinde; kısmi dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığı, sözleşmenin geçersiz olduğu, zira sözleşmeyi imzalayan avukata verilen vekaletin dava vekaleti olduğu, gabin altında günlük 150,00TL bedelle sözleşme imzalatıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Bakırköy 5.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24.12.2019 tarih ve 2019/531 Esas – 2019/1376 Karar sayılı kararıyla; “… Dava saklama sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Taraflarca sözleşme serbestisi ilkesi çerçevesi içerisinde, davalı yanca haczedilen bir kısım menkullerin davacıya ait depoda günü 150.00-TL’den saklandığı sabittir. Bu durumda taraflar arasındaki uyuşmazlığa Adalet Bakanlığı’nın depo ve garajlara ilişkin yönetmeliğinin değil sözleşme hükümlerinin uygulanması gerekir. Belirtilen sözleşmede günlü ücreti 150.00-TL olarak belirlenmiştir. Vekilin vekalet görevi ile ilgili olarak haczedilen emtia ile ilgili yapılan sözleşme asıl açısından da bağlayıcıdır. Davalı yan süresinde cevap vermemiş, ön inceleme duruşması sonucu sunduğu dilekçede, sözleşme bedelinde gabin bulunduğu savunulmuştur. Ancak, buna ilişkin hiç bir kanıt sunulmadığı gibi sözleşme anında 1.000 TL peşin ödeme yapılmış, takip sonrası ise 12.800 TL ödenmiştir. Somut olayda, İstanbul ilinde çok sayıda yediemin deposunun bulunduğu da gözetildiğinde gabinin objektif ve subjektif unsurlarının oluşmadığı sabittir. Saklama süresi olan 262 günlük süre için sözleşme ile belirlenen günlük 150,00 TL nin çarpımı sonucu takip tarihi itibariyle davacı alacağının takip talebinde doğru belirlendiği anlaşılmakla bilirkişi incelemesi yapılmamış, yapılan ödemelerin mahsubu sonrası dava açıldığından davalı itirazının 25.500,00 TL üzerinden iptaline, takibin devamına alacak likit olduğundan hükmedilen alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Müvekkil alacağı nedeniyle haczedilen makinenin davacıya ait yediemin deposuna kaldırıldığını ve 317 gün süreyle orada kaldığını, günlük 150,00 TL olarak belirlenen ücretin çok fahiş olduğunu, sözleşmeyi imzalayan avukatın vekaletnamesinde bu konuda özel yetki bulunmadığından sözleşmenin müvekkil yönünden bağlayıcı olmadığını, Davacıya yapılan 12.800 TL’lik ödeme sonrasında bakiye alacak talebinde bulunulmasının menfaatler dengesine aykırılık teşkil ettiğini, hacizli eşyanın değeri gözetilerek hakkaniyete uygun bir indirimin yapılması gerektiğini, ayrıca ücretin Adalet Bakanlığı’nın depo ve garajlara ilişkin yönetmeliğine göre belirlenmesinin gerektiğini.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
DELİLLER: *Küçükçekmece …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında; alacaklının …, borçlunun davalı olduğu, 262 günlük saklama alacağı olan 38.300,00TL’nin tahsili amacıyla 22/03/2019 tarihinde takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 10/04/2019 tarihinde tebliği üzerine süresinde 11/04/2019 borç ve ferilerine itiraz edilmesi sonucu takibin durduğu anlaşılmıştır.
GEREKÇE: Dava, İİK’nın 67.maddesine dayalı olarak açılan itirazın iptali davasıdır. Davacı yediemin ücret sözleşmesi kapsamında oluşan alacağa dayalı olarak başlattığı icra takibine itiraz üzerine itirazın iptali davası açmıştır. İlk derece mahkemesi tarafından; “… taraflarca sözleşme serbestisi ilkesi çerçevesi içerisinde, davalı yanca haczedilen bir kısım menkullerin davacıya ait depoda günü 262 gün süreyle 150.00-TL’den saklandığının sabit olduğunu, taraflar arasındaki uyuşmazlığa Adalet Bakanlığı’nın depo ve garajlara ilişkin yönetmeliğinin değil sözleşme hükümlerinin uygulanması gerektiğini, yapılan ödemelerin mahsubu sonrası dava açıldığından davalı itirazının 25.500,00 TL üzerinden iptaline, alacak likit olduğundan hükmedilen alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline” karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davaya konu icra takibi “yedieminlik ücret sözleşmesi”ne dayalı olup, sözleşme ve sözleşmeye konu hizmetin davacı tarafından verildiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Yedieminlik sözleşmesinin davalı vekili tarafından imzalandığı ve bu konuda genel dava vekaletnamesinin yeterli olduğu gözetildiğinde sözleşmenin geçerli olduğu, günlük yedieminlik ücretinin sözleşmede 150,00 TL olarak açıkça düzenlenmiş olması nedeniyle, ücretin miktarına ilişkin davalı itirazlarının yerinde olmadığı, verile hizmet süresinin 262 gün olduğu gözetildiğinde davalı tarafından yapılan 1000,00 TL ve 12.800,00 TL tutarındaki ödemelerin mahsubu sonrasında davacının bakiye alacağının 25.500,00 TL olduğu ve davanın da bu miktar üzerinde açılmış olması nedeniyle mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Dosyada mübrez belgeler içerisinde mahcuz malların değerini gösterecek bir belge/bilgi olmadığından hakkaniyet indiriminin yapılamadığı, tüm bu hususlar gözetildiğinde ilk derece mahkemesi kararının isabetli olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 1.741,90 TL harçtan, peşin alınan 435,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.306,00 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.15/06/2022