Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/71 E. 2022/774 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/71 Esas
KARAR NO: 2022/774
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/10/2019
NUMARASI: 2018/548 E. – 2019/1015 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 28/04/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, icra takibine konu olan çekte bulunan imzanın müvekkiline ait olmadığını, buna rağmen müvekkili hakkında icra takibi yapıldığını, müvekkilinin davalıya hiçbir borcunun olmamasına rağmen hakkında icra tabini başlatılarak borcun haksız olarak tahsiline çalışıldığını, dava konusu çeki …’ya verdiğini, … çeki kaybettiğini, bu konuda ilgili davalar açıldığını, müvekkili ile davalı alacaklı arasında herhangi bir ticari ilişkin olmadığını, müvekkilinin davalı alacaklıya çek vermesini gerektirecek herhangi bir hukuki münaset de bulunmadığını, müvekkilini davalı alacaklıya herhangi bir borcu da bulunmadığını, açılan davanın kabulü ile dava konusu çekin borçlusu olmadığının tespitine, davalı hakkında kötüniyetli olması sebebiyle %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin adresinin Ankara ilinde olması nedeniyle Ankara Mahkemelerinin yetkili olduğunu, yetki itirazlarının bulunduğunu, davalının dava dilekçesinde çelişkili beyanları bulunduğunu, öncelikle çek altındaki imzanın kendisine ait olmadığını iddia eden davacının çeki … isimli kişiye verdiğini ve çeki onun kaybettiğini iddia ettiğini, davacı tarafın öncelikle imzasını inkar edip sonrasında ise imzanın kendisine ait olduğunu kabul edip çeki 3. kişi tarafından kaybedildiği iddiasına sığınmasının iyiniyetli olmadığını, açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/10/2019 tarih ve 2018/548 Esas – 2019/1015 Karar sayılı kararı ile; “…yapılan yargılama sonunda istemin Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasındaki takibe konu çekteki keşideci imzanın davacının eli ürünü olmadığı yönünde toplanmaktadır. Yaptırılan bilirkişi incelemesinde takibe konu çekte keşideci olan davacının imzasının kendisine ait olmadığı anlaşılmıştır. Raporda imzanın mukayeseye konu belgelerdeki imzalara göre tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız, başlangıç ve bitiş noktaları gibi grafolojik, grafometrik ve kaligrafik tanı unsurları bakımından imzanın davacının eli ürünü olmadığını anlaşılmıştır. İmzaya itiraz mutlak def’ilerden olup herkese karşı ileri sürülebilir. Bu nedenlerle takip konusu çekteki imzanın davacıya ait olmadığı anlaşıldığından menfi tespit davasının kabulüne karar vermek gerekmiştir. Dava konusu olayda takibin haksız olduğu sabit olmakla birlikte davalı tarafından kötü niyetli olarak başlatıldığı iddiasının ispat edilemediği anlaşıldığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Davacının dava konusu çeki dava dışı …’ya verdiğini ifade etmesine rağmen, aynı zamanda çekteki imzaya da itiraz ettiğini, davacının esasen çek tutarı borcu kabul ederek müvekkilin alacaklı sıfatına itiraz ettiğini,Mahkemece aldırılan bilirkişi raporunun Yargıtay kararlarında belirtilen özelliklere sahip ve denetime elverişli bir rapor olmadığını.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
DELİLLER: *Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasınıda; davalı takip alacaklısı tarafından davacı takip borçlusuna karşı 27/02/2016 keşide tarihli 25.000,00-TL bedelli çeke dayalı 28.955,82-TL’nin tahsili amacıyla takip başlatıldığı anlaşılmıştır. *Bilirkişi tarafından ibraz olunan raporda özetle; inceleme konusu … bank Yeşilköy-İstanbul Şubesi’ne ait 27/02/2016 keşide tarihli, … çek seri numaralı, 25.000,00-TL bedelli çekin ön yüzünde davacıya atfen atılmış keşideci imzasının mevcut mukayese imzalarına kıyasla davacı …’ın eli ürünü olmadığı kanaati bildirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davacı, takibe konu çekteki keşideci imzasının kendisine ait olmadığından bahisle menfi tespit isteminde bulunmuş; davalı taraf ise iddiaları kabul etmeyerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. İlk derece mahkemesi tarafından, “… tüm dosya kapsamı birlikte dikkate alındığında çek üzerindeki imzanın davacıya ait olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, ancak davalının takipte kötü niyetli olduğu sabit olmadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine” karar verilmiştir. Hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacının takibe konu 27/02/2016 keşide tarihli ve 25.000,00-TL TL tutarlı çekin keşidecisi göründüğü, davacının çekteki keşideci imzasının kendisine ait olmadığından bahisle menfi tespit isteminde bulunduğu, mahkemece aldırılan ve denetime elverişli bulunan grafoloji raporu ile çekteki davacı adına atılı imzanın davacıya ait olmadığı sabit olduğundan, ilk derece mahkemesinin davanın kabulüne dair vermiş olduğu kararın isabetli olması nedeniyle, davalı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2- İstinaf yargılaması yönünden davalıdan alınması gereken 1.707,75 TL harçtan, peşin alınan 427,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.280,75 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.28/04/2022