Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/495 E. 2020/808 K. 14.04.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/495 Esas
KARAR NO: 2020/808 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/11/2019
NUMARASI: 2019/1484 E., 2019/1484 K.
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ: 14/04/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili talep dilekçesinde özetle; borçluların müvekkiline vermiş oldukları her biri 20.04.2018 tarihli; 04/07/2019 vadeli 8.241,08 EUR bedelli senet ve 04/10/2019 Vadeli 8.241,08 EUR bedelli iki adet senedin vadesinde ödenmediğini, bunun üzerine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlattıklarını, ihtiyati hacze konu alacağın herhangi bir teminat altında olmaması sebebi ile borçludan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 68.577,07 TL alacağı için borçlunun menkul gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczini, ihtiyati haczin İstanbul … İcra Müd. … Esas sayılı dosya üzerinden infazını, her türlü yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini vekaleten talep etmiştir. Davalı vekili itiraz dilekçesinde özetle; müvekkilinin talebe konu senetleri finansal kiralama sözleşmesine ek ve boş olarak teminat amaçlı olarak imzaladığını, karşı tarafça doldurulup işleme konulduğunu, bu durumun taraflarınca kayıtsız şartsız bir borç ikrarı olmadığını, hacizlerin durdurulması gerekli olduğunu, alacaklının şuan tekneye el koyduğunu, filli kullanımlarının noter kanalıyla gönderilen ihbarname ile yasaklandığını, teknenin üçüncü kişilere satılması halinde sözleşmede aksi bir değer kararlaştırılmadıkça satış bedelinin vadesi gelmemiş finansal kiralama bedelleri ile varsa kiralayanın bunu aşan zararının toplamından düşük olması durumunda ise aradaki farkın kiralayan tarafından kiracıya ödenmekte olduğunu, toplam bedelin 173’ünden fazlasının da müvekkili tarafından ödenmiş olduğunu, tekne satılacak ise de alacaklı durumda olma ihtimalinin yüksek olduğunu, bu bağlamda somut olarak miktarın belli olmadığını, sadece iddia edilen bir alacağın gözüktüğünü, bu tekneye ait ödeme planlarındaki taksitlerin 1/3 ünden fazlasının ödendiğini, finansal kiralama sözleşmesindeki sayfalarda bilgisayar çıktısı şeklinde bulunan ve miktarı boş olarak müvekkiline imzalattırılan senetlere miktar yazılarak ödenmeyen senede bağlı borç denildiğini, bundan sebep alınan ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını, icra takibinin müvekkil açısından durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesini vekaleten talep etmiştir. İlk derece mahkemesince ihtiyati haciz kararına yönelik olarak özetle; Derdest olan icra dosyası üzerinden ihtiyati haciz istemine ilişkin olarak 11/11/2019 tarihinde İİK 257 maddesindeki şartların gerçekleştiği gerekçesi ile %15 teminatın yatırıldığı takdirinde 68.577,07 TL lik borcuna yetecek miktarda borçluların uhdelerinde bulunduğu menkul gayrı menkul malları ile üçüncü şahıslarda olan hak ve alacaklarının haczi caiz olan kısmı yönünden ihtiyaten haczine karar verilmiştir. İtiraz üzerine mahkemece itiraza dair duruşmalı şekilde karar verilmesine karar verilmesine karar vermiş, yapılan duruşmada da ihtiyati haczin kaldırılması talebini reddetmiş gerekçesini de 18/12/2019 tarihinde itiraz dilekçesinde sunulan itirazların yargılama gerektirdiği menfi tespit ve başkaca davalara konu olabileceği ve İİK 265. maddesinde belirtilen hallerden olmaması nedeni ile itiraz reddedilmiştir. İlgili karar … tarafından ihtiyati haczin kaldırılması için süresinde istinafa başvurmuştur. Davalı (borçlu) taraf istinaf dilekçesinde, ihtiyati hacze konu olan senetlerin finansal kiralama sözleşmesine ek olan ve boş olarak teminat amaçlı olarak imzalatılan senetler olduğunu, bu senetlerin aradaki anlaşmaya ve açıkça ilgili kanunlara aykırı olarak doldurulduğunu, ihtiyati haciz talep edenin alacağının muaccel olduğundan bahsedebilmek için Finansal Kiralama Kanununda ve Borçlar Kanununda öngörülen usul ve prosedürlerin yerine getirilmesi gerektiğini ihtarname üzerine ifa için otuz günlük süre verilmesi gerektiğini ancak süre sonunda mülkiyetin kiracıya geçeceği kararlaştırılmış ise bu sürenin altmış günden az olamayacağını, müvekkile hukuken verilmesi gereken sürelerin verilmediğini, ilgili ihtarname de üç gün içinde talep edildiğini ve sözleşmeden fesih yapıldığını, 08/11/2019 tarihi itibari ile fiilen tekneyi kullanamadıklarını, kapısından girmelerinin bile yasak olduğunu, 08/11/2019 tarihine kadar vadesi gelip de ödenmemiş kira bedellerinin temerrüt faizi ile birlikte talep edilemeyeceğinin açık olduğunu, sonuç olarak ihtiyati haciz sebeplerinin hukuken oluşmadan ihtiyati hacze karar verilmiş olduğundan, ivedilikle kaldırılmasını, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini vekaleten talep etmiştir. İhtiyati haciz talebinde bulunan alacaklı istinafa cevap dilekçesinde, borçlunun iddia ettiği gibi hacze konu senetlerin teminat senedi olmadığını, senedin üzerinde herhangi bir kayıt, ibare olmadığını, anlaşmaya aykırı düzenlendiği gibi bir iddiası varsa bununla alakalı menfi tespit davası açması gerektiğini, ihtiyati haczin şartlarının oluşmadığından sebeple yapılan itirazlarına karşı İİK 45/4 yollamasıyla İİK 167/1 gereğince rehinle teminat altına alınmış olsa dahi ihtiyati haczin olanaklı olduğunu, bu sebeple kambiyo senedine bağlı mevcut alacak hakkında ihtiyati haciz yoluna başvurulmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından itirazın reddinin gerektiğini, itirazların İİK 265 maddesinde sayılanlardan olmadığını, borçlu müvekkilinin tekneyi geri aldığını iddia etse de bu durumun gerçeği yansıtmadığını, bu sebeplerle; istinaf başvurusunun reddine karar verilmek suretiyle yerel mahkeme kararının onanmasını ve yargılama harç ve giderleri ile avukatlık vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini vekaleten talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep, ihtiyati hacze ilişkindir. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ihtiyati haciz kararına yapılan itirazın reddi kararına yöneliktir. İhtiyati haciz müessesesi İcra İflas Kanunu’nun 257 vd.maddelerinde düzenlenmiştir. İtiraz sebepleri sınırlı olarak sayılmış olup borçlu taraf İİK’nun 265.maddesi uyarınca ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı itiraz edebilir. Eldeki uyuşmazlıkta itiraz eden vekili, finansal kiralama sözleşmesine dayalı olarak alınan senedin teminat senedi olduğunu, müvekkilinin henüz temerrüde düşülmediğini, sözleşmesinin feshedildiğini, tekneyi kullanma imkanı bulunmadığını ileri sürmüştür. İhtiyati haciz isteyen taraf, borçlu tarafın finansal kiralama borçlarını ödemediğini, bu konuda çekilen ihtarnamenin de sonuçsuz kaldığını ileri sürmüştür. Gerçekten de ihtiyati haciz isteyen taraf, borçlu tarafa göndermiş olduğu ihtarname ile ihtarnamenin tebliğinden itibaren 3 günlük süre içerisinde ödenmeyen kira borçlarının ödenmesini istemiş, bu ihtarnamenin tebliğine rağmen borçlu tarafça ödeme yapılmadığını iddia ederek huzurdaki ihtiyati haciz talebinde bulunmuştur. Borçlu borcunu ödediğini savunmamış senetlerin teminat senedi olduğunu iddia etmiştir. İhtiyati haciz isteyenin sözleşmeyi feshetmesi, kira alacaklarını tahsil etmesine engel değildir. Zaten bir anlamda ödenmeyen alacaklar için fesih ihtarı gönderilmiştir. Dolayısıyla borçlu tarafın ihtiyati haciz kararına itirazının reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: 6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, Harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf aşaması için ayrıca avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, İstinaf yargılama giderlerinin istinafa gelen üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile ve kesin olarak karar verildi. 14/04/2020