Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/657 E. 2021/1934 K. 17.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/657 Esas
KARAR NO: 2021/1934 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/10/2019
NUMARASI: 2014/879 E., 2019/907 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 17/11/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; müvekkilinin bünyesinde bulunan hipodrom ve haraların vergi ve SGK ödemeleriyle diğer ödemelerinin yapılabilmesi hususunda hesaplarının bulunduğu davalı bankanın çeşitli şubelerine yazılı talimatlar gönderdiğini, müvekkilince Ocak, Şubat, Mart, Nisan 2012 dönemine ilişkin toplu iş sözleşmesi maaş farklarına ait SGK primlerinin ödenmesi için verilen talimatların tam olarak yerine getirilmediğini, İzmir Hipodrom Müdürlüğü tarafından İzmir Şirinyer Şubesi’ne ve İzmit Pansiyon Hara Müdürlüğü tarafından Kocaeli Merkez Şubesi’ne verilen ödeme talimatlarına rağmen her iki şube tarafından eksik ödeme yapıldığını, bu eksik ödemelerin müvekkilince tespit edildiğini, eksik ödenen prim borçlarının 03/07/2012 tarihinde ödenmesinden dolayı bir günlük gecikme sebebiyle SGK’nun bu ödemeleri geç ödeme olarak kabul edip işveren prim teşviki olarak uyguladığı % 5 prim indirim rakamlarını iptal ederek bu tutarları müvekkilinin borç hanesine kaydettiğini, bu nedenle müvekkilince 22.724,41 TL işlemiş faizleriyle SGK’ya ödeme yapıldığını, bu tutarın iadesi için çekilen ihtarnameden sonuç alamadıklarını, alacağın tahsili için başlattıkları icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, davanın SGK’ya ihbar edilmesi gerektiğini, SGK prim tahsilatlarının müvekkil banka ile SGK Bilgi İşlemi arasında kurulan online yapıya istinaden sicil numarası ile yapılan sorgulamaya SGK tarafından elektronik ortamda verilen cevaba göre tahsil edildiğini, müvekkili şubelerinin tahsilat rakamlarına manuel müdahalede bulunamadığını, sistemden alınan bilgiye göre hareket edildiğini, kaldı ki müvekkili bankanın böyle bir görevi ve sorumluluğunun bulunmadığını, davacının SGK nezdinde gerekli işlemleri yapmadığını, ortada bir zarar var ise bununu davacının kendi kusurundan kaynaklandığını, log kayıtları istendiğinde gerçek durumun ortaya çıkacağını bildirerek davanın reddini istemiştir. İhbar olunan SGK vekili; ihbar talebinin yerinde olmadığını, müvekkili kurumunun sorumlu olmadığını bildirmiştir. Mahkemesince toplanan delillere ve alınan bilirkişi raporlarına göre; ” davacının tazminat talebine konu SGK tarafından yansıtılan bedellerin davalı bankanın Şirinyer ve İzmit Şubelerinin hatası nedeniyle meydana gelmediği, SGK sistemindeki teknik sorun nedeniyle tahsilatların eksiksiz ve zamanında ödenemediği, bankanın kusuru ve banka eylemi ile tahsilatların yapılamaması arasında illiyet bağı bulunmadığı” gerekçeleriyle davanın reddine, davalı yanın kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili istinafında; gerekçeli kararda müvekkili aleyhindeki değerlendirme ve gerekçelerin tamamına itiraz ettiklerini, son alınan 22/05/2019 tarihli raporun sonuç bölümünün, ikinci bendinin ikinci paragrafında varılan kanaatin, “SGK Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü İşverenler Daire Başkanlığı tarafından dosyaya gönderilen 17.10.2018 tarihli 70467665-202.99-E.13805264 sayılı yazı ve ekleri dikkate alınarak, olayın, teknik yönden adli bilişim uzmanı tarafından tekrar değerlendirilmesi” şeklinde olduğunu, buna göre dava dosyasının adli bilişim uzmanı bilirkişiye tevdi edilerek görüşlerinin alınması gerektiğini, dosyanın bu haliyle henüz tekemmül etmediğini, eksik incelemeyle karar verildiğini, Yargıtay’ın yerleşik kararlarına göre eksik incelemeyle verilen kararların bozulması gerektiğini, müvekkilinin kamu yararına hizmet veren bir dernek olduğunu, kar amacı gütmediğini, müvekkilinin düzenlediği at yarışları üzerinden kabul ettiği müşterek bahisler sonucu elde ettiği hasılat bedelinin büyük bir bölümünü vergi olarak devlete ödediğini, müvekkilinin bu sebeple alacağından mahrum kalmasının devleti de vergi gelirinden mahrum kalması anlamında olduğunu bildirmiştir. Davacı tarafından davalı aleyhine toplam 26.614,58 TL’nin tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, dayanak olarak SGK primlerinin geç ödenmesinden dolayı ödenen cezanın istirdatının gösterildiği, davalının itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür. Davacının davalı bankanın Şirinyer Şubesi’ne 02/07/2012 tarihinde verdiği talimatla vadesiz hesaptan 320.527,16 TL’nin SGK İzmir Sigorta Müdürlüğü hesabına ödenmesi hususunun istendiği, davacının davalı bankanın Kocaeli Merkez Şubesi’ne 02/07/2012 tarihinde verdiği talimatla SGK kurumuna SGK prim ödemesi için toplam 137.769,20 TL’nin EFT- Virman yapılmasının istendiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 22/05/2015 tarihli bilirkişi raporunda; “öncelik ile LOG kayıtlarının incelenebilmesi için ara kararda yer verilen SGK işletim sisteminden anlar bilişim uzmanı görevlendirilmesine, davacının dayandığı, … Şirinyer / İzmir tarafından düzenlenen 25.07.2012 günlü SGK MOSİP ödemesi açıklamalı İzmir TJK Hip Müd 2/4 dönem prim borcu açıklamalı 16.320,20.TL bedelli ödemenin ve … Bankası İzmit Kocaeli şubesince tanzim edilen 19.07.2012 tarihinde tanzim edilen SGK MOSİP açıklamalı 6.404,21.TL bedelli ödemenin iptal edilen teşvik primlerine yönelik olduğuna dair bir kayıt olmadığından bu hususun SGK dan sorulup sorulmayacağının mahkemenin takdirinde olduğu, davacı yanın Bakırköy …Noterliğinden keşide ettiği 28.Haziran.2013 gün … yevmiyeli ödeme ihtarının tebellüğ şerhinin celhinin gerektiği, İzmir Hipodrom Müdürlüğü nün 05/2012 dönemine ait SGK tahakkuk fişlerinin celbinin gerektiği” yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Yargılama sırasında 25/11/2015 tarihli Adli Bilişim Uzmanı tarafından verilen bilirkişi raporunda; “raporun tespit kısmında yapılan değerlendirmeler doğrultusunda SGK İstanbul İl Müdürlüğünde Mosip ve Mopsip sistemlerinin veri tabanı ve davaya konu prim ödemelerinin aksaması ya da yapılamamasına ilişkin sistem log kayıtlarına ulaşılamayacağı, Sgk İstanbul İl Müdürlüğü dahilinde bulunan Bilgi İşlem Müdürlüğünce bu tog kayıtlarının “SGK Hizmet Sunumları Genel Müdürlüğü Bilgi Sistemleri ve Siber Güvenlik Daire Başkanlığı … Caddesi n:… Ankara”adresindeki birimden temin edilebileceği bildirildiğinden, evveliyatla veri tabanı ve Log parametrelerinin Bilirkişi incelemesinin yerinde yapılmasına yahut Hizmet Sunumları Genel Müdürlüğü Bilgi Sistemleri ve Siber Güvenlik Daire Başkanlığı’ndan Entegrasyon lokasyon ve sistem loglarının ekran görüntüleri ve ekran parametrelerinin örneklerinin celbedilmesi konusunda takdirin mahkemeye bırakılarak, arıcak bu çalışmalar sonucunda hukuki ve objektif sonuçlara ulaşılabileceği, SGK yönünden bu veri kaynaklarının incelenmesine müteakip İzmir ve İzmit SGK il ve ilçe müdürlüklerinde de incelemeye ihtiyaç duyulabileceği, İstanbul Komisyon İl sınırları dışında bulunan birimlerde bilirkişi inceleme yetkisi verilip verilmeyeceği yahut bu birimlerde yapılacak incelemelere birimlerin yetki dahilinde bulunan Komisyona kayıtlı bilirkişilerin görevlendirilip görevlendirilmeyeceği hususundaki takdirin mahkemeye ait olduğu” yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 27/04/2017 tarihli bilirkişi raporunda; “TJK Derneği At Yetiştiriciliği Ve Yarışları İktisadi İşletme hakkında İzmir Buca Sosyal Güvenlik Merkezi İş Veren servisinden teslim edilen kaşeli tahakkuk tutarlarının bulunduğu 3 sayfadan ibaret yazı rapor ekinde sunulduğu, İzmir SGK İl ve Buca Sosyal Güvenlik Merkezinde genel sistem log’larının bulunmadığı” yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Yargılama sırasında 19/07/2017 tarihli Bilgisayar Mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda; ” T.C. Sosyat Güvenlik Kurumu Başkanlığı Hizmet Sunumu Genel Müdürlüğü Muhasebe Yazılımları Daire Başkanlığı’nın 12/06/2017 tarih ve 90050455-700-E.3188244 sayılı cevabi yazısı ekinde bulunan log kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonunda; Log kayıtlarının /07/2012 saat 15:50 ile 29/07/2016 14:15 saatleri arasında oluşturulmuş olduğu, kayıtlarda davacı taraf olan Türkiye Jokey Kulübü adına … Bankasında prim borç sorgulama ve tahsilatlara ilişkin yapılan işlemlerin gösterildiği, davalı tarafın dilekçesinde belirtilen ve dava konusu SGK sargulamalarına ilişkin bilgilerin log kayıtlarında aynen bulunduğu, belirtilen saatler ile log kayıtlarındaki saatler arasında 5 dakikalık zaman farkının bulunduğu, 02/07/2012 ve 03/07/2012 tarihlerinde … bankasınca SGK MOSİP üzerinde yapılan toplamda 7 adet sorgulamada herhangi bir borç kaydının bulunmadığının bilgisinin alındığı, 03/07/2012 10:45 saatinde ve 11:05 saatlerinde 2 adet sorgulama yapıldığı ve sorgulamada 14 042,72 TL borç bilgisinin bulunduğu bilgisinin alındığı, hemen sonrasında 11:08 saatinde sorgulama yapılan 149042,72 TL nin tahsilatının yapılmış olduğunun görüldüğü, gönderilmiş olan log kayıtlarında 02/07/2012 tarihi ve 15:50 saatinden önceki işlemlere ilişkin bilgi bulunmadığından davalı dilekçesinde “İzmir Pansiyon Hara Müdürlüğü için SSK cari dönem borcunu öğrenmek amacıyla İzmit Şubesince 02.07.2012 tarihinde 14:39’da yapılan sorgu sistem hatası vermiş, 14:34, 14:35, 14:44’te yapılan borç sorgusuna 101.718,33 TL borç bilgisi alındığı, 15-03’te “500-Tahsilat Başarıyla Tamamlandı” mesajı, 15:23’te ise “401-Cari Döneme Tahakkuk Kaydı Yoktur. Sonraki Günlerde Tekrar.Sorgulayınız” mesajı alınmıştır” Şeklinde belirtilen bususa ilişkin herhangi bir tespit yapılamadığı, T.C. Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Hizmet Sunumu Genel Müdürlüğü Sigorta Yazılıntları Daire Başkanlığı’nın 13/06/2017 tarih ve 94584689-200- E.3211906 sayıl cevabi yazısı ve ekinde bulunan log kayıtları incelemesinde herhangi bir anlaşılabilir veri elde edilemediği” yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 22/05/2019 tarihli muhasebeci ve bankacı bilirkişi raporunda; ” SGK online tahsilat sisteminde gözükmeyen/tahakkuku yapılmamış miktarları davalı bankanın resen/manvel tahsil etmesi mümkün olmadığından, davalı bankaya atfedilebilecek bir kusur olmadığının değerlendirildiği, davalı bankanın diğer şubelerinde tahsilatların sorunsuz gerçekleştirilmiş olması bu değerlendirmeyi değiştirecek nitelikte olmadığı, zira, her işlemin gerçekleşme tarihi ve saati farklı olacağından, sistemde sorun/arıza olmadığı zamanda gerçekleştirilen işlemler, davalı bankanın Şirinyer ve İzmit şubelerinde yapılan işlem zamanlarında online sistemdeki sorun nedeniyle gerçekleştirilmediğinin düşünüldüğü, dava konusu olayın, tamamen SGK online tahsilat sistemiyle, davalı banka sistemindeki teknik olgudan kaynaklandığının değerlendirildiği, online tahsilat sisteminde oluşan sistemsel sorun nedeniyle, dava konusu olayın meydana geldiği düşünüldüğünden, 02.07.2012 tarihinde sigorta primlerinin önemli bir kısmının tahsilatının gerçekleştiği, kalan miktarların da takip eden günde tahsil edildiği göz önüne alınarak, davacıdan tahsil edilen gecikme cezalarının, ihbar olunan SGK tarafından iptali gerektiği, SGK Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü İşverenler Daire Başkanlığı tarafından dosyaya gönderilen 17.10.2018 tarihli 70467665-202.99-E.13805264 sayılı yazı ve ekleri dikkate alınarak, olayın, teknik yönden adli bilişim uzmanı tarafından tekrar değerlendirilmesi hususunun mahkemenin takdirine olduğu” yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. İş bu rapora karşı ihbar olunan SGK vekilinin itiraz ettiği görülmüştür.
GEREKÇE:Dava, İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır. Davacı taraf, davalının müvekkili tarafından verilen ödeme talimatlarını tam olarak yerine getirmediğini iddia ederek dava dışı SGK’nun müvekkiline uyguladığı prim indirimini iptal etmesi nedeniyle müvekkilince SGK’ya ödemek durumunda kalınan tutarın tahsili için davalı aleyhine icra takibi başlatmış, davalının itirazı üzerine de huzurdaki davayı açmıştır. Davalı taraf ise davaya konu talebin müvekkilinin kusurundan kaynaklanmadığını savunmuştur. Yargılama sırasında bir çok kez bilirkişi raporu alınmış ve en son alınan 22/05/2019 tarihli muhasebeci ve bankacı bilirkişinin raporunun hükme esas aldığı anlaşılmıştır. Rapor içeriğinde de belirtildiği üzere yapılan eksik ödemenin davalı bankanın kusurundan kaynaklanmadığı kanaatine varılmıştır. Söz konusu rapor ayrıntılı incelemeyi içerdiği gibi istinaf denetimine de elverişlidir. Bu bakımdan SGK’nun 17/10/2018 tarihli yazısı ekinde gönderilen verilerin adli bilişim uzmanı tarafından tekrar değerlendirilmesi hususuna gerek bulunmadığı kanaatine varıldığından davacı vekilinin istinaf talepleri yerinde değildir. Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davacı vekilinin istinaf talebinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Davacı vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, Davacı tarafından istinafa geliş aşamasında peşin olarak yatırılan 389,00 TL harçtan alınması gereken 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 329,70 TL harcın talebi halinde ilk derece mahkemesince davacıya iadesine, İstinaf yargılama giderlerinin istinafa gelen davacı üzerinde bırakılmasına, İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf aşaması için ayrıca avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarından kullanılmayan kısımları talepleri halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile ve kesin olarak karar verildi. 17/11/2021