Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/828 E. 2020/893 K. 04.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/828 Esas
KARAR NO : 2020/893
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/01/2020
NUMARASI : 2019/584 E. – 2020/24 K.
DAVANIN KONUSU: Aynen iade istemi (Finansal kiralama sözleşmesine dayalı)
KARAR TARİHİ: 04/06/2020
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: Davacı …. vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …. ile aralarında yapılan finansal kiralama sözleşmesi gereğince, mülkiyeti kendilerine ait TC-FRK tescil işaretli, … marka, … seri numaralı iş jetini, 2015 yılı Haziran ayı içinde davacıya kiralayarak teslim edildiğini, davalının her ayın birinci gününde ödemesi gereken kira bedellerini ve yan edimlerini, 01.07.2018 tarihinden itibaren yerine getirmediğini, 01.07.2018 tarihinden 01.11.2018 tarihine kadar birikmiş kira bedellerini ödemesi için davalıya ihtarname gönderildiğini, davalı tarafın 30.11.2018 tarihinde bu ihtarnameye cevap vererek temerrüt durumunu kabul ettiğini ve ödeme yapmadığı gibi 01.12.2018 tarihinde de ödemesi gereken kira bedelini de ödemediğini, gönderilen ihtarname ile 01.12.2018 tarihinde ödenmesi gereken kira bedelinin istendiğini, ödenmediği takdirde sözleşmenin fesih edileceğinin ihtar edildiğini, ihtarnamenin 10.12.2018 tarihinde davalıya tebliğ edildiğini, davalının yine ödeme yapmadığını, davacının da 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanununun 31’inci maddesinin (1) numaralı bendi ile kendisine tanınan yetkiyi kullanarak davalı kiracının bir yıl içinde kira bedellerini altı kez zamanında ödememesi ve üst üste iki kez haklı ihtara muhatap olması nedeniyle finansal kiralama sözleşmesini feshettiğini, fesih ihbarının da tebliğ edildiğini, kira sözleşmesinin feshi nedeniyle uçağın iadesini talep etiklerini, davalının bugüne kadar hiçbir ödeme yapmadığı gibi uçağı da iade etmediğini, herhangi bir cevap da vermediğini, aradan geçen bu süre içinde kira sözleşmesinin süresinin de dolarak 4 yıl için yapılmış olan sözleşmenin süresinin 30.06.2019 tarihinde sona erdiğini, hem kiracının temerrüdü nedeniyle sözleşmenin feshedilmiş olması, hem de sözleşmenin süresinin sona ermiş olması nedeniyle uçağı geri almak için dava açtıklarını belirtmiştir.
CEVAP: Davalı …. vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle yetkisizlik itirazında bulunmuş ve taraflar arasında sözleşme özgürlüğü ve irade serbestisi uyarınca yapılan sözleşmeye göre uyuşmazlığın İngiliz Hukukuna ve İngiltere Mahkemelerinin yargı yetkisine tabi olacağının kararlaştırıldığını, yabancı kişi olan davacı … şirketinin her ne kadar 6361 Sayılı Kanuna dayanmış ise de 6361 Sayılı Kanunu hükümlerine tabi olmadığını, davacı … şirketinin malın zilyetliğine hak kazanıp kazanmadığının İngiltere Hukukuna göre ve İngiliz Mahkemelerince yapılacak yargılama sonucunda saptanması gerektiğini, bu nedenlerle mahkemenin yetkisini kabul etmediklerini, müvekkilinin parasının bir kısmını ödediğini, kısmen borcu kaldığını ancak hem uçağın davacı tarafın kayıt maliki olduğunu hem de zilyetliğin teslim edildiğinde müvekkilinin alacaklı hale geldiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda 16/01/2020 tarihli gerekçeli karar ile; taraflar arasında yetki anlaşması yapıldığı, sözleşmenin 16.14.2 maddesine göre İngiltere mahkemelerinin yetkili olarak belirlendiği belirtilerek MÖHUK 47.maddesi gereğince davalı tarafın sözleşme ile yetkili mahkemenin belirlendiğini yazılı olarak kanıtladığını, davanın basit yargılama usulüne tabi olduğu gerekçesiyle HMK’nın 114/1-a, 115/2 maddeleri gereğince davalının milletler arası yetki itirazının kabulü ile mahkemenin yetkisizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir.Davalı vekili 05/02/2020 tarihli dilekçesiyle; esas davadan önce Bakırköy 7. ATM’nin 2019/475 D.İş sayılı dosyada verilen 24/10/2019 tarihli ihtiyati tedbir kararına itirazın esas mahkemesinde değerlendirilmesine karar verildiği, mahkemece tedbire itirazın karara bağlanmadan yetkisizlik kararı verildiği belirtilerek yetkisiz mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararına itirazın kabulü ile tedbir kararının kaldırılmasına mümkün olmaması halinde karar kesinleşinceye kadar teminatsız olarak ihtiyati tedbirin uçağın seferden menine ve mevcut hangarda muhafazasına şeklinde değiştirilmesine dair ek karar verilmesini talep edilmiştir.Davalı vekilinin talebine istinaden mahkemece dosya üzerinden değerlendirme yapılarak 07/02/2020 tarihli karar ile HMK’nın 397/2 maddesine göre ihtiyati tedbirin etkisinin aksi belirtilmediği takdirde nihai kararın kesinleşmesine kadar devam edeceği gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili süresindeki istinaf dilekçesinde özetle; finansal kiralama sözleşmesinin 16.14.2 maddesi gerekçe gösterilerek dava yetki yönünden reddedilmiş ise de, sözleşmenin 16.14.3 maddesinde; “kanunların izin verdiği sınırlar içerisinde bu maddenin hiçbir hükmü kiralayanın kiracıya karşı başka herhangi bir yetkili mahkemede dava açmasını engellemeyeceği gibi bir veya birden fazla mahkemede dava açılmış bulunması eş zamanlı olsun yada olmasın başka bir yetkili kaza yerinde de dava açılmasına engel olmayacaktır” şeklinde olduğunu, sözleşmenin 16.14.2 hükmündeki İngiltere mahkemelerinin yetkisinin münhasır yetki olmadığına, kanunen yetkili olan mahkemelerinin yetkisinin devam ettiğini, davalının yerleşim yeri itibariyle İstanbul mahkemelerinin yetkili olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına, davanın esastan yargılama yapılmak üzere mahkemesine geri gönderilmesini talep etmiştir.Davalı vekili süresindeki istinaf isteminde özetle; esas mahkemece davanın usulden reddine karar verilmiş olmakla birlikte gerekçeli kararda Bakırköy 7. ATM’de verilen ve sonrasında mahkemece el çekilen ihtiyati tedbire itirazla ilgili herhangi bir karar verilmediği itiraz prosedürü tamamlanmadığından bu hususta ek karar verilmesi talep edilmiş ise de, mahkemenin HMK’nın 397/2 maddesi gereğince taleplerinin reddine karar verdiğini, İstanbul 16. ATM’nin de ihtiyati tedbir bakımından yetkisizlik kararı verdiğini, davacının yetkisiz olan Bakırköy 7. ATM’den ihtiyati tedbir talep ettiği ve talebin mahkemece kabul edildiği ancak iç hukuk bakımından dahi yetkisiz mahkemece tarafından verildiğinden hukuken geçersiz olduğu, İstanbul 7. ATM’nin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden redde ilişkin kararın yerinde olduğunu, bununla birlikte Bakırköy 7. ATM’nin kararının da kaldırılması gerekirken usule ve yasaya aykırı karar verildiğini, ihtiyati tedbir kararı gereği HMK’nın 950 maddesiyle korunun hapis hakkının ağır derecede zedelendiğini, müvekkilinin finansal kiralama bedelini aşar şekilde davacıya yaklaşık 10.000.000 USD ödeme yaptığını belgelerinin dosyaya ibraz edildiğini, kiralama bedelini aşan kısım yönünden müvekkilinin alacak hakkı olduğunu ve bu hakkı İngiltere’de İngiliz hukukuna göre görülecek dava ile hüküm altına alınacağını belirterek 07/02/2020 tarihli kararın kaldırılmasını, ihtiyati tedbire itirazın kabulü ile ihtiyati tedbirin kaldırılmasını ve ihtiyati tedbir talebinin reddini talep etmiştir.
İNCELEME: Taraflar arasındaki 03/06/2015 tarihli uçak finansal kiralama sözleşmesinde davacı şirketin kiralayan, davalı şirketin kiracı sıfatına haiz olduğu görülmektedir.Davacı vekili tarafından davadan önce ihtiyati tedbir talepli olarak açılan D.İş dosyası Bakırköy 7. ATM’nin 2019/495 D.İş Esas, 2019/503 Karar sayılı dosyasında heyetli incelenmiş ve 10/10/2019 tarihli karar ile; talep edenin ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulü ile, uçağı tedbire ilişkin 24/10/2019 tarihli duruşma sonucuna kadar geçici olarak yurtdışına seferden men edilmesine karar verilmiştir. 24/10/2019 tarihli kararda ise; tedbir talebin kabulüne, sözleşmeye konu uçağın zilyetliğinin kontrol ve muhafazası amacıyla tüm mütemmim cüz motor ve parçaları ve uçağa ait bakım kayıtlarıyla birlikte tedbir isteyen şirkete tedbiren teslimine, tedbirin yalnızca uçağın muhafazası şeklinde uygulanmasına, 10/10/2019 tarihli ara kararda belirtilen süre dolmuş olduğundan ara kararın duruşma bitimi itibariyle hükümsüz olduğunun tespitine karar verilmiştir. Karşı taraf vekilinin Bakırköy 7.ATM’nin 2019/495 D.İŞ sayılı dosyasında ihtiyati tedbire itirazına istinaden mahkemenin 28/11/2019 tarihli kararı ile; İstanbul 7. ATM’nin 2019/584 Esas sayılı dosya ile dava açılmış olmakla tedbire itiraza ilişkin taleplerin HMK’nın 397/4 maddesi gereğince esas mahkemesince değerlendirilmesi gerekeceğinden esas mahkemesine gönderilmesine kararı verilmiştir. İstanbul 16. ATM’nin 2019/1366 D.İş sayılı dosyasında; davacı tarafça davalı aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edilmiş, mahkemenin 07/11/2019 tarihli kararında MÖHUK 47, HMK 114/1-a maddesi gereğince yetkiye ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle ihtiyati tedbir talebinin reddine, geçici tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmiş olup ilgili karar yönünden davacının istinafı Dairemizin 2020/202 Esas sayılı dosyasında aynı gün incelemeye alınmıştır.
GEREKÇE: Davacı taraf, 03/06/2015 tarihli uçak finansal kiralama sözleşmesinin davalı tarafça yerine getirilmediği iddiası ile sözleşmeye konu uçağın iadesini talep etmiştir.İlk derece mahkemesince davanın usul yönünden reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili süresi içinde istinaf isteminde bulunmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.6545 Sayılı Kanunun 45.maddesi uyarınca konusu para ile ölçülebilen uyuşmazlıklarda dava değeri 300.000,00 TL’nin üzerinde olan dava ve işlerin bir başkan ve iki üye ile toplanacak heyetçe yürütülüp sonuçlandırılması gerekir. Dava dilekçesinde her ne kadar harca esas değer 10.000,00 TL olarak gösterilmiş ise de; iadesi istenilen uçağa ilişkin sözleşmenin bedelinin 14.500.000,00 ABD olarak gösterildiği davalı vekilinin de, davaya cevabında harcın eksik yatırıldığına ilişkin ilişkin itirazlarını sunduğu görülmektedir. Keza, aynı uyuşmazlığa ilişkin davacı yanın ihtiyati tedbir talepleri Bakırköy 7.ATM 2019/475 D.iş sayılı dosyasında ve İstanbul 16.ATM 2019/1366 D.İş sayılı dosyasında heyet olarak değerlendirilmiştir. Bu durumda dava değerinin bilinen değerinin 300.000,00TL’nin üzerinde olduğu sabit olmakla davanın heyetçe görülmesi gerekir. Açıklanan nedenle, mahkemece davacı vekiline iadesi istenilen uçağın bedeli açıklattırılarak buna göre belirlenen dava değeri üzerinden peşin harcın ikmalinden sonra dosyanın heyete tevdi ile davaya heyetçe devam edilmesi gerekirken yazılı şekilde yargılama yapılarak karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Anılan husus kamu düzenine ilişkin olduğundan davacı vekilinin istinaf isteminin esasa ilişkin değerlendirme yapılmaksızın kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.Davalı vekilinin istinaf istemi ise; mahkemenin 07/02/2020 tarihli ek kararına ilişkindir. İş bu davadan önce açılan Bakırköy 7.ATM’nin 2019/475 Değişik İş sayılı dosyasında hükmolunan ihtiyati tedbire itirazın HMK’nın 397/4 maddesi gereğince esas mahkemesince değerlendirilmesine kararı verilmiştir. Ancak, esas davanın açıldığı İstanbul 7.ATM’nin 2019/584 Esas sayılı dosyasında davalı vekilinin ihtiyati tedbire itirazı yönünden duruşma açılarak herhangi bir değerlendirme yapılmamış olmakla ilk derece mahkemesinin 07.02.2020 Tarihli kararının bu aşamada istinafı kabil değildir. Açıklanan nedenle davacı vekilinin istinaf isteminin esasa dair hususlar incelenmeksizin kabulüne, davalı vekilinin istinaf isteminin ise 07.02.2020 tarihli kararın istinafı kabil olmadığından reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-Davalı vekilinin istinaf isteminin REDDİNE,2-Davacı vekilinin istinaf talebinin esasa dair yönler incelenmeksizin KABULÜNE, 3-İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/01/2020 gün ve 2019/584 Esas, 2020/24 Karar sayılı kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, -Yargılamaya devam olunmak üzere, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 4-Davalı taraftan alınması gereken harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,5-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davacı tarafa iadesine,6-İstinaf aşamasında davacı tarafça yapılan yargılama gideri olan 148,60 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 76,30 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 224,90 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 04/06/2020 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.