Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/589 E. 2020/887 K. 03.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/589 Esas
KARAR NO : 2020/887 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/12/2019
NUMARASI : 2019/418 E.,
DAVANIN KONUSU: İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
KARAR TARİHİ: 03/06/2020
İstinaf incelemesi üzerine Dairemize gelen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA Üçüncü Şahıslar …, … vekili 12.11.2019 tarihli dilekçesinde; Müvekkillerinin … Sanayi ve Ticaret A.Ş.ile akdettikleri ile dayanağı İstanbul …. Noterliğinin 15.10.2012 tarihli … yevmiye numaralı Düzenleme şeklinde Gayrimenkul Finansal Kiralama Sözleşmesi olan Beyoğlu ….Noterliğinin 30.01.2015 tarihli ve … yevmiye numaralı “Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Mal Satış Vaadi Sözleşmesi’ni akdettiklerini ve sözleşme gereği edimlerini ve ödemelerinin tamamının eksiksiz ve zamanında ödeyerek taşınmazı teslim aldıklarını, müvekkillerinin sözleşme konusu İstanbul İli, … İlçesi, … Mahallesi, … pafta, … ada, 188 sayılı parselde bulunan ve …. adıyla maruf sitede vaziyet planında yeri belirlenmiş olan A2 Blok, 30.katta yer alan ve 212 bağımsız bölüm numaralıa Rezidans Konut vasfındaki taşınmazı bedelini eksiksiz ödeyerek satın aldıklarını, kullandıklarını, Mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararına itiraz ettiklerini, Finansal Kiralama Sözleşmeleri arasında müvekkilleri ile davalı …Sanayi ve Ticaret A.Ş.arasında akdedilmiş Beyoğlu ….Noterliğinin 30.01.2015 tarihli ve … yevmiye numaralı “Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Mal Satış Vaadi Sözleşmesi”nin olmadığını, müvekkillerinin hem davanın tarafı olmadıklarını, hem de müvekkillerine ait olan 212 bağımsız bölüm numaralı dairenin satışına ilişkin sözleşme, işbu davanın konusunun olmadığını, bahse konu sözleşmenin davacı ile davalı arasında akdedilmiş İstanbul ….Noterliğinin 15.10.2012 tarihli ve … yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Finansal Kiralama Sözleşmesi olduğunu ve bu Finansal Kiralama Sözleşmesi işbu davanın konusunun olmadığını, ihtiyati tedbir kararının konusunun da yine Beyoğlu …. Noterliğinin 30.01.2015 tarihli ve … yevmiye numaralı “Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Mal Satış Vaadi Sözleşmesi” ve sözleşme konusu 212 bağımsız bölüm numaralı dairenin olmadığını, ayrıca davalı … İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. aleyhine verilen ihtiyati tedbir kararının müvekkilleri gibi üçüncü şahısların da mallarının dava konusu taşınmazlardan tahliyesine yönelik uygulanamayacağının açık olduğunu, davacı vekillerince 04.11.2019 tarihli dilekçe ile ihtiyati tedbir kararının üçüncü şahıslarda mallarının taşınmazlardan tahliye ve teslimine ilişkin taleplerini reddittiğini, bu karara rağmen İstanbul Anadolu …. İcra Dairesi’nin …. Esas sayılı dosyasında bu ek kararın tam aksi yönde bir uygulama yapıldığını ve müvekkillerine ati bağımsız bölüme 05.11.2019 tarihinde gelinerek tahliyesi ve kendilerine teslimi talep edildiğini, buna ilişkin icra memurunca işlem yapıldığını ve tutanak tutularak müvekkillerine 15 gün süre verildiğini, İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün 05.11.2019 tarihinde yaptığı işlemin hukuka aykırı olduğunun açık olduğunu, tarafı olmadıkları dava ve ihtiyati tedbir kararı aleyhlerine uygulanan müvekkillerince İstanbul Anadolu …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında 05.11.2019 tarihinde yapılan işlemin ve bu işlemin uygulanması usulünün hem Mahkemenin İhtiyati Tedbir Kararına ve HMK ve İİK hükümlerine aykırı olduğuna ve iptali ile ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep etmek zorunlu ve ivedi hale geldiğini ileri sürerek müvekkilleri … ve …’ın, davaya ve davada verilen ihtiyati tedbir kararına konu Finansal Kiralama Sözleşmelerine taraf olmadığına, davada iptaline karar verilmesi talep edilen ve Mahkeme’ce verilen İhtiyati Tedbir Kararında da zikredilmiş Finansal Kiralama Sözleşmeleri arasında; müvekkillerinin, davalı …Sanayi ve Ticaret A.Ş. ile akdettiği Beyoğlu …. Noterliği’nin 30/01/2015 tarihli ve … yevmiye numarala “Düzenleme Seklinde Taşınmaz Mal Satış Vaadi Sözleşmesi’nin ve sözleşme dayanağı İstanbul …. Noterliği’nin 15/10/2012 tarihli ve … yevmiye numaralı Düzenleme Seklinde Gayrimenkul Finansal Kiralama Sözleşmesinin bulunmadığına ve bu nedenle, verilen İhtiyati tedbir kararının müvekkilleri aleyhine uygulanamayacağına, yine, Mahkemece verilen 05/11/2019 tarihli ek kararda açıkça yazılı olduğu şekilde, Mahkemenin ihtiyati tedbir kararının, üçüncü şahıs müvekkiller … ve … eşyalarının tahliyesi ve davacıya taşınmazın bu şekilde teslimi şeklinde uygulanamayacağından İstanbul Anadolu 1. İcra Dairesi’nin 2019/37215 Esas sayılı dosyasında 05/11/2019 tarihinde yapılan ve dava ve tedbir konusu olmayan müvekkillerinin; “İstanbul İli, … İlçesi, .. Mahallesi, … Pafta, … Ada, … sayılı parselde bulunan ve … adıyla maruf sitede, sözleşme ekindeki Vaziyet Planında yeri belirlenmiş A2 Blok, 30. Katta yer alan ve 212 Bağımsız Bölüm numaralı Rezidans Konut vasfındaki taşınmaz”dan eşyalarının tahliyesi ve bağımsız bölümün davacıya yediemin sıfatıyla teslimine ve bu hususta müvekkillerine 15 günlük süre verilmesine ilişkin işlemin iptaline ve ortadan kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.Üçüncü Şahıslar … vekili 18.12.2019 tarihli itiraz duruşmasındaki beyanlarında; Yazılı beyanlarını tekrar ettiklerini, dilekçesinde de belirttiğim gibi müvekkilinin … A.Ş. ile yaptığı sözleşmenin dayanağı olan İstanbul ….Noterliğinin 15.10.2012 tarihli ve … yevmiye numaralı Düzenleme Şeklindeki Gayrimenkul Finansal Kiralama sözleşmesi olduğunu, öncelikle bu sözleşmenin dosyaya celbi gerektiğini, davacı taraf da bu sözleşmeden haberder olmadıklarını beyan ettiklerini, müvekkilinin taşınmazı haricen satın aldığı tarihden itibaren o taşınmazda oturduğunu, davacı taraf bu durumu bildiğini, taşınmazın tüm bedeli müvekkilinin satıcıya ödendiğini, yatırdıkları paraların aynı gün birkaç dakika sonra davalı … tarafından davacı … kiralacının hesaplarına aktarıldığını, kendilerinin de bu durumdan haberdar olduklarını, taşınmazın müvekkilinin ibraname ile teslim edildiğini, buna ilişkin de dekont ve evrak suretlerini sunduklarını, davacı tarafın iyi niyetli olmadığını, müvekkilinin taşınmazdan tahliyesinin kabulünün mümkün olmadığını, talepleri gibi karar verilmesini, ayrıca dava dilekçesinde davacı taraf ileride açacağı davaya dayanak olarak tedbirden bahsettiğini ileri sürerek ihtiyati tedbire itirazları doğrultusunda karar verilmesini istemiştir. Davacı vekili 18.12.2019 tarihli itiraz duruşmasındaki beyanında; yazılı beyanlarını tekrar ettiğini, öncelikle HMK 394.maddesi gereği 3.kişinin böyle bir itiraz hakkının olmadığını, İstanbul ….Noterliğinin bahsedilen sözleşmesinin dosyaya celbini istediklerini, uyuşmazlığa konu taşınmazın mülkiyetine müvekkiline ait olduğunu, mülkiyeti müvekkiline ait taşınmaz konusunda davalı ile 3.kişilerin yaptığı satış vadi sözleşmesinin kendilerini bağlamadığını, kaldı ki ihtiyati tedbirin uygulanması aşamasında bu sözleşmeyi gördüğünde mülkiyeti … Finansa ait taşınmazın şeklinde devam ettiğini, yani 3.şahıs bu taşınmazın müvekkiline ait olduğunu bildiğini, bunu bilerek diğer davalı ile işlem tesis ettiğini, bu durumda ihtiyati tedbire yapılan itirazların reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı …vekili ise aynı oturumda; Önceki yazılı beyanlarını tekrar ettiklerini, tedbirin kaldırılmasını talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesi Kararı :İlk derece mahkemesince; “6100 Sayılı HMK’nın 389. Maddesi gereğince “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir” şeklinde olduğu, aynı yasanın 390/3 maddesi, “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içerdiği, bilindiği ve öğretide de kabul edildiği üzere ihtiyati tedbir “…kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca, davacı veya davalının (dava konusu ile ilgili olarak) hukuki durumun da meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte, geniş veya sınırlı olabilen hukiki korumadır” şeklinde tarifi edidiği, nitekim 6100 sayılı HMK’nın onuncu kısmının birinci bölümünde düzenlenen ihtiyati tedbir müessesesi 389.madde başlığında “geçici hukuki korumalar” olarak vasıflandırılmış ve aynı maddenin birinci fıkrasında “mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından yada tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir” şeklinde şartları belirtildikten sonra takip eden maddelerde bu konudaki talep verilecek karar ve içereceği hususlar, teminat, kararın uygulanması gibi sair hususlarda duraksamaya yer bırakmayacak şekilde takip edilmesi ve yapılması gerekli usul ve prosedür vazedildiği, açıklanan yasal düzenlemeler gereğince somut olaya bakıldığında; davacının dava konusu taşınmazı davalıya 6361 Sayılı Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu gereğince kiralamış olduğu, Tedbire ve davaya konu taşınmazların mülkiyetinin davacıya ait olduğu, davalının kira bedelini yapılan ihtara rağmen ödememiş olduğu, özel kanun hükmü gereğince mahkemece finansal kiralama konusu malın ihtiyati tedbir kararı alınarak kiralayana veya üçüncü bir kişiye bırakılması durumunda kiralayan, mahkemeye malın rayiç değeri kadar teminat yatırmak suretiyle mal üzerinde tasarruf edebilir hükmü gereğince mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkansız hale geleceği veya gecikme sebebiyle davacı aleyhine sakınca veya ciddi zarar doğma ihtimalinin bulunduğu, Üçüncü şahıslar … ve … vekilinin müvekkillerinin davaya ve davada verilen ihtiyati tedbir kararına konu finansal kiralama sözleşmesine taraf olmadığının tesbitine, dava konusu iptali istenilen finansal kiralama sözleşmeleri arasında müvekkili ile … A.Ş. arasında akdedilen Beyoğlu …. Noterliğinin 30/01/2015 tarih ve … yevmiye numaralı “düzenleme şeklinde taşınmazmal satış vaadi sözleşesi’nin ve sözleşme dayanağı istanbul …. Noterliğnin 15/10/22012 tarihli ve … yevmiye numaralı düzenleme şeklinde gayrimenkul finanasal kiralama sözleşmesinin bulunmadığının tesbitine ilişkin taleplerinin ihtiyati tedbire itiraz mahiyetinde olmadığı, bu hususların yargılamanın esasına dair olduğu bu sebeple üçüncü şahsın ihtiyati tedbirin uygulanmaına ilişkin itirazların değerlendirildiği bu aşamada değerlendirilmesinin gerekmediği” gerekçesiyle bu hususlarda karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği görülmüştür. Üçüncü şahıslar … ve … vekilinin ihtiyati tedbirin müvekkilleri aleyhinde uygulanamayacağına, tedbir kararının müvekkillerinin eşyalarının tahliyesi ve davacıya taşınmazın teslimi şeklinde uygulanamaycağına, taşınmazdan eşyaların tahliyesi ve bağımsız bölümün davacıya yedi emin sıfatıyla teslimine ve bu hususta müvekkillerine 15 günlük süre verilmesine ilişkin işlemin iptaline ve ortadan kaldırılmamsına ilişkin itirazları mahkemece mahiyeti itibarıyla ihtiyati tedbire itiraz olarak değerlendirilmiş ve itirazın duruşmalı olarak değerlendirildiği anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince” tedbire itiraz edenler vekilinin itirazının temelini oluşturan yargılama konusu davada müvekkillerinin davalı … A.Ş’den satınaldığı … İli, … İlçesi, … Mevkii, ada no:…, parsel no:… sayılı taşınmaz üzerinde bulunan … Blok …. kat … nolu bağımsız bölüm numaralı rezidans konut vasfındaki taşınmaza ait finansal kiralama sözleşmesinin bulunmadığı, yargılama konusu olmadığına ilişkin itirazının yerinde olmadığı bahsedilen taşınmazın mülkiyetinin davacıya ait olduğu, yargılama konusu 54516 finansal kiralama sözleşmesinin konusu olduğu, taşınmaz hakkında davanın bulunduğu, eldeki davaya kıyasen uygulanabilecek mahkemelerce taşınmaza ilişkin kararların uygulamasına dair İİK 26 vd. Maddeleri, ihale edilen taşınmazın teslimine ilişkin 135 maddesi ve yine taşınmazın tahliye ve teslimine ilişkin İİK 273/2 maddesindeki düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde; taşımazı elinde bulunduran 3. şahsın tapuya tescil edilmiş bir akde dayanmadığı, ya da hacizden önce bir tarihte yapıldığı resmi bir belge ile belgelenmeyen durumlarda 3. şahsın taşınmazdan çıkarılacağına ilişkin düzenlemeler dikkate alındığında, yukarda bahsedilen belgelerden olmadığı, tapuya tescil edilen bir şahsi hakka dayanmadığı” gerekçesiyle, Üçüncü şahıslar … ve … vekilinin müvekkillerinin davaya ve davada verilen ihtiyati tedbir kararına konu finansal kiralama sözleşmesine taraf olmadığının tespitine, dava konusu iptali istenilen finansal kiralama sözleşmeleri arasında müvekkili ile … A.Ş. arasında akdedilen Beyoğlu …. Noterliğinin 30/01/2015 tarih ve … yevmiye numaralı “düzenleme şeklinde taşınmazmal satış vaadi sözleşesi’nin ve sözleşme dayanağı İstanbul…. Noterliğnin 15/10/2012 tarihli ve … yevmiye numaralı düzenleme şeklinde gayrimenkul finanasal kiralama sözleşmesinin bulunmadığının tesbitine ilişkin taleplerinin ihtiyati tedbire itiraz mahiyetinde olmadığı anlaşılmakla bu hususlarda bir karar verilmesine yer olmadığına, Üçüncü şahıslar … ve … vekilinin ihtiyati tedbirin müvekkilleri aleyhinde uygulanamayacağına, tedbir kararının müvekkillerinin eşyalarının tahliyesi ve davacıya taşınmazın teslimi şeklinde uygulanamaycağına, taşınmazdan eşyaların tahliyesi ve bağımsız bölümün davacıya yediemin sıfatıyla teslimine ve bu hususta müvekkillerine 15 günlük süre verilmesine ilişkin işlemin iptaline ve ortadan kaldırılmasına ilişkin ihtiyati tedbire itiraz mahiyetindeki tüm istemlerinin reddine, mahkemenin 20/11/2019 tarihli ara kararının 3. bendi ile tedbir işlemlerinin durdurulmasına yönelik verilen ara kararının kaldırılmasına, önceki tarihli durdurma kararı da ilgi tutularak ara kararının kaldırıldığına dair İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün…. E. sayılı dosyasına müzekkere yazılmasına karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Üçüncü kişi sıfatı ile itiraz edenler istinaf dilekçelerinde özetle ; ilk derece mahkemesinde yapılan yargılamada taraf olmadıklarını ,ancak verilen kararın doğrudan kendi haklarını ilgilendirdiğini, davacı ile davalı arasındaki sözleşmenin kendilerinin sözleşmesine konu taşınmazı kapsamadığını ancak buna rağmen satın aldıkları taşınmaz hakkında da ihtiyati tedbir kararı verildiğini , bu kararın hatalı olduğunu, ayrıca taşınmazı davalı yandan bedelini ödeyerek satın aldıklarını , davacı ile davalı arasındaki hukuki ihtilafı ve mali durumu bilmediklerini ,kararın kaldırılması gerektiğini talep ve istinaf etmişlerdir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :Dava; finansal kiralama sözleşmesine konu taşınmazın aynen iadesi istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince verilen ihtiyati tedbir nedeni ile haklarının ihlal edildiğini ileri süren üçüncü kişilerin ihtiyati tedbire olan itirazları hakkında duruşmalı inceleme yapılarak ara karar oluşturulmuş ve itirazları reddedilmiştir.İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Dosyaya ekli finansal kiralama sözleşmeleri incelendiğinde; itiraz eden üçüncü kişilerin davalı yandan taşınmaz satış vaadi sözleşmesine konu bağımsız bölümlerin de sözleşmeye konu olduğu anlaşılmaktadır.Davacının taşınmaz maliki ve davalının da finansal kiracı oldukları; finansal kiracının ise taşınmazdaki bağımsız bölümleri taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri ile üçüncü kişilere sattığı, malik olmadığı nedenle tapuda devir ve temlik olmadığı da anlaşılmaktadır.Davada ; davacı yan mülkiyet hakkına dayanmakta ; üçüncü kişiler ise şahsi hak ileri sürmektedirler.Taşınmaz satışının sözkonusu olmadığı nedenle; şahsi hak sahibi itiraz edenlerin şahsi haklarını taşınmaz malikine ileri sürme imkanları olmadığı, taşınmaz malikinin aynı hak sahibi olarak üstün hakkının bulunduğu ilk derece mahkemesince de bu durum nazara alınarak ihtiyati tedbir kararı verildiği ve itirazın reddedildiği anlaşılmakla; istinaf eden yanın istinaf talebi yerinde görülmediğinden esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1 – İstinaf eden üçüncü kişilerin istinaf taleplerinin HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE 2- Alınması gereken harç peşin alınmış olmakla ayrıca alınmasına yer olmadığına 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden yan üzerinde bırakılmasına 4-İnceleme duruşmasız yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK 362/1-f maddesi gereğince KESİN olmak üzere 03/06/2020 tarihinde ve oy birliğiyle karar verildi.