Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/585 E. 2022/1017 K. 07.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/585 Esas
KARAR NO: 2022/1017
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/02/2019
NUMARASI: 2016/233 E. – 2019/193 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 07/06/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacı … Ltd.Şti.’nin keşide ettiği 14/01/2015 tarih 139.500,00.-TL bedelli çekin, ticari ilişki gereğince diğer davalı … Ltd. Şti.’ne verildiğini, çekin davacı … …Ltd.Şti. uhdesinde iken çalındığını, davalı … tarafından, Gebze …İcra Müdürlüğü’nde … esas sayılı takibin anılan çeke dayandığını, takipte her iki davacının malları üzerine haciz uygulandığını, sahte imzayla … Ltd.Şti.’nin ciranta gösterildiğini, haciz baskısı nedeniyle, davacı … Ltd.Şti.’nin 176.225,00.-TL parayı icra veznesine depo etmek zorunda kaldığını, davacıların davalılarla ticari ilişkisi bulunmadığını, çeklerin çalınmasıyla ilgili Balıkesir C.Başsavcılığında 2014/12579 soruşturma sayılı şikayetleri bulunduğunu, çekte ciro olarak imza ve kaşesi görünen … Ltd. Şti.’nin kaşesinin sahte olduğunu, imzaların da yetkili kişiye ait olmadığını, bu nedenlerle çalınmış ve üzerinde sahte imzalar atılmış, tahribatlı çekle ilgili davalılara takip miktarı olan 154.446,55.-TL borçlu olmadıklarının tespitine ve %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP: Davalı … vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davanın usuli yönden yanlış açıldığını, davanın hem keşideci hem lehtar tarafından tek bir dilekçe ile ikame edilmiş bir dava olduğunu, takip konusu çekin keşidecisi olan 1 nolu davacı … Ltd.Şti.’nin huzurdaki davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığını, takip konusu çekin keşidecisi olan … Ltd.Şti.’nin dava konusu çeki, diğer 2 nolu davacıya ticaret gereği ciro ederek verdiğini ve dolayısıyla bu çekin borçlusu olduğunu açıkça ikrar ettiğini, ikrarın kesin delil niteliğinde olduğunu, 2 nolu davacı …’ın çeki çaldırdığını, çekin ister hamiline, ister emre yazılı olsun, çekin hamilinin onun kötüniyetiyle ya da ağır bir kusuru bulunarak iktisap etmiş olmadıkça, önceki hamilinin elinden ne suretle çıkmış olursa olsun, onu geri vermeye mecbur olmadığını, müvekkilinin kendinden önceki hamil olan … firmasından çeki iyi niyetle iktisap ettiğini, müvekkilinin söz konusu çeki iyi niyetle iktisabı karşılığında davalı müvekkilinin kötüniyetli ve ağır kusurlu olduğunu ispat yükünün davacıda olduğunu, TTK md.677’ye göre, Poliçedeki bir imzadaki sahtelik yüzünden geçerli diğer imzaların hukuki durumunda bir değişiklik olamaz. Yani senet onlar bakımından geçerlidir. Bu maddeye göre takip ve dava konusu olan çeki diğer bir davalı olan … firmasından alacağına karşılık olarak iktisap etmiş olan davalı müvekkilinin söz konusu çekin yasal hamili ve alacaklısı olduğunu, karşı yanın huzurdaki davayı açmakta ve ihtiyati tedbir kararı almakta kötüniyetli olduğunu, müvekkilinin alacağına geç ulaşacağını ve zarara uğrayacak olması sebebiyle tazminat taleplerinin bulunduğunu beyanla takip ve dava konusu çekin keşidecisi olan 1 nolu davacı … Tic. Ltd.Şti. yönünden hukuki yarar ve dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, talepleri kabul görmediği takdirde her iki davacı yönünden davanın esastan reddine, 02/02/2015 tarihinde verilen icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi yönündeki tedbir kararının kaldırılmasına, teminat bedeli olarak takdir edilen 23.167,00.-TL teminatın hangi davacı için yatırıldığının davacılara açıklattırılmasına ve teminat yatırmamış olan diğer davacı açısından tedbir kararının kaldırılmasına, ihtiyati tedbir kararının kaldırılması halinde Gebze …İcra Müdürlüğü’ne tedbir kararının kaldırıldığı yönünde müzekkere yazılmasına, ihtiyati tedbir kararı ile müvekkili davalı alacaklının alacağına kavuşması geciktirildiğinden, davanın reddi halinde İİK md. 72/4 hükmü gereğince davacıların ayrı ayrı takip ve dava miktarının asgari %20 oranında tazminat ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar …, … ve … Ltd. Şti; davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22.02.2019 tarih ve 2016/233 Esas – 2019/193 Karar sayılı kararıyla; “Davacı … Ltd. Şti. tarafından açılan davada, davacı tarafça Gebze … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından dolayı, davalılara borçlu olmadığının tespiti talep edildiğinden ve bu şirket adına atılı bulunan ciro imzasının davacı şirket temsilcilerine ait olmadığı anlaşıldığından, davacı … San. Ltd. Şti. yönünden davanın kabulüne, davalı alacaklının takip yapmakta haksız ve kötüniyetli olduğu ispat edilemediğinden, davacı … Tic. ve San. Ltd. Şti. lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına; Davacı … Tic. Ltd. Şti. tarafından açılan davada, davacının imzasını inkar etmemesi ve borçtan sorumlu olması, diğer davacıya karşı herhangi bir def’ileri sürmemesi nedeni ile davanın reddine, tedbir kararı ile icra dosyasına yatan paranın alacaklıya ödenmemesine karar verildiğinden ve tedbir uygulandığından, davacı … San. Tic. Ltd. Şti.’nin dava değerinin %20’si olan 30.889,31.-TL icra inkar tazminatına mahkum edilmesine.” kararı verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı … Tic. Ltd. Şti. vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Çekteki diğer davacı … adına atılı imza ve kaşenin sahte olduğunu, çekteki ciro silsilesinin bozulduğunu, Davacıların davalıların hiçbirisini tanımadığını, hiçbir ilişki ve borcunun bulunmadığını, çek çalındığından ve sahtecilik yapıldığından davalıların çeki ne sebeple ve hangi ticari ilişki kapsamında aldıklarını ispat etmeleri gerektiğini, Soruşturma dosyası sonucunun beklenmemesinin hukuka aykırı olduğunu, çekin çalınmasıyla ilgili olarak başlatılan Balıkesir C.Başsavcılığının 2014/12579 Soruşturma sayılı dosyasının sonucunun bekletici mesele yapılması gerektiğini, Diğer davacı lehtar imzasının sahte olduğunu ve bu imzadan sonra gelen ciranta olan davalı …’in de imzasını savcılık beyanında inkar ettiğini, mahkemenin bu beyanı görmezden gelmesinin usule aykırı olduğunu, Davalı hamilin kötüniyetli olduğunu ve resmi belgede sahtecilik – dolandırıcılık suçlarını meslek edinmiş birisi olduğunu, buna ilişkin mahkeme dosya numaralarının sunulduğunu, Mahkemenin ‘müvekkilin borcunu ikrar ettiği’ yönündeki tespitin hatalı olduğunu, müvekkilin sadece diğer davacıya çeki ticari ilişki kapsamında verdiğini kabul ettiğini, müvekkilin çek kapsamında borcunun bulunmadığını, Tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmemesinin hatalı olduğunu, ayrıca benzer davalarda mahkemelerin her iki davacının menfi tespit talebini kabul ettiğini.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
DELİLLER: *Gebze …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında; davalı … tarafından davacılar ve diğer davalılar aleyhine kambiyo senetlerine özgü takip yolu ile takip yapıldığı, takip dayanağının 14.01.2015 keşide tarihli, muhatabı … Bankası TAO Gebze Şubesi, keşidecisi … Ltd. Şti. ve lehdarı … San. Ltd. Şti. olan, 139.500,00.-TL bedelli çek olduğu görülmüştür. *Balıkesir C.Başsavcılığının 2014/12579 soruşturma sayılı dosyasında; davacı … San. Ltd. Şti. tarafından birçok çek ile birlikte, dava konusu takip dayanağı çekle ilgili olarak çalındığı iddiası ile suç duyurusunda bulunulduğu, soruşturmanın devam ettiği görülmüştür. *ATK Fizik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 07/05/2018 havale tarihli raporda özetle; inceleme konusu çekteki birinci ciro imzası ile …, … ve …’ın mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği bildirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davacılar, takibe konu çekin keşidecisinin davacı … Ltd. Şti. olduğunu, çekin davacı … Ltd. Şti. adına düzenlendiğini, çekin lehtarda iken çalındığını, çekteki lehtar imzasının sahte olduğunu, davalının meşru hamil olmadığından bahisle menfi tespit isteminde bulunmuştur. Davalı …, iddiaları kabul etmeyerek davanın reddi gerektiğini savunmuş; diğer davalılar davaya cevap vermemiştir. İlk derece mahkemesi tarafından, “Davacı … San. Ltd. Şti. tarafından açılan davanın kabulü ile icra dosyasında davalı takip alacaklısı …’e borçlu olmadığının tespitine,; Davacı … Tic. Ltd. Şti. tarafından açılan davanın reddine, tedbiren icra dosyasına yatan paranın alacaklıya ödenmemesine karar verildiğinden ve tedbir uygulandığından, davacının dava değerinin %20’si olan 30.889,31.-TL icra inkar tazminatına mahkum edilmesine.” karar verilmiştir. Hüküm davacı … Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı lehtar … San. Ltd. Şti.’nin çekteki lehtar imzasının kendilerine ait olmadığı iddiası nedeniyle mahkemece yapılan araştırma kapsamında aldırılan Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi’nin 07/05/2018 tarihli raporu ile “Çekteki birinci ciro imzası ile davacı şirketin yetkilileri olan …, … ve …’ın mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği”nin anlaşılması karşısında mahkemece bu davacı yönünden davanın kabulüne karar verilmesi yerindedir. Türk Ticaret Kanunu’nun 677. maddesi hükmüne göre, ticari senetteki geçersiz imza sadece kendisi yönünden hükümsüzlük sonucu doğurur. Senetteki her imza diğerlerinden bağımsız olarak sadece imza sahibini bağlar. İmzaların bağımsızlığı ilkesi, poliçeye atılı her geçerli imzanın (keşidecinin, cirantanın, avalistin, kabul eden muhatabın imzası gibi) sahibini bağladığını, geçersiz imzaların sahiplerinin sorumlu tutulmamasına rağmen poliçenin geçerliliğini ortadan kaldırmadığını ifade eder. Kural olarak geçerli imzaların sahipleri, başkasının imzasının geçersiz olduğunu ileri sürerek kambiyo sorumluluğundan kurtulamazlar. Buna göre davacı keşideci … Tic. Ltd. Şti. tarafından açılan davada, davacının imzasını inkar etmemesi ve borçtan sorumlu olması, diğer davacıya karşı herhangi bir def’ileri sürmemesi nedeni ile davanın reddine dair ilk derece mahkemesi kararı isabetli olduğundan, davacı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı … Tic. Ltd. Şti. vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davacı … Tic. Ltd. Şti.’nden alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davacı … Tic. Ltd. Şti. tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.07/06/2022