Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/846 E. 2022/1092 K. 15.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/846 Esas
KARAR NO: 2022/1092
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/11/2019
NUMARASI: 2018/1020 E. – 2019/1169 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 15/06/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafın Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Talimat sayılı dosyası üzerinden haciz ve muhafaza işlemi yaptığını, bu işlem sonucunda haczedilen menkullerin alacaklı vekili ile müvekkilinin arasında imzalanan 10/02/2016 tarihli yediemin teslim zabtı, ücret sözleşmesi, uyarınca günlük 24,00-TL bedelle müvekkiline teslim edildiğini, davalı taraf ile yapılan tüm şifahi görüşmelerin sonuçsuz kalması üzerine Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden birikmiş 207 güne tekabül eden alacak miktarı için peşin alınan 2.000,00-TL düşüldükten sonra bakiye 2.968,00-TL için icra takibi yapıldığını, borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, davalının takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının talebinin yediemin ücreti alacağına ilişkin olduğunu, takip masrafı olan yediemin ücretinin satış tutarından öncelikle alınması gerektiğinin açık olduğunu, yedieminlik ücretinin muhafaza yapılan icra dosyasından yapılamayacağını, davacı tarafın kötüniyetli olarak icra takibi yaptığını ileri sürerek, davanın reddine, davacı hakkında asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Bakırköy 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13.11.2019 tarih ve 2018/1020 Esas – 2019/1169 Karar sayılı kararıyla; “Dosya kapsamına göre esasen tarafların serbest iradeleri ile imzaladıkları yedieminlik sözleşmesi hükümlerini geçerli saymak ve davanın tamamen kabulüne dair karar vermek doğru gibi görünse de; borçlunun mağduriyeti, hacze konu malların 11.800,00-TL değerinde eldeki davadan önce 207 ve eldeki davadan sonra 735 gün olmak üzere toplam 942 gün gibi çok uzun bir süre davacı-yedieminde kalmış olması, hakkaniyet kuralları, haczedilen eşyanın fazladan özen yükümlülüğü gerektirmemesi, haczedilen emtianın satışında elde edilen hasılat vs. gibi nedenlerle, Borçlar Kanun 51/1.maddesi kıyasen uygulanarak takdiri indirim yapılarak, yedieminlik ücretinde %50 hakkaniyet indirimi yapılmasına karar vermek gerekmiştir. Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin konuya ilişkin emsal içtihadı da bu yöndedir. (Yargıtay 13.HD.’nin 21/01/2014 tarih 2013/19629 E. ve 2014/1362 K. nolu kararı) Ayrıca Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin hakkaniyet indirimi yapılması halinde, indirimden dolayı reddedilen kısım için vekalet ücreti takdir edilemeyeceğine ilişkin içtihatları gözetilerek reddedilen kısım için davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemiştir. (Yargıtay 17.HD’nin 26/12/2016 tarih 2014/14866 E. Ve 2016/11906 K. Nolu kararı) açıklanan bu sebeplerle davanın kabulüne, alacak likit olduğundan asıl alacağın %20’si üzerinden hesap edilen icra inkar tazminatı hükmedilmesine.” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Talep edilen bedelin 765 gün için istenen ücret olduğunu, günlük 24,00 TL bedelde tarafların anlaştığını, 765*24,00 TL= 18.360,00 TL olduğunu, yerel mahkeme tarafından asıl alacağın 17.640,00 olarak hesaplanmasının hatalı olduğunu, %50 hakkaniyet indirimi yapılsa bile 9.180,00 TL tespit edildiğini, hesap hatasının düzeltilmesi gerektiğini, Yerel Mahkeme tarafından verilen hakkaniyet indirimi kararının kaldırılması ya da izah edeceğimiz nedenlerle makul oranlarda yapılmasını talep ettiklerini, yapılacak hakkaniyet indirimi zarar görenin hakkını ortadan kaldıracak miktarda olmaması gerektiğini, indiriminin müvekkilin var olan hakkının özünü ortadan kaldırmaması gerektiğini.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir. Davalı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “İİK.59 ve diğer maddeleri uyarınca yediemin ücreti takip masrafı niteliğinde icra dosya borçlusuna ait olduğunu, dolayısıyla takip masrafı olan yediemin ücretinin satış tutarından öncelikle alınması gerektiğini, bu nedenle söz konusu alacağın tahsili için başkaca yeni bir icra takibi yapılamayacağını, Davacı tarafından daha evvel Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile muhafaza altına alınan aynı menkuller için yediemin ücreti alacağının tahsili istemi ile ilamsız icra takibi yapılmış, takibe müvekkil banka tarafından itiraz edilmesi sebebiyle Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/976 Es. sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davası açıldığını, Mahkemece davacı yediemine müvekkil bankaca 2.000TL ödendiğini ancak günlük 24 TL’den bakiye 2.968,00 TL yediemin ücreti alacağının olduğuna ve tazminata hükmedildiğini, Haczedilerek muhafaza altına alınan menkullerin toplam değerinin 11.800,00 TL olduğunu, söz konusu muhafaza işlemleri neticesinde davacı tarafa ödenen yediemin ücretinin 9.362,64 TL olduğunu, dolayısıyla yapılan ödemenin muhafaza altına alınan menkullerin muhammen değerine yakın olduğunu, Mahkemece hukuka aykırı olarak günlük 24 TL yediemin ücreti üzerinden karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğunu, Adalet Bakanlığına ait depo ve garajlarda muhafaza edilen mahcuz mallar için alınacak ücret tarifesine göre muhafaza ücretinin malın muhammen değerinin 1/3’ünü geçemeyeceğini, dolayısıyla davacı tarafa yapılan ödemelerin malın muhammen değerinin muhafaza ücretinin azami haddini aştığını, bu nedenle davanın reddi gerekirken hakkaniyet indirimi yapılarak kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğunu, Ayrıca icra dosyasında yetkili olmayan Stj Av. … ile davacı arasında akdedilen sözleşmenin geçersiz olduğunu, nitekim Stj Av. …’in icra dosyasından yetki belgesi olmadığı gibi davacı ile yedieminlik ücret sözleşmesi akdetmesi yetkisinin de olmadığını.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
GEREKÇE: Dava, İİK’nın 67.maddesine dayalı olarak açılan itirazın iptali davasıdır. Davacı yediemin ücret sözleşmesi kapsamında oluşan alacağa dayalı olarak başlattığı icra takibine itiraz üzerine itirazın iptali davası açmıştır. İlk derece mahkemesi tarafından; “… tarafların serbest iradeleri ile imzaladıkları yedieminlik sözleşmesi hükümlerini geçerli saymak ve davanın tamamen kabulüne dair karar vermek doğru gibi görünse de; borçlunun mağduriyeti, hacze konu malların 11.800,00-TL değerinde oluşu ve eldeki davadan önce çok uzun bir süre davacı-yedieminde kalmış olması, hakkaniyet kuralları vs. gibi nedenlerle Borçlar Kanun 51/1.maddesi kıyasen uygulanarak %50 hakkaniyet indirimi yapılmasına karar verilerek, açıklanan bu sebeplerle davanın kabulüne, alacak likit olduğundan asıl alacağın %20’si üzerinden hesap edilen icra inkar tazminatı hükmedilmesine.” karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili ve davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davaya konu icra takibi “yedieminlik ücret sözleşmesi”ne dayalı olup, sözleşmenin varlığı ve sözleşmeye konu hizmetin davacı tarafından verildiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalının icra takibine konu 05.09.2016 – 12.10.2018 tarihleri arasında ödemesi gereken yediemin ücretini ödemediği, taraflar arasındaki 10.02.2016 tarihli yedieminlik sözleşmesinin geçerli olduğu ve sözleşmede günlük ücretin 24,00 TL olarak kararlaştırıldığı dikkate alındığında takibe konu alacak miktarının 18.360,00 TL olacağı, mahkemenin hatalı değerlendirme ile 17.640,00 TL olduğu kanaatiyle hesaplama yaptığı, ancak mahcuz malın değeri, yedieminde kaldığı sürenin uzunluğu dikkate alındığında hakkaniyet indirimi yapılması gerektiğinden mahkemece sonuç olarak takibin 8.820,00 TL üzerinden devamına karar verilmesinin somut olayın özelliklerine uygun olduğu anlaşıldığından taraf vekillerinin istinaf istemlerinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Taraf vekillerinin istinaf taleplerinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf yargılaması yönünden davacıdan alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf yargılaması yönünden davalıdan alınması gereken 602,49 TL harçtan, peşin alınan 150,62 TL harcın mahsubu ile bakiye 451,87 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına, 5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.15/06/2022