Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/797 E. 2020/969 K. 09.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/797 Esas
KARAR NO : 2020/969 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/11/2019
NUMARASI : 2019/489 E. – 2019/1061 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 09/06/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :Davacı vekili, müvekkilinin davalıya kitap, ajanda gibi ürünlerin hazırlanmasına ilişkin baskı ve matbaacılık hizmeti sunduğunu, davalı şirketten de kağıt aldığını,müvekkilinin davalıya ileri tarihli ve borcundan daha yüksek tutarlı çek yaprağı verdiğini, davalının müvekkiline kağıt teslim ettiğini , ancak siparişini verdiği son kağıtları teslim etmediğini, yapılan araştırmada davalı şirket hakkında İstanbul Anadolu 6.Sulh Ceza Mahkemesi’nce 12/08/2016 tarihli gizli ibareli tedbir kararı verildiğini öğrendiklerini, davalının taahhütlerini yerine getiremediğini, 15/02/2017 vadeli, 40.000 TL bedelli çekin ödeme günü yaklaştığını, müvekkilinin davalıya halen 13.180,26 TL borçlu bulunduğunu, bakiyesi yönünden borçlu bulunmadıklarını belirterek menfi tespit talebinde bulunmuştur. Davalı vekili, müvekkili aleyhine herhangi bir tedbir kararı verilmediğini, müvekkilinin davacıdan çeki aldığını, karşılığında malları teslim ettiğini, daha sonra alınan mal bedeli düşüldüğünde kalan bakiye cari hesap borcunun mahkemenin belirlediği bir hesaba yatırmaları konusunda karar verilmesini bildirmiştir. Mahkemece, davacı vekilinin yargılama sırasında 22.356,74 TL’nin davalı tarafından bankaya yatırıldığını, bu nedenle davanın konusunun kalmadığını beyan ettiği gerekçeleriyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalının harç ve vekalet ücreti ile sorumluluğuna karar verilmiş, kararı davalı vekili istinaf etmiştir.Dairemizin 30/05/2019 tarihli 2018/1188 Esas-2019/1231 Karar sayılı kararıyla; “Davalı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, -Bakırköy 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 10/10/2017 tarih, 2017/115 esas, 2017/985 karar sayılı kararının kaldırılmasına, -Yukarıdaki gerekçede belirtildiği üzere gerek HMK’nun 331.maddesi uyarınca dava açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumunun değerlendirilmesi, gerekse bu konuda varılacak değerlendirmenin gerekçeli kararda gösterilmesi bağlamında HMK’nun 297.maddesine uygun bir şekilde karar verilmesi yönünden dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine ” karar verilmiştir.Bakırköy 4.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/11/2019 tarihli 2019/489 Esas-2019/1061 Karar sayılı kararıyla; “Davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu menfi tespit davasında hüküm kurulmasına yer olmadığına, davanın açılmasına davalı sebep olmadığından, davalı lehine taktir edilen 2.720 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı tarafından yapılan 31 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, davacının yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına” karar verilmiştir.Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; dava sırasında davalının ödemede bulunduğunu, müvekkilinin ödemede bulunmadığını, dava açılmasında makul gerekçeler ortaya koyduklarını, davalı şirket hakkında İstanbul Anadolu 6. Sulh Ceza Hakimliği’nin 12/08/2016 tarihli 2016/3404 D.İş sayılı dosyası ile gizli ibareli tedbir kararı bulunduğunu beyanla mahkeme kararının davalı lehine hükmedilen yargılama gideri ve vekalet ücreti kısmının ortadan kaldırılarak lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesini talep etmiştir.Davalı vekilinin istinafa cevabında; davaya konu 40.000 TL bedelli çekin müvekkili tarafından piyasaya sürüldüğünü ve yetkili hamil tarafından tahsil edildiğini, davacının çekin vadesi gelmeden tedbir talepli dava açarak 13.180,26 TL borçlu olduğunu kabul ettiğini, taraflar arasında mal satımının devam ettiğini,cari hesapta müvekkili borçlu hale geldiğinden cari hesap borcuna karşı müvekkilinin ödeme yaptığını, davanın açılmasına davacının sebebiyet verdiğini , takibin usul ve yasaya uygun olduğunu beyanla istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE; Menfi tespit talepli davada; davacı vekilinin davalı tarafa 15/02/2017 keşide tarihli 40.000 TL bedelli çek verildiğini ve karşılığında 13.180,26 TL bedelli mal verildiğini, bu miktarla borçlu olduğunu, bakiye miktar yönünden (26.819,74 TL ) borçlu olmadığını beyan etmiştir. Davalı vekilinin cevap dilekçesinde dava açıldıktan sonra muhasebe biriminin verdiği bilgiye göre davacının dava açıldıktan sonra aldığı malların bedeli düşünce 22.356,29 TL alacaklı göründüğünü beyan etmiştir. Taraf vekillerinin dilekçelerinde taraflar arasında cari hesap ilişkisinin bulunduğu, davacının davalıya ileri tarihli avans çeki verdiği kabul edilmiştir. Dosyaya sunulan hesap ekstresinden, 31/01/2017 tarihinde davacının davalıdan 26.819,74 TL alacaklı olduğu, 31/01/2017 tarihli fatura konusu 585,75 TL bedelli ürün satışı ile 06/02/2017 dava tarihi itibarıyla davalının cari hesap borcunun 26.233,99 TL olduğu, dava tarihinden sonra da ürün satışı yapıldığı, 16/02/2017 tarihinde 1.500,00 TL EFT ödemesi yapıldığı , davacı vekilinin de 22/10/2017 tarihli dilekçesiyle davalının 1.500 TL ödeme ve bir kısım mal teslimatı ile borcunun 22.356,29 TL’ya düştüğünü beyan ettiği görülmüştür.Davacı vekilinin talebi üzerine, mahkemece 12/04/2017 tarihli ara karar ile tevdi mahalli tayin edilmiş, davalı taraf da ön inceleme duruşmasından önce 18/07/2017 tarihinde 22.356,29 TL’yı hesaba yatırmıştır. Bu durumda davacı tarafın cari hesap ilişkisinde dava açıldığı tarihte 26.233,99 TL alacaklı ve davanın açılmasında haklı olduğu, 585,75 TL’lık kısım yönünden ise haksız olduğu kanaatiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne kısmen reddine, mahkeme kararının kaldırılmasına, hükmün istinaf başvurusu dışında kalan 1 numaralı bendinin aynen korunmasına, tarafların haklılık durumuna göre ve davanın ön inceleme duruşmasından önce konusuz kaldığı göz önüne alınarak yargılama giderlerinin tarafların haklılık durumuna göre paylaştırılmasına ve haklılık durumuna göre vekalet ücreti taktirine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM ; Yukarıda açıklanan gerekçelerle;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne kısmen reddine,2-Bakırköy 4.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/11/2019 tarihli 2019/489 Esas-2019/1061 Karar sayılı kararının 6100 Sayılı HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,3-Davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu menfi tespit davasında hüküm kurulmasına yer olmadığına,4-İlk derece yargılaması yönünden;-Alınması gereken 54,40 TL harcın peşin alınan 458,02 TL harçtan mahsubu ile bakiye 403,62 TL harcın davacı tarafa talebi halinde ödenmesine,-Davacı tarafça yapılan 90,40 TL harç , 245,60 TL posta masrafı olmak üzere toplam 336,00 TL giderin tarafların haklılık durumuna göre 328,66 TL giderin davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,-Davalı tarafça yapılan 31,00 TL posta giderinin 0,69 TL’lık kısmının davacıdan tahsil edilerek davalıya ödenmesine,- Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine, haklılık durumuna göre ön inceleme duruşmasından önce dava konusuz kaldığından karar tarihinde yürürlükte olan …Ü.T.’ne göre 1/2 oranında 1.967,55 TL nispi vekalet ücreti taktir edilerek davalıdan tahsil edilmesine, davacıya ödenmesine,- Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine, haklılık durumuna göre ön inceleme duruşmasından önce dava konusuz kaldığından karar tarihinde yürürlükte olan …Ü.T.’ne göre 1/2 oranında 292,88 TL nispi vekalet ücreti taktir edilerek davalıdan tahsil edilmesine, davacıya ödenmesine,5-İstinaf yargılaması yönünden;-İstinaf talebi kabul edildiğinden davacı tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,-İstinaf yargılaması için davacı tarafından yapılan 121,30 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 53,40 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 174,70 TL’nin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 09/06/2020 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.