Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/74 E. 2020/177 K. 27.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/74 Esas
KARAR NO : 2020/177 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/11/2019
NUMARASI : 2019/259 D.İŞ – 2019/263 K.
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ: 27/01/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : İhtiyati tedbir talep eden vekili dilekçesinde; müvekkilinin “….” markasının TPMK nezdinde tescilli olduğunu ve fiilen yoğun bir şekilde kullanıldığını, dava konusu markalara ilişkin indirim dönemine yönelik olarak “…” kelimesini seçen ve ilk kez kullanan, reklam ve tanıtım kampanyaları ile tüketiciye tanıtan, indirimler ile “…” ibaresinin özdeşleşmesinin sağlayanın müvekkili şirket olduğunu, müvekkilinin markayı aktif bir şekilde kullanırken karşı tarafın “….com … ” ve “… ” markaları için başvuruda bulunulduğunu, “…” markasının tescil edildiğini, “….com …” markasının ise henüz tescil edilmediğini, ancak karşı tarafın “…” markasının tescil edilmiş olmasını savunma olarak sunamayacağını, hem müvekkilinin hem de karşı tarafın marka başvurularının “…” olarak bilinen yılın en büyük indirim döneminde kullanıldığını, bu indirim dönemine ait ilk kez ve etkin bir şekilde müvekkili şirket tarafından kullanıldığını ve müvekkili şirket ile özdeşleştiğini, “29 kasım 2019 Cuma” tarihine kadar gerçekleşecek “…” indirim döneminde karşı tarafın da “…” ibaresini içeren markayı kullanma niyetinde olduğunu, karşı tarafın markasının müvekkilinin markası ile yalnızca görsel ve işitsel olarak değil aynı zamanda kavramsal olarak da ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu, “…” ibaresinin kullanımının iltibasa yol açacağını, karşı tarafın, müvekkili şirkete ait markasına kelime, renk, yazım stili, tertip tarzı itibari ile taklit derecesinde benzer olduğunu, müvekkilinin tescilli markasından kaynaklanan haklarına açıkça tecavüz teşkil etmekte ve karşı tarafın kötü niyetini ortaya koyduğunu, karşı tarafın fiillerinin TTK hükümleri gereği de haksız rekabet teşkil ettiğini belirterek karşı tarafın basılı ve elektronik ortamda yer alan ” …” ibareli kullanımının ihtiyaten durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. İstanbul 2.FSHHM’nin 22.11.2019 tarihli 2019/259 D.İş sayılı kararıyla, “….” ifadesinin belli bir tarih aralığında tüm dünyaya yayılan ” …” ifadesinin Türkçe karşılığı olduğu, zira kara sıfatıyla Cuma gününün birleştirilmesinin Türk toplumunda hoş olmayan çağrışıma neden olduğu, bunun yerine “…” ifadesiyle “….” sözcüğünün karşılandığı ve ortaya çıkış yerinin de yurt dışı olması, anonim olması ve bir jenerik ifade özelliği olabilecek olması nedeniyle ayırt ediciliğin alınacak ekler yoluyla sağlanabilecek kullanımlar açısından “…” ve “… ” ibarelerinin karıştırılma ihtimalinin doğduğuna dair yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği gerekçesiyle tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Talep eden vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; mahkemenin gerekçesiyle yanılgıya düşülüp hatalı değerlendirme yapıldığını, ülkemizde … dönemi için kullanılan yaygın ibarenin “…” ibaresi olmadığı, ibarenin Türkçe karşılığının da “…” olmadığını, her marka ve kuruluşun bu dönem için farklı ve özgün ibareler seçtiğini, -“…” ibaresinin tescilli ve özgün bir marka olduğunu 2016/96169 sayı ile tescil edildiğini, karşı tarafın müvekkilinin kullanımından 2 yıl sonra markanın tüketici nezdinde tanınmışlığından yararlanmak amacıyla 05.11.2018 tarihinde 2018/99244 başvuru numarası ile “…com ….” ve 2018/99252 başvuru numarasıyla “…” markaları için başvurduğunu, ikinci markanın tecil edildiğini, SMK 155.madde gereğince tescilli markanın önceki tarihli haklara karşı savunma olarak ileri sürülemeyeceğini, -karşı tarafın müvekkiline ait markayı kelime, renk, yazım sitili, tertip tarzı itibariyle taklit derecesinde benzer kullanımının bulunduğunu, 2017 yılında ise … ibaresini kullandığını, müvekkilinin markasında yer alan renkler ile markasını müvekkilinin markasına yaklaştırdığını, markasını … indirimleri için kullandığını, -müvekkilinin 2018 yılı için 23 Kasım’ı indirim günü olarak belirlediğini, karşı tarafın da 20-25 Kasım tarihlerini indirim günü olarak belirlediğini, -müvekkilinin markasının tanınmış olduğunu, -karı tarafın eylemlerinin haksız rekabet teşkil ettiğini, beyanla kararının kaldırılarak tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.Karşı taraf vekili istinafa cevap dilekçesinde; talep edenin Ankara 5.FSHHM’nin 2019/189 E.sayılı dosyasında, 16.08.2019 tarihli 2019-M-6619 sayılı YİDK kararının iptali ile müvekkilinin tescilli … markasının hükümsüzlüğü ve sicilden terkinini talep ettiğini, mahkemenin markaların düşük ayırd ediciliği olduğunu, efsane ibaresi dışında ihtiva ettikleri unsurların farklılaşması nedeniyle bütün olarak bıraktıkları izlenim itibariyle iltibasa yol açabilecek düzeyde benzer olmadığını tespit ettiğini, -talep edenin kötüniyetli olduğunu,-TPMK’nın marka inceleme kılavuzu 108.sayfada benzerlik incelemesinde, markların tali unsurlarının değerlendirme dışı bırakılacağının belirtildiğini, TPMK YİDK kararında; açıkça … markasının “…” gününün Türkçe versiyonu olduğu ve … ibaresi kara/siyah olarak tercüme edildiğinde negatif anlam oluşmaması için muhteşem/efsane/şahane/süpriz gibi ifadeler eklediklerini, -Talep edenin markasının ayırt ediciliğinin düşük olduğunu, davacının faaliyetleri ve firması ile özdeşleşmediğini, tanınmış olmadığını, -markaların benzemediğini, beyanla istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E :Tedbir talep eden vekilinin müvekkilinin, 2016/96169 başvuru numaralı ” ….” ibareli markasının tescilli olduğunu, karşı tarafın ” …” ibaresini kullanmasının müvekkilinin markasından kaynaklanan haklarını ihlal ettiğini beyanla; internet sitelerindeki kullanımın durdurulması yönünde tedbir talep ettiği, ilk derece mahkemesinin karıştırma ihtimalinin bulunmadığı gerekçesiyle tedbir talebinin reddine karar verdiği görülmüştür.Karşı taraf vekilinin 2018/99244 başvuru numaralı “… ” ve 2018/99252 başvuru numaralı ” …” marka başvurusunun bulunduğu, tedbir talep eden tarafça, karşı tarafın “efsane günler” marka başvurusuna itirazının, TPMK Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun 26/04/2019 tarihli kararıyla reddedildiği, bu aşamada tedbir ve yaklaşık ispat koşullarının oluşmadığı kanaatiyle, ilk derece mahkemesinin tedbir red kararı yerinde olmakla, talep eden vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince talep eden vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin REDDİNE,2-Alınması gereken 54,40 TL harcın, peşin alınan 44,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 10,00 TL eksik harcın talep eden taraftan alınarak Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderlerinin talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 27/01/2020 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.