Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/675 E. 2020/909 K. 04.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/675 Esas
KARAR NO: 2020/909
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI: 2019/107 E.
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarım Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 04/06/2020
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili ihtiyati tedbir talepli dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin kendi adına TPMK nezdinde 12.11.2014 tarih ve … no ile tescilli “…(…)’’ tasarım adlı endüstriyel tasarımın sahibi olduğunu, müvekkili şirkete ait ve adına TPMK nezdinde … no ile belgeye bağlanmış “…(…)’’ isimli endüstriyel tasarım tescil belgesine konu ürünler ile davaya konu taklit ve tecavüz mahsulü lastiklerin aynı ve/veya ayırt edilemeyecek kadar birebir benzer olduğunu, davalı şirket tarafından, her türlü tanıtım ve ticareti yapılan ürünlerin; müvekkili şirkete ait TPMK nezdinde 12.11.2014 tarih ve … no ile tescilli ‘’…(…)’’ başlıklı endüstriyel tasarım tescil belgesine konu ürünler ile benzer olduğunu, müvekkil şirketin tescilden doğan haklarına tecavüz edildiğini ve haksız rekabet oluştuğunu İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2019/24 Değişik İş dosyasında alınan bilirkişi raporu ile sübuta erdiğini, davalı şirketin müvekkili şirketin gerek 6769 sayılı kanundan gerek 6102 sayılı TTK’dan doğan haklarına açıkça tecavüz ettiğini, davalı şirketin işbu eylemlerini, müvekkili şirketin gerek SMK’dan ve gerekse de TTK’dan doğan haklarına açıkça tecavüz edildiğini, müvekkili şirketin telafisi güç ve imkansız zararları ortaya çıktığını belirterek ürünlere el konulmasını, ve bunların yediemine tevdi suretiyle ihtiyati tedbir talebinde bulunmuştur. İlk derece mahkemesince ihtiyati tedbir talebi ön inceleme duruşmasında değerlendirilmiştir. Mahkemenin 14/01/2020 tarihli ara kararıyla; “Tüm dosya kapsamı ve bilirkişi raporu değerlendirildiğinde davalının, davacının tescilli tasarımına ayırt edilemeyecek nitelikte motosiklet lastiği ürettiği ve sattığına dair, yaklaşık ispat şartı dikkate alınarak talebe konu tedbir yönünden yasal şartların oluştuğu” gerekçesiyle davacının ihtiyati tedbir talebinin takdiren 100.000,00 TL teminat şartı ile kabulü ile davalının davaya konu tescilli tasarıma benzer ve bilirkişi raporunda belirtilen motosiklet lastiği ürününün satışının durdurulmasına, ürünlere el konulmasına ve masrafı davacı tarafa ait olmak üzere yeddiemine tevdiine, sair tedbir taleplerinin reddine” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf isteminde özetle; yaklaşık ispat koşullarının gerçekleşmediğini, davaya konu tasarımın yenilik ve ayırt edicilik vasfı olmadığının ortaya çıktığını, tedbirin hak unsurunun gerçekleşemediğini, dilekçelerinde sundukları benzer tasarım araştırması raporu, uzman görüşü dikkate alınarak yenilik vasfına haiz olmayan tedbir konusu lastik deseni hakkında yaklaşık ispat koşullarının oluşmadığının anlaşıldığını, davacı tarafın haklılığını ispat edemediği gibi gecikmesinde sakınca bulunan hal veya tehlikenin varlığını ispat edemediğini, yargılama yapılmaksızın davanın esasını çözümleyecek nitelikte tedbir kararı verilemeyeceğini belirterek tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, endüstriyel tasarıma tecavüzün haksız rekabetin tespiti, durdurulması, önlenmesi, giderilmesi ve hükmün ilanı istemine ilişkindir. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ise; ihtiyati tedbirin kabulü kararının kaldırılması istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK 341/1.maddesi gereğince ihtiyati tedbir talebinin reddi ile ihtiyati tedbir talebinin kabulü halinde, itiraz üzerine verilecek karara karşı istinaf yoluna başvurulabilecektir. İhtiyati tedbir kararlarına karşı itiraz hususu HMK’nın 394.maddesinde ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. İhtiyati tedbir kararlarına karşı yapılacak itirazları inceleme yetkisi ilk derece mahkemesine aittir. HMK’nın 394/5 maddesinde de itiraz hakkında verilen karara karşı kanun yoluna başvurulabileceği öngörülmüştür. Ortada ihtiyati tedbire itiraz üzerine verilmiş bir mahkeme kararı bulunmamaktadır. Bu itibarla davalı vekilinin mahkemenin ihtiyati tedbir kararına yönelik istinaf talebinin reddi ile söz konusu bu dilekçesinin ihtiyati tedbire itiraz dilekçesi kabul edilip bu itirazla ilgili ilk derece mahkemesince HMK’nın 394.maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin USULDEN REDDİNE, 2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; a)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 31,50 TL posta gideri ve 19,00 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 50,50 TL masrafın davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, b)Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 04/06/2020 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.