Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/56 E. 2020/463 K. 26.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/56 Esas
KARAR NO : 2020/463 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/09/2016
NUMARASI : 2015/1104 E., 2016/646 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 26/02/2020
İstinaf incelemesi üzerine Dairemize gelen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, ” müvekkilinin davalıya disel motor ve aksesuarı ile deniz şanzımanı sattığını, bu satıma ilişkin 3 adet fatura düzenlendiğini ve davalıya teslim edildiğini, fatura bedelillerinin peşin ödeneceğinin kararlaştırılmış olmasına rağmen davalının bu ödemeyi yapmadığını, bu konuda Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı dosyasında başlattıkları icra takibine, davalının haksız olarak itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğunu” beyanla itirazın iptalini, en az %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, ” dava tebligatın vekil yerine asile yapıldığı için geçersiz sayılmasını, görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davacının alacak iddiasının doğru olmadığını, taraflar arasında sözlü bir anlaşma yapıldığını, gemi makinelerinin en geç 24 Mayıs 2015 tarihine kadar tesliminin kararlaştırıldığını, buna rağmen makinaların zamanında teslim edilmediğini, müvekkilinin ısrarlı talepleri üzerine ancak 19/06/2015 tarihinde teslim edildiğini, bu gecikme süresi içinde müvekkilinin gemilerinin kızakta beklediğini ve bundan dolayı zarar ettiğini, öte yandan sözlü anlaşmaya göre peşin ödeme değil, taksitle ödeme yapılacağını, ayrıca 2 adet fatura aslı müvekkiline gönderilmediğinden müvekkilinin gemilerinin Liman Başkanlığı denetiminden geçmediğini, bundan dolayı da zarar gördüklerini, öte yandan 24/03/2015 tarihli profarma faturada ödememlerin döviz cinsinden yapalacağı açıkça yazılı olmasına rağmen davacının faturaları TL cinsinden kestiğini” savunarak görevsizlik kararı verilmesini ve davanın reddini istemiştir.Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından bilirkişi incelemesi yaptırıldıktan sonra 17/10/2016 tarihinde davalının davacıya toplam 192.920 TL fatura borcu olduğu, bu borcun 55.404,50 TL’lik kısmının takipten önce, 76.584,07 TL’lik kısmının ise takip sırasında ödediği ve halen 75.000 TL’nin dönmemiş olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne ve davalının itirazının iptaline, takibin asıl alacak olan 75.000 TL üzerinden devamına ve %20 icra inkar tazminatına hükmolunmuş, bu karara karşı davalı vekili süresinde istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı vekili 01/11/2016 harç tarihli istinaf dilekçesinde, cevap dilekçesinde ileri sürdüğü savunmalarını tekrar ederek, mahkemenin yetersiz bilirkişi raporuna göre karar verdiğini, bilirkişi incelemesine gerek görüldüğüne göre alacağın likit olmadığını, bu nedenle icra tazminatına hükmedilemeyeceğini, ayrıca davacının vadesi gelmeyen tüm alacaklarını takip konusu yaptığını, taraflar arasında sözlü anlaşma yapılmış olmasına rağmen vade konusunda tarafların dinlenmediğini, iddia ile isimlerini bildirdiği tanıkların dinlenmemesi ve tehiri icra kararı verilerek ilk derece mahkemesi kararının bozulmasını, … şirketine tezkere yazılmasını, kararın bozulmasını, yeniden bir karar verilmesini istemiştir.Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde, fatura bedellerinin mal mukabilinde ve peşin ödenmesi konusunda tarafların mutabakata vardıklarını ve bu hususun faturada belirtildiğini, taraflar arasında sözlü bir anlaşma bulunmadığını, ticarette sözlü anlaşma diye bir usulün bulunmadığını, davalının faturaları aldığını, defterlerine kaydettiğini, bu faturalar ile ithalat işlemi yaptığını, arkalarını İstanbul Liman Başkanlığında kaşelettiğini, şimdi ise malın zamanında tesilm edilmediği iddiasında bulunduğunu, bunun kötüniyetli olduğunu, kesin süre içinde delil bildirmediğini, tanık dinletme talebinin yerel mahkemece reddedildiğini, bu aşamada yeni tanık listesi vermesine muvafakat etmediklerini, belirterek istinaf başvurusunun reddini istemiştir.Dairemizce istinaf talebi üzerine duruşma açılmış ve daval yanın sunduğu proforma faturası nedeni ile bilirkişiden ek rapor alındıktan sonra ; davalı yanın istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.Kararın Yargıtay’a temyiz edilmesi üzerine ; Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 2017/4495 Esas ve 2019/5039 Karar sayılı kararı ile ; İstinaf mahkemesince duruşma açılıp işin esasına girildiği nedenle HMK 353/1-b-3 madde gereğince ilk derece mahkemesindeki davanın esası hakkında da hüküm kurulması gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiş olup; Mahkememizce usul ve yasaya uygun bulunan bozma ilamına uyulmuştur.Buna göre;Dava, faturalı mal satımı nedeniyle alacak iddiasına dayalı olarak açılmış itirazın iptali davasıdır. Davacı taraf, davalıya dizel motor ve motor aksamları sattığını iddia ile bu satıma ilişkin fatura bedellerinin davalı tarafça ödenmediğini iddia ederken, teslimatı geciktirmesi nedeniyle zarara uğradığını, ayrıca ödemenin taksitle yapılmasının sözlü olarak kararlaştırıldığını, proforma faturada ödemelerin döviz cinsinden yapılacağı, buna rağmen faturaların TL cinsinden düzenlendiğini savunmaktadır. Davalının istinaf sebepleri ise bilirkişi raporunun yetersiz olduğu , alacağın likit olmadığı, vadesi gelmeyen alacakların dava konusu yapıldığı, sözlü anlaşmaya rağmen tarafların ve tanıkların dinlenmediği hususlarına ilişkindir.Dairemizce istinaf incelemesi duruşmalı yapılmış, taraflar duruşmaya çağrılarak dinlenmiş, muhasip bilirkişiden ek rapor alınmış, proforma faturaya ilişkin iddia nedeniyle bu faturanın gönderildiği iddia edilen mesajdaki e-posta adresinin aidiyeti araştırılmış ve ortaya çıkan sonuca göre değerlendirme yapılmıştır. 13/04/2017 ibraz tarihli ek raporda, ” davacı iş yerinde davalıya 24/03/2015 tarih ve … nolu bir proforma fatura göndermediği, bu proforma faturanın e-posta yoluyla gönderilmiş olabileceği, icra dosyasının, proforma faturadakilerle aynı olduğu, icra dosyasındaki faturadaki motor markası proforma faturadaki motor markası ile aynı olmasına rağmen model no’larının tutmadığı, icra dosyasında fatura bedellerinin TL olarak gösterilmesine rağmen proforma bedelinin ABD doları olarak gösterildiği, davalı tarafça sunulan proforma faturada belirtilen ödeme tarihleri ve teslim tarihi ile ilgili şartlara davalı tarafından uyulmadığı, davalının , teslim tarihi olarak bildirilen 25/05/2015 tarihinden sonra çeşitli tarihlerde ödeneceği belirtilen aylık taksitleri ödemediği” görüşü açıklanmıştır.Her ne kadar ODTÜ Alan Adları Yönetimi’nden gelen 03 Nisan 2017 tarihli yazı cevabında, …@….com.tr e-posta adresinin davacı şirkete ait olduğu bildirilmiş ise de, bu faturanın fiziki ortamda düzenlenmediği, elektronik ortamdaki bu belgenin sağlıklı olmayabileceği, bu nedenle delil değeri taşımadığı sonucuna varılmıştır.Ek bilirkişi raporundaki tespit ve değerlendirmeler karşısında, davalının faturalara ve mal teslimine itiraz etmemiş oluşu , kısmi ödeme yapması, icra takip tarihi itibariyle borç bakiyesinin 75.000 TL olduğu, malın geç teslimine dair iddianın davalı tarafça yazılı delillerle ispat edilememiş oluşu, ek rapordaki değerlendirmelere göre davalının, yükümlülüklerini yerine getirmemiş oluşu, faturalarda peşin ödeme şartının konulmamış oluşu, vadeye bağlama iddiasının da ispat edilememiş oluşu nedeniyle davalının istinaf istemleri yerinde görülmemiş, proforma faturası düzenlenip gönderildiği ispat edilemediğinden borç bakiyesine göre tanık dinlenmesi mümkün görülmemiş, alacak faturaya dayalı olduğundan ve davalı tarafça kolayca belirlenebilir olduğundan alacağın likit olduğu ve buna bağlı olarak icra inkar tazminatına ilişkin istinaf isteminin de yerinde olmadığı anlaşılmış, bu nedenlerle tüm istinaf taleplerinin reddi ile HMK 353/1b3 maddesine göre ilk derece mahkemesine açılan davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :1-Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1104 Esas 2016/646 Karar sayılı kararının HMK 353/1-b-3 maddesi gereğince kaldırılmasına, 2-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, İlk derece mahkemesine açılan davada A.-Davanın kabulüne, Davalının Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takibine vaki itirazın iptaliyle, takibin 75.000 TL asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren talebi aşmamak kaydıyla 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi uyarınca değişen oranda avans faizi işletilmesine, asıl alacak tutarı olan 75.000 TL’nin takdiren % 20’si oranında hesap edilen 15.000,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, B.-Alınması gerekli 5.123,25TL harçtan davacı tarafça yatırılan 592,25 TL harcın mahsubuyla bakiye 4.531,00 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA, C. Davalı yanca yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerine BIRAKILMASINA,D. Davacı tarafça yapılan 624,05TL harç, ¨0,75 TL dosya masrafı, 685 TL posta / tebligat/bilirkişi gideri ( ayrıntısı uyapta kayıtlı ), olmak üzere toplam 1.309,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, E. AAÜT’ne göre kabul edilen kısım üzerinden hesap edilen 11.250 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, F. Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından MAHSUBU ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,İSTİNAF YARGILAMASINDA 3- Davalı yanca yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalı yan üzerinde bırakılmasına 4-Alınması gereken 5123,25 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 592,25 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.531,00 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir yazılmasına 5- Duruşmalı inceleme yapılmış olmakla 3.400,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı yanın yokluğunda; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal sürede Yargıtay’a Temyiz yolu olanaklı ve oy birliği ile karar verildi. 26/02/2020