Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/610 E. 2020/861 K. 03.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/610 Esas
KARAR NO : 2020/861 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/12/2019
NUMARASI : 2018/272 E.,
DAVANIN KONUSU: Patent (Maddi Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 03/06/2020
İstinaf incelemesi üzerine Dairemize gelen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA Açılan dava ve iddia : Davalı vekili 23/10/2019 tarihli dilekçesi ile, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nin 21/05/2018 tarih ve 2018/1521 Esas, 2018/1190 Karar sayılı ilamı ile verilen tedbir kararının davacı tarafça süresinde uygulanmadığını, mahkemece ihtiyati tedbire itiraz üzerine verilen 23/10/2018 tarihli ret kararından da görüleceği üzere, Bölge Adliye Mahkemesi’nin 50.000,00 TL teminat karşılığında tedbir talebini kısmen kabul ettiğini ve kısmen kabule ilişkin Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar tarihinin 21/05/2018 olduğunu beyan ederek, 50.000,00 TL teminat karşılığında verilen 21/05/2018 tarihli tedbir kararının süresinde uygulanmaması nedeniyle kaldırılmasını talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi Kararı :İlk derece mahkemesince; “dosyanın tetkikinden, dosya arasına alınan davaya dayanak mahkemenin 2017/125 D.İş sayılı dosyasında, talepte bulunan vekilinin isteği üzerine dava dışı firma adresinde tespit işlemi yapılarak bilirkişiden rapor alındığı ve ihtiyati tedbir talebi ile ilgili duruşmalı yapılan inceleme sonucunda, henüz patentin tescilli olmaması, tespitin başka iş yerinde yapılması ve raporun patentin kapsamına yönelik tam açık ve netlikte olmaması gerekçeleriyle 25/01/2018 tarihinde ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği ve bu kararın talepte bulunan vekili tarafından istinaf edildiğinin anlaşıldığı, istinaf talebi üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nin 21/05/2018 tarih ve 2018/1521 Esas, 2018/1190 Karar sayılı ilamı ile, “Talepte bulunan vekilince istinaf dilekçesinde patent başvurusunun 21/09/2017 tarihinde yayınlandığının bildirildiği, karşı tarafça buna karşı çıkılmadığı, öte yandan mahkemece, yapılan tespit üzerine alınan bilirkişi raporunda tespit mahallinde bulunan bir kısım makineler üzerinde karşı tarafa ait olduğu belirtilen … Makine etiketinin bulunduğu, bu durumun bilirkişi raporunun 5.sayfasında bulunan fotoğraftan da anlaşıldığı, ayrıca bilirkişi raporunda söz konusu makinelerde imalat yapıldığı ve bu makinelerin tespit isteyene ait TR2016 03639 tescil nolu patente dökümanları içerisinde yer alan çizimlerde ayrıt edilemez şekilde benzerlik taşıdığı ve patentte yer alan her üç istemi de karşıladığı, tespite konu makinelerin bahse konu patent ile koruma altına alınan hakları ihlal eder nitelikte bulunduğu belirtilmiş olup, ihtiyati tedbir kararı için yaklaşık ıspat koşullarının somut olayda gerçekleştiği kanaatine varılarak talepte bulunan vekilinin istinaf isteminin kabulü gerekmiş ve HMK’nun 389-390 ve SMK’nun 159/2-c maddeleri uyarınca karşı tarafın 50.000 TL teminat yatırması biçiminde bir tedbir uygulanması gerektiği” şeklinde karar verildiği, ancak Bölge Adliye Mahkemesinin ters tedbire ilişkin kararının HMK 393/1 maddesi uyarınca tedbir isteyen tarafça bir hafta süre içerisinde uygulanması talep edilmediği gibi, İcra Müdürlüğünce de Bölge Adliye Mahkemesi kararında belirtilmediği halde infaz yapıldığı” gerekçesiyle davalı vekilinin itirazının kabulü ile, İstanbul BAM 16. Hukuk Dairesi’nin 2018/1521 Esas 2018/1190 karar sayılı ihtiyati tedbir kararının kendiğilinden kalkmış sayılmasına, Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında yapılan infazın icrasının eski hale getirilmesine (el konulan makinaların karşı tarafa iadesine) karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Kararı davacı yan istinaf etmiş ve dilekçesinde “….İstinaf Mahkemesince verilen tedbir kararı ilk derece Mahkemesi’nce verilen tedbir kararından farklıdır, İstinaf Mahkemesinin tedbir kararı, kesin karar olduğundan, niteliği gereği, İstinaf mahkemesince verildikten sonra ilk derece mahkemesine gönderilir ve tebliğ işlemleri ve sair işlemler ilk derece mahkemesi tarafından yapılır. Nitekim kaldırılan tedbir kararında “tedbir kararının tebliği ve infaz işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirileceği” hüküm altına alınmıştır. İstinaf Mahkemesi tebliğ ve infaz işlemi için ilk derece Mahkemesini göstermiştir. Dolayısıyla İstinaf Mahkemesinin tedbire ilişkin kararı ancak bu karar ilk derece Mahkemesine ulaştığında, ilk derece Mahkemesinden öğrenilebilir. Kanaatimizce, HMK m.359/3 hükmünün düzenlenmesi ve tedbir kararındaki tebligat ve infaz işlemleri için ilk derece Mahkemesinin işaret edilmesinin sebebi de budur. Kaldı ki, İstinaf Mahkemesinin dosya üzerinden verdiği karar bakımından duruşma açılmadığından tefhim de söz konusu değildir. Kimsenin İstinaf Mahkemesi’nin bu kararı duruşmaya ve dolayısıyla taraflara kapalı şekilde ne zaman ele aldığını ve kararı ne zaman verdiğini bilmesi mümkün değildir. Kararın yazılma tarihi her ne kadar 21.05.2018 olsa da uyapta onaylanma tarihi daha sonra olduğu görülmektedir. Dolayısıyla kararın, verildiği tarihte esasen kararın Uyap’tan görülmesi de mümkün olmamıştır, yani Müvekkile HMK’nın tanıdığı 1 haftalık süre fiiliyatta kanuna aykırı olarak kısalmış da olmaktadır. Kaldı ki, HMK m.393 ile gelen 1 haftalık sürenin de uygulamada yarattığı sorunlar Muhterem Mahkeme için de malum olup bu sebeple Anayasa Mahkemesi’ne aykırılık nedeniyle başvurulmuştur. Belirtmek gerekir ki, kararın imzalanıp Uyapta görülebilir olması HMK m.393’teki 1 haftalık süreyi geçmese bile, bu süreyi kısaltması halinde de hakkın kullanılmasını kanuna aykırı olarak kısıtlamış olacaktır. Müvekkilin günümüz değişken ekonomik şartlarında ve enflasyonist ortamında 50.000 gibi yüklü bir teminatı kısa sürede hazırlaması zaten büyük bir çaba gerektirmekteyken, bir de müvekkilin kanunun tanıdığı süreden daha az bir sürede bunu yerine getirmesinin beklenmesi kanaatimizce hukuki güvenlik ve belirlilik ilkesine aykırı düşmektedir…ilk derece mahkemesinde yapılan yargılamada davalı yanın çok açık kötüniyeti ortaya çıkmış ve yaklaşık ispat fazlasıyla oluşmuştur…” denilerek kararın kaldırılması talep ve istinaf edilmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :Dava patent hakkında tecavüzden kaynaklanan tespit önleme ve tazminat istemlidir.Davadan önce davacı yanın ihtiyati tedbir talep ettiği Bakırköy 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2017/125 D.İş Esas ve 2017/ 130 D.İş Karar sayılı dosyasından verilen ” ihtiyati tedbir talebinin reddine” dair arar talep eden yanca istinaf edilmiş ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin 2018/1521 Esas ve 2018/1190 Karar sayılı ve 21.05.2018 tarihli ilamı ile ; ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulüne ; teminatın davalı yanca yatırılmasına karar verilmiştir. Bu karar ilk derece mahkemesince tebliğe çıkarılmış ve davacı vekiline 5.6.2018 tarihinde ve davalı vekiline de 5.6.2018 tarihinde TK 21. Maddeye göre yapılmıştır.( İlgili dosyadan yapılan UYAP sorgusu neticesi alınan raporlara göre)Davacı yanın ; ters teminata hükmedilmiş olmasına rağmen 11.6.2018 tarihinde teminat yatırdığı ve mahkemece 11.6.2018 tarihinde ulamın İcra Müdürlüğü tevzi bürosuna mahkeme hakimince müzekkere ile gönderildiği görülmektedir.İlamda tebligat yapılmasına hükmedilmiştir. Teminat sorumlusu da davalı yandır.Davalı yanca ilamdaki teminatın yatırılmadığı da görülmektedir.Bu durumda davacı yanın mahkemeye teminat yatırması ihtiyati tedbirin uygulanması istemli bir başvuru olarak kabul edilemez. Davacının teminat yatırılmaması nedeni ile mahkemeye ihtiyati tedbir konusunda başvuruda bulunması gerekmekte olup, tebligattan itibaren davalının teminat yatırmaması üzerine bir talebi bulunmadığından ihtiyati tedbirin kendiliğinden sona erdiği hususundaki mahkeme kararı yerinde olup ibtinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1 – Davacı yanın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE 2- Harç peşin alınmış olmakla ayrıca alınmasına yer olmadığına 3-İstinaf yargılama giderinin istinaf eden davacı yan üzerinde bırakılmasına 4-Duruşmasız olarak inceleme yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair ; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK 362/1-f maddesi gereğince KESİN olmak üzere 03.06.2020 tarihinde ve oy birliği ile karar verildi.