Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/689 E. 2020/796 K. 06.04.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/689 Esas
KARAR NO : 2020/796 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/09/2017
NUMARASI : 2016/331 E. – 2017/979 K.
DAVANIN KONUSU: İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 06/04/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : Davacı vekili dava dilekçesinde : …. San. ve Tic. A.Ş. firmasının müvekkili firma ile arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan borcu için … İstoç Şubesi’nin …. seri numaralı, keşide yeri İstanbul, 30/09/2014 tarihli, 10.000,00-TL bedelli olan çeki keşide ettiğini ve bu çeki müvekkili firmaya teslim ettiğini, daha sonra müvekkili firmanın bu çeki “…San. ve Tic. Ltd. Şti. ‘ne “emrine Ödeyiniz” şeklinde ciro ettiğini ve çeki firmaya kargo yolu ile gönderdiğini, ancak bu firma tarafından 02/07/2014 tarihinde müvekkili firmaya, iş bu davaya konu edilen çekin ellerine ulaşmadığı bilgisi verildiğini, hemen akabinde 03/07/2014 tarihinde ilgili çekin iptali amacıyla Düzce 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/287 esas sayılı dosyası ile çek iptali davası ikame edildiğini ve ilgili çek bakımından “ödemeden men talimatı”nın ilgili bankaya gönderildiğini, çekte cirosu bulunan ilgililer bakımından Düzce C.Başsavcılığı ‘na şikayette bulunulduğunu ve savcılık makamınca 2014/12996 esasına kaydedilen dosya ile tahkikata başlandığını, daha sonra Düzce 1.Asliye Hukuk Mahkemesin de açılan 2014/287 esas sayılı çek iptali davasına davalı Tam Faktoring firması tarafından müdahillik talebinde bulunulduğunu ve çekin davalının elinde olduğu bilgisinin öğrenildiğini, çekte son olarak “…San. ve Tic. Ltd. Şti.” nin cirosu olması gerekirken bu şekilde bir ciro olmadan çekin davalı eline geçtiğini, davalının ağır kusurlu olduğunu, davalı tarafından ciro silsilesinin incelenmediğini, incelenseydi ciro silsilesinin kopuk olduğunun davalı tarafından da anlaşılacağını, beyanla davalıdan … İstoç Şubesi’nin … seri numaralı, keşide yeri İstanbul, 30/09/2014 tarihli 10.000,00 TL bedelli çekin istirdadına, yargılama aşamasında davaya konu çekin davalı tarafından tahsil edilmesi durumunda çek bedelinin keşide tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde : Haksız ve mesnetsiz davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, davanın esasına girilmesi halinde davanın esastan reddine, yargılama ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/09/2017 tarihli 2016/331 Esas-2017/979 Karar sayılı kararıyla; ” dava tarihinden sonra çek aslının dava dışı varlık yönetim şirketine devredilmiş olması karşısında davanın davalı yönünden takip ve devamı mümkün olmadığı, davacının temlikin geçersiz olduğuna ilişkin iddiasının yerinde olmadığı, ayrıca davacı vekilinin duruşmadaki beyanında çek aslının ilgili varlık yönetim şirketinden celbini talep ettiği, çek aslının mahkemece incelenmesi gerektiği bildirilmiş ise de davacının talep sonucu çek istirdadına ilişkin olup, talebin niteliği itibariyle davaya, davalı Faktoring şirketi yönünden devamının mümkün olmadığı, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerektiği” gerekçesiyle ; davacının davasının pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, karar verilmiştir.Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davanın 29/09/2015 tarihinde ikame edildiğini, dava konusu çekin dava açıldıktan sonra dava dışı ….A.Ş. Firmasına temlik edildiğini, dava konusu çekin ciro silsilesinde kopukluk olduğunu, bu iddianın tüm şahıslara karşı ileri sürülebileceğini, davanın temlik alacaklısı olan firmaya yöneltilmesi ve davaya dahil edilmesi gerekirken usuli eksiklik tamamlanmadan karar verildiğini ayrıca dava konusu çekin ciro silsilesinin kopuk olduğundan davalının yetkili hamil olmadığını ve temlik işleminin de sakat olduğunu beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne, aksi kanaatte olunması halinde taraf sıfatının usulden tamamlanması bakımından kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE; Çek istirdadı talepli dava 29/09/2015 tarihinde açılmış, ilk derece mahkemesince dava konusu çek dava açıldıktan sonra dava dışı üçüncü şahıs … A.Ş. Firmasına temlik edildiğinden, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.6100 Sayılı HMK 125/1. Madde de” Davanın açılmasından sonra davalı taraf, dava konusunu, üçüncü bir kişiye devrederse , davacı aşağıdaki yetkilerden birini kullanabilir.A) İsterse devreden tarafla olan davasından vazgeçerek, dava konusunu devralmış olan kişiye karşı davaya devam eder. Bu taktirde davacı davayı kazanırsa, dava konusunu devreden ve devralan yargılama giderinden müteselsilen sorumlu olur.B) İsterse, davasını devreden taraf hakkında tazminat davasına dönüştürür.” hükmü düzenlenmiştir.Somut olayda dava konusu çek dava tarihinden sonra temlik edildiğinden, ilk derece mahkemesince, davacı vekiline HMK 125/1 maddesince davayı temlik alan üçüncü kişiye yöneltmek isteyip istemediği sorulduktan sonra, davacının seçimine göre usuli işlemlere devam etmesi gerekirken, talebin niteliği itibarıyla davalı Faktoring şirketine karşı davanın devamının mümkün olmadığı gerekçesiyle husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmesi yerinde görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, kararın 6100 Sayılı HMK 353/1-a-4 maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın davacıya HMK 125/1 maddesi gereğince seçimlik hakkı açıklattırıldıktan sonra usuli işlemlere devam edilmek üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle:1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-4 maddesi gereği İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/09/2017 tarihli 2016/331 E., 2017/979 K.sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2- Dosyanın davacıya HMK 125/1 maddesi gereğince seçimlik hakkı açıklattırıldıktan sonra usuli işlemlere devam edilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE ,3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davacı tarafa iadesine,4-İstinaf yargılama giderleri olarak davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 50,50 TL (posta-teb-müz) masrafı olmak üzere toplam 171,80 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 06/04/2020 tarihinde HMK’nın 353/1-a-4 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.