Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/702 E. 2022/1069 K. 15.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/702 Esas
KARAR NO : 2022/1069
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/12/2019
NUMARASI: 2018/125 E. – 2019/345 K.
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarımın Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 15/06/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkili şirketin plastik çit üreten bir firma olduğunu, davalının da müvekkili şirketin ürettiği siyah çit tasarımının küçük detaylarda anlaşılabilen farklılıklar haricinde genel görünümü aynı nitelikte beyaz renkte benzerini ürettiğini, davalının müvekkili ve başkaları tarafından daha önceden satışı yapılan tasarım için … numaralı tescil belgesini aldığını, yenilik unsurunu barındırmayan tasarımın tescil işleminin müvekkilini zarara uğrattığını, dava konusu tasarımın yeni olmadığını, tescil tarihinden önce hali hazırda satışının yapıldığını, TV kanalında yayınlanan … programında reklamının yapıldığını, videonun 2012 yılında youtube web sitesine yüklendiğini, davalının facebook hesabında 2012 yılında yüklenen fotoğrafların yer aldığını, dava dışı … şirketinin web sayfasında 2012 yılında resimlerin yüklendiğini belirtmiş ve; … tescil, … bülten numaralı 15.04.2014 tarihli tasarım tescilinin hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili firmanın ticari faaliyetlerine 2008 ‘de başladığını, Alüminyum Komponentli Kompozit Plastik Çit ürünlerinin imalat ve pazarlamasını yapmakta olduğunu, müvekkilinin … tescil no’lu tasarımının yeni ve ayırt edici olduğunu, davacının davayı soyut ve yüzeysel verilere dayandırdığını, iddialarını tam anlamıyla ve detayları ile ortaya koyamadığını, söz konusu beyanların yazılı olarak sunulsa da görüntü vb. emarelerin dosyaya sunulmadığını, müvekkilinin tasarım tescil başvurusunu süresi içinde gerçekleştirdiğini, davacının müvekkili tasarımlarını haksız ve izinsiz olarak kullandıklarını, müvekkiline ait tasarımların yeni ve ayırt edici olduğunun ortada olduğunu, müvekkilinin tasarımlarının yeni olup olmadığı hususunun bilirkişilerin yapacağı araştırma sonrasında netlik kazanabileceğini, müvekkilinin davaya konu tasarımın gerçek hak sahibi olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; ” davalı adına tescilli çoklu endüstriyel tasarımın çit tasarımı oldukları, bilirkişiler tarafından internet üzerinde yapılan inceleme sonucunda her dört tasarımın da tescil tarihinden önce internet ortamında 26/06/2012 tarihinde https://www.youtube.com/… web adresindeki ürün görsel, 18/03/1013 tarihinde http://www…com/… adresinde yer alan ürün görseli, 04/07/2012 tarihinde http://www.facebook.com/…/ sosyal medya hesabında paylaşılan ürün görselleri ile bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimlerde farklılıklar bulunmadığı, birbirleri ile aynı olma derecesinde benzer oldukları, bu nedenle yenilik özelliğinin bulunmadığı ve hükümsüzlük koşullarının mevcut olduğu” gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkilin … sayılı tasarımı yeni ve ayırt edici olup, davacı tarafın iddialarına itibar edilmemesi gerektiğini, söz konusu delillerin tamamının … soz konusu kendıne ait tasarımlı tescıllı ürününün reklamlarına iliskin olduğunu, baska fırma tarafından yenılık ve ayırt edicilik unsurunu kaldıracak bır tasarım, faydalı model vs tescili olmadığını, davacı yanın bu yonde tamamen algı olusturmaya calıstığını, ancak bahsettikleri gıbı youtube kanalında konuşan muvekkinin fırma müdürü olduğunu, diğer fırmanın ise muvekkılın Kastamonu Satıs Bayisi olduğunu, deliller basta olmak uzere, belirttikleri hususların Mahkemece titizlilikle irdelenmesi gerektiğini, yoksa davalı fırma hak sahıbı oldugu tescıllı tasarımlı urunuyle alakalı son derece magdur olacağını,davacı firmanın muvekkılle haksız rekabet etme gayesiyle iyiniyetli olmadığını beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Dava konusu, davalıya ait … tescil numaralı çoklu çit endüstriyel tasarımın belgesini 05/05/2015 tarihinde 5 yıl süre ile düzenlendiği görülmüştür. 26/04/2019 tarihinde sunulan bilirkişi raporunda; “Davalı … Limited Şirketi’ne ait … no’lu çoklu endüstriyel tasarım belgesindeki (1),(2),(3) ve (4) no’lu tasarımların tescil başvuru tarihi olan 15.05.2014 ‘den önce kamuya sunulmuş olduğu, yenilik unsuruna sahip olmadığı, davacı … Ticaret Limited Şirketi’nin ürettiği belirtilen siyah renkli çit görselinin dosya kapsamında bulunmadığı, internet veritabanı üzerinde yapılan incelemede, beyaz renkli çit tasarımının davalı tarafa ait … (1) no’lu tasarım ile aynı olma derecesinde benzer olduğu” yolunda görüş bildirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, davalıya ait tasarım hükümsüzlüğü davasıdır. Dosya içeriğinde davalının 2014/03682 tescil numaralı çoklu çit tasarımının olduğu anlaşılmıştır. Yargılama sırasında alınan ayrıntılı incelemeyi içerir ve istinaf denetimine de elverişli nitelikte bulunan bilirkişi raporu içeriğinde de belirtildiği üzere davalının çoklu tasarım belgesindeki (1), (2), (3) ve (4) No’lu tasarımların başvuru tarihi olan 15/05/2014’den önce kamuya sunulduğu, tasarımların bu haliyle yenilik unsuruna sahip olmadığı, anlaşılmış olup, davalı vekilinin istinaf sebepleri yerinde değildir. Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davalı vekilinin istinaf talebinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.15/06/2022