Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/788 E. 2020/759 K. 23.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/788 Esas
KARAR NO : 2020/759 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/02/2019
NUMARASI : 2015/67 E., 2019/63 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 23/03/2020
6100 sayılı HMK’nın 352.maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili, müvekkili şirket yetkilisi … ile davalının ticari bir nedenle tanışmasından sonra davalının müvekkili şirketin evrak takip işlemlerini yapmaya başladığını, bu bağlamda davalının dava dışı kişilerden aldığı bir kısım kambiyo evraklarını yetkilisi olduğu dava dışı …. LTD.ŞTİ tarafından … A.Ş’ye ciro edilerek nakde çevirdiği, bu bedellerin müvekkiline iade edilmeyerek müvekkilinin dolandırıldığını, davalı aleyhine suç duyurusunda bulunduklarını ve asliye ceza mahkemesinde dava açıldığını, müvekkilinin ödenmeyen çekler nedeniyle davalı aleyhine başlattığı icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin davacı yetkilisi ile ortak proje yapacak olduklarını, ancak davacı yetkilisinin müvekkilini projeden çıkarttığını, davalının sağladığı mali desteklere karşılık çekleri kullandığını bildirerek davanın reddini istemiştir.Mahkemece, taraflar arasında hizmet ilişkisi bulunduğu, davalının sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, bu nedenle uyuşmazlığın iş mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf sebebi olarak; davalının kendi çalışanları olmadığını, davacının da, davalının da bu yönde bir kabulü bulunmadığını, iş mahkemesinin görevli olmadığını ileri sürmüştür. Davaya konu icra takibi ilamsız takiptir. Takip dayanağı olarak müşterilerden alınarak iade edilmeyen çek bedelleri gösterilmiştir. Yani takibin dayanağı bizatihi çek değildir. Davalı tarafından alındığı ve davacıya ödenmediği iddia edilen çek bedelleridir. Ayrıca davalı hakkında güveni kötüye kullanmak suçundan asliye ceza mahkemesinde kamu davası açılmıştır. Dava dilekçesindeki anlatımlardan davacının müşterilerden aldığı çeklerin bedellerini davalıya ödemediği iddia edilmiştir ki bu durum haksız fiil niteliğinde olup uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklanması nedeniyle istinaf inceleme görevi dairemize ait olmayıp, Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 13/02/2018 gün ve 208 sayılı iş bölümü kararı gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4.Hukuk Dairesine aittir. Ne var ki, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4.Hukuk Dairesi’nce görevsizlik kararı verildiğinden ortaya çıkan olumsuz görev uyuşmazlığının Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulunca çözümlenmesi gerektiğinden aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;İş bölümü yönünden dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, Dairemiz ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4.Hukuk Dairesi arasında çıkan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ HUKUK DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULUNA GÖNDERİLMESİNE,6100 sayılı HMK’nın 352/1 maddesi gereğince, dosya üzerinden yapılan ön inceleme sonucu oy birliği ile karar verildi. 23/03/2020