Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/523 E. 2020/581 K. 06.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO 2020/523 Esas
KARAR NO : 2020/581
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/08/2019
NUMARASI : 2019/538 2019/862
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 06/03/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine iki adet çeke dayalı takip başlattığını, çeklerdeki imzanın müvekkiline ait olmadığını belirterek müvekkilinin çeklerden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine ve takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davanın ticari dava olduğu ve arabuluculuğa başvurulmasının dava şartı olduğu, tarafların ara bulucuya başvurmadan dava açıldığı gerekçeleriyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş, kararı davalı vekili istinaf etmiştir. Davalı vekili istinaf sebebi olarak; davacının 08/09/2019 tarihli dilekçesiyle istinaftan feragat ettiğini, mahkemenin bu sebeple feragat nedeniyle davayı reddetmesi gerektiğini bildirmiştir. Davacı vekilince UYAP’tan 09/08/2019 tarihli dilekçeyle; “bölge adliye mahkemelerinin menfi tespit davalarında arabuluculuk dava şartını aradığını, bu nedenle dava açma hakkından feragat anlamına gelmemek kaydıyla fazlaya ilişkin her türlü arabuluculuk görüşmesine katılma, kıymetli evraktan kaynaklı imzaya itiraz, menfi tespit davası açma hakkı saklı kalmak kaydıyla davanın usulden reddini beklemek adına dava dosyamızdan şimdilik vazgeçmekteyiz … ” şeklinde beyanda bulunduğu dosyanın UYAP ortamında incelemesinden görülmüştür.
GEREKÇE:Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. 6102 Sayılı TTK’nun 5/A maddesi uyarınca konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması dava şartıdır.Eldeki dava, icra takibi nedeniyle menfi tespit davası olup konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talebine ilişkin değildir. Dolayısıyla eldeki dava zorunlu arabuluculuğa tabi davalardan değildir. Mahkemece açıklanan bu husus gözetilmeden yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Öte yandan davacı vekilinin beyanı, hakkın özünden vazgeçme anlamında yorumlanamaz. Bu durum davayı takip etmeyecekleri anlamına gelmektedir. Dolayısıyla bu beyana karşı davalı vekilinin beyanı tespit edilmeden yazılı şekilde karar verilmesi de kabul şekli itibariyle usule aykırıdır. Açıklanan bu yön itibariyle davalı vekilinin istinaf talebi yerinde değildir. Ancak dava şartları kamu düzeninden olup HMK’nun 355.maddesi kapsamında istinaf incelemesi sırasında bu husus re’sen gözetileceğinden kararın, yargılamaya devam edilmesi için re’sen kaldırılması yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalı vekilinin istinaf talebinin REDDİNE, 2-HMK’nun 355.maddesi uyarınca RESEN bağlamında İstanbul Anadolu 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/08/2019 tarih, 2019/538 esas, 2019/862 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Yukarıda gerekçede belirtildiği şekilde yargılamaya kaldığı yerden devam edilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, 4-Alınması gereken 54,40 TL harçtan, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 10,00 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına, 5-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a-4, 353/1-a-6 ve 355. maddeleri uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.06/03/2020