Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/557 E. 2022/1211 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/557 Esas
KARAR NO: 2022/1211 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/09/2019
NUMARASI: 2018/450 E. – 2019/356 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Fikir Ve Sanat Eseri İle İlgili Sözleşmeden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 30/06/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davanın İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açıldığı, mahkemenin 10/05/2018 tarih 2018/419 E.- 2018/419 K. sayılı görevsizlik kararı ile dosyayı İstanbul 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’ne gönderdiği davanın İstanbul 2.FSHHM’since sonuçlandırıldığı anlaşılmıştır.
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket ile davalılar arasında “…” adlı dizi film projesine ilişkin 18/09/2017 tarihli “Oyuncu Sözleşmesi” imzalandığını, müvekkilinin ve yayıncı kuruluş arasında Yapımcılık sözleşmesine istinaden dizi film projesinin yapımcılığının müvekkili şirket tarafından yürütülürken 20/12/2017 tarihinde devir protokolü ile projenin yapımcılığının üçüncü kişilere devredildiğini, sözleşmenin devri kapsamında taahhütlerinin yerine getirilmemesi üzerine taraflarından sözleşmeden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmesi hususunda yayıncı kuruluşa ihtar edildiğini, müvekkilinin yapımcılık bedelini ödemeyen yapımcı kuruluşun, dizi oyuncularını toplayarak ” … Ltd. Şti. Tarafından ödenmez ise taraflarından ödeneceği yönünde açıklamalarda bulunmasının karşısında haksız rekabet hükümlerine ve sözleşmeye aykırılık teşkil eden bu eylemlerin durdurulması” hususlarının taraflarından ihtar edildiğini, yayıncı şirketin ödeme yükümlülüğünü yerine getirmemesi üzerine taraflarından bu kez İst. … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı ve İst … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyaları ile takip başlatıldığını, icra takibine kısmi ödemede bulunan yapımcı kuruluşun borca itiraz etmesi üzerine bakiye tutar üzerinden taraflarınca İst. 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/343 E sayılı dosyası üzerinden itirazın iptali davası açılmış olduğunu ve davanın halen derdest olduğunu, oyunculuk sözleşmesinin Sözleşme süresince yapımcı dışında oyunculukla ilgili görev alınamayacağı yönündeki 6. ve 7(d)hükmünde sözleşme kapsamındaki hak ve vecaiblerini yapımcının önceden yazılı izni olmaksızın kısmen ve veya tamamen üçüncü şahıslara devir temlik ve ciro edilemeyeceği yönünde devir yasağına ilişkin 7/(i)ve 8(2) hükmünde Sözleşme kapsamında yapımcıya ait gizli bilgilerin üçüncü kişiler ile paylaşılamayacağı yönündeki 10 (d) bendi hükmü davalı taraflarca ihlal edilerek sözleşmeye aykırı davranıldığını, belirtilen madde hükümlerinin ihlali nedeniyle ahde vefa ilkesine aykırı davranan davalıların cezai şart ihlal sayısının tespit edilerek cezai şart alacaklarının miktar olarak tespitini, fazlaya ilişkin haklarını ile diğer haklarının saklı olmak üzere şimdilik (kısmi dava olarak) 100,00 TL cezai şartın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek (her bir cezai şartın temerrüt tarihini belirlemek sureti ile ilgili tarihten itibaren hesaplamak kaydıyla) avans faizi oranında ticari temerrüt faiziyle birlikte davalılardan tahsil edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davacı ile kanal arasında 01/11/2017 tarihinde … adlı dizi projesinin yapımı için sözleşme imzalandığını ve 18/09/2017 tarihinde oyunculuk sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmenin eki olarak müvekkillerinden kanala devredilmek üzere mali hak devir beyanı ve muvafakatname alındığını, davacı, kanal ve … şirketi arasında 20/12/2017 tarihinde imzalanan yapım sözleşmesi ek protokolü ile yapım işlerinin … şirketine devredildiğini, oyunculuk sözleşmesinin tarafının devralan … şirketi olduğunu, taraflar arasında halefiyet yoluyla ilişki kurulduğunu, yeni sözleşme imzalanmasının bir öneminin bulunmadığını, müvekkillerinin dizi projesinde üzerlerine düşen edimleri yerine getirdiğini, davacı tarafından müvekkillerinin sanatının eksik veya hatalı icra etmesiyle alakalı herhangi bir taleplerinin olmadığını, müvekkillerinin yapım işi devredilene kadar ödemeleri davacı …’dan aldığını, oyunculuk sözleşmesinin ödemelere ilişkin 8.ana başlığına göre oyuncu ödemelerinin kanaldan gelecek ödemelere bağlı olduğunu, müvekkillerinin oyunculuk edimlerini yerine getirmekle hak ettiği ücreti davacı … şirketinden alabileceği gibi kanaldan da alabileceğini, müvekkillerinin söz konusu dizi projesinde yer aldıkları süreçte herhangi farklı bir dizi film projesinde yer almadıklarını, müvekkillerinin sözleşme kapsamında yapımcıya ait gizli bilgilerin ifşa edildiği iddia edilse de bu gizli bilgilerin ne olduğunun kimlere söylendiği ve zararın ne olduğu hususunda açıklık olmadığını belirterek, müvekkillerine isnat edilen cezai şartın doğumuna neden olan herhangi bir kusurun bulunmadığını, cezai şartı oluşturan bir eylem olmaması bakımından davacıların bu davayı açmakta hukuki yararlarının olmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 10.09.2019 tarihli 2018/450 E. -2019/356 K. sayılı kararıyla; “… davacının taraf olduğu devir sözleşmesi dikkate alındığında, hem sözleşmeyi imzalayıp hem de bu sözleşmeden kaynaklı olarak bu sözleşme gereği edimlerini yerine getiren ya da bu edimler kapsamında tahsilat yapan davalılara (davacının sorumlu olduğu ilk 8 bölüme ilişkin dahi olsa ) sözleşmeye aykırılık iddiasında bulunulmasının dürüstlük kuralına aykırı olduğu, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olacağı, yine davalıların bir kısım bakiye ödemeleri dava dışı 3. Kişilerden tahsil etmiş olmasının davacının ticari sırlarına aykırılık olarak kabulünü gerektirir bir durum olmadığı gibi haksız rekabet olarak kabulünün mümkün olmadığı, zira ek protokolde 3. Bölümden 8. Bölüme kadar bakiye kalan ödemeler yönünden mahsuplaşmanın dikkate alınacağının kabul edildiği, davacının isticvap taleplerinin davanın konusuyla ilgili olmadığı, davacının 3. Kişiye bakiye ödemeleri kimlerin söylediği kimlerden bu durumun yayıldığına ilişkin iddia ve taleplerin esasen davanın konusu olmadığı gibi davacının 3. Kişi olarak iddia ettiği dava dışı kişilerin sözleşme ve protokole taraf olarak imzalarının bulunduğu, sözleşmesel sorumluluklarının olduğu, şu hale göre davacının davalıların sözleşmeye aykırı davrandıkları iddiasına dayalı cezai şart talebinin dinlenilme ihtimalinin bulunmadığı” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; mahkeme kararının defalarca okunmasına rağmen anlaşılamadığını, davada çözümlenmesi gereken en önemli hususun, oyuncuların yayıncı kuruluştan aldığı ödemelerin nasıl, ne şekilde, kimin talebiyle yapıldığının tespiti olduğunu, davalılar vekilince bu soruya cevap verilmediğini, davalı asilin bizzat dinlenilmesini talep ettiklerini, birinci ihtimalde oyuncunun gidip yayıncı kuruluştan ödeme talep etmiş olması halinde, oyunculuk Sözleşmesi’nin sır saklama ve gizliliği ihlal etmeme yükümlülüğünün düzenlendiği 10/d bendinin ihlal edilmiş olacağını, çünkü oyuncunun en asgari kabulle, müvekkili yapımcının ödemeleri yapmadığını söyleyerek yalan söylemiş ve müvekkilini itibarsızlaştırmış ve Oyunculuk Sözleşmesi 10/d bendinde “Gizli Bilgi” olarak tanımlanmış bir bilgiyi ifşa etmiş yani sözleşmeyi ihlal etmiş sayılacağını, ayrıca üçüncü kişilerden ödeme alarak alacağını devretmiş, temlik etmiş sayılacağını, Oyunculuk Sözleşmesi’nin 7/i bendinde düzenlenen temlik yasağını da ihlal etmiş olacağını, ikinci ihtimalde ise oyuncunun hiçbir talebi olmadan yayıncı kuruluşun ödeme yaptığını ileri sürmesi halinde ise gizlilik kuralının ihlalinden bahsedilemeyeceğini, davalıların uymakla yükümlü olduğu Oyunculuk Sözleşmesi’ne göre davalıların müvekkilinden başka kimseden ödeme kabul edemeyeceklerini, mahkemenin bu hususu irdelemesi ve aydınlatması gerekirken bu hususun mahkemece ilgisiz bulunarak reddedildiğini.-Mahkemenin davanın konusunu netleştirmediğini.-Mahkemenin devir sözleşmesi derken neyi kastettiğinin anlaşılamadığını Yapımcılık devir protokolünden bahsedilmişse davalının bu sözleşmede imzasının bulunmadığını, mahkeme karar gerekçesinde davalıların sözleşmedeki edimlerini yerine getirdiğini bahsederken, hangi sözleşme ve hangi edim olduğunun anlaşılamadığını, davalının oyunculuk edimi dışında başka edimlerinin de bulunduğunu, oyunculuk sözleşmesinin mi kastedildiğinin anlaşılamadığını.-Kararın gerekçesinde MK 2. Maddesine aykırılıktan bahsedilmişse de, maddenin amacından saptırılarak kullanıldığını.-Mahkeme hakimince davanın konusunun anlaşılamadığını, davalıların bir kısım bakiye ödemeleri üçüncü kişiden almasının haksız rekabet olarak kabul edilemeyeceğine ilişkin mahkeme gerekçesinin hatalı olduğunu, ek protokolde 3. Bölümden 8. Bölüme kadar bakiye kalan ödemeler yönünden mahsuplaşmanın dikkate alınacağının kabul edildiği açıklanmışsa da, davalı ile müvekkili arasında böyle bir protokol bulunmadığını. -Müvekkili yapımcı ile davalı oyuncu arasında sözleşme imzalandığını, dava açma nedeninin oyuncunun sözleşmedeki şartlara riayet etmemesi olduğunu, mahkemeden ihlallerin tespitini talep ettiklerini, birinci ihlalin, davalının üçüncü kişilerden (yayıncı kuruluştan) ödeme alarak “Sözleşme kapsamındaki hak ve vecaiblerini yapımcının önceden yazılı izni olmaksızın kısmen ve’veya tamamen üçüncü şahıslara devir, temlik ve ciro edilemeyeceği” yönünde devir yasağına ilişkin 7/(i) hükmüne aykırı davranması, ikinci ihlalin, üçüncü kişilerden ödeme alan davalının ödeme bilgilerini, ödeme tarihini, müvekkilimin ödeme yapıp yapmadığını, ödeme aracını, yani “ticari sırlarını” ifşa ederek “Sözleşme kapsamında yapımcıya ait gizli bilgilerinin üçüncü kişilerle paylaşılamayacağı” yönündeki 10/(d) bendi hükmüne aykırı davranması, üçüncü ihlalin, davalının, müvekkili ile imzaladığı sözleşme yürürlükte iken başka bir yapım şirketi ile sözleşme imzalayarak “Sözleşme süresince yapımcı dışında üçüncü bir gerçek veya tüzel kişinin yapımında veya bir yayın kuruluşunda oyunculukla ilgili görev alınamayacağı” yönündeki 6/(c) ve 7/(d) hükmüne aykırı davranması olduğunu, davalı vekili tarafından bu sorulara cevap verilmediğini, mahkeme hakimi tarafından da dava ile ilgisi olmadığı gerekçesiyle reddedildiğini. -Oyunculuk sözleşmesinin hiçbir şekilde devredilmediğini, müvekkilinin herhangi bir kişiye halefiyet ve muvafakat vermediğini, devredilenin dizinin yapımcılığı olduğunu, yapımcılık sözleşmesinin devir protokolünde oyuncuları bağlayıcı bir hükme imza atmadığını, oyunculuk sözleşmesinin yapımcılık sözleşmesinden bağımsız bir sözleşme olduğunu, sözleşmenin 5/a maddesinde; “OYUNCU, işbu sözleşmenin imza tarihi itibariyle yürürlüğe gireceğini ve KANAL ile YAPIMCI arasında imzalanan TV dizisi Yapım Sözleşmesinde yer alan SEZON boyunca yürürlükte kalacağını, gayrikabili rücu olarak kabul etmektedir, Sözleşme hangi sebeple sonu ererse ersin YAPIMCI’nın sözleşme uyarınca edindiği ve edineceği haklar ve yetkiler açısından herhangi bir süre, yer, sayı ve muhteva itibariyle kısıtlanmamış biçimde süresiz olarak yürürlükte kalacaktır.” düzenlemesi bulunduğunu, sözleşmenin 7/i ve 10/d maddelerinin ihlal edildiğini, üçüncü kişilerden müvekkilinin sorumlu olduğu bölüm ödemelerini tahsil eden davalıların, ödeme bilgileri, bölüm ücreti, IBAN bilgileri, müvekkilin mali durumu gibi ticari hususları ifşa ederek madde hükmünü ihlal ettiklerini oyuncunun ödeme talep etmiş olması halinde en asgari kabule, bölüm başı ücret, ödeme tarihi, tutarı, hesap bilgileri, müvekkilimin ödemelerini yapıp yapmadığı gibi ticari sır mahiyetindeki hususların davalılarca sözleşmeye aykırı olarak yayıncı kuruluşa ifşa edildiğinin ortaya çıkacağını, beyanla kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Davacı ile davalılar arasında; 18/09/2017 tarihli … Dizi filmine ilişkin oyunculuk Sözleşmesi imzalandığı, sözleşme ekinde davalı oyuncu tarafından imzalanan “Mali Hak Devir Beyanı” ile yine oyuncu tarafından imzalanan sözleşmeden kaynaklanan mali haklarının … A.Ş. ‘ye devredilmek üzere davacı şirkete devrettiğine ilişkin “Muvaffakatname” bulunduğu anlaşılmıştır. Dava dilekçesi ekinde, davacı şirket ile dava dışı … A.Ş. , …, … Ltd. Şti., … arasında imzalanan “…” İsimli TV Dizisi Yapım Sözleşmesi Ek Protokol-1 başlıklı sözleşmenin ilk ve son sayfalarının sunulduğu, sözleşmenin son sayfası üst satırında “yapımcı ve taahhüt eden tarafının … Ltd. Şti. Ve … olduğu hususunda mutabık kalmışlardır.” yazdığı, sözleşmenin 4.3 maddesinden, dizi filmin 8. Bölüm dahil yapımcısının davacı şirket olduğu, 9. Bölümden itibaren … Ltd. Şti.’nin ve …nın …’a karşı Sözleşme ile belirlenmiş yükümlülüklerini yerine getireceklerini, …, … ile … Ltd. Şti. Ve …’nın Sözleşmenin 9. Ve 10. Maddesi kapsamında 04/01/2018 tarihinden önceki döneme ilişkin doğacak her türlü husustan …’a karşı müşterek ve müteselsilen sorumlu oldukları ancak 04/01/2018 tarihinden sonra, Sözleşmeye ilişkin doğacak her türlü husustan … ve …’nın …’a karşı müşterek ve müteselsilen sorumlu olduklarının düzenlendiği, Ek Protokol 4.5 maddesinde; ek protokol ile belirlenen değişiklik ile birlikte sözleşme ile belirlenen hak ve yükümlülüklerin aynen devam edeceği, ek protokolün sözleşme ile geçerli olduğu, ek protokolün sözleşmenin eki olduğu düzenlenmiştir. Oyunculuk Sözleşmesinin 9. Maddesinin “Yapımcının Yükümlülükleri” başlığını taşıdığı, yapımcının oyuncuya ödeyeceği oyunculuk ücreti ödemesi ile ilgili düzenlemelere, sözleşmenin yapımcı tarafından fesih koşullarına ve oyuncunun edimlerini yerine getirmemesi halinde yapımcının zarara uğraması halinde oyuncuya rücu edebileceğine ilişkin hükümlere yer verildiği, anlaşılmıştır. Oyunculuk Sözleşmesinin 10. Maddesinde; oyuncunun gizli bilgiyi ifşa etmeyeceğine ilişkin düzenleme bulunduğu anlaşılmıştır. Oyunculuk Sözleşmesi’nin “Cezai Şart” başlıklı 6. Maddesinde;”“Oyuncu, basiretli ve öngörülü sektörü bilen ve tanıyan bir kişi olarak bu sözleşme kapsamında Üstlendiği yükümlülükleri özen ve gayret ile yerine getireceğini, herhangi bir ihlal ve ihmal göstermeyeceğini, Yapımcı’nın Kanal ile yapmış olduğu sözleşmede öngörülen yaptırımlara maruz kalabileceğini bildiğini, bu şekilde mağduriyet oluşturmayacağını, aksi takdirde başkaca ihbar ve ihtara ya da temerrüde düşürmeye gerek kalmaksızın bu sözleşme ile öngörülen cezai şart bedellerini ve bunun dışında Yapımcı’nın uğrayacağı menfi veya müspet zarar ve ziyanı, kar kaybını, yoksun kalacağı kazancı tazmin edeceğini kabul beyan ve taahhüt etmektedir. Oyuncu, işbu sözleşmede listelendiği herhangi bir yükümlülüğünü kısmen veya tamamen ihlal ederse, başkaca ihbar ve ihtara gerek kalmaksızın en son aldığı bölüm başı ücretinin 5 (beş) katı tutarında cezai şart bedelini nakden ve defaten Yapımcı’ya ödeyeceğini, Yapımcı’nın cezai şart alacağını Oyuncu’nun hak ve alacağındaki takas mahsup edebileceğini gayri kabili rücu olarak kabul beyan ve taahhüt etmektedir. Oyuncu, aşağıdaki hallerde ise herhangi bir ihbar ve ihtara gerek kalmaksızın en son aldığı bölüm başı ücretinin 5 (beş) katı tutarında cezai şart bedelini nakden ve defaten Yapımcı’ya ödeyeceğini, Yapımcı’nın cezai şart alacağını Oyuncu’nun hak ve alacağından takas mahsup edebileceğini gayri kabili rücu olarak kabul beyan ve taahhüt etmektedir. Oyuncu, TV Dizisi’ne ve/veya TV Dizisi’nin içeriğine, formatına, adına benzer nitelikteki yapımları; kendisinin ve’veya Yapımcı dışındaki yayın kuruluşlarının ve’veya üçüncü kişilerin hesabına üretmesi yayınlaması, Yapımcı dışındaki yayın kuruluşları ile, üçüncü kişilerle TV Dizisi ve/veya TV Dizisi içeriğine, formatına, adına benzer nitelikteki yapımlar ile ilgili olarak sözleşme akdetmesi ve’veya ilişki içinde olması, Sözleşmede belirtilmiş olan ve Yapımcı’ya devredeceğini taahhüt ettiği hakları Yapımcı’ya devretmemesi ve”’veya devretmesine engel bir durumun ortaya çıkması. Oyuncu’nun işbu Sözleşme’nin ifasında 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkındaki Kanun ve mevzuata, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı mevzuatına, Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Hakkında Kanun ve bağlantılı mevzuat hükümlerine, 4054 sayılı Rekabetin Korunması hususundaki ilkelere ve Reklam Kurulu normlarına aykırı olacak bir eylemde bulunması, Oyuncu’nun, sözleşme hükümlerine göre haklı bir sebep olmaksızın Sözleşme’yi feshetmesi ve’veya Sözleşme’nin Yapımcı tarafından feshedilmesine neden olması halinde” cezai şart talep edebileceğinin kabul edildiği anlaşılmıştır. Oyunculuk Sözleşmesinin 7/i. Maddesinde,”Ajans ve oyuncu, işbu sözleşme kapsamındaki hak ve/veya vecaiblerini, YAPIMCI’nın önceden yazılı izni olmaksızın kısmen ve/veya tamamen üçüncü şahıslara devretmeyeceğini, ciro ve temlik etmeyeceğini kabul, beyan ve taahhüt etmektedir.” hükmü düzenlenmiştir.
G E R E K Ç E: Davacı vekili dava dilekçesinde, davalılar ile müvekkili arasında Oyunculuk Sözleşmesi imzalandığını ve sözleşmenin “Sözleşme süresince yapımcı dışında üçüncü bir gerçek veya tüzel kişinin yapımında veya bir yayın kuruluşunda oyunculukla ilgili görev alınamayacağı” yönündeki 6. ve 7/(d) hükmü, “Sözleşme kapsamındaki hak ve vecaiblerini yapımcının önceden yazılı izni olmaksızın kısmen ve/veya tamamen üçüncü şahıslara devir, temlik ve ciro edilemeyeceği” yönünde devir yasağına ilişkin 7/(i) ve 8/(2) hükmü, “Sözleşme kapsamında yapımcıya ait gizli bilgilerinin üçüncü kişilerle paylaşılamayacağı” yönündeki 10/(d) bendi hükmünün davalı taraflarca ihlal edildiğinden bahisle, davalıların cezai şart ihlal sayısının tespit edilerek cezai şart alacağının miktar olarak tespitini , fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 100,00 TL’nın faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde, mahkeme kararının gerekçesinin anlaşılamadığını, mahkeme hakimince taleplerinin ve davanın anlaşılmadığını, davalı oyuncunun isticvabı taleplerinin kabul edilmemesinin hatalı olduğunu beyanla ve netice-i taleplerine ilişkin açıklamalarını tekrarla, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı tarafça Ek-1 Yapımcılık devir protokolünde, davalının taraf olmadığını, davacı ile davalılar arasındaki oyunculuk sözleşmesinin feshedilmediği gibi … Şirketine de devredilmediğini, dolayısıyla oyunculuk bedelinin müvekkilinden alınması gerektiğini, yayıncıdan yada … şirketinden ücret alınması halinde bunun sözleşmenin ihlal edildiği anlamına geleceği ileri sürülmüştür. Davalılar vekilinin davaya cevap dilekçesinde; davacı, Kanal (…) ve … Şirketi arasındaki ek protokol ile yapım işlerinin … Şirketine devredildiğini, yapım işi devredilene kadar ödemelerin davacıdan alındığını, sözleşmenin 10/f maddesinde Yapımcı ve Kanal arasındaki sözleşmenin bu sözleşmenin eki olduğunun düzenlendiğini, Sözleşmenin ödemelere ilişkin 8. Ana başlığında oyuncu ödemelerinin Kanal’dan gelecek ödemelere bağlı olduğunun düzenlendiğini, müvekkilinin üçüncü bir kişi yada kuruluşta oyunculukla ilgili bir görev almadığını, gizli bilgilerin ifşa edildiğine dair iddia ileri sürülmüşse de açıklık bulunmadığını beyan etmiştir. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun “ispat yükü” başlıklı 6. maddesinde; “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür” ifadesine yer verilmiştir. Davalılar tarafından davacı iddiaları reddedilmekle, ispat yükü davacıdadır. Hukuk davalarında HMK 25. Madde gereğince taraflarca getirilme ilkesi bulunmaktadır. Hakim HMK 26. Madde gereğince tarafların talebiyle bağlı olduğu gibi, HMK 31. Madde gereğince davayı aydınlatma görevi bulunmaktadır. HMK 31. Madde de; “Hakim uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz ya da çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir. ” hükmü düzenlenmişse de; HMK 31. Madde ispat yükü yer değiştirecek şekilde uygulanamayacaktır. Yargılamaya hakim olan ilkeler bu çerçevede olup, somut uyuşmazlıkta, davacı vekili, davalı oyuncunun isticvap edilerek birtakım soruların sorulmasını talep etmiştir. Mahkemece davacı vekilinden HMK 31. Madde gereğince talebini açıklaması istenilmişse de, davacı vekilinin mahkemeye ibraz ettiği 29/04/2019 havale tarihli isticvap talebinin açıklanmasına ilişkin dilekçesinde; yayıncı kuruluşun oyunculara usulsüzce ödeme yapıldığı, oyunculara bu ödemelerin kendileri tarafından mı talep edildiği, yoksa yayıncı kuruluşun mu ödediğinin sorulacağı, dizinin ilk sekiz bölümüne ilişkin oyunculuk bedelinin müvekkilinin muvaffakatı olmaksızın üçüncü kişilerden talep ve tahsil edilemeyeceğini aksi halde sözleşmede düzenlenen devir yasağı, gizlilik , ticari sırların ifşası yasağı hükümlerinin ihlalinin söz konusu olacağını beyan ettiği anlaşılmıştır. Davacı vekilinin dava dilekçesinde, sözleşme hükümlerinin davalılarca ihlal edildiğini ileri sürerek, ihlal sayısının tespiti ile, ihlal sayısına göre cezai şart talebinde bulunmuşsa da, iddialarını somutlaştırmadığı, davalıların ne şekilde gizli bilgileri ifşa ettiği, başka bir yapımda yer aldığı, sözleşmeden kaynaklanan edimleri ne şekilde devrettiklerinin açıklanmadığı gibi, bu hususta taraflar arasındaki sözleşmeler ve ihtarnameler dışında da delil sunulmadığı, cevap dilekçesinde iddiaların kabul edilmemesine rağmen, davalının isticvabı ile bu hususları açıklamasının istenilmesinin, ispat yükünün yer değiştirmesi sonucu doğuracağı gibi, usul ve yasaya aykırı olduğu, mahkemece isticvap talebinin reddine karar verilmesinin yerinde olduğu kanaatine varılmıştır. Davacı vekilinin dava dilekçesinde, “…” isimli dizi film projesinin yapımcılığının müvekkili tarafından yürütülürken, 20/12/2017 tarihinde devir protokolü ile, projenin yapımcılığının üçüncü kişilere devredildiği beyan ve kabul edilmiştir. Davalı oyuncunun yapım sözleşmesinin tarafı olmasa dahi, Oyunculuk Sözleşmesinin 10/f maddesinde, yapımcı ile Kanal arasındaki sözleşmenin eki ve ayrılmaz parçası olduğu düzenlenmiştir. Yapılan işin niteliği gereği, aynı dizi filmin yapım işinin devri ile dizinin devam eden bölümlerinde aynı karakteri oynayan oyuncunun , yeni yapımcı şirket ile dizinin çekimine devam etmesi, sözleşmenin 6/(c) ve 7/(d) hükmünü ihlal anlamına gelmemektedir. Davacı tarafça Oyunculuk Sözleşmesi’nin feshedilmediği, devredilmediği ve 5/a maddesi gereğince tüm hakların süresiz ayakta olduğu ileri sürülmüşse de, davacının yapımcı olduğu ilk 8 bölüm için tarafların hak ve yükümlülüklerinin tespitinde süresiz olarak ayakta olacağı, ancak devamında dava dışı yapımcı şirket tarafından çekilen bölümler yönünden sözleşmenin halen taraflar arasında ayakta olduğu ve yapım sözleşmesinin davacı tarafça devrine rağmen, sözleşmenin devam ettiği gerekçesiyle, başka bir tüzel kişinin yapımında oyunculukla ilgili görev alınamayacağı yönündeki iddiasının dürüstlük kuralına ve MK 2 maddesine aykırı olduğuna ilişkin mahkeme gerekçesi yerindedir.Davacı tarafça davalının üçüncü kişilerden (yayıncı kuruluştan) ödeme aldığına dair dosya kapsamında delil sunulmadığı anlaşılmıştır. Kaldı ki davalı tarafça dizinin yapımcılığının devrinden sonra, 9. Bölümden itibaren dizinin çekimlerinde oyunculuk görevine devam edilmesi ve ücretin yayıncı Kanal tarafından ödenmesinin, gizliliğin ihlali (Sözleşmenin 10/(d) maddesi) ve sözleşmedeki hak ve vecibelerin devir ve temliki yasağına (Sözleşmenin 7/(i) ve 8/2 maddesi) aykırılık teşkil etmeyeceği ve sözleşmenin ihlali olarak kabul edilemeyeceği kanaatine varılmıştır. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi yerinde olmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 30/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.