Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/545 E. 2020/874 K. 03.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/545 Esas
KARAR NO : 2020/874 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/12/2019
NUMARASI : 2019/139 E.,
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 03/06/2020
İstinaf incelemesi üzerine Dairemize gelen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA A-)Açılan dava ve iddia :İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/12/2019 tarihli celsesinde davacı vekilinin; dava dilekçesini tekrar ettiği, ayrıca İST. CBS ‘nin 2017/133708 sayılı dosyasında iddianame düzenlenerek İst. 21. Ağır Ceza Mahkemesinin 2019/421 Esas sayılı davası açıldığı, bu dosyanın bekletici mesele yapılmasını talep ettiği, davaya konu senetler nedeniyle taşınmazların satıldığı ve alacağına karşılık davalıya Kadıköy’deki 1 taşınmaz ve Antalya’daki 1 araç davalıya satıldığı, bu taşınmazların 3. Kişilere devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbir ve ayrıca başkaca bildirecekleri bu şekildeki taşınmazlara tedbir konulmasını talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesi Kararı :İlk derece mahkemesince; “davanın açılması ile hüküm arasında geçen zaman içinde müddeabihin çeşitli şekillerde istenmeyen değişikliklere maruz kalması veya maruz bırakılmasının mümkün olduğu, bu değişiklikler sonucu davanın sonunda elde edilecek hükmün icrası, mümkün olmayabileceği veya çok güçleşeceği, ortaya çıkan bu tehlikeyi bertaraf etmek amacıyla ihtiyati tedbir müessesesi kabul edildiği (Pekcanıtez H.; Atalay O.; Özekes M., Medeni Usul Hukuku, Yetkin Yayınları, 13. Basım, Ankara 2012, S. 873), HMK’nın 389. maddesinde ihtiyati tedbirin şartları düzenlenmiş olup, söz konusu maddede; meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkânsız hâle geleceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan hâller, genel bir ihtiyatî tedbir sebebi ve şartı olarak kabul edildiği, mahkemece, ihtiyatî tedbir yargılamasının gerektirdiği inceleme ve ispat kuralları dikkate alınarak, yapılan incelemeden sonra, bu sakınca veya zararı ortadan kaldıracak tedbire karar verilmesinin mümkün olacağı, ihtiyatî tedbirde asıl olanın ihtiyatî tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve bir ihtiyatî tedbir sebebinin ortaya çıkması olduğu, bunların ihtiyatî tedbirin temel şartlarını oluşturacakları, maddede bu iki hususa yer verilmiş ihtiyatî tedbire ilişkin hak ve özellikle ihtiyatî tedbir sebebi genel olarak belirtildiği, tedbir talebinin kabulü veya reddi bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakıldığı, ancak ihtiyati tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceğini düzenlediği, ihtiyati tedbire esas olanın hakkın iyi belirlenmesi gerektiği, taraflar arasında çekişmeli olan şey veya yargılama konusunu oluşturan hak, aynı zamanda tedbirin konusu hakkı da oluşturacağı, kanunun “uyuşmazlık konusu hakkında” diyerek bu hususa vurgu yaptığı, (m. 389/1). ancak, özellikle dikkat edilmesi gereken hususun, diğer geçici hukuki korumaların alanına giren konularda ihtiyati tedbire karar verilmemesi olduğu, bu sebeple, para alacakları konusunda özel ve istisnai durumlar dışında asıl geçici hukuki korumanın ihtiyati haciz olduğu, keza, diğer özel hükümlerde açıkça farklı bir geçici hukuki korumadan bahsedilmişse, bu durumda da o çerçevede bir karar verilmeli, ihtiyati tedbir kararı verilmemesi gerektiği (Pekcanıtez/Atalay/Özekes, a.g.e., s. 877), 6100 sayılı yasa gereğine ancak taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan şey hakkında tedbir kararı verilebileceği (Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 02/07/2013 tarih, 2013/7919 esas ve 2013/12364 karar sayılı ilamı; 19/02/2013 tarih, 2012/16760 esas ve 2013/3136 karar sayılı ilamı; 14/06/2012 tarih, 2012/5004 esas ve 2012/10139 karar sayılı ilamı;Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 02/01/2013 tarih, 2012/17521 esas ve 2013/11 karar sayılı ilamı.), ihtiyati haciz kurumundan farklı olan ihtiyati tedbir istemine ilişkin talep incelendiğinde malvarlığı bu davanın konusu bulunmadığı” gerekçesiyle dava konusu olmayan malvarlığı hakkında ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğinden ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Kararı davacı yan istinaf etmiş ve dilekçesinde özetle icra takibi nedeni ile borçlu bulunmadıklarının tespiti istemli açtıkları davada ; icra takibinin devam etmiş olması nedeni ile hacizli taşınmazların satışlarının gerçekleştiğini, ihlaenin feshine yönelik açılan dava henüz derdest olmakla, taşınmazların üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir talep ettiklerini, müvekkilinin malvarlığı satıldığı nedenle dava konusu haline geldiğini, ceza soruşturması içeriği dikkate alınarak ihtiyati tedbir talebinin kabulü gerekmekte iken reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu bu nedenle kararın kaldırılarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :Dava menfi tespit istemine ilişkindir.Davacı yan İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takibe konu edilen bono ilgili olarak borçlu bulunmadığının iddia etmekte, davalı yan ise alacaklarının mevcudiyetini savunmaktadır.İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.İlk derece mahkemesince ihtiyati tedbir şartlarının oluşmadığı, zira ihtiyati tedbir talep edilen malvarlığının eldeki davanın konusunu teşkil etmediğini karara bağlamıştır.Davacının talebi menfi tespit davası olmakla ve takip devam ettiği nedenle taşınmaz satışının yapıldığı ve taşınmazın davalı yanca satın alındığı ve bu taşınmazların üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi talep edilmektedir.Taşınmazlar eldeki davanın konusunu teşkil etmediği için, davacı yanın talebinin ihtiyati haciz mahiyetinde bir talep olduğu kabul edilmeli ve dosyada ihtiyati haciz talebinin şartlarının bulunup bulunmadığı hususunda inceleme yapılmalıdır. Mahkemece bu yönde bir inceleme yapılmadığı ,davacının istemlerinin aynı zamanda ihtiyati haciz talebi mahiyetinde olduğu görülmekle, bu yönde de dosya incelenerek talep hakkında bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verildiği anlaşılmakla talebin ihtiyati haciz şartları açısından değerlendirilerek bir karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1 – Davacı yanın istinaf başvurusunun HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince KABULÜ ile ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA İncelemeye devam edilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE 2- Davacı yanca yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının talebi halinde davacı yana iade edilmesine 3-Davacı yanca yapılan istinaf yargılama giderleri olan başvuru harcı gideri 121,30 TL, 1 tebligat gideri 19,00 TL ve posta gideri 35,18 TL ki toplam 175,48 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine 4-Duruşmasız inceleme yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 03/06/2020 tarihinde ve oy birliği ile karar verildi.