Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/656 E. 2020/690 K. 16.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/656 Esas
KARAR NO : 2020/690
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/12/2019
NUMARASI : 2018/683 E. – 2019/1087 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 16/03/2020
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA A-)Açılan dava ve iddia : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin 04.07.2018 tarihinde … numaralı banka kartına bağlı hesabından, yaklaşık iki dakika içinde sırasıyla 801,93 TL – 801,94 TL – 801.93 TL – 801,92 TL – 801,92 TL – 801,93 TL – 801,99 TL – 801,98 TL olmak üzere toplam 6.415,54 TL onayı, ödeme talimatı ve haberi olmaksızın çekildiğini, müvekkili hesabında meydana gelen azalmadan karşı yanın otomatik (robot) araması ile haberdar olduğunu, müvekkilinin itirazı üzerine karşı yan bankanın müvekkilinin mail adresine göndermiş olduğu harcama itirazı formu ile belirtilen tutara ilişkin icra takibine başlandığını, ödeme emriyle birlikte harcama itiraz formu da karşı yana tebliğ edildiğini, karşı yan bankanın güvenlik duvarının delinmesi neticesinde kimliği belirsiz kişi ya da kişiler tarafından müvekkilinin hesabından para çekildiğinin tartışmasız olduğunu, müvekkilin itirazı üzerine karşı yan banka tarafından müvekkilin hesabına 15/07/2018 tarihinde 801,93 TL geri ödeme yapıldığını, bu husus da karşı yanın hesaptan haksız bir şekilde para çekildiğini kabul ettiğini gösterdiğini, borçlunun itirazında haksız ve kötü niyetli olduğunu, müvekkiline ödenmesi gereken borç 5.613,61 TL olduğunu, iş bu nedenle karşı yanın icra itirazının iptalini, takibin 5.613,61 TL üzerinden devamını ve borçlunun haksız itirazı sonucu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına çarptırılması, yargılama giderleriyle vekâlet ücretinin de davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: huzurdaki davada davacının dolandırıcılık eylemi ile karşı karşıya kaldığını iddia ettiğinden dava, bu eylemi yapan kişi veya kişiler ile hesabına para aktarılan kişi ya da kişilere yöneltilmesi gerektiğini, bu nedenle davanın öncelikle husumet sebebiyle reddi gerektiğini, davacıya ait işlemin sadece kendisinin bilgisinde olan şifrenin girilmesi neticesinde gerçekleştirildiği anlaşıldığından, bankanın kusur ve sorumluluğu bulunmadığını, davacı tarafından açılan davaya konu tüm işlemler kart ve şifre ile gerçekleştirildiğinden, gerçekleştirilen işlemler sebebiyle davacı sorumlu olup müvekkili bankaya karşı hak talep etmesi mümkün olmadığını, alacağın likit olmadığı dikkate alınarak icra inkar tazminatı talebinin reddini,yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı :İlk derece mahkemesince; “davanın, bankacılık işlemlerinden kaynaklanan icra takibine yapılan itirazın iptali istemi olduğu, davacılar vekilinin 29/01/2019 tarihli duruşmaya katılmamış olup, davalı vekilinin davayı takip etmemesi üzerine iş bu dava dosyasının 29/01/2019 tarihinde HMK 150/1 maddesi uyarınca işlemden kaldırıldığı, davacı vekili dosyaya 30/01/2019 tarihli yenileme dilekçesi sunmuş ise de takip eden 03/12/2019 tarihli duruşmaya katılmamış olup, davalı vekili de davayı takip etmeyeceğini beyan ettiği, 6100 sayılı HMK’nun 150. maddesinde “Tarafların duruşmaya gelmemesi, sonuçları ve davanın açılmamış sayılması” konusunun düzenlendiği, davanın basit yargılama usulüne tâbi olduğu, HMK’nun 320/4 maddesinde “Basit yargılama usulüne tabi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, dava açılmamış sayılır.” düzenlemesi yer aldığı” gerekçesiyle davanın ikinci kez takipsiz bırakıldığından, davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Kararı davacı yan istinaf etmiş ve dilekçesinde “….dosyamızda davalı/borçlu davayı kabul edip dava konusu borcu ödemiş olduğu ve bu sebeple davanın yalnızca yargılama ücreti ve vekalet ücreti talebine istinaden devam ettiği Mahkemeye beyan edilmişse de Mahkeme, bilirkişi incelemesi gerekmemesine rağmen dosyayı bilirkişiye göndermiş, davanın sürüncemede kalarak uzamasına sebebiyet vermiştir.Bir diğer husus ise, Dosya Müvekkilin de avukat olması sebebiyle kendisi tarafından takip edilmektedir. Müvekkil dosyada avukat olarak kayıtlı olmadığından UYAP’tan alınan duruşma listesinde işbu dosyanın duruşması görünmemektedir. İş yoğunluğu ve duruşma çokluğu sebebiyle yaşanan karışıklığa istinaden duruşma gözden kaçırılmış ve Mahkeme tarafından davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Dava konusu alacak ödenmiş olduğundan, dava açılmasına sebebiyet veren davalı taraf aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesine gerekirken uyuşmazlığın halli gözardı edilerek davanın uzamasına yol açan Mahkemenin davanın açılmasına karar vermesi hakkaniyete aykırıdır….” denilerek kararın kaldırılması talep ve istinaf edilmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :Dava itirazın iptali davasıdır. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı yan bankacılık işlemleriyle ilgili dolandırıcılık mağduru olduğunu ve davalı bankanın mudi güvenliğini sağlayamadığı nedenle oluşan zarardan sorumlu olduğunu iddia ederek dava açmıştır. Dava devam ederken, davalı bankanın charge-back başvurusunun olumlu sonuçlandığın dair beyanı bulunmaktadır. Bu beyan davanın kabulü değil, koşulları varsa ancak davanın konusuz kalma sebebi olabilecek bir hususa ilişkin olmakla; mahkemenin dava açılmasında davalının kusurunun bulunup bulunmadığını araştırması yaya gereği olmakla, bilirkişi incelemesi yapma yönünde ara karar oluşturulması doğrudur.Davacı yan da mazeretsiz olarak davayı takipsiz bıraktığını beyan etmekle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi ve buna göre de davacı yanı yargılama gideri ve ücreti vekaletle sorumlu tutması doğru olduğundan davacı yanın istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1-Davacı yanın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE 2-Alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile eksik 10,00 TL harcın davacıdan alınıp Hazineye gelir yazılmasına 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden davacı yan üzerinde bırakılmasına 4-Duruşmasız inceleme yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK 362/1-a maddesi gereğince 16/03/2020 tarihinde KESİN olmak üzere ve oy birliği ile kara verildi.