Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/667 E. 2020/914 K. 04.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/667 Esas
KARAR NO: 2020/914
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI: 2019/267 E.
DAVANIN KONUSU: Patent ve Endüstriyel Tasarıma Tecavüzün Tespiti, Meni, maddi ve manevi tazminat
KARAR TARİHİ: 04/06/2020
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Patent ve tasarım hakkı müvekkillerine ait olan; … Patent numaralı ve … Tasarım numaralı … isimli buluşa ait ürünlerin müvekkillerinin izni, bilgisi ve rızası dışında kullanıldığına dair hususların davalılar tarafından bilinmesine rağmen davalılar tarafından tecavüz yoluyla üretilen müvekkillerine ait buluş konusu ürünler satıldığından, dağıtıldığından ve ticaret alanına çıkarıldığından ve yine bu amaçla ithal edildiğinden, ticari amaçla elde bulundurulduğundan ve uygulamaya koymak suretiyle kullanıldığından ve piyasadaki şirketler ile ürünler hakkında sözleşme yapıldığından, öneride bulunduğundan ve yine müvekkillerinin patent ve tasarım hakkının koruma kapsamında ürünler ve buluş konusu davalılar tarafından hukuka aykırı bir şekilde pazarlandığından, tanıtıldığından ve sergilenmesinden dolayı, müvekkillerine ait TPMK’nın … numaralı patent ve … tasarım numaralı … isimli buluşun koruma kapsamındaki ürünlerin davalılar tarafından satılmasının, dağıtılmasının, tanıtılmasının, sergilenmesinin, pazarlanmasının ve kullanılmasının durdurulmasına ve toplatılmasına, muhafaza altına alınmasına yönelik ihtiyati tedbir talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 06.12.2019 tarihli 2019/267 E.sayılı kararıyla; ” ihtiyati tedbir talebinin … yönünden kabulü ile tedbir talep eden eden tarafından karar tarihinden itibaren 1 haftalık kesin süre içerisinde, 300.000,00 TL teminat veya muteber bir bankaya ait kesin ve süresiz teminat mektubu Mahkememize depo edildiğinde; dava kesinleşinceye kadar, davacılara ait, … numaralı patent ve … tasarım numaralı … isimli buluşun koruma kapsamındaki ürünlerin davalılar tarafından satılmasının, dağıtılmasının, tanıtılmasının, sergilenmesinin, pazarlanmasının ve kullanılmasının durdurulmasına ve toplatılmasına, muhafaza altına alınmasına” karar verilmiştir. Davacılar vekilinin ihtiyati tedbire itirazı duruşmalı olarak incelenmiştir. İlk derece mahkemesinin 09.01.2020 tarihli istinafa konu kararında; “…davacı vekilinin mahkememiz tarafından verilen ihtiyati tedbire karşı dilekçe ile itiraz ettiği, 6100 Sayılı HMK HMK 393. maddesi gereğince karar tarihinden itibaren bir hafta içinde teminat yatırılmasının ve kararın uygulanmasının talep edilmesinin zorunlu olduğu, aksi takdirde kararın kendiliğinden kalmış sayılacağının düzenlendiği, davacılar vekilinin bir haftalık süre içerisinde teminatı yatırarak icrasını istedikten sonra teminata itiraz edebileceği, aksi halde mahkemece verilen ihtiyati tedbir talebi kendiliğinden kalkmış sayılacağından ortada itiraz edilecek ihtiyati tedbir kararı kalmadığından, bu konuda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 2019/2712 E – 2019/2677 K sayılı 05/12/2019 tarihli kararı da dikkate alındığında, davacı vekilinin ihtiyati tedbire yönelik itirazı hakkında ve davalı … vekilinin itirazı hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ayrıca her ne kadar davacı vekili tarafından mürafaa duruşmasında aynı yönde teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmişse de, HMK 392/1 Maddesi ile; ” İhtiyati tedbir talep eden, haksız çıktığı takdirde karşı tarafın ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları muhtemel zararlara karşılık teminat göstermek zorundadır. Talep, resmî belgeye, başkaca kesin bir delile dayanıyor yahut durum ve koşullar gerektiriyorsa, mahkeme gerekçesini açıkça belirtmek şartıyla teminat alınmamasına da karar verebilir. Adli yardımdan yararlanan kimsenin teminat göstermesi gerekmez. ” teminat gösterilmesinin zorunlu olduğu belirtilmiş olup, davacı vekilinin teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı tesis edilmesi talebinin HMK 392/1 Maddesi gereğince koşulları oluşmadığından reddine” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacılar vekili süresinde harçlandırdığı istinaf dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 1.FSHHM’nin 2018/408 Esas sayılı dosyasında … patent sayılı tıbbi medikal ürünün … A.Ş. Tarafından üretilmesinin, satılmasının, tanıtılmasının ve pazarlanmasının durdurulmasına, ürünlerin toplatılmasına ve muhafaza altına alınmasına karar verildiğini, tedbir kararı için 300.000 TL teminat yatırıldığını, ihtiyati tedbir kararının uygulanarak ürünlerin muhafaza altına alındığını, daha sonra bu davanın davalılarına ihtarname keşide ettiklerini, davalı … tarafından cevabi ihtarnamede, ürünün üreticisi … şirketinin distribütörü olduğunu, ödemeler yaptığını, ihalelere girmek için harcamalar yaptığını,ihaleler kazandığını beyan ederek müvekkillerinin haklarına tecavüz ederek hukuka aykırı şekilde kazanç elde ettiğini kabul ettiğini, … Ltd Şti tarafından keşide edilen ihtarnamede de tedbire konu ürünlerin üreticisinin … Aş olduğunu, dağıtımını ise … şirketinin yaptığının belirtildiğini, … ile davalıların birlikte hareket ettiğini, mahkemenin 2019/29 D.İş dosyasında delil tespiti yaptırdıklarını, … Ltd Şti’nin işyeri adresinde tecavüz teşkil eden 17 adet ürün bulunduğunu, Söke Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/202 talimat sayılı dosyasında yapılan keşifte davalının adresinde müvekkilinin patent ve tasarım hakkını ihlal eden … Ltd Şti’nin distribütörlüğünü yaptığı … Aş isimli firmaya ait … etiketli ürünler bulunduğunu ve yapılan bilirkişi incelemesinde bulunan ürünlerin müvekkillerin patent ve tasarım hakkını ihlal ettiğinin tespit edildiğini, … LTd Şti tarafından İstanbul Anadolu 2.FSHHM’nin 2019/267 Esas sayılı dosyasına sunulan davalılar arasında imza edilen mal alım satış sözleşmesi ve mal alışını gösteren faturanın da cevap dilekçesinde sunulduğunu, sözleşmede …tan mal alışı yapılacağının taraflarca kabul edildiğini, ancak … tarafından satılacak olan mallar ise müvekkilinin patent ve tasarım hakkının ihlal edildiği delil tespit ile tespit edilen ürünlere yönelik olduğunu, üç firmanın birlikte hareket ederek müvekkilinin haklarının ihlal edildiğini, ürünlerin … Aş İsimli firmadan temin edildiğini, tesis edilecek tedbir kararının İstanbul Anadolu 1.FSHHM’nin 2018/408 Esas sayılı dosyasındaki ihtiyati tedbir kararının devamı niteliğinde olduğunu ve teminatsız verilmesi gerektiğini, dava dışı … AŞ hakkında ihtiyati tedbire uymamaları nedeni ile şikayette bulunduğunu, şikayet dosyasında bilirkişi heyeti tarafından sunulan mütalaada davalı … AŞ’nin tedbire uymadığı, sergilediği pazarladığı, tanıttığı ürünlerin patent ve tasarım hakkı kapsamında kaldığının vurgulandığını, davalılar aleyhine teminatsız tedbir verilmesine ilişkin sayısız bilirkişi raporu, davalıların ikrarı, kesin delillerin ortada olduğunu ve bu şartlarda teminatsız tedbir kararı verilmesi şartlarının oluştuğunu, beyanla mahkemenin kararının kaldırılmasına, teminatsız ihtiyati tedbire karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME: İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 11.09.2019 tarihli 2019/267 E.sayılı kararıyla; ihtiyati tedbir talebinin …yönünden kabulü ile tedbir talep eden eden tarafından karar tarihinden itibaren 1 haftalık kesin süre içerisinde, 300.000,00 TL teminat veya muteber bir bankaya ait kesin ve süresiz teminat mektubu Mahkememize depo edildiğinde; dava kesinleşinceye kadar, davacılara ait, … numaralı patent ve … tasarım numaralı … isimli buluşun koruma kapsamındaki ürünlerin davalılar tarafından satılmasının, dağıtılmasının, tanıtılmasının, sergilenmesinin, pazarlanmasının ve kullanılmasının durdurulmasına ve toplatılmasına, muhafaza altına alınmasına” karar verilmiş, davacılar vekilinin teminatlı olarak verilen tedbir kararına itiraz etmiş, mahkemece teminatsız tedbir talebinin reddine karar verilmiş, karara karşı davacılar vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Dairemizin 2019/2712, 2019/2677 Karar sayılı 05.12.2019 tarihli kararı ile; davalılardan … aleyhindeki tedbir kararı yönünden değerlendirme yapılmış ve; “6100 Sayılı HMK HMK 393. maddesi gereğince karar tarihinden itibaren bir hafta içinde teminat yatırılmasının ve kararın uygulanmasının talep edilmesinin zorunlu olduğu, aksi takdirde kararın kendiliğinden kalmış sayılacağının düzenlendiği, davacılar vekilinin bir haftalık süre içerisinde teminatı yatırarak icrasını istedikten sonra teminata itiraz edebileceği, aksi halde mahkemece verilen ihtiyati tedbir talebi kendiliğinden kalkmış sayılacağından ortada itiraz edilecek ihtiyati tedbir kararı kalmadığından itiraz hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerektiği, ilk derece mahkemesince HMK 394. madde gereğince duruşma açılmaksızın dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilmişse de duruşma yapılmamasının somut olayda, sonuca etkisinin bulunmadığı anlaşılmakla, davacılar vekilinin istinaf taleplerinin reddi ile, ilk derece mahkemesinin 19/09/2019 tarihli ara kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına, süresinde teminat yatırılarak infazı istenmediğinden mahkemenin 11/09/2019 tarihli tedbir kararı kendiliğinden kalkmış sayılacağından, itiraz hakkında karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde karar verilmiştir
GEREKÇE: Somut uyuşmazlıkta dairemiz önüne gelen istinaf istemi; davalılardan … Ltd Şti aleyhine hükmolunan 06.12.2019 Tarihli tedbir kararında teminata hükmedilmesinin yerinde olmadığına ilişkindir. 6100 sayılı HMK 392. maddesine göre; “İhtiyati tedbir talep eden, haksız çıktığı takdirde karşı tarafın ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları muhtemel zararlara karşılık teminat göstermek zorundadır. Talep, resmî belgeye, başkaca kesin bir delile dayanıyor yahut durum ve koşullar gerektiriyorsa, mahkeme gerekçesini açıkça belirtmek şartıyla teminat alınmamasına da karar verebilir. Adli yardımdan yararlanan kimsenin teminat göstermesi gerekmez”. 6100 sayılı HMK’nın 393. maddesi ise, “İhtiyati tedbir kararının uygulanması, verildiği tarihten itibaren bir hafta içinde talep edilmek zorundadır. Aksi hâlde, kanuni süre içinde dava açılmış olsa dahi, tedbir kararı kendiliğinden kalkar” şeklindedir. 6100 Sayılı HMK’nın 393. maddesi gereğince; ihtiyati tedbir talep eden tarafça tedbir karar tarihinden itibaren bir hafta içinde teminat yatırılarak kararın uygulanmasının talep edilmesi zorunludur. Aksi takdirde ihtiyati tedbir kararı kendiliğinden kalkmış sayılacaktır. Davacı yanca, teminat depo edilerek kesin süre içinde ihtiyati tedbir kararı infaz edilmediğinden ilk derece mahkemesinin kararı yerinde olup davacılar vekilinin istinaf isteminin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacılar vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Harç peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 4-Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 04/06/2020 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.